HAYATIMIZI ŞEKİLLENDİREN dualar ve zikirler

dilhuba

Profesör
Katılım
27 Eki 2006
Mesajlar
2,630
Tepkime puanı
20
Puanları
0
Konum
Manisa
Web sitesi
mustafababuroglu.sitemynet.com
HAYATIMIZI ŞEKİLLENDİREN
DUA VE ZİKİRLER

“Duanız olmazsa Rabbiniz sizin neyinize kıymet versin” (Furkan, 77) ayeti, duanın ne büyük bir şeref olduğunu belirtiyor. Çünkü dua Yüce Allah’a imanın ispatıdır. Onda kul olduğunu idrak etmek vardır, içinde Yüce Yaratıcıya karşı büyük bir saygı ve sevgi saklıdır. Dua, kulun acizliğini anlayıp sonsuz kudret sahibine güvenmek ve O’nunla huzur bulmaktır. Dua Allahu Teala’ya koşmak ve Ona sığınmaktır. Dua kulun Yüce Rabbi ile dertleşmesidir. Dua başlı başına bir ibadettir, zikirdir, şükürdür. Dua, nefsin benlik putunu kırıp ona Yüce Allah’ın huzurunda boyun eğdirmektir. Benim duaya ihtiyacım yok demek ne büyük bir cehalet ve gaflettir.
“Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin” (Enfal, 45; Ahzap, 41; Cuma, 10) Ayetleri, müminlerden devamlı zikir istiyor. Bu zikirlerin sabah akşam her vakte yayılması emrediliyor. Allahu Teala kendisini çokça zikreden erkeklere ve kadınlara mağfiret ve büyük bir mükafat hazırladığını müjdeliyor. (Ahzap, 35)

Dua ibadetin özüdür. Zikir kalbin ışığı ve süsüdür. Dua kulluğun temelidir, zikir ise hedefidir. Dua her an Yüce Yaratıcıya muhtaç bir kul olduğunu anlayıp O’na yalvarmak, zikir ise kalbi Rabbine bağlayıp O’nu saygı ve sevgiyle anmaktır.
İslam alimleri, Allah’ı çokça zikreden kimselerden olmak için önce beş vakit namazın hakkıyla kılınması gerektiğini söylemişledir. Büyük müfessir İbnu Abbas (r.a), bu sınıfa girenlerin ve büyük mükafatı elde edenlerin namazların peşinden sabah akşam Allahu Teala’yı zikrettiklerini, ayrıca yatarken, kalkarken, evine girip çıkarken, günlük işlerine başlarken bir çeşit zikir yaptıklarını belirtmiştir.
Bütün hal ve hayatıyla Yüce Allah’ı zikreden Hz. Rasulullah (s.a.v) Efendimiz, bu konuda ümmetine en güzel örnek olmuş ve erkek-kadın herkesin yapabileceği bir zikir usulü öğretmiştir.
Hz. Rasulullah (s.a.v) Efendimizin ve ashabının günlük olarak sabah akşam aksatmadan yaptıkları özel zikirleri vardı. Bu zikirler, Kur’an okumak ve istiğfarın dışındaki zikir çeşitleriydi.
Ayrıca Rasulullah (s.a.v) Efendimiz ümmetine günlük hayatın içinde yapacakları zikirler ve dualar öğretmiştir. Bir hayırlı işin başında veya sonunda, bir acı veya tatlı olay karşısında okunan bu zikirler o işin sünnetidir, edebidir.
Bu zikir ve dualar günlük ders olarak yapılan zikirler gibi değildir. Herkes aşağıda vereceğimiz bu zikirleri abdestli ve abdestsiz her halde yapabilir. Hayız ve cünüp olmak onları yapmaya mani değildir. Bu zikirler otururken, yatarken, yerken, içerken, çalışırken, yürürken her hal ve şartlarda yapılabilecek zikirlerdir. Bir mümin bu zikir ve duaları alışkanlık haline getirmelidir. Ciddi bir özrü yoksa onları terk etmemelidir. Bu zikir ve dualara davem edilirse dil zikre alışmış olur. Zamanla kalp de dile katılır, bütün vücut zikre ortak olur.
İnsanın kalbiyle devamlı zikir halini elde etmesi oldukça zordur, fakat günlük işlerin önünde ve sonunda yapacağı zikirlerle kalbini uyanık tutmaya ve bir şekilde zikir içinde olmaya çalışmalıdır. Dili zikre alışan müminin inşaallahölümü zikir üzere olur.
Bu edep ve zikirleri yapmak için bir mürşitten izin almaya gerek yoktur. Mürşit tavsiyesi ile yapılan günlük derslere tasavvufta “vird” denir. Vird ilaca benzer, bunlar ise tabii gıda hükmündedir. İlacı doktor tespit etmelidir, ancak tabii gıdasını almakta herkes serbesttir. Bu zikirler, her mezhep ve meşrebin ortak amelidir, herkes yapabilir. Bu dua ve zikirler dille kendi duyacağı bir sesle yapılır.
Dinimizde günlük hayatımızdaki her işle ilgili bir zikir çeşidi öğretilmiştir. İslam aleminde bu zikir ve duaları toplayan müstakil eserler yazılmıştır. İmam Nevevi’nin (rah) “el-Ezkar” isimli eseriyle, İbnu’s- Sinni’nin (rah) “Kitabu Ameli’l-Yevmi ve’l-Leyle” adlı eseri bunların en meşhur olanlarıdır. Ayrıca bütün hadis kitaplarında günlük amellerle ilgili bu dua ve zikirleri içeren bölümler mevcuttur. Biz bunlar içinden bir seçme yaparak günlük olarak en fazla karşılaştığımız iş veya olaylarla ilgili zikirleri vermeye çalışacağız.. Ezberlenmesi kolay olsun diye mümkün olduğu kadar kısa zikirleri ve özlü duaları tercih edeceğiz. Bunların hepsi Allah’ın habibi Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimiz tarafından bize tavsiye edilmiş zikir ve dualardır. Her birisinin ayrı bir tesiri, faydası ve fazileti vardır.
Bu zikirleri her okuyucunun faydalanabilmesi için sadece Türkçe okunuşunu yazacağız, ayrıca manasını vereceğiz. Verilen zikirler namaz içinde okunmadığı için, Türkçedeki harflerin farklılığından kaynaklanan bazı noksanlıkların fazla bir zararı olmaz. Ancak isteyenler ismi geçen kitaplara bakarak bu zikirleri Arapça metninden öğrenebilirler. Bu zikirler için el-Ezkar, et-Tac ve Riyazü’s-Sâlihin kitaplarının tercümelerine bakılabilir.
Aşağıda vereceğimiz dualarda okunuşa yardımcı olması ve mananın korunması için şu işaretlere dikkat ediniz. Siyah olarak yazılmış (s) Arapçadaki peltek se’yi, (a) (ayın) harfini, (h) ise gırtlaktan çıkan noktalı (hı) harfini gösteriyor. Tutma işareti olan cezim yerine gerektiği yerlerde (-) işareti kullanıldı. Üzerinde (^) şeklinde uzatma işareti bulunan bütün ince ve kalın harfler biraz uzatılarak okunmalıdır.

EVİMİZİN İÇİNDE YAPILACAK ZİKİRLER ve DUALAR
Uykuya yatarken:
Mümkünse yüz kıbleye doğru gelecek şekilde sağ tarafa yatılır. Şu dualar okunur:
(Bismikellahümme emûtü ve ehyâ) “Allahım! Senin isminle ölür ve dirilirim”.
(Rabbi gınî azâbek yevme teb-asü ıbâdek) “Rabbim, kullarını dirilttiğin günde beni azabından koru.”
Hayız ve cünüp olmayanlar abdestsiz olsalar bile yatarken birer defa Fatiha, Ayate’l-Kürsi, Kafirun suresini, ayrıca üçer defa ihlas, Felak ve Nas surelerini okuyabilirler. Bunları okumak sünnettir ve kötü ölüm dahil o gece başa gelebilecek bir çok felaket için bir emniyettir. Uykusunda korkan veya başka bir korku sebebiyle uyuyamayan kimselerin “Kureyş” suresini okuması, korku ve endişesini giderir.
Cin, şeytan, karanlık, yalnızlık gibi her türlü korku için okunacak çok etkili dualardan birisi de şudur:
(Eûzü bi kelimâtillahit-tâmmeti min gadabihî ve ıkâbihî ve min şerri ıbâdihî ve min hemezâtiş-şeyâtîni ve en yehdurûn)
“Allah’ın gazabından, azabından, kullarının kötülüğünden, şeytanların vesveselerinden ve bana yakın olup zarar vermelerinden Allah’ın mubarek ve mükemmel kelimelerine sığınırım.”
Uykudan uyanınca:
(Elhamdü lillahillezi ehyânâ ba’de mâ emâtenâ ve ileyhin-nuşûr)
“Bizi uykuyla bir nevi öldürdükten sonra dirilten Allah’a hamd olsun. Sonuçta dönüşümüz O’nadır.”
Tuvalete girerken:
(Allahümme innî eûzü bike minel hubsi vel-habâis mineş-şeytan ve cünûdih)
“Allahım, pis olan şeylerden ve kötü varlıklardan, Şeytan ve askerlerinden sana sığınırım.” Bu dua tuvaletin kapısının dışında yapılır. Dua bitince önce sol ayakla içeri girilir.
Tuvaletten çıkınca:
(Elhamdü lillahillezi ezhebe annî mâ yü’zînî ve ebkâ mâ yenfeunî. Ğufrâneke)
“Bana eziyet ve zarar veren şeyleri benden giderip faydalı gıdaları içimde bırakan Allah’a hamd olsun. Ey Rabbim, beni affet.” Tuvaletten önce sağ ayakla çıkılır.
Bir şey yer veya içerken:
(Bismillahirrahmanirrahim) “Rahman ve Rahim olan Allah’ın ismiyle başlarım.”
Rahman, Yüce Allah’ın bir sıfatıdır. Tecellisi bütün varlıkları kapsar. Dünyada yarattığı bütün varlıklara acıyan, nimet ve rızık veren, onları koruyan manasındadır.
Rahim, tecellisi özel bir sıfattır. Sevdiklerine özel nimetler veren, ahirette müminlere acıyan, onları azaptan koruyan, çok şefkatli, çok merhametli olan manasındadır.
Yemek ve içmekten sonra:
(Elhamdü lillahillezi et-amenâ ve-sekânâ ve-cealanâ mine’l-Müslimîn)
“Bize nimetlerini yediren, içiren ve bizi müslümanlardan yapan Allah’a hamd olsun.”
Abdesti bitirdikten sonra:
(Eşhedü enlâ ilâhe illallahu vahdehû lâ şerike leh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve-rasülühü. Allahümmec-alnî minet-tevvâbîn vec-alnî minel-mütetahhirîn)
“Şahitlik ederim ki Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tekdir, ortağı yoktur. Yine şahitlik ederim ki Hz. Muhammed Allah’ın kulu ve peygamberidir.”
“Allahım, beni çokça tevbe edenlerden ve güzelce temizlenenlerden yap.”
Yeni alınan bir elbiseyi giyerken:
(Elhamdü lillahillezi kesânî hâzes-sevbe ve-rezakanîhî min gayri havlin minnî velâ kuvvetin)
“Esasen benim hiçbir kuvvet ve desteğim olmadan bu elbiseyi bana giydiren ve onu bana nasip eden Allah’a hamd olsun.”
Evden çıkıp işe veya bir yola giderken:
(Bismillahi âmentü billah va-tasamtü billah tevekkeltü alellah lâ havle velâ kuvvete illa billah)
“Allah’ın ismiyle çıkarım. Ben Allah’a iman ettim, O’na dayandım, işlerimin sonunu O’na havale ettim. Beni kötülüklerden koruyacak ve iyililiklerde muvaffak edecek Allah’tan başka hiçbir kuvvet sahibi yoktur.”
Eve girerken:
(Allahümme innî es-elüke hayre’l-mevlici ve hayre’l-mahreci. Bismillahi velecnâ ve bismillahi haracnâ ve alellahi rabbinâ tevekkelnâ)
“Allahım, senden hayırlı bir giriş ve hayırlı bir çıkış isterim. Biz Allah’ın ismiyle girer, Allah’ın ismiyle çıkarız. Her işimizde Rabbimiz Allah’a güvenir dayanırız.”
Eve girince çocuk da olsa evdekilere selam verilir. Eğer evde hiç kimse yoksa, meleklerin varlığı düşünülerek şu şekilde selam verilir:
(Esselâmü aleynâ ve alâ ıbâdillahis-sâlihîn) Bize ve Allah’ın salih kullarına selam olsun
EVİN DIŞINDAKİ ZİKİR VE DUALAR
Camiye girerken:
(Bismillah. Allahüme salli alâ seyyidinâ Muhemmed. Allahümmeğfirli veftah li ebvâbe rahmetik)
“Allah’ın ismiyle girerim. Allahım, Efendimiz Muhammad’e salat ve selam et. Allahım beni affet. Benim için rahmet kapılarını aç.”
Camiden çıkarken:
(Bismillah. Allahüme salli alâ seyyidinâ Muhemmed. Allahümmeğfirli veftah li ebvâbe fadlik) “Allah’ın ismiyle çıkarım. Allahım, Efendimiz Muhammad’e salat ve selam et. Allahım beni affet. Benim için ihsan ve lütuf kapılarını aç.”
Ezandan sonra:
(Allahüme Rabbena ve Rabbe hâzihid-da’vetit-tâmmeti vessalâtil-kâimeti âti seyyidenâ Muhammedenil-vesilete vel-fadîlete veb-ashü makâmen mahmûden ellezi veadtehû inneke lâ tuhlifül mîâd)
“Ey Rabbimiz. Ey şu okunan davetin ve hazır olan namazın Rabbi Allahım. Efendimiz Muhammed’e ahirette vesileyi ve ve büyük fazileti ver. Onu kendisine vaat ettiğin makam-ı Mahmud’a yükselt. Hiç şüphesiz sen verdiğin sözden dönmezsin.”
Bir ölüm haberi duyunca:
(İnnâ lilah ve innâ ileyhi râciûn) “Bizler Allah içiniz ve şüphesiz O’na döneceğiz.”
Bir işe başlarken:
(Bismillah. Rabbi yessir velâ tuassir Rabbi temmim bil hayr) “Allah’ın ismiyle başlarım. Rabbim, bu işi bana kolaylaştır, zorlaştırma. Rabbim, bu işi hayırla tamamlamayı nasip et”.
Bir vasıtaya binerken:
(Elhamdü lillah. Sübhânellezi sahhara lenâ hâzâ vemâ künnâ lehû mukrinîn ve innâ ilâ Rabbinâ lemünkalibûn)
“Allah’a hamd olsun. Bu vasıtayı bizim emrimize veren Allah’ı tesbih eder yüceltirim. O bunu yaratmasa biz ona sahip olamazdık. Şüphesiz bizler Rabbimize döneceğiz.”
Çarşı ve pazarda:
(Lâ ilâhe illallahu vahdehû lâ şerike lehu. Lehül-mülkü ve lehül-hamdü yuhyî ve yümîtü ve hüve hayyün lâ yemût bi yedihil- hayr ve hüve alâ külli şeyin kadir)
“Allah’tan başka ilah yoktur. O tekdir, ortağı yoktur. Bütün mülk Onundur, bütün hamdler O’na layıktır. O öldürür ve diriltir. O diridir, hiç ölmez. Hayır O’nun elindedir. Onun her şeye gücü yeter.”
Ağır ve amansız bir hastalığa yakalanınca:
(Allahümme ahyinî mâ kânetil-hayâtü hayran lî ve teveffenî izâ kânetil-vefâtü hayran lî)
“Allahım, hayatta kalmak benim için daha hayırlı olduğu sürece beni yaşat. Ölüm benim için daha hayırlı olduğu zaman canımı al.”
Bir yıldırım veya deprem anında:
(Allahümme lâ tektülnâ bi gadabike velâ tühliknâ bi azâbike ve âfinâ kable zâlike)
“Ey Allahım, bizi gazabınla öldürme, azabınla helak etme. Bunlardan önce bize afiyet ver.”
Bir borç sıkıntısı veya ruhi bunalım içine düşünce: Aşağıdaki duayı sabah ve akşam okumaya devam etmelidir.
(Allahümme innî eûzü bike minel-hemmi vel-hazeni ve eûzü bike minel-aczi vel-keseli ve eûzü bike minel-cübni vel-buhli ve eûzü bike min ğalebetit-deyni ve kahrir-ricâli)
“Allahım derin üzüntü ve kederden, acizlik ve tembellikten, korkaklık ve cimrilikten, ağır borç içinde ve insanların kahrı altında ezilmekten sana sığınırım.”
(Allahümmekfinî bi helâlike an harâmike ve eğninî bi fadlike ammen sivâke)
“Allahım, beni haramdan uzaklaştırıp helal rızıkların ile yetindir. Sonsuz ihsanınla beni senden başkasına muhtaç etme.”
Aksırınca: Aksıran kimse: Elhamdü lillah=Allah’a hamd olsun diye şükreder. Mümin kardeşinden bu hamdi işiten kimse: Yerhamükellah=Allah sana rahmet etsin diye dua eder. Aksıran kimse de buna karşılık olarak: Yehdîkümüllahu ve yuslihu bâleküm=”Allah sizi hidayetine ulaştırsın, hal ve gidişatınızı güzel etsin.” Diye dua eder.
Bir konuşma veya mecliste Hz. Peygamberin (s.a.v) ismi söylenince:
(Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammed)
“Allahım, Efendimiz Muhammed’e salat ve selam et.”
Allahu Teala’nın bir kuluna salat etmesi onu affetmesi, kendisine yüksek dereceler ve güzel nimetler vermesidir.
Bir toplantı veya meclisten kalkarken:
(Sübhânekelllahüme ve bihamdik lâ ilâhe illâ ente esteğfiruke ve etûbü ileyk)
“Allahım seni her türlü noksan sıfatlardan yüce tutarım. Sana hamd ederim. Senden başka ilah yoktur. Senden kusurlarımın affını isterim, kusurlarım için sana tövbe ediyorum.”
Boş vesvese ve kuruntulardan kurtulmak için:
(Eûzü billahi mineş-şeytânir-racîm. Âmennâ billahi ve rasûlihi)
“İlahi huzurdan koğulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım. Biz Allah’a ve O’nun peygamberine iman ettik.” Ayrıca İhlas suresini okumak da tavsiye edilmiştir.
Kalp kaymasını ve huzurunun bozulmasını önlemek için:
(Ya mukallibel-kulûb sebbit kalbî alâ dînike ve tâatik)
“Ey kalpleri istediği tarafa çeviren Allahım, kalbimi dininde ve sana itaatta sabit yap.”
Birisinin sahip olduğu güzel bir nimet görünce:
(Mâ şâallah. Bârekellah) “Allah’ın dilediği olur. Allah bu nimeti ona mubarek etsin”
Bu dua kalpteki haset ve kini temizler.
Çocuğumuzu şeytan, insan ve başka varlıkların kötülüklerinden korumak için:
(Üîzüke bi kelimâtillâhit-tâmmeti min külli şeytânin ve hêmmetin ve min külli aynin lâmmetin)
“Seni bütün şeytanların, zararlı hayvanların ve kötü gözlerin şerrinden koruması için Allah’ın mubarek ve mükemmel kelimelerine sığınırım.”
Bu şekilde dua ve zikirler çoktur. Hepsinin ortak manası kulun acizliğini anlayıp Yüce Rabbine sığınmasıdır. Kul Yüce Rabbine her dilde dua edebilir. Her kalp istediği gibi ilahi huzura derdini açabilir. Bunun yolu açıktır. Ancak Kur’an ve hadiste öğretilen dualar ve zikirler tercih edilmelidir. Bunlar ihlasla söylendiğinde ilahi huzurda daha çabuk kabul görür. Hem onların faydası tecrübe edilmiştir. Arapça duaların Türkçe mealleri ile de dua edilebilir.
Mümin için en kısa zikir “bismillah”, en özlü dua “elhamdü lillah” dır. Yapılması mübah ve hayırlı olan her işin başında “bismillah” denir. Ulaşılan her nimet ve başarının sonunda da “elhamdü lillah” söylenir. Zor bir işe girerken “Lâ havle velâ kuvvete illâ billah”, bir sıkıntıya düşünce “Hasbiyellah” bir kusur işledikten sonra “esteğfirullah” zikirleri erkek-kadın hiçbir müminin dilinden düşürmeyeceği zikirlerdir. En zor durumda bunları terk etmemelidir.
Besmelesiz işten hayır gelmez, şükredilmeyen nimet ne kadar çok olsa yüz güldürmez. Allah diyen yolda kalmaz. Yüce Allah’ı sevenler O’nun zikrinden usanmaz.


www.menzil.net
 

NehiR

mütebessim :)
Katılım
16 Haz 2006
Mesajlar
2,708
Tepkime puanı
16
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Gaziantep/Konya
ya yaşlıları da düşün :D yazıyı biraz koyulaştırıp büyütebilir misin..okumak istiyorum ama bu şekilde okumak çok yorucu olacak ..
 

NehiR

mütebessim :)
Katılım
16 Haz 2006
Mesajlar
2,708
Tepkime puanı
16
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Gaziantep/Konya
teşekkürler kardeşim, seni zahmete soktum ellerine sağlık..
 
Üst