hayat ve bir gencin ölümüne dair....

hikayeler, öyküler....
büyükler için ve küçükler için anlatılan uyduruk şeyler...
hayatın kendisi bir hikaye aslında...
herkes oyunun oynamakta ve karanlık olunca çekip gitmekte...
kimileri kazanmakta, kimileri kaybetmekte....
bu oyun kimilerinin hiç umrunda değil,
onlar için hayat ağaç altında bir kayluleden ibaret...
kimi yürekler oyunu abartmakta,
oyun için canını verecek sanki...
ve bazıları oyunu oynayamamakta...

Hemşire ameliyathanede ölü bulundu

08 Ekim 2010 Cuma 12:01Bahçelievler'de özel bir hastanede anestezi hemşiresi olarak görev yapan 20 yaşındaki Nazlı Aksu, hastanenin ameliyathanesinde ölü olarak bulundu.


Mahmutbey Caddesi'ndeki Özel Gelişim Hastanesi'nde, hastanenin ameliyathane bölümüne giren personel, 20 yaşındaki anestezi hemşiresi Nazlı Aksu'nun cesedi ile karşılaştı. Personelin haber vermesi üzerine olay yerine gelen polis, Aksu’nun ölümünü şüpheli bularak, olay yeri inceleme ekiplerine konuyu bildirdi. Uzman ekiplerin yaptığı incelemede, Aksu’nun hazırladığı çok miktardaki kas gevşetici özelliği olan ilaçlardan bir karışım yaparak koluna enjekte ettiği tespit edildi.
Vücuduna enjekte ettiği ilacın ağırısız ve hızlı bir şekilde ölüme neden olduğunu söyleyen arkadaşları, 7 ay önce hastanede çalışmaya başlayan Nazlı Aksu’nun, bir süre önce ailesiyle tartışarak yanlız yaşamaya başladığını anlattı.
Polisin olayla ilgili soruşturması sürüyor.

[video=dailymotion;xddbiw]http://www.dailymotion.com/video/xddbiw_grup-genc-cocuk_music[/video]

konuyla pek alakası yok ama eserin son cümleleri dikkat çekici...
ve unutma çocuk sen de öleceksin onlar da ...

evet bu oyunun baş oyuncusu da hemşire nazlı olsun...
parklarda ölen figüran yadigar olacak değil ya...
bir oyun ki finali yaşamış artık hiçbir anlam ifade etmemekte....
sade,ıssız ve muamma bir bekleyişin baş aktörü...
sanki daha dünmüş gibi insanın gözünde canlanıyor geçen 3 koca yıl...
ahirzamanda zamanın değeri kalmayacak diyorlar...
sahi diyorlar inanmak lazım illa muteber mi diye bakmaya luzum yok...
zaman çabuk çabuk geçiyor...
saat on iki olmsada birileri için lambala sönüyor...
ey gidi gülmeyi seven kız...
nerde kurduğun yuvan...
hani kucağında yavrun,
hayat sana ne oyun oynadı bilemedik...
işte gittin ne gidiş be, uğurlar olsun bile diyemedik kız...
üzdün bizi, taa içerlerden hem de.....

innalillahi ve inna ileyhi raciun...