Hayat Tarzı Savaşları

hasandemir

Asistan
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
624
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Gelin görün ki, seküler savaşçılar, sigarayı haram ilân ederken sigara kadar sağlığa zararlı, ama bireysel ve toplumsal hayatı tahrip eden içkiye kucak açıyor. Sırf içki içmedikleri için insanları çağdışılıkla itham ediyorlar. Siz de nice örneğini duymuşsunuzdur, içki ikramıyla dinî bir hayat tarzı izlenip izlenmediğinin ve devamında dışlamanın veya cezalandırmaların geldiğinin. Devir öyle bir devir ki, içmemek değil içmek bir erdem haline getirilebilmekte ve içmeyenler tahkir edilebilmekte. Sahi, çok satan gazetelerin başyazarlarının dönem dönem şarap yazıları döktürmesinin nedeni ne sizce? Ya da, televizyon ekranlarından dalga dalga içki âlemlerinin dökülmesi bir tesadüfle mi izah edilebilir, yoksa kasıtlı ve planlı bir hayat tarzı savaşıyla mı?
Hayat tarzı savaşları beden ve cinsellik alanında da kıyasıya yaşanıyor. Bedenini İlâhî mülk bilip o mülkün Sahibinin rızası ve istekleri doğrultusunda yaşayanlar “iffet”e inanırlar. İffet, bedenini sahiplenmemek ve onu bir emanet olarak taşıyabilmektir. Bedenini ve şehvet duygusunu ancak izin ve helâl dairesinde, yani nikâh altında yaşar iffete inananlar. Ama iffetin tezahürü olan bekârete savaş açanlar, aslında önce iffete, sonra da bedenin asıl Sahibi’ne karşı savaş halindeler. Öyle bir savaş ki bu, kuralı koyan seküler sultanlar her türlü evli-bekâr kadın-erkek, kadın-kadın, erkek-erkek ilişkisine izin veriyor, ama sadece tek bir ilişkiyi yasak ve suç sayıyor: bir kadın ile bir erkeğin dinî nikâh ile bağlanmasını! İlginç değil mi?
murat çiftkaya'dan
www.muratciftkaya.com
 
Üst