Hayat, sizin ona baktığınız yönde güzeldir..

Kaf-Nun

Asistan
Katılım
14 Haz 2006
Mesajlar
544
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Yer_6
Bir defasında Rus çarı at arabasıyla ülkesini dolaşıyormuş.

Araba yoldaki kanal inşaatının önünde durmak zorunda kalmış.

Yolunun üzerinde kanal kazan işçiler, Çar'ın arabasını görünce heyecanla irkilmişler.

Çar arabadan inmiş ve kan ter içinde kalan bir işçiye sormuş:

"Bu kadar yoruluyorsun, kan ter içinde kalıyorsun; peki iyi para
kazanabiliyor musun bari?"

"Bana yetecek kadar kazanıyorum efendim, diye cevap vermiş işçi.

"Yani ne kadar " diye tekrar sormuş Çar.

İşçi başını öne eğmiş ve şöyle cevap vermiş;

"Borçlarımı ödeyebiliyorum, gelecek için yatırım yapabiliyorum, kalanı ile de hergün sıcak tasda yemek yiyebiliyorum efendim!"

Çar çok şaşırmış!..

Ülkede bu kadar az para kazanan, boğaz tokluğuna çalışan bir kanal işçisi nasıl olur da bu kadar az parayı, bu kadar çok yerde, bu kadar verimli kullanabilir diye merak etmiş.

Dayanamadan tekrar sormuş:

"Peki paranı nasıl yetirebiliyorsun da bu kadar faydalı işe fırsat bulabiliyorsun?"

İşçi cevap vermiş:

"Babama bakıyorum: Bu eski borçlarımı ödediğim anlamına gelir.

Oğlumun nafakasını çıkarıyorum: Bu ise gelecek için yatırım yaptığım anlamına gelir. Yani böylece paramı gelir getiren bir işe yatırmış oluyorum.

Hergün bahçemde tek yetişen sebzeyi lahanayı yiyoruz: Olsun!! Lahana da sıcak yemektir. Karnımız doyuyor sevgili Çarım" demiş.
 

nurgulalim

Üye
Katılım
16 Tem 2006
Mesajlar
42
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Evet bu insanın gönlü tokmuş arkadaşım.Allah cümlemizin gözünü doyursun ilk önce.
Bir kral varmış.Bir gün dolaşmaya çıkmış.Yolda giderken fakir bir köylüye rastlamış.Köylü elinde oltası ile balık tutuyormuş.Köylüye "Bugün şanslı günündesin ,oltana ne yakalarsan onun ağırlığınca altın vereceğim." demiş.Köylü oltasını denize salmış bir müddet sonra bir şey takılmış.Hemen asılmış.Bakmışlar ki , ortası delik bir kemik parçası imiş. Padişah "yazık oldu ,ağır bir şey tutamadın " demiş.Kemik parçasını da alıp saraya gitmişler,teraziye koymuşlar.(tartmak için ) Tek altın koymuşlar, kemik ağır gelmiş , beş altın koymuşlar yine ağır gelmiş.İşin sırrını anlayamamışlar, çevredeki ulemaya danışmışlar.Meğer o fakirin tuttuğu kemik; dünyada yaşamış olan sonrada ölen aç gözlü bir adamın gözünün kemiğiymiş.Alim insan eline bir avuç toprak alarak getirmiş ,
terazinin kefesine koymuş ve nihayetinde toprak ağır gelmiş.
 
Üst