Hayat Ne kadar Kısa,Ne Kadar Uzun.(hastane ziyaretinden notlar)

ibrahimi

Has Uşak
Katılım
19 Haz 2006
Mesajlar
23,463
Tepkime puanı
1,831
Puanları
0
Yaş
37
Konum
forvet arkası
Bir hasta ziyaretindeydik geçen gün...
Dedemin yanında yatan hasta ağırlaştı,doktor geldi muayene etti ve kardeşime bakarak sordu yakınımısınız diye? Hayır cevabını alan doktor devam etti,amca tedaviye cevap vermiyor artık vefatını bekliyoruz.

Karısı üzgün gözlerle doktora baktı.Amca can çekişiyor ama doktor o kadar soğuk o kadar donuk ve o kadar rahat söyledi ki bu sözleri,insanın hayatı o kadar değerli işte.

Ağlamaklı oldu kardeşim,5 çocuğu olan amcanın hiç bir çocuğu yanında yok diye.Hiç birşey düşünmüyor insan o an,sadece bakıyor ve düşünüyor,hayatın ne kadar kısa olduğunu düşünüyor.

Ama dünyaya baktığımızda kimsenin ölüm kaygısı yok,hiç ölmeyecekmişiz gibi hiç.Didişmelerimiz,birbirimizi yiyişlerimizin aslında hiç bir önemi yok.Ama biz herşeye geç kaldığımız gibi buna da geç kalıyoruz...

Hastane notları 2

Hastalardan da bahsedelim biraz.

Hastaneye yattığınız anda kendinizi o kadar aciz,yalnız ve muhtaç hissediyorsunuz ki duygusal bir çöküş içine giriyorsunuz.

Her yakınınızı ziyarete bekliyorsunuz,gelmedi mi üzülüyorsunuz,onları görmek sevindiriyor.Ziyaretçisi yok diye içlenen hastaları görmemek imkansız.Herkes bir beklenti içinde orada,düğtüğümde kimler yanımda diye insan merak ediyor.

Tüm hayatınızı düşünüyorsunuz ve mahkemenizi kurup kendinizi yargılamaya başlıyorsunuz.İçselleşmenin,kendine dönüşün had safhada olduğu yer hastane köşeleri.

Bunun yanında güzellikler de var tabi,odalardaki paylaşımcı ruh,hastaları sahiplenme hissi,dışarıda aranan ve bulunamayan samimiyet...İnsanları tasnif etmeyi bırakıyorsunuz orada ve herkes birlik içerisinde,cömertçe ve yardım sever olarak hareket ediyor,aynileşiyorsunuz çünkü ve aile oluyorsunuz orada.İşte bu çok güzel...

Ve son olarak şunu anladım ki hayatımızda öyle yaşamalıyız ki düştüğümüzde ailemiz yanımızda olmalı.Büyüklerimiz bu durumdayken onlara yardımcı olalım ki yarın biz o hale geldik mi bizden küçüklerde yanımızda olsun.Hastaneler o kadar yalnız hastalarla dolu ki,ailelerinin kıymetini o zamanlarında anladıklarını düşünüyorum.
 

cicek demeti

Sükut
Katılım
7 Ocak 2011
Mesajlar
11,683
Tepkime puanı
3,778
Puanları
0
malda yalan mulk de yalan var birazda sen oyalan ey insanoglu :( zaten ayeti kerimede varya evlat ve mallariniz birer imdtihandir diye...rabbim imanimizi yanimiza daima yoldas eylesin sagligimizi elimizden alip evlatta dahil kimseye muhtac etmesin ..amin...
 

türkü

Kıdemli Üye
Katılım
18 Tem 2007
Mesajlar
4,973
Tepkime puanı
975
Puanları
0
filistinde de ölümün yüzü soguktur birbaşkasına. onlar ölen kardeşlerine, hatta çocuklarına, eşlerine bizim kadar üzülmeyebilirler..oralardaki yaşam herşeyi daha olagan kılıyor olmalı..tamam doktorlar ilahlık makamına daha yakin görüyorlar kendilerini bu bir gerçek ama alışılagelen durumları ve duyarlılıklarını kaybetmelerini ben yadırgamıyorum çok.. sonra hayat çok uzun erdem ölüm gelene dek. sürekli hatırlanmalı nasihatlerine aşina oldugumuz bizler dahi çok yakınımıza ugramadan idrakini yapabilecek gibi degiliz..hayat çok güzel çünkü. yaşamak hiç bitmeyecekmiş gibi. sadece yaptıklarından sorulacagına dair inancı tam olsa kişi, bu bile yeterlidir cürreti için..haddini bilmek ne güzel bir eylemdir :)
 

ibrahimi

Has Uşak
Katılım
19 Haz 2006
Mesajlar
23,463
Tepkime puanı
1,831
Puanları
0
Yaş
37
Konum
forvet arkası
Doktorlara lafım yok zaten onlar ölümün soğuk yüzüyle hep beraberler ve bu onların işi.bahsettiğin şeyler kolay olsa da bir o kadar zor aslında.İmtihan bu,vaadedilen şeyleri kazanmak var ama öte yandan sınıfta kalmak da var.Hayat düşünülen kadar uzun değil...
 

eylül

Veled-i kalbî
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
5,223
Tepkime puanı
1,026
Puanları
0
Konum
mavera...
Hastane notları; Erdem öncelikle geçmiş olsun dedene tekraren... Hani anlatacak çok şey var, ama dilim düğümlenmiş gibi...

Dediğin gibi o an doktor için sıradan bir olay dile gelirken; acısı amcada, teyzede ve dahi kulak kabartanlarda -anlık takılı- kalıyor.

Arkasında ağlayan yaşlı teyzenin, ızdırabı, kimsesizliği kimseye değmiyor, duyulmuyor.

Ya ağır hasta olan! Bileti kesilmiş, hastane odalarında acıyla kıvranan...

Rabbim, imanla ve hasta yatakta değil de; hizmet başındayken alsın canımızı...

Hastane notlarına bende ekleme yaparım inşaAllah...
 

ibrahimi

Has Uşak
Katılım
19 Haz 2006
Mesajlar
23,463
Tepkime puanı
1,831
Puanları
0
Yaş
37
Konum
forvet arkası
Tek onunla sınırlı kalmıyor.O koğuşta yatan tüm insanları etkiliyor.Geçen bir cenaze çıktı dedemin yattığı koğuştan,dedem tam bir gün kendine gelemedi.yine bu amca oda arkadaşıydı bir o kadar yine etkilendi...

Ve o teyze..
Ömrü çileyle geçmiş bir kadın,45 gün bir fiil uyumadan amcanın yanında duran.hiç bir çocuğundan yardım görmeyen teyze.Napsın? Bayanların hayatları gerçekten zor, bazı erkekler dünyada gün yüzü göstermezken hasta yataklarında ölüm döşeklerinde bile eşlerine eziyet ediyorlar.

Allah hepimizin yardımcısı olsun.
 

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
Rabbim dedenize ve tüm hastalara acil şifalar versin inşaAllah...

Bazen, insan öyle olaylarla karşılaşıyor ki, ölümden beteri var diyor.

Gerçekten ölümden beteri var! Ama,,, her acının hediyesi; sabır...

Neye alışmıyor ki insan! ölüme dahi alışıyoruz...

Rabbim hayırlı ömür,hayırlı ölüm nasip etsin gerisi boş.
 
K

Kaçak

Guest
Ölüm hep bir mihenk taşıdır ...
Ayırır pek çogu , pek çogundan ..
Ve ölüm aslında o kadar doğaldırki ..
Nedense hazmedemeyiz bu doğallığı ...
Ölmeyenin olmadığı bir dünyada ...
Ölümün sıkıntı olması ...
Sorun bizdemi , ölümdemi bilinmez ...
 

cicek demeti

Sükut
Katılım
7 Ocak 2011
Mesajlar
11,683
Tepkime puanı
3,778
Puanları
0
ben olumun soguklugu hissedilir denir ya ben demiyecegim cunku olumun sicakligi daha iyidir...olum sevgiliye kavusmadir ve dugundur mevlananin benzetmesiyle...ve resulumun buyurmasiyla agzinizin tadini bozan olumu cokca hatirlayiniz hadisiyle gercektende agzinizin tadi bozuluyor....ve necip fazilin degimiyle olum guzel olmasaydi olurmuydu peygamber...bir siirimi paylasayim sizlerle inseallah olumle ilgili olan...

images




ey nisanlim ey olumum bende bekliyorum bir hevesle seni biliyormusun,
cunku seninle baslangictir benim hayatim seziyorum,
ey dunya nisanlim geldimi bunu bil artik gidiyorum,
gelinligimle duvagimlakabul et nisanlim al beni diyorum....

gelinlik diyorumya iste o benim iffetimdir yasayisimla,
duvak diyorumya oda utangacligimdir benim bakisimla,
iste boyle hazir bekliyorum yasamak istiyorum nisanlimla.
ey olumum ey nisanlim ne zaman geliyorsun ver artik tarih bir zamanla....


yuzuklerimi sundu bana nisanlim saclarimdaki beyazlarimla,
haber yolladi bana verdigi hastaliklarimla,
bohcani amellerinle dedi bana hazirla,
iste hazirim ben bekliyorum nisanlimi kavusmak icin rahmana....


ey olum bir bak bir i$mar eyle bana kavusayim,
seninle daim seninle olayim;
sana geldinmi imanimla buyur yapayim;
ey nisanlim nerdesin bekler oldum sessiz ve sedasiz gelde artik sana kavusayim....


cicek demeti
 

ibrahimi

Has Uşak
Katılım
19 Haz 2006
Mesajlar
23,463
Tepkime puanı
1,831
Puanları
0
Yaş
37
Konum
forvet arkası
Çünkü biz ölüme hiç birşekilde hazır değiliz.düşünemiyoruz bile..

Bazen düşünüyorum,kendimi öldürüyorum tabuta koyuyorum.Ama o kadar korkuyorum ki hemen bitiriyorum düşüncemi orada.Oğlum sen daha gençsin manyak diyorum! Ama daha ne kadar genç kalırım bilmiyorum.

Allah hayırlı ve istikametli bir ömür versin hepimize
 

_Nihade_

Gafleti eyLe Heba
Katılım
11 Eyl 2009
Mesajlar
2,061
Tepkime puanı
581
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ankara
Amin, Rabbim dedenize hayırlı şifalar versin ...
Ölüm bir yakınınıza gelene kadar hep yalanmış gibi, hep başkaları ölüp siz ve sevdiklerinize uğramayacak gibi geliyor...
Ama ansızın gelince de afallıyorsunuz...
Hastanelerde daha nice hastaları görünce insan haline şükrediyor, hele de kimsesizleri...
 

İstihya

Doçent
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
723
Tepkime puanı
122
Puanları
0
Lise yıllarında dersimizin konusunda biride kefen ve ölü yıkama üzerine idi...
Ama kişi bunu gerçek hayatta yaşadığı an aslında ölümün içine en sıkıca girdiği an oluyor kanaatimce Ölüyü görmek,ölümü yıllarca düşünmekten daha tesirli...

Ölüm tefekürü dediğimiz hadiseyi kul aslında en zirve hali ile Kaybettikleri ile yaşayıp anlayabiliyor...

Hastaneler belkide o sebeble hep soğuk helede yoğun bakım üniteleri...

Rabbim şifa versin hastalara, gidenlere Rahmet ..
 

mostar

Profesör
Katılım
6 Ara 2009
Mesajlar
1,011
Tepkime puanı
244
Puanları
0
Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm
Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm.
 

YagmuR

Üye
Katılım
18 Ağu 2006
Mesajlar
2,504
Tepkime puanı
586
Puanları
0
Yaş
35
Konum
¤´ UnuTuLu§taN `¤
Web sitesi
www.gencislam.com
Amin tüm dualar için..
Erdem Rabbim dedene hayırlı acil şifalar versin inşallah...
Ölüm aldığımız her nefes, her uykumuz ölüm
Bize bu kadar yakınken biz ona bir o kadar uzağız
Ve ölümü hastahanelerde, mezarlıklarda daha çok hatırlıyoruz malesef buraların ziyareti önemli bu yüzden
Ölümü hatırlayarak yaşamak için, hatırlamak ama ömrün içinde nakış nakış işlemek
Rabbim herkese rızası dahilinde hayırlı bereketli ömürler ihsan eylesin
imanla öleyi nasip etsin...
 

ibrahimi

Has Uşak
Katılım
19 Haz 2006
Mesajlar
23,463
Tepkime puanı
1,831
Puanları
0
Yaş
37
Konum
forvet arkası
Hastane Notları 2

Hastalardan da bahsedelim biraz.

Hastaneye yattığınız anda kendinizi o kadar aciz,yalnız ve muhtaç hissediyorsunuz ki duygusal bir çöküş içine giriyorsunuz.

Her yakınınızı ziyarete bekliyorsunuz,gelmedi mi üzülüyorsunuz,onları görmek sevindiriyor.Ziyaretçisi yok diye içlenen hastaları görmemek imkansız.Herkes bir beklenti içinde orada,düğtüğümde kimler yanımda diye insan merak ediyor.

Tüm hayatınızı düşünüyorsunuz ve mahkemenizi kurup kendinizi yargılamaya başlıyorsunuz.İçselleşmenin,kendine dönüşün had safhada olduğu yer hastane köşeleri.

Bunun yanında güzellikler de var tabi,odalardaki paylaşımcı ruh,hastaları sahiplenme hissi,dışarıda aranan ve bulunamayan samimiyet...İnsanları tasnif etmeyi bırakıyorsunuz orada ve herkes birlik içerisinde,cömertçe ve yardım sever olarak hareket ediyor,aynileşiyorsunuz çünkü ve aile oluyorsunuz orada.İşte bu çok güzel...

Ve son olarak şunu anladım ki hayatımızda öyle yaşamalıyız ki düştüğümüzde ailemiz yanımızda olmalı.Büyüklerimiz bu durumdayken onlara yardımcı olalım ki yarın biz o hale geldik mi bizden küçüklerde yanımızda olsun.Hastaneler o kadar yalnız hastalarla dolu ki,ailelerinin kıymetini o zamanlarında anladıklarını düşünüyorum.
 

İstihya

Doçent
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
723
Tepkime puanı
122
Puanları
0
Yazdıklarınızla beraber idrakimizin açılması temennisi ile..

Yaşanmış olanlar bir kişiye has değil her an herkesin yaşaması muhtemel mekanlar Ve an'lar...

Genç, yaşlı, bebek.....

Hastanede geceler daha uzun ve sancılıdır bilir misiniz?..
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Geldi geçti ömrüm benim / şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle gelir / bir göz açıp yummuş gibi

İşbu söze Hak tanıktır / bu can gövdeye konuktur
Bir gün ola çıka gide / kafesten kuş uçmuş gibi

Miskin adem oğulları / ekinlere benzer gider
Kimi biter kimi yiter / yere tohum saçmış gibi

Bu dünyada bir nesneye / yanar içim göynür özüm
Yiğit iken ölenlere / gök ekini biçmiş gibi

Bir hastaya vardın ise / bir içim su verdin ise
Yarın orda karşı gele / Hak şarabın içmiş gibi


Yunus Emre bu dünyada / iki kişi kalır derler
Meğer Hızır, İlyas ola / abıhayat içmiş gibi


yunus emre
 

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
Hastalıkta sağlıkta her an, Rabbim kimseye muhtaç etmesin;

Birilerine muhtaç olmak çok zor. Biliyorum, ne kadar bilgili olursan ol, ne kadar çabalarsan çabala, o birilerine mutlaka muhtaç olacaksın! Doğumdan ölüme kadar; doğarken birilerine muhtaçsın,ölürken birilerine muhtaçsın,öldükten sonra dahi muhtaçsın! cenazeni kaldıracak,o ruhsuz bedeni taşıyacak,öldükten sonra bir avuç dua edecek olana muhtaçsın...

Hayat, muhtaçlıktan mı ibaret, yoksa hizmetten mi ibaret?

İnsanların enaniyeti o kadar aşmış ki, kimseden yardım isteyemez hale geldik. Şahsım adına söyleyecek olursam; hayatta en nefret ettiğim birilerinden yardım istemek (muhtaç olmak) çünkü insanlar, hizmetin,duanın,Allah rızasının farkında değiller malesef... E doğal olarak birilerinden yardım isterken kendimi muhtaç oluyormuş gibi hissediyorum.

Bakıyorum etrafa, normal yaşantının içerisinde ki istekleri geçtim,artık hastaya da hürmet yok. Hürmeti de geçtim, hastanın etrafında kimse yok...Acaba o hastaların yerine kendimizi koymayı becerebilsek (empati) kurmayı deneyebilsek aynı muameleyi yaparmıydık;

hiç sanmıyorum!

Ölüm en kolayı, inanın öyle.Ölüm, başlangıç! Asıl ahirette ki hesap nasıl olacak? bu dünya da cefa çekmek,horlanmak,umursanmamak,sevilmemek,yanlız bırakılmak... Ben, böyle muameleye maruz bırakılan insanlara üzüldüğüm kadar seviniyorum. Zira, bu dünyaları geçecek; fani âlem... Sonu olmayan bâki âlemde kocaman ecirleri olacak Allah'ın izni ile...

Şimdi sorduğum zaman bu dünya mı,ahiret mi; eminim ahiret diyecek siniz.

Asıl üzülmesi gerekenler; her türlü kötülüğü yapıp bu dünyayı kazananlardır(!)

Bu dünyasını kaybedenlerin ecri Rahman'dır!

Bu dünyayı zevk sefa içerisinde yaşayıp ahireti kaybedeceğime; ahirette birilerinden borç alabilme ihtimali çok daha güzel...

Her nefis ölümü tadacaktır!

Ölüm, öncesi sonrası;

uzar gider...
 
Üst