Hayırlı Evlat İçin Önce Müsait Zemin

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
coukmy9.png


Hayırlı bir evlât yetiştirmenin en önemli şartı, önce, onun yetişmesine müsait bir zeminin varlığıdır. Her bitki her toprakta yetişmediği gibi, insanlar da uygun bir toprak ve uygun bir atmosfer buldukları zaman kişiliklerini geliştirebilecekleri imkâna kavuşmuş olurlar. Sahâbenin en önemli özelliği de buydu.

Onlar, hayatlarının her safhasında, her yerde ve her işte Allah rızasının araştırıldığı bir dönemde ve çevrede yetiştiler. Bir insan, bir haftalığına kendisini böyle bir ortamda bulduğu zaman dünyasının değiştiğini net bir şekilde hissediyor; bütün ömrünü bu şekilde geçiren insanların kabiliyetlerinin ne derece inkişaf edeceğini kıyas edebiliriz.

Bir çocuk, aklı ermeye başlamadan da önce, kendisini manevî bakımdan verimli bir atmosferin içinde bulmalıdır. Aklı ermeye başladıktan sonra ise, çevresini tanırken, içinde yaşadığı dünyayı öğrenirken, onu, aynen Allah’ın ve Resulünün tarif ettiği şekilde öğrenmelidir.

Güneşe baktığı zaman orada Allah’ın astığı kandili görmeli, yere baktığında kendisi için Rabbi tarafından hazırlanmış bir yuva bulmalı, başının üstündeki kuşları kimin uçurduğunu, yıldızları semâya inci taneleri gibi kimin dizdiğini, dünyasını renk renk çiçeklerle kimin süslediğini bilmelidir.

Bence günümüzde en çok eksik bırakılan taraf da burasıdır. İçinde yaşadığımız dünya ile irtibatımız olmazsa veya Kur’ân’ın tarif etitği şekilde kurulmazsa, bu temel sağlam bir şekilde atılmazsa, ondan sonra hayatın geri kalan ayrıntılarında taşları yerine oturtmak çok zorlaşır.

Eğer siz bunlara önem vermeyip de çocuğunuza dünyayı tanıtma işini zamanımızın evrimci ve tabiatçı öğretilerine, yahut medyadan ve sair yerlerden maruz kalacağı telkinlere bırakırsanız, daha sonra onun yanlışlarını düzeltmeye kalktığınızda,

kendinizi iğneyle kuyu kazar halde bulabilirsiniz. Daha da kötüsü, böyle bir eksikliğin farkına bile varmayıp, çocuğunuzun depremi fay hattından, hayatı güneşten ve havadan sudan, kişiliğini ve kaderini yıldızlardan bilmesini hiç umursamayabilirsiniz bile!

Veya bu konulardaki hatâlarını düzeltmeye çalışsanız, hattâ bunda muvaffak olsanız bile, alacağınız en iyimser sonuç, onu bir müthedî yapmak, yani, bir inançsızlık atmosferinde kişiliği şekillendikten sonra, ona doğru yolu göstermek seviyesinde kalacaktır. Böyle bir imanın ise, insanın bütün benliğine nüfuz etmede, İslâm inancı üzerine yetişmiş insanların imanı kadar şansının olamayacağı açıktır.

Onun için, bir anne ve babanın çocukları ile ilgili olarak üzerlerindeki en önemli sorumluluk, onlara içinde yaşadıkları dünyayı herkesten önce anlatmak ve doğru bir şekilde anlatmaktan ibarettir diye düşünüyorum.

Bu konuda literatür açısından çok zengin olduğumuzu söyleyemem. Ama Kur’ân ve Hadis elimizdedir. Bir ebeveyn, Allah’ın ve Resulünün kâinatı bize ne şekilde anlattığını inceleyecek olursa, biraz kafa yormak suretiyle, yeterince malzemeye kavuşur.

Kaldı ki, anne ve babalar bu konuda ısrarlı olduktan sonra, bu taleplere cevap verecek literatür de kendiliğinden gelişmeye başlar. Evlâdını tehlikede gören bir anne veya baba, onu kurtarmak için imkânlarının yetip yetmediğine bakmaz;

iman konusunda ise bu insiyakî davranışın çok daha hassas şekilde gösterilmesi gerekir kanatindeyim.

Bu söylediklerim, sakın, birtakım ilmihal bilgileri vermekle, İlâhî sıfatları ezberletip Âmentüyü öğretmekle geçiştirilecek bir iş sanılmasın. Ben bütün hayatı kuşatan bir imandan söz ediyorum.

Bunu kazanmanın en önemli şartı da, onu kaybettirme istidadı taşıyan ortamlara girip çıkmadan önce, çocuğun, kendisini Kur’ân atmosferinde bulması, onu soluyup benliğinin en ücrâ köşelerine kadar sindirmesidir. Daha da özetleyecek olursak:

Çocuklarımız, daha okula başlamadan çok önceleri, Kur’ân’ın kavramlarıyla tanışmalı, içinde yaşadıkları âlemi, onu Yaratanın tarif ettiği şekilde öğrenmelidir.

Bu imanı elde eden ve Rabbine karşı hayırlı olmayı öğrenmiş bir insanın, başta anne ve babası olmak üzere diğer insanlara karşı hayırlı olması için ayrı bir çaba harcamaya gerek kalmaz; öğrendiği şeyler, ona bu konuda da yolunu gösterecektir.



Ümit Şimşek
 

İstihya

Doçent
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
723
Tepkime puanı
122
Puanları
0
İmam Muhammed Bâkır buyurmuştur:"Ebeveynin güzel ahlâklı olması, çocukların da güzel ahlâklı olmasını sağlar."


...
 
Üst