hasbıhal

Katılım
9 Ağu 2006
Mesajlar
184
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kardeşlerim Risale i Nura sarılalım onu okuyalım okuyalım . O nur ile nurlanalım hidayetiyle amel edelim. Risale i Nur fedakarlıkla, nefsinden feragatla açılır. Üstadımız 16.mektupta şöyle der..

..bir mevhibe-i İlâhiye olan o esrar hâlis bir niyetle ve dünyadan ve huzûzât-ı nefsaniyeden tecerrüd etmek vesilesiyle o feyizler gelebilir..

Risale i Nuru dikkatle ve tefekkürle okumak gereklidir ta ki hakaik ı imaniyeye ve esrar ı gaybiyeye dair yazılan o sözler ve nurlar kendisini gösterebilsin. Gazete gibi değil belki ince bir tedkik i ilmi ile ve nazarı gaybi ile temaşa ve tefekkür etmek gerektir..

Hem Risale i Nuru anlamanın ve yüksek sırlarına vakıf olmanın sırrı 30.sözdeki ene bahsinden geçer.

Kastamonu Lahikasında şu ifadeler mezkurdur..

Refet Beyin bizi hayrete düşüren hayretli ve garip mektubunun baştaki kısmı Lâhikaya medâr-ı ibret olarak yazıyoruz. Ve bilhassa "Ene ve Zerre namındaki Otuzuncu Sözü her müminin ezber etmesi zarurîdir" demesi ve o eserin kıraatinden sonra Barla'da Abdurrahim namını kazanan ve "yâ Rahim, yâ Rahim" zikrini bize işittiren mübarek kedinin bir kardeşi olarak diğer mübarek bir kedi, ezan-ı Muhammedîyi (a.s.m.) müştakane, insan gibi dinlemesi bize de sizin kadar hayret ve sürur verdi.

Hem 30.Sözün baş taraflarında ifade edilen manaya nazar edilse pek çok sırları muhtevidir..

Âlemin miftâhı insanın elindedir ve nefsine takılmıştır. Kâinat kapıları zâhiren açık görünürken, hakikaten kapalıdır. Cenâb-ı Hak, emânet cihetiyle insana ene nâmında öyle bir miftah vermiş ki, âlemin bütün kapılarını açar; ve öyle tılsımlı bir enâniyet vermiş ki, Hallâk-ı Kâinatın künûz-u mahfiyesini onun ile keşfeder. Fakat ene kendisi de gayet muğlâk bir muammâ ve açılması müşkül bir tılsımdır. Eğer onun hakiki mahiyeti ve sırr-ı hilkati bilinse, kendisi açıldığı gibi, kâinat dahi açılır..

Hem acz fakr şefkat tefekkür ile ifade edilen Nur yolunun esaslarına dikkat etmekle beraber en mühim ve lüzumlu esas olan ihlas sırrının keşfine çalışmak elzemdir..

Elbette, herkesten ziyade, bütün kuvvetimizle ihlâsı kazanmaya mecbur ve mükellefiz. Ve ihlâsın sırrını kendimizde yerleştirmek için gayet derecede muhtacız. Yoksa, hem şimdiye kadar kazandığımız hizmet-i kudsiye kısmen zayi olur, devam etmez; hem şiddetli mesul oluruz

İhlasın sırrını yerleştirmek için Üstadımız ihlas risalesini laakal her 15 günde bir defa okunması lazımdır diye şerh düşmüştür..

Hem daha var fakat kısa kesmek lazım..

Kardeşlerim bu müşevveş arızayı takdime bir fikre binaen cesaret geldi. Kusura bakmayınız..

Umuma selam..
 
Üst