Harre olayı

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
ben de böyle birşey hatırlıyorum sanki..
ama bakmak lazım..

M.kemale isyanın vacip olduğu görüşüne katılmıyorum şahsen..Zira o zamanda birçok muteber alim ,tasavvuf büyüğü,fıkıh alimi de vardı..böyle bir fetvaları olduğunu bilmiyorum şahsen..

İsyanın ümmete vacip olduğunu ve şeyh said bu isyanı yapmakla ümmetin üzerinden bu vebali kaldırdığını kadir mısıroğlundan dinledim. Tabi kadir ne denli alim tartışılır.

Milli mücadelede talrbeleriyle beraber savaşa katılan Abdurrahman TAgi (ks) vardı sanırım, M. Kemalden madalya bile almıştır..
Öyle bir vacip durumu olsa biran duracaklarını sanmıyorum..

M. Kemal ilk başta kendisini gizliyordu. O döneme denk gelmiş bir madalya olması da muhtemel.
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
Bismillahirrahmanirrahim

Öncelikle bu paylaşımımı baştan sona kadar okumayıpta karşıt görüş bildirenleri kaale almayacağımı haber veriyorum. Art niyetlilere, taassup ehlilere, sanal müfterilere saygım yoktur o kimseleri dikkate almayacağımı bilmelisiniz.

Lafons7275 kardeşime hassaten teşekkür ederim. Konunun açılış amacının iyi niyetler taşıdığından ise zerre şüphem yoktur.


"Bununla beraber Yezid, fasık bir imamdı. İmam fasık olduğu zaman sırf fasıklığı sebebiyle görevden azledilemez. Âlimle*rin bu husustaki iki kavlinden doğru olan budur. Aksine ona karşı ayak*lanmak da caiz olmaz. Çünkü bu nedenle fitne kopar, anarşi doğar, ma*sum kanlar akıtılır, mallar yağmalanır, kadınlarla ve diğerleriyle fuhuş yapılır. Daha da kat kat fesatlar ortaya çıkar ki, bunların günahı daha fazladır."



Bu olaydan günümüze ders çıkarmak lazım. Fasık da olsa başımızdaki lidere karşı halkı ayaklanmasına vesile olacak işler yapılmamalı. Onların yanlışları ikide bir gündeme getirip insanları kışkırtmamalı aksine idarecilerimiz için hayır dua etmeliyiz.

Harre hadisesiyle Yezid'in durumu ve Akparti mevzularının kıyasına binaeyn bize yöneltilmiş olan suale kendi adıma cevabım şöyledir:
Kıymetli kardeşim öncelikle kıyasında birtakım hatalar mevcut. İşte tespit ettiğim hatalar:
1- Milli Görüşçüler ayaklanıp isyan eden bir topluluk değil.

2- İslamda yanlış yapan idarecilerin tenkit edilip hakkı bulması için eleştirilmesi haktır.

3- Bahsettiğin konudaki Harre vakasındaki yönetimle Türkiye'deki yönetim anlayışı birbirinden farklıdır Türkiye cuhmuriyet rejimiyle yönetiliyor, konudaki zamanın müslümanların yönetim şeklide emir'el müm'inlik makamıyla halifelik üzerine yönetim sürdürmüşlerdi.

- Milli Görüşçüler devleti yönetenlere asla isyan etmeyip, ayaklanmaya gitmemişlerdir.
* Milli Görüşçüler ülkeyi yönetmek için mevcut sistemde emri bil mağruf ve nehyi anil münker yaparak milletimizden destek isteyip yönetime talip olmuştur.

Kıymetli kardeşim konuda bahsettiğin Yezid zulmüne bir takım önde gelen sahabelerinde karşı gelmeyip isyana katılmamalarını bizim Akpartiye zulümlere alet olmalarına rağmen karşı gelmemiz gerektiğine getiriyorsun ama İSYAN ETMEKLE TENKİT etmek arasında DAĞLAR KADAR FARK VAR !
İşte daha evvelde sana ifade ettim kıyasla izah ettiğin konuda sahabeler Yezid'in zulmüne emirel müminlik makamına yakışmadığı gerekçesiyle tepki göstererek itaat etmeyi reddetmişler gerekirse zorlama yapılırsa savaşmayı göze almışlar. (ALLAH onlardan razı olsun makamları cennet olsun.)

Hz. Ömer (ra) bir gün hutbede cemaate şöyle seslendi:

- "Ben haktan ayrılırsam ne yaparsınız?" Cemaat içinden bir sahabe kalkarak cevap verdi:

- "Seni kılıcımla düzeltirim ya Ömer!"

Hz. Ömer (ra) ellerini açarak;
"Ya Rabbi! Sana şükürer olsun ki ben senden gaflete düşersem, senin adaletinden ayrılırsam, beni kılıcıyla doğrultacak cemaate sahibim" diye şükretti.
...
Bir hadîs-i şerifte Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmaktadır:
"Sizin başınıza öyle kimseler imam (reis) olacak ki, bazı hareketlerini güzel bulup memnun kalacaksınız. Bazı davranışlarını da çirkin bulacaksınız. Kim o davranışların kötü olduğunu o reislere söylerse (müdahane ve nifakdan) kendini korur. Kim de (dil ile söylememekle beraber kalben) buğz ederse, İlâhi mes'uliyetten kurtulur. Kim de (bu fena işlerden) memnun kalır ve onlara uyarsa helâka gider." (Sahih-i Müslim).


Akparti ve lideri R.Tayyip Erdoğan'ı neden eleştirip Milli Görüşe davet ediyoruz?
(neden kötülükten sakındırıp, iyiliğe davet ediyoruz)
Akp Irak savaşında zalim haçlı sürülerinle müttefiklik yaparak zalime meyletmiştir:


Akp 7 deniz limanı ve 7 hava alanını zalim haçlı Amerikan ordusuna Irak'ı vurmasında yardımcı olmak için tahsis etmiştir işte belgesi:




Dışişleri Bakanlığından:

ABD’ne Ait Destek Hamulesinin İthal/İhraç ve Ülke İçi Nakil ve Tevziine Dair Tebliğ

Amaç
Madde 1 -

Amerika Birleşik Devletleri Makamları tarafından Türkiye’ye ithal ve buradan ihraç olunacak askeri malzeme, teçhizat, ikmal maddeleri ve eşyalarının (bundan sonra“Destek Hamulesi” diye anılacaktır) giriş/çıkış ve ülke içi nakil işlemlerinin yürütülmesinde aşağıdaki usuller uygulanacaktır.
Kapsam
Madde 2 -

ABD destek hamulesinin girişve çıkış işlemlerinde Türk mevzuatına ve 6375 sayılı Kanunla tasdik olunan 19 Haziran 1951 tarihli “Kuzey Atlantik Antlaşmasına Taraf Devletler Arasında Kuvvetlerin Statüsüne Dair Sözleşme”ye (NATO-SOFA) uyulacaktır.
Genel Hususlar
Madde 3 -

ABD gemi ve uçaklarıile Türkiye’ye getirilecek ve buradan götürülecek destek hamulesinin girişve çıkışı aşağıdaki deniz ve hava limanlarından yapılacaktır.
a) Deniz Limanları:
1)İstanbul
2)İzmir
3)İskenderun
4) Yumurtalık
5) Antalya
6) Aksaz/Karaağaç
7) Ağalar (sadece mühimmat için)
b) Hava Limanları:
1) Esenboğa (Ankara)
2) Atatürk (İstanbul)
3) Çiğli (İzmi
r)
4)İncirlik (Adana)
5) Antalya
6) Aksaz/Dalaman (Muğla)
c) Antalya ve Aksaz/Dalaman havaalanlarını, ABD Deniz Kuvvetlerine mensup gemilerin Antalya ve Aksaz /Karaağaç Limanlarını ziyaretleri ile irtibatlı olarak, sadece bu gemilerin destek uçaklarınca kullanılmasına izin verilebilir.
Madde 4 -

İthal/İhraç ve ülke içi nakil ile tevzie ait usuller aşağıda açıklanmıştır.
a) Ön müsaadeyi gerektirenler:
1) Silah, mühimmat ve Ana teçhizat kalemlerinin ithali ve Türkiye dahilinde daimi olarak nakil ve tevzii il
e hizmet araçları ve jeneratörlerin ithali.
2) Gizli mahiyetteki silah, mühimmat, teçhizat ve malzemenin ithal, ihraç ve bunların ülke içi nakil ve tevzii.
b) Ön bildirim gerektirenler:
1) Silah, mühimmat ve ana teçhizat kalemlerinin Türkiye’den ihracı,Genelkurmay Başkanlığına/Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’ne (KRDAE),
2) Ana teçhizat kalemlerinin bakım ve onarım maksadıyla tesisler/istasyonlar arası nakli ise, Tesis Komutanına /İstasyon Müdürüne,
bilgi v
erilmek suretiyle gerçekleştirilecektir.
c) Manifesto ibrazını gerektirenler :
ABD Hükümetine ait teçhizat ile kuvvet, sivil unsur ve yakınlarının istimaline mahsus makul miktarda yiyecek maddeleri, ikmal maddeleri ve diğer eşyanın (ev eşyası ve şahsi oto dahil) ithal ve ihracı ile hizmet araçları ve jeneratörlerin ihracı. (Genelkurmay Başkanlığı
/KRDAE ve ABD Savunma İşbirliği Ofisi Başkanlığı-ODC/ABD Savunma Bakanlığı Hava Kuvvetleri Teknik Uygulamalar Merkezi-AFTAC arasında yapılan yazılı mutabakat uyarınca, tesise, SAS mevkiine veya BelbaşıSismik Araştırma İstasyonu’na -bundan sonra İstasyon diye anılacaktır-girişinden sonra Türk Komutana/İstasyon Müdürüne özet listesi verilmesi gereken malzeme ve teçhizat da bu kategoriye dahildir.)



http://www.resmigazete.gov.tr/main.a...9/20040901.htm


Resmi Gazete 01.Ekim.2004

*********


IRAK SAVAŞINDA İKİ MÜTTEFİKİN ANLAŞTIĞI RESİM

Peki Irak savaşında neler oldu?

2007 yılında yapılan araştırmalara göre Irak'ta tahmini 1.000.000 sivil yurttaş hayatını kaybetmiştir.[39] UNHCR Nisan 2008 tarihli verilerine göre 4.7 milyon Irak'lı yer değiştirdi (Irak nüfusunun %16sı), bunların iki milyonu komşu ülkelere sığındı [40]Kızıl Haç Mart 2008'de Irak'taki insani durumu "dünyada diğerlerine göre en kritiği" olarak tanılamıştır
http://tr.wikipedia.org/wiki/Irak_Savaşı




1- Akp zihniyeti Siyonizmin örgütlerinden cesaret ödülleri almıştır. Karşı olmak bu değildir ancak hizmet eden ödüllendirilir!

Amerikanın Irak'ı ve Afganistan'ı işgalinde Akparti hükümeti Amerika ile müttefiklik yaptığından dolayı siyonist örgütler tarafından ödüllendirilmiştir.
Yine aynı şekilde Amerika, Avrupa ile ilişkiler ve müttefiklik ilişkileri son sürat devam etmekle birlikte İsrail'lede devlet ilişkileri, ekonomik askeri anlaşmalar son sürat devam etmektedir.



2- Akpnin görüşü zalime karşı değil zalimle müttefiktir.
İspatı: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Amerikan finans çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal'da yayımlanan makalesinde, 'Türkiye'nin, ABD'nin sadık dostu ve müttefiki olduğunu' belirtti.

Sonuç: Senin siyasi görüşüne göre zalime karşı değilsin müttefiksin.

3- Akpnin görüşüne göre İslam beldelerini işgal eden siyonist güçlerle işbirliğine girmesiyle mazlumdan yana olmadığını gösteriyor. Mazlumdan yana olan siyonist güçlere karşı mazlum müslüman halkları katlettirilemez ve sömürülmesine razı olamaz!
Somali veya diğer İslam ülkelerine yapılan insani yardımlar ağır ölümcül yaraları olan İslam topluluklarına sadece geçici acı dindirici merhemler olarak yapılan yardımlardır. Bunlar yinede güzel hayırlı işler olmasına rağmen mazlum İslam topluluklarının bu durumlara gelmesine engel olmak İslam birliği gibi kitlesel uluslararası organizasyonlarla büyük güç edinip zulümlere engel olunabilme imkanları varken siyonist organizasyonlarla barış ve huzuru yanlış taraflarda aramakla aslında yapılan insani yardımlarda anlamını maalesef yitiriyor!
Çünkü asıl olan insani yardıma muhtaç kalınmadan zulmün ortadan kaldırılmasıdır.

4- Akpnin görüşü sömürüye karşı değil.
"Türkiye'de ekonomi IMF ve Dünya Bankası'nın kontrolünde yürütülmektedir. Türkiye'de 20 milyonluk bir kesim, yoksulluk sınırının altında, 20 milyonluk bir kesim de yoksulluk sınırında yaşamaya mahkum edilmiştir"
AKP iktidarı döneminde halkın büyük çoğunluğunun fakirleşmesine rağmen 4 tane olan dolar milyarderinin sayısı 36'çıkmıştır. Zenginin daha çok zengin olduğu fakirin ise daha çok fakirleştiği ve insanlarımızın bankalara borç bataklarına mahkum edildiği düzen elbette sömürü düzenidir. Yüksek vergi yükü, tüketimdeki temel ihtiyaç maddelerine yapılan zamlar, maaşlara yeterli zamları yapmayıp gün geçtikçe fakirleşen toplumumuz sömürülmeye devam ediyor.

5- Akp'nin görüşüne göre Allah'ın rızasını değil Amerikanın ve Avrupanın rızasına göre yönetim önceliklidir.

Amerika olmadan Avrupa olmadan ilerleyemeyiz mantığı ile ülkemizi yönetiyorlar.
Allah'ın rızası bunlarda yoktur: faizcilikten, sömürüden, ahlaki çöküntüden, zalimle müttefik olmaktan ve işbirliği yapmaktan Allah'ın rızası söz konusu dahi olamaz!

6- Akp'nin görüşüne göre hüküm Allah'ındır değil. Hüküm Avrupa birliğinin parlemantosundan ifsad talepleridir. Hüküm Allah'ındır denilseydi Avrupa birliğinin ifsad taleplerine hayır derdiniz ama evet dediniz. İşte ispatı:
24.9.2004 tarihli Bazı Ulusal Gazetelerin ‘AB’yle Yaşanan Zina’ Krizi Sonrasında Yazdıkları:

Yeni Şafak
Gitti, Çözdü, Geldi.
Ankara'da koparılan Türk Ceza Kanunu fırtınası, Başbakan Erdoğan'ın Brüksel ziyaretiyle son buldu. Meclis, TCK'yı 6 Ekim'den önce çıkaracak ve Günter Verheugen olumlu rapor verecek

Vatan Gazete
Harika Sonuç
Verheugen "Başbakan güvence verdi. Türkiye'nin önünde artık hiçbir ENGEL KALMADI" dedi

Star Gazete
5 dakikada krizi çözdü.
Başbakan Erdoğan TCK geçecek dediği Verheugen’den Türkiye'nin önün yeni şart konulmayacak sözü aldı. TCK üzerinden sorun çıkarmak isteyenlerin hevesleri de kursağında kaldı.

Sabah
Biz Avrupalıyız.
Başbakan Erdoğan, AB ile Ceza Yasası krizini Brüksel'de yine kendisi çözdü. Attığı adımla AB hedefi 41 yıldır hiç olmadığı kadar yakına geldi.

Radikal
Rapor Tamam Sıra Kararda
Başbakan, AB ile krizi, zinayı suç haline getirmekten vazgeçerek bitirdi. Verheugen de müjdeyi şu sözlerle verdi: Artık müzakere tavsiye etmemiz için Türkiye'nin tamamlaması gereken bir şart yok

Milliyet
AB Kapısı Açıldı.
Erdoğan Verheugen’e TCK’yı Ekimden önce zina maddesi olmaksızın geçireceğiz ancak başka şart istemeyiz mesajı verince hiç sorun kalmadı.

Milli Gazete
Efelik sökmedi.
‘İçişlerimize karıştırmayacağımız’ AB’ye, tam teslim olduk. Türkiye’ye iki günde 1 katrilyona malolan zina tartışması sırasında “AB içişlerimize karışamaz” çıkışını yapan Başbakan, Verheugen karşısında yelkenleri suya indirdi.

Hürriyet
Yolumuz Açıldı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Brüksel gezisinde zina pürüzü aşıldı. Erdoğan, TCK için söz verince, Avrupa Birliği yeşil ışık yaktı. TBMM pazar günü olağanüstü toplanıyor.

Akşam
Tam Yol Avrupa.
Brüksel'de tarihi uzlaşma. Erdoğan, TCK'yı zinasız çıkarma sözü verdi. Verheugen AB kilidini açtı: Engel kalmadı. Müzakere tavsiye edeceğiz

Güneş
Yanlış hesap Brüksel’den Döndü.
Kritik zirveden beklenen oldu! Erdoğan, zina inadından vazgeçince, Verheugen, 'Artık tarih için engel kalmadı' diyerek Türkiye'nin önünü açtı

Evrensel
Erdoğan boyun eğdi.
Türkiye’yi haftalardır zina tartışması ile meşgul eden ve “AB bizim içişlerimize karışamaz” diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB’nin bütün şartlarına boyun eğdi. Dün AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen ve AB yetkilileri ile görüşen Erdoğan, TCK’nın zina düzenlemesi olmadan Meclis’ten geçeceği sözünü verdi.

Birgün
2013'e kadar planda yoksunuz.
AB’nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Verheugen, Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişiklikleri "yüzyılın işi" olarak değerlendirdi. Verheugen AB bütçesi dolayısıyla, 2013 yılına değin Türkiye'nin AB'ye alınması konusunda bir plan bulunmadığını savundu

Yeni Asya
Verheugen: Güvence aldık.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile biraraya gelen Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, Erdoğan’dan tam güvence aldığını belirtti.

Türkiye
Brüksel’den rekor geldi
Geçtiğimiz hafta TCK gerginliği yaşayan piyasa, dün kilitlendiği Brüksel’den gelen mesajla, sıçramasını yaptı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Brüksel temaslarına odaklanan piyasa, Erdoğan’ın “Problem kalmadı” ve Verheugen’in “Türkiye yapması gerekenlerin hepsini yaptı. Raporun önünde engel yok” açıklamasıyla büyük bir moral kazandı. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Endeksi, ikinci seans açılışında 22 bini aşarak tarihi zirveler yaptı.



[1] Medya, borsa ve siyaset ilişkisi üzerine çeşitli ülke deneyimlerini aktaran bir yazı için bkz;http://www.medyakoop.org/KoseYazilari.asp?ID=108&YID=36

[2] Türkiye’deki medya patronlarının çeşitli alanlarda tekel oluşturması ve bu durumun potansiyel tehlikelerine dikkat çeken bir yazı için bkz; M. Kelkitlioğlu, Tehlikeli Satışlar,http://www.yenisafak.com/arsiv/2000/mart/04/gundem.html

[3] Bu konuda yandaki linki tıklarsanız hatırlamanızı kolaylaştırabilir.http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/...onomiprn1.html(http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/...onomiprn1.html)

[4] “Stern’den Irkçı Karıkatür”, Milliyet, 25 Eylül 2004.

****
DOMUZ KASAPLIK HAYVAN SINIFINA GİRDİ
07 Temmuz 2006 tarih, 26221 sayı ve 2006/31 nolu Türk Gıda Kodeksi Çiğ Kırmızı ve Hazırlanmış kırmızı Et Karışımları Tebliği

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, çiğ kırmızı et ve hazırlanmış kırmızı et karışımlarının tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretilmesi, hazırlanması ve işlenmesi ile ambalajlama, muhafaza, depolama, taşıma ve pazarlamasını sağlamak üzere özelliklerini belirlemektir.
MADDE 4 – (1) Bu Tebliğ’ de geçen;
a) Kasaplık hayvan: Büyükbaş, küçükbaş hayvanlar ve diğer kasaplık hayvanları,
b) Büyükbaş hayvan: Sığır, manda ve deveyi,
c) Küçükbaş hayvan: Koyun ve keçiyi,
ç) Diğer kasaplık hayvanlar: Domuz, yaban domuzu, at ve tavşanı, ifade eder.

DOMUZ ÇİFTLİĞİ KURANLARA DESTEK KREDİSİ DEVLET TEŞVİĞİ

Pancara Kota Varken, Ziraat Bankası’ndan Domuz Çiftliği Kurana Kredi

Hayvancılık işletmelerinin ticari amaçlı hayvancılık İşletmesi ve zati ihtiyaç amaçlı hayvancılık işletmesi olarak iki temel ayrıma tabi tutulduğu ve ailenin zatî ihtiyaçları veya hobi için beslenen en fazla 4 baş sığır ve/veya tek tırnaklı gibi büyükbaş, 10 baş koyun-keçi, 2 baş domuz, 350 adet tavuk, horoz, ördek, kaz, bıldırcın, keklik, sülün ve benzeri kanatlı hayvan, 4 adet devekuşu, 50 adet tavşan kapasitesi bulunduran hayvancılık işletmelerinin zati ihtiyaç amaçlı hayvancılık İşletmesi, bu kapasitelerin üzerindeki işletmelerin ise ticari amaçlı hayvancılık işletmesi olarak nitelendirilmesi.

zirrat.jpg

***
Milli Eğitimde Skandal Üstüne Skandal







1- Sünneti inkar: Peygamberimizin (SAV) yaşadığı zaman ve koşullarla ilgili boyutu yöresel olup, evremsel değildir. Bunun için Peygamberimizin kendi örf- adetleri ve o zamanki uygulamaları din açısından bizi bağlamaz
2- Bir bayramımız daha varmış(!): İlköğretim kitaplarında Paskalya Yortusu, dinî bayramlarımız arasında sayılıyor.
3- MEB tavsiyeli Misyonerlik: İlköğretim okullarında Öğrencilere ücretsiz dağıtılan “MEB tavsiyeli” çocuk kitaplarında resmen, kiliseli, haçlı Hıristiyanlık propagandası yapılıyor.
4- Ayetlere sansür: MEB Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı onaylı İlköğretim 5’inci sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabında Fatiha Suresi’nin son ayeti ve Bakara Suresi’nin 286’ncı ayetlerinin bir kısmının yazılmaması dikkat çekti.
5- Okullarda 45 kelime yasak: İçişleri Bakanlığı okulları dini kavramlar konusunda uyardı, İslamcı terör, kara çarşaflı, şeriat, batı, kışla, laikçi gibi 45 kelimenin kullanılması yasaklandı.


Belgeler:


Haber: Sabah
***

APARTMAN KİLİSELERİNİN ÖNÜ AÇILARAK MİSYONERLİK FAALİYETLERİNDE ARTIŞ OLMUŞTUR
4928 No.lu ve 15.07.2003 tarihli Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’da ‘cami’ kelimesi ‘ibadethane’ olarak değiştirilerek apartman kiliselerinin önündeki yasal engel kaldırıldı.
(25173 sayılı Resmi Gazete – Yayın tarihi:19 Temmuz 2003 Cumartesi)

***
İçişleri Bakanlığı’nın emri ile, Papa Jean Paul’ün ölümü dolayısıyla tüm yurtta bayraklar yarıya indirildi

İçişleri Bakanlığı, 8.4.2005 Cuma günü tüm resmi dairlerde gündoğumundan-günbatımına bayrakların yarıya indirilmesini istedi.
Emir örneği için: (http://www.istanbul.gov.tr/images/docs/emir.doc)
• Papa için Rusya’da bile bayraklar yarıya inmedi (!?) (Ortodokslar ya, o yüzden indirmemişlerdir…)
• Diyanet İşleri Başkanımız vefat etse hangi ülke bayrağını yarıya indirir?
• Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanı vefat etse AKP bayrakları yarıya indirtir mi?
• Laik bir ülkede müslümanlar aleyhine Papa için bu ayırım niçin yapılır?
• Milli sembolümüz olan bayrağımızın yalnızca bir dinin ruhani lideri için yarıya indirilmesi, o dini kayırma anlamı taşımıyor mu?

***
Hz. Muhammed A.S'A HAKARET EDEN PAPAYA ÖZEL İLGİ


Yeni Papa 16. Benedict’in sevgili Peygamberimiz’i eleştiren sözlerine ciddi bir karşılık verilmedi.

“Muhammed kılıçla din yaymaktan başka ne yapmıştır…” sözünün alıntı olduğunu söyleyen papaya, hiçbir yetkilimiz “SAYIN PAPA, ÖYLEYSE PEYGAMBERİMİZLE İLGİLİ SİZİN GÖRÜŞÜNÜZ NEDİR?” diyemedi.

Önce Papa’yla görüşmeyeceğini söyleyen Başbakanımız, aksine Papa’yı uçağın merdivenlerinde karşıladı.

Erdoğan, “Yahudi karşıtlığı utanç verici bir akıl hastalığının tezahürüdür, katliamla sonuçlanan bir sapkınlıktır” dedi. (http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/2005/HAZIRAN/11/p01.html)
Sorulmaz mı: İslam karşıtı papayı düşmanca konuşmasının ardından uçak merdiveninde karşılamak nedir?
***
AKP iktidarı, Danimarka’da yayınlanan ÇİRKEF KARİKATÜRLERE gereken tepkiyi gösteremedi.
***
BÜYÜK MASON LOCASINDAN AKPARTİYE DESTEK ULUSAL EMİRDİR
Hür ve Kabul Edilmiş Büyük Masonlar Locası’nın üstadı Asım Akin 22Temmuz’da AKP’yi destekleme emrini masonlara tebliğ etti. Bu, uluslararası bir talepti. İşte masonların gerekçeleri:
“Şayet AKP’nin önü kesilirse, sıcak para ülkeyi terk eder ve ekonomik kriz gündeme gelir.” (http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=6721)
***
ERMENİ PATRİĞİNDEN AKPARTİYE DESTEK
Türkiye Ermenileri Patriği II. Mesrob, 22 Temmuz seçimlerinde AKP’yi destekleyeceklerini açıkladı. (http://www.yenisafak.com.tr/politika/?q=1&c=2&i=48782&Ermeni/Cemaati/se%C3%A7imlerde/Ak/Partiyi/destekleyecek)

***
GAY VE LEZBİYENLERE İLK KEZ HAKLAR TANINDI
Gay ve Lezbiyen Filmleri Festivali’ne onay verildi. (27.09.2004 –Vakit)
“Outistanbul 1. Uluslararası İstanbul Gay ve Lezbiyen Filmleri Festivali”

Aile Sağlığı adı altında bazı okullarda “eşcinsellik” dersi verildi. Tepki gelince uygulama durduruldu. (16.03.2007 – Zaman)

Türkiye’nin ilk eşcinsel oteli açıldı. (31.05.2007 – Posta)
***

Daha çok var ama uzatmaya lüzum yok!

7- Akp'nin görüşü İslam birliğinden yana değil, Avrupa birliğinden ve Amerikan müttefikliğinden yanadır.

Gül: ABD Kesinlikle Doğru Yolda






Vatan Gazetesinde çıkan habere göre Abdullah Gül, ABD’nin 11 Eylül sonrasındaki politikalarını beğendiğini belirterek “ABD kesinlikle doğru yolda” dedi.







Erdoğan: İslam Ortak Pazarı anlayışını doğru bulmuyorum.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Müslüman ülkelerin önde gelen işadamlarının katıldığı 5. Cidde Ekonomik Forumu’nda önemli mesajlar verdi.

“Altını çizerek bir şey söylemek istiyorum. Yalnız, yanlış anlaşılırım endişesini de taşıyorum. Ben İslam Ortak Pazarı anlayışını doğru bulmuyorum. Çünkü, ne olursa olsun bu birliktelikleri ne etnik, ne dinî kökene ne de coğrafyaya bağlı olarak düşüneceğiz. Artık dünyada bunların hiçbirisi kaldı mı? Kuruluşları böyle oluşturmaya kalktığımız anda kamplaşmalar başlar, münasebetler kesilebilir. Biz, şöyle bir şey koyabiliriz; ekonomik ve ticari alanda ortak kalkınan ülkeler birliği. Burada ortak payda dayanışma olabilir.”




***

Abdullah Gül: İslam Medeniyeti Mağlup Olmuştur




Belki ifadelerim yadırganacak ama,yine de söylemek zorunda olduğumu düşünüyorum. Bizim için ortada bir mağlubiyet var, bunu aynen kabul etmemiz gerekir. Konu, medeniyetlerle ilgili. Karşılaşma, adeta Medeniyetlerin karşılaşması. Bir batı medeniyeti var, bir de bizim başından beri ileri sürdüğümüz tezler var. Bence bu hüzünlü bir yolculuk, ortada açıkça bir mağlubiyet var. Kendi kültürümüz, kendi medeniyetimiz.. İddialarımzın, tezlerimizin üstünlüğünü gösteremedik. Ama sonuca seviniyoruz.
“Biz küçük olalım, doğruyu söyleyelim.” anlayışıyla bir yere varılmaz. Belge için:






....

Daha eleştirilecek çok fazla şey var ama uzatmak istemiyorum tabi talep üzerine her eleştiri sebebimizi tek tek nakledecek materyallere sahibiz.
Kısaca güncel olması sebebiyle Dr.Fatih Erbakan'ın ekonomizin gidişatı noktasındaki önemli tespiti dahi mevzunun derinliğini göstermektedir.
<font size="3">

...

En son Galler'deki Nato zirvesindeki görüntüleri gören müslümanların kalplerinde acı yer alması lazım.
Tabi ehli taassup akpartici bazı vatandaşlarımız o zirveyi itibar ve başarı görmeye uğraşsalarda realite çok fazla itibarsızlığı ve başarısızlığı göstermektedir.

Nato hangi işgal altındaki İslam devletini zulümden kurtarmıştır?
Cevap olarak Bosna diyenler olabilir şimdiden cevaplayalım Bosna'da Nato büyük katliamlar yapıldıktan sonra Bosna cihadında mücahitlerin sırpları yenmeye başladığı sırada müdahale etmiştir öyleki müdahalesinde bile binlerce Bosnalı'ın katledilmesine sırplarla işbirliği yaparak yapmasıda bilinen gerçekler.
Srebrenitsa katliamını unutmayın.

Gerçek cevap şu ki Nato hiçbir İslam devletinin uğradığı zulümlere müdahale etmeyerek Siyonist işgalleri meşrulaştıran girişimleriyle varlığını sürdürmektedir.
Türkiye cumhurbaşkanı olan R.Tayyip Erdoğan halen siyonist kuruluş olan Nato'dan medet umarak Suriye ve Irak'taki kaosun savaşın sonlandırılması için Nato'nun görev yapması ulusal birlik kurup bu zulümlerin durdurulması gerektiğini dile getiriyor.
Bu ifadelerin ne kadar masumhane ve güzel temenniler olduğu açık ama neyi kimden istediğin çok önemli sen şeytandan cennet istiyorsun gibi birşey oluyor.


Margaret_Thatcher_4.jpg

Millî Görüş Lider Prof.Dr. Necmettin Erbakan 17 Temmuz 2007 tarihinde ESAM’da yaptığı konuşmasında Thatcher hakkında şunları söylemişti:
Haçlı seferi başlattı
“1990 yılında Margaret Thatcher, İskoçya’daki NATO toplantısında, -Rusya çökmüş, komünizm dağılmış- aynen şu konuşmayı yaptı. Bunu 40 defa söyledik. Dedi ki; “Arkadaşlar biz NATO’yu Rusya’ya karşı kurmuştuk. Rusya çöktü, şimdi NATO’yu dağıtacak mıyız? Hayır, neden? Çünkü düşmanı olmayan ideoloji yaşamaz. Düşmanımız olmazsa biz de yaşayamayız. Dikkat ediyorsan bak, temele düşmanlığa koyuyor… Rusya gitti, İslâm var, yeni düşmanımız İslâm’dır. Bu ilanın üzerinden Amerika’daki NATO manevralarında düşman şehirlerinin adı İslam şehirleri ile değiştirildi, Rusya’ya ait kırmızı renk yerine yeşil renk düşman renk olarak konuldu. Ne zaman, 1990. 20’inci Haçlı Seferi böyle ilan edildi. 17 senedir 20’inci haçlı seferi yapılıyor. Tıpkı Bush’un söylediği gibi. Bush “Bu haçlı seferidir” demedi mi. Doğru söylüyor, haçlı seferi yapılıyor.”


http://www.milligazete.com.tr/haber/Tam_bir_Islm_dusmaniydi/278076#.VAs_-Pk0Guo


Eğer siz ne yapardınız bu eleştirilerinizi nasıl düzeltirsiniz diyenler var ise cevaplarımız hazır, projelerimiz hazır, denenmiş başarıya ulaşmış projelerimiz hedeflerimiz hazır.
Biz yıkmak için değil, Türkiye'nin ve İslam dünyasının ve tüm insanlığın huzuru için mücadele veriyoruz.
Akpartiyi yukarıdaki ve daha paylaşmadığımız birçok ifsada yol açtığı için eleştirdiğimiz için bizleri Chp ile aynı kefeye koymalarıda taassubun dibi olarak görülmelidir.

İslam'dan gayri tüm hareketlere karşıyız.

ves'selam
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
Selamet neden iflah olmaz ...
İşte bundan ...
Bi sakin ol dayı ....
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
İsyanın ümmete vacip olduğunu ve şeyh said bu isyanı yapmakla ümmetin üzerinden bu vebali kaldırdığını kadir mısıroğlundan dinledim. Tabi kadir ne denli alim tartışılır.



M. Kemal ilk başta kendisini gizliyordu. O döneme denk gelmiş bir madalya olması da muhtemel.

Elbette kendisini gizliyordu..Abdurrahman Tagiyi şunun için örnek verdim..
Yani hani bazı kişiler diyor ya,şeyhler genelde cihattan da savaştan da kaçıp tekkede oturmayı tercih ederler..Halbuki gerektiği durumda hemen cihata giderler..
M.Kemale de silahlı kıyam vacip gibi bir durum olsaydı Tagi medresesi de hiç durmaz hemen kıyam ederdi diye düşündüm..ve daha pek çokları tabiki..
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir


M.Kemale de silahlı kıyam vacip gibi bir durum olsaydı Tagi medresesi de hiç durmaz hemen kıyam ederdi diye düşündüm..ve daha pek çokları tabiki..

Adam önüne geleni astı kesti sindirdi. Elinde ordu gücü de var. Artı şeyh said isyanıyla farziyyeti yerine getirdi.

Bunları da düşünmek lazım.

ha bir de gemilerle rize sahilini rasgele bombaladılar.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
@Ercan Tekin kardeşim demiş ki:

1- Milli Görüşçüler ayaklanıp isyan eden bir topluluk değil.

Tabiin ve tebe-i tabiin gibi güzide insanlar bile ayaklanıp isyan ettiyse milli görüşçüler de isyan edebilir.


2- İslamda yanlış yapan idarecilerin tenkit edilip hakkı bulması için eleştirilmesi haktır.

Evet hem de bu cihadın en büyüğüdür. Ama bunu yüzlerine söylemek cihaddır.


3- Bahsettiğin konudaki Harre vakasındaki yönetimle Türkiye'deki yönetim anlayışı birbirinden farklıdır Türkiye cuhmuriyet rejimiyle yönetiliyor, konudaki zamanın müslümanların yönetim şeklide emir'el müm'inlik makamıyla halifelik üzerine yönetim sürdürmüşlerdi.

yönetim farklı da olsa idare edenler müslüman edilenler de müslüman. Ayrıca hilafet 30 yıl sürdü, yezid dönemi ısırıcı meliklik dönemiydi. Bunu bize efendimiz sav. haber verdi.

şimdilik bunlar kardeşim. Allah senden razı olsun. Amin.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Adam önüne geleni astı kesti sindirdi. Elinde ordu gücü de var. Artı şeyh said isyanıyla farziyyeti yerine getirdi.

Bunları da düşünmek lazım.

ha bir de gemilerle rize sahilini rasgele bombaladılar.

ama işte tabloya baktığımız zaman hiç farziyeti yerine getirdiğine dair bir intiba olmamış o zamanki ulema ve meşayihte..Şeyh said isyan ediyor..Kimler destek veriyor ?
bizim bildiğimiz yok..
tam tersine yaptığının yanlış olduğuna dair Bediüzzaman gibi bir alim yanlıştır demiş..
Doğudaki diğer nakşibendi şeyhlerine bakıyoruz..onlardan da destek yok..
Eğer farzsa, herkese farz..ellerinde imkan yok denirse,Şeyh Saidin elinde imkan varmış demekki ona destek vermeleri lazımdı..
yani tabloya baktığımız zaman çelişkili bir durum var..

Mesela Bediüzzaman, Şeyh said gibi bir isyana girseydim on kat daha büyük yapardım der bir risalede..
halbuki buna hizmeti kudsiye müsade etmiyor diyor..

 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
ama işte tabloya baktığımız zaman hiç farziyeti yerine getirdiğine dair bir intiba olmamış o zamanki ulema ve meşayihte..Şeyh said isyan ediyor..Kimler destek veriyor ?
bizim bildiğimiz yok..
tam tersine yaptığının yanlış olduğuna dair Bediüzzaman gibi bir alim yanlıştır demiş..
Doğudaki diğer nakşibendi şeyhlerine bakıyoruz..onlardan da destek yok..
Eğer farzsa, herkese farz..ellerinde imkan yok denirse,Şeyh Saidin elinde imkan varmış demekki ona destek vermeleri lazımdı..
yani tabloya baktığımız zaman çelişkili bir durum var..

Mesela Bediüzzaman, Şeyh said gibi bir isyana girseydim on kat daha büyük yapardım der bir risalede..
halbuki buna hizmeti kudsiye müsade etmiyor diyor..


Bediüzzaman isyan etmeme sebebini ilhama dayandırıyor anladığım kadarıyla. Çünkü isyana girseydim on katını yapardım demek keşfi bilgiye dayanıyor olabilir.

herkes isyan edecek, kimi eliyle isyan edecek, kimi diliyle kimi de kalbiyle.

isyan etmek demek göz göre göre ölmek değildir.

Ayrıca bizim şuanda konuşmamız gereken akp ye müslümanların tavır alması mı yoksa destek olması mı? İslam bize ne emrediyor? Buna yoğunlaşalım.
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
@redyellow @Ercan Tekin ve @abdullahbirisi kardeşlerim yukardaki olayı ibni kesirin el bidaye adlı eserinden aldım.


aynı eserin devamında deniyor ki:

Darekutnî, Cabir b. Abdullah'ın oğulları Muhammed ile Abdurrahman'ın şöyle dediklerini rivayet etmiştir:
"Harre gününde babamızla birlikte dışarı çıktık. Babamızın gözleri kör olmuştu, şöyle dedi: "Rasûlullah (s.a.v.)'ı korkutan helak olsun."

Kendisine: "Baba hiçbir kimse Rasûlullah'ı korkutabilir mi?" diye sor*duğumuzda şöyle cevap verdi: Ben, Rasûlulah (s.a.v.)'m şöyle buyurdu*ğunu işittim.

"Şu Ensâr kabilesini korkutan şurayı korkutmuş olur (böyle derken elini alnına koydu)."




Bu hadisi ve benzerlerini delil olarak ileri sürenler, Muaviye oğlu Yezid'i lanetlemenin caiz olduğunu söylemişlerdir.

Ebu'l-Ferec b. el-Cevzî de Yezid'i lanetlemenin caiz olduğunu söylemiştir.


Ancak başka âlimler, onu lanetlemenin caiz olmadığını söylemişler ve bu hususta eserler tasnif etmişlerdir ki Yezid'i lanetlemek, babasını ve sahabeler*den birisini lanetlemeye vesile olmasın. Onun yaptığı kötülükleri de yanlış tevil yaparak ve yanılarak yaptığı şeklinde yorumlamışlar ve şöyle demişlerdir: "Bununla beraber Yezid, fasık bir imamdı. İmam fasık olduğu zaman sırf fasıklığı sebebiyle görevden azledilemez. Âlimle*rin bu husustaki iki kavlinden doğru olan budur. Aksine ona karşı ayak*lanmak da caiz olmaz. Çünkü bu nedenle fitne kopar, anarşi doğar, ma*sum kanlar akıtılır, mallar yağmalanır, kadınlarla ve diğerleriyle fuhuş yapılır. Daha da kat kat fesatlar ortaya çıkar ki, bunların günahı daha fazladır."




Bu olaydan günümüze ders çıkarmak lazım. Fasık da olsa başımızdaki lidere karşı halkı ayaklanmasına vesile olacak işler yapılmamalı. Onların yanlışları ikide bir gündeme getirip insanları kışkırtmamalı aksine idarecilerimiz için hayır dua etmeliyiz.
Kırmızıyla öne çıkardığın kısım Atatürk için geçerli olabilir mi? Dur bi dakka ama olmaz demi. Çünkü biz hep işimize geleni alırız. Nolacak canım Peygamber torununun başını da kestirse lanet etme ama Atatürkün anasına kadar iftira at sen. :)))) İşte bu münafıkvari fikirlerimizden dolayı ne dirliğimiz var ne de düzenimiz. Sonra da Allah bize niçin yardımını göndermiyor he? Göndermez tabi niye göndersin ki? Biz boş işlerle uğraşacağız ve koskoca kainatı yöneten Allah bize mi yardım edecek? Hadi ordan! Allah samimi insanların dostudur bunu unutmayın.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Bediüzzaman isyan etmeme sebebini ilhama dayandırıyor anladığım kadarıyla. Çünkü isyana girseydim on katını yapardım demek keşfi bilgiye dayanıyor olabilir.
hayır öyle değil. Bediüzzamanın güçlü bir nüfuzu vardı. Şeyh saidden çok daha kuvvetliydi nüfuz olarak..
Osmanlıda bir itibarı vardı..Halife SUltan Reşad ile yakın ilişkileri olmuştur..1. dünya savaşında albaydı..sonra meclise girmiştir..M. Kemal doğu umumi vaizliği teklif etmiştir. Reddetmiştir.
Şeyh said de bu nüfuzunu bildiği için isyana destek istemiştir.
"Efendim! Sizin nüfuzunuz kuvvetlidir. Bu hareketimize iştirak buyurur, yardım ederseniz galip oluruz.' demiştir.


herkes isyan edecek, kimi eliyle isyan edecek, kimi diliyle kimi de kalbiyle.
evet aynen..o sebepten silahlı mücadele hariçte olur denmiştir..
Dahilde cihat başkadır demiştir Bediüzzaman..
Elmalılı da Nisa59 ayet tefsirinde itaat etmemekle isyan etmek farklıdır der..

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]"Müminlerden olmayan idarecilere itaat etmek dinen vacib kılınmamıştır. Bu hususta itaat değil, varsa bir anlaşmaya riâyet etmek söz konusu olacaktır. Fakat itaat etmenin vacib olmamasından mutlaka isyan etmenin gerekli olduğunu anlamaya kalkışmamalıdır. İtaatin vacib olmaması, isyan etmenin vacib olmasını gerektirmeyeceğinden itaat mecburiyetinde bulunmamakla, isyan mecburiyetinde bulunmak arasında fark vardır. İsyan hakkı başka, isyan etme vazifesi yine başkadır. [/FONT] [FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bundan dolayı buradan mümin olmayan bir çevrede (ortamda) bulunan müminlerin şuna buna karşı isyancı ve ihtilalci bir durumda kabul edilmemeleri ve belki müminlerin her nerede bulunurlarsa bulunsunlar Allah'a ve Resulüne karşı itaatsizlikten sakınmak ve aynı zamanda kendilerinden olan idarecilere itaat etmeleri ve tağutlara boyun eğmemelerinin gerekli olduğunu anlamak gerekir. "[/FONT]




Şuanki hükümete tabiki isyan edilmez..Elmalılının açıkladığı gibi itaat etmemek farklı isyan etmek farklıdır..
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir

Nolacak canım Peygamber torununun başını da kestirse lanet etme ama Atatürkün anasına kadar iftira at sen. :)))) İşte bu münafıkvari fikirlerimizden

Önce yazacaksan terbiyeli yaz. Beceremiyorsan hiç yanıma uğrama.

Yezide lanet etmemenin gerekçesi ilmi olarak yazıda açıklandı.

atatürkün anasına gelince bazı kişilerin yorumları onları bağlar. Onların yorumuna bakıp da beni münafıklvari fikirli olmakla suçlaman ancak benim günahımı yüklenmen demektir. Teşekkür ederim.

Son olarak bu konularda muhataplarım ehli sünnet olanlardır. Direk ismen onlar için bu konuyu açtım.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir



Şuanki hükümete tabiki isyan edilmez..Elmalılının açıkladığı gibi itaat etmemek farklı isyan etmek farklıdır..

Tam bu noktada şunu sormak istiyorum, sisiye isyan edenler, rabia meydanında toplananlar acziyet içinde öldürülmeleri islamın hangi emrini yerine getirdiler?

Bir yanda tam donanımlı silahlı kafirler, diğer yanda hiçbir silah gücü olmayan kadın erkek müslümanlar.

İslam böyle bir direnişe cevaz veriyor mu? Bununla ilgili delilli bir bilgi hatırında vR mı?
 

DostunDostu

Süper Moderatör
Yönetici
Katılım
30 Eyl 2013
Mesajlar
6,183
Tepkime puanı
473
Puanları
83
Tam bu noktada şunu sormak istiyorum, sisiye isyan edenler, rabia meydanında toplananlar acziyet içinde öldürülmeleri islamın hangi emrini yerine getirdiler?

Bir yanda tam donanımlı silahlı kafirler, diğer yanda hiçbir silah gücü olmayan kadın erkek müslümanlar.

İslam böyle bir direnişe cevaz veriyor mu? Bununla ilgili delilli bir bilgi hatırında vR mı?
Senin şimdi bu yazdığını ben olayların kızgın olduğu zaman yazmıştım. Noldu biliyor musun? Tahmin edebilirsin. Aramızda ki fark bu işte. Senin jetonun geç düşüyor. Yiğitlik fikri yerli yerinde söylemektir. İş işten geçtikten sonra konuşmuşsun ne fayda. İdamdan sonra gelen af gibisin, GÜNAYDIN. Zaten feraset odur ki olayın sonu gelmeden sonunu görebilmektir. Yoksa iş işten geçtikten sonra yanına ölümden başka kâr kalmadıktan sonra aklın başına gelmiş napim! Bu kafa her zaman kaybetmeye mahkumdur. Düzüne düzüne okuduğunuz köşe yazarları şimdi sus pus oldular. Hepisinin vebali var. Ama nolacak ki her sabah kalkarlar, aileleriyle kahvaltılarını yaparlar ve sıçak kahvelerini yudumlarken laptoplarında makalelerini yazıp gönderirler. Ölen nasıl olsa kendi çocukları değil bunların.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Tam bu noktada şunu sormak istiyorum, sisiye isyan edenler, rabia meydanında toplananlar acziyet içinde öldürülmeleri islamın hangi emrini yerine getirdiler?

Bir yanda tam donanımlı silahlı kafirler, diğer yanda hiçbir silah gücü olmayan kadın erkek müslümanlar.

İslam böyle bir direnişe cevaz veriyor mu? Bununla ilgili delilli bir bilgi hatırında vR mı?

onlar isyan mı etti yoksa itaat etmemek vazifesini mi yerine getirdiler..
içlerinde isyan edenler oldu mu ? bireysel farklı davrananlar olmuştur herhalde..baya karışık bir ortamdı..
ihvanül müslimin yöneticileri sanırım itidalli olunması şiddete karışılmaması hakkında beyanlar verdiler diye hatırlıyorum..

gerçi seçilmiş,baştaki meşru bir lidere isyan eden darbeciler olmuştur diye düşünürsek onlara isyan nasıl bir konudur. ? .ulemanın ne dediğine bakmak lazım..kıyas etmek de baya zor bir iştir..bizi aşar :)
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir


Aramızda ki fark bu işte. Senin jetonun geç düşüyor. Yiğitlik fikri yerli yerinde söylemektir. İş işten geçtikten sonra konuşmuşsun ne fayda. İdamdan sonra gelen af gibisin, GÜNAYDIN.

Ben kızgın olduğum zamanda da kuran ve sünnetten ayrılmam. Sen cebriyyeye meylederek atatürkü aklamaya çalıştın ki büyük hataydı. Ordan kalan söyleyeceklerini burada söyleme. O konuyu bul, oradan söyle.

Aramızda fark çok. Ben ehli sünnetim, amelde hanefiyim, itikadda maturidi derinlemesine konularda da imam rabbani ekolündenim.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
onlar isyan mı etti yoksa itaat etmemek vazifesini mi yerine getirdiler..
içlerinde isyan edenler oldu mu ? bireysel farklı davrananlar olmuştur herhalde..baya karışık bir ortamdı..
ihvanül müslimin yöneticileri sanırım itidalli olunması şiddete karışılmaması hakkında beyanlar verdiler diye hatırlıyorum..


Silah gücü kimdeyse onun borusunun öttüğü bir dünyada yaşıyoruz. Biz müslümanlar bu gücü çoktaaan yitirdik. Aciz ve çaresiz bizi kim daha az dövecekse onun yanında yer alıyoruz. Acı ama gerçek.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
Silah gücü kimdeyse onun borusunun öttüğü bir dünyada yaşıyoruz. Biz müslümanlar bu gücü çoktaaan yitirdik. Aciz ve çaresiz bizi kim daha az dövecekse onun yanında yer alıyoruz. Acı ama gerçek.

O sebepten caydırıcı güç önemli..akp hükümetinin en takdir ettiğim yönü yerli savunma snayine silah sanayinde iyi atılımlar yapıyor..
İrana bugün abd ve israil halen ses çıkartamıyorsa bunda İrandaki caydırıcı silahlı güçtür dersek yanlış olmaz..

İmam-ı Rabbani dedin de biraz araştırdım, zamanın hükümdarı ehli sünnete baya zulüm ediyormuş, hükümdarın oğlu babasına isyan için İmam-ı Rabbaniye danışmış,İmam-ı rabbani vazgeçirmiş..

 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Yezid geçmiş ümmetlerden Rabbimizin buyurduğu gibi onlar geçti...
Ama erdoğan zina yasası vb Allah'ın kanunlarına aykırı hareket ettiği müddetçe vebal altındadır.İmanını masaya yatırmayabiliriz ama ümmeti ilgilendiren mevzularda eleştirmek yükümlülüktür...

zamanla her şey düzelecek ezgisiyle uyutuluyoruz Azrail ensemiz de unutuyoruz...
 
Üst