Hareminde Kalbimin

Murat Sâki · 21 Eyl 2007

Anlaşılmamış zamanları yazar tarih
Ve ardından zifiri gölgelere râm olan
Hüzzamlı satırlar sunar kimilerine
Bir yanı pelesenkleşmiş
Diğer yanı rutubet kokan düşlerin
İzbe köşelerde pazarlanırken
Acımıyormuydu yıldızların

Vuslat Rana · 31 Eki 2007

KORKAKLIK BÖYLE BİR ŞEY

Koca dağlarda yankılanır kurşunlar,
Namlunun geçmişinde var namussuzluk.
Kan rengine bulanmış gökyüzünden saklanışım,
Kumlara gömdüğüm başım.
Korkaklık böyle bir şey işte.
Ardıma baka baka kaçışlarım.
Cesaret edemedim isyana seninle.
Savunamadım uğruna can koyduklarını,
Bilseydin inanışımı sana,
Belki herkezden daha fazla.
Bilseydin,
Feda ettiğinin sadece kendin olmadığını…
Söyleyemediklerim vardı,
Ve de hiç bilmeyecelerin,
Büyük lafların, emanet bende.
Yanardağ gibi kendinle yakıyorsun ……………..
Bense ıcberg soğukluğunda ve hükmünde.
Keşke …………..
Keşke olsaydı demiyorum.
Kavgam beynimde, nerde olsam benimle.
Korkaklık böyle bir şey işte.
Kaçanlar,kalanlardan daha çok acı çeker.
Umursamıyorum kızgınlığını.
Sesini duymak yeter baş eğmeye.
Bırak “ben” olarak kalayım.
Bırak ben kalayım

Ekim 2007

eylül · 2 Kas 2007

düşlerimi sürgün edişim vardı,
kılı kırk yararcasına hayata direnişim.
bir ben vardım sökük yanımla,
bir de sen, yıkık tavrınla!
gördükçe seni, sökükleri dikmeyi öğrendim.
sürgünüm evet!
kendime, kimliksizliği hatır sayanlara sürgün...
dilekçem elimde, gereğini arz ederken semaya,
senin tükendiğini görüyorum...
düşüyorum, düşlerimin vurulduğu yerden...
inciniyorum, sana dokunan lekeli harflerden...
aslım diye sahip çıkıyorum, kendini bilmezlere!
ihanet ediyorum kendi sürgünlüğüme...
sen ki saklı bir gece
kılıfın hazır, zifiridir her hecen!
ben ki yolu uzun bir divane,
uğrak yok içi boş hecelere...
sahte olsada yüreğimdeki yüreğin,
mevsimsiz tepelerden düşerken dikkat et,
incitmesin yüreğini, sürgün yüreğim...

Vuslat Rana · 25 Mar 2010

Yüreğini gördüm gözlerinde
Fethin ordusunda ilk sırada,
Ve -Sen- cesaretin öncüsü !
Büyük savaşın kendinle.

Kanrevan olmuş yer,
Gök, homurdanıyor gürültüsüyle.
Kıyametini yaşıyor benlik.
Kılıç kuşanmış kimliğim,
Savunuyor
Ve savruluyor içsel düşlerinde.

vuslatrana

ummuhan · 25 Mar 2010

Vuslat Rana' Alıntı:
Yüreğini gördüm gözlerinde
Fethin ordusunda ilk sırada,
Ve -Sen- cesaretin öncüsü !
Büyük savaşın kendinle.

Kanrevan olmuş yer,
Gök, homurdanıyor gürültüsüyle.
Kıyametini yaşıyor benlik.
Kılıç kuşanmış kimliğim,
Savunuyor
Ve savruluyor içsel düşlerinde.

vuslatrana

Ana kimler gelmiş

Vuslat Rana · 25 Mar 2010

ummuhan' Alıntı:
Ana kimler gelmiş

gelen hoşbulmuş

Vuslat Rana · 31 Mar 2010

Cüzamlı sözler gibi kaçışın sözlerimden
Ölümüne acı verir miydi ki bi dinlesen,
Aşkı avare ederken gözlerinle,
Âmâ olduğunu bilirmiydi, dönerken çevrende.

Artık kara gün geldi ya, acıya bulanmış
Haydi sen de git sevgili,
Bölüştüğüm neşemi de al tamamıyla
Acım büyütür beni olgunluğuyla.

Aşkımız olurdu belki , beklenen…
Hayır !
Korkaklık girdiyse araya
Olmazdı, tamamlanmazdı hayalimdeki resim.

Cesurdu beklenen,
İlahi korkuyla sarsılan,
Ama beşerden kaçmayan.
Dürüsttü,
Yalansız ve dopdoğru
Sözlerinde kaçak sızışlar yoktu.

Ve gözleri
Baktığında aşk okunurdu
Şiir dökülürdü dilinden,
Alnında izi vardı secdenin.
Beklenen “o” olmalıydı
Benzememeliydi kimseye,
Bana rağmen söylemeliydi sevgisini
Bana rağmen söylemeliydi gerçeklerini.
Ve aynası olmalıydı Hak kın
Yoksa kıymeti olmazdı bunca bekleyişin.
Yoksa yalan olurdu hayaller
Ümitler tükenirdi bekleyişin
Sonra yalan olurdu ,
Koruyup sakladığım ,
Sakındığım herkesten “KALBİM”
atmaz olurdu.

31.03.2010 vuslatrana

Âwdil · 4 May 2010

Vuslat Rana'ya İthafen

Münzevi bir susuşa
Paralel kılıyorum
Bende konuşkanlığımı
Ellerimden akan
Kana tutulmuş
Gözlerimin yağmuru
İki gri bulut sıkıştırmışım
Avuçlarımın arasına
Yine hüzne dem vuruyorum
Acıların satır arasından

Yanlış diyarlara göç etmiş
Hep ıslak güvercinler
Oysa kurumuş yanlarım
Nem tutmamıştıki geceye
İşte böyle bir günün
Pervazından bakıyorum güneşe
Göğsü delik aşklar melodisi
Çarpıyor saat kulesinde
Bende susuyorum
Tüm kelamlarım
Girdaba düşmüşken

Vuslat Rana · 16 Eyl 2011

Şerwav Jir,
Ötelenmiş dilinle anlat derdini
Bırak kavganı geceyle
Günahını sakladığı gündüzün
Ve yokluğa düşmüşken kavmin
Sen,
Sadece
Aşkı, acıyı ve hayatı tattırdığın
Türkünle değil.
Kaleminle anlat.

Ne çok isterdim
Derdini bölüşmeyi
Şerwav Jir
Bi kuru ekmeğe hasret gibi
Susamış gönüllere
Deva vermeyi.

Vakti geldi
İftarı, susma orucunun
Tam da kızgınlık nöbetleri geçirmişken
Ben
Titriyorum hala
Günah yazan meleğe inat
Zifaf halinde ihanet,

Şerwav Jir
Biliyorsun
Korkaklık
“namussuz” bir karanlık
Sonu olmayan bir tünel

Oysan ben
Günahsız bir gündüz besliyorum
Heybemde
Bir yaz güneşi
Biliyorum.

Vuslat Rana · 4 Eki 2011

DÜŞPEREST

Her lanetimde hayata
Tövbeye sığındım
Acizce sonrasında,
Gördüm çıkan fırtınaları
Yer yarıldı, sallandı dünya.
Bir rüya belki yaşanan
Yada ben bir “düşperest”
Uykuyla uyanıklık arasında
Karıştırmışken hayali ve gerçeği
Kim bilebilir, gördüklerimi…

Ola ki
Şeytan uğramış bana
Yada melek
Tüm masumluğuyla
Belki de ben
Okumaya çalıştığım
Ruhumun
Burhanına kapılmış
Bir saatine denk geldim.
Böylelikle
Sancısını tattım ,
Kendimden kaçmanın.
Ödlekçe bir “intihar”a
Kalkışmanın.
Zavallı ve adice
Namazı bile kılınmadan belki de
Önemsizce
Çekip gitmek
Yakışmaz kimseye.

Oysa herkes gibi
Mütevazi bir hayat seçip
Yemek, içmek
Konuşmak düşünmeden,
Süslenmek ve gülümsemek
Zor olmasa gerek.

Yusuf Misali · 25 Kas 2011

Yürek harmanından çıkan kıvılcımlar ancak böyle iç yakar.. Yüreğine sağlık kardeşim...

Hareminde Kalbimin

Murat Sâki

Guest

Vuslat Rana

Edep Ya Hu

eylül

Veled-i kalbî

Vuslat Rana

Edep Ya Hu

ummuhan

Kıdemli Üye

Vuslat Rana

Edep Ya Hu

Vuslat Rana

Edep Ya Hu

Âwdil

Mim Lâmelif Vâv

Vuslat Rana

Edep Ya Hu

Vuslat Rana

Edep Ya Hu

Yusuf Misali

"Yâ Esâfa Alâ Yusûf"