Hanimlarin Pantolon Gİymesİ Caİzmİ?

_Nihade_

Gafleti eyLe Heba
Katılım
11 Eyl 2009
Mesajlar
2,061
Tepkime puanı
581
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ankara
Nitekim Efendimiz aleyhisselam İmam-ı Ali ile (Baki) mezarlığında iken yan yoldan bir kadının, bindiği eşek üzerinde giderken yağışlı hava sebebiyle ayağı kayan eşekten düştüğü görülür. Derhal yüzünü başka tarafa dönen Efendimize:

– Kadın şirval giymiş, bir yeri açılmadı! derler. :)
Bu hadisteki sizinde bildiğiniz gibi, geniş don yani şalvardır.Şimdiki pantolonlar bu hadise uyuyor mu? Malesef hayır...
 
K

Kaçak

Guest
Evet ya ..
Neden kadına çarsafı şart görenler ..
Erkege cellaviyi şart görmezler ki ?
Sünnetse alın size sünnet ...
Erkegin tesettür ölçüsünü belirleyecek daha güzel bir makam biliyormusunuz ?
Neden erkek kıyafeti olarak cellavi şart koşulmuyor şimdi aklıma takıldı gerçekten ...
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Evet ya ..
Neden kadına çarsafı şart görenler ..
Erkege cellaviyi şart görmezler ki ?
Sünnetse alın size sünnet ...
Erkegin tesettür ölçüsünü belirleyecek daha güzel bir makam biliyormusunuz ?
Neden erkek kıyafeti olarak cellavi şart koşulmuyor şimdi aklıma takıldı gerçekten ...

Ben bülmem fetva makamları var burada az biraz bekle gelir cevabı
:D
 

mahmud enes

Doçent
Katılım
24 Nis 2010
Mesajlar
708
Tepkime puanı
42
Puanları
0
ekseri siyer kitaplarında Rasulullah efendimizin ve Aişe annemizin nasıl giyindikleri şeklindeki kıymetli yazıları okuyunca Rasulullah Efendimizin Üstlerine giyindikleri elbiseleri de ridâ, izâr ve kamîs şeklinde olurdu. Giyindikleri kıyafet –umumiyetle- iki parça olup; üst parçasına ridâ, alt parçasına da izâr denirdi. Kamîs ismi verilen önü kapalı entari gibi uzun gömlek giyinmeyi ise daha fazla tercih ederlerdi. Gerektiği zaman bunların üzerine; cübbe, aba, bürde gibi adlar verilen hırka nevinden bir kıyafet giydikleri de olurdu.

sözlerimize biraz daha dikkat edelim
 

Ebu'l-Feth

Doçent
Katılım
6 Ocak 2008
Mesajlar
648
Tepkime puanı
114
Puanları
0
Konum
dünya
Herkesce malum, bugün giyim kuşamda tam bir karmaşa yaşanmaktadır. Ne erkek ne de kadın giyimi geçmişteki gibi net ve tam ayrılmış değildir. Bunu şunun içinsöyledim:

Gerçekten de hanımların giyim kuşamında birinci ölçü tesettür ise, ikincisi de erkek giyimi olmaması, erkek giyimine benzememesidir.

Efendimizin ikazı da bunu açıkça ifade etmektedir.

– Erkeklerden kadın giysisi, kadınlardan da erkek giysisi giyerek karşı cinse benzeyenlere.. diye başlayan hadiste lanet bedduası vardır.

Bu ikazı unutmayan hanımlar, giyimlerinde birinci olarak tesettürü esas aldıkları gibi, ikinci olarak ta erkeğe benzememeyi esas alırlar. Kimliklerini korumak isterler. Toplumun böyle bir kimlik korumasına ihtiyacı da kesindir. Cinsiyet karışımı söz konusu olacak nerdeyse.

Ancak bugün erkek giyimi eskisi kadar kesin belirlenmiş değildir. Pantolon artık sadece erkek giyimi olmaktan çıkıp kadınların da büyük ölçüde giyimi haline gelmiştir.

Nitekim Suudi Arabistanlı erkeklerin de kadın giyimine benzeyen entarilerle dolaştıkları bilinmektedir. Demek ki sabit bir erkek giyimi, tartışmasız mevcut değil :)

Kıymetli ummuhan abla... Suudi Arabistandaki erkeklerin entare giymesi oranın geleneklerinden ve ikliminden gelen bir durumdur... Benzemeye esas değildir... Şimdi işi pantolon olsun üstünü örtek bezeyek ama illa giyenek diyorsan bunun pek sağlıklı ve dinimizce de caiz olacağını düşünmüyorum... En rahatı ve kestirme çözüm çarşaftır bence... ama herkesin nefsi bunu kaldıramaz bilhassa şık giyenen bayan kardeşlerim için.... O olmazsa efendice bir entare ve üstüne pardesü herhalde çözüm olur inşaAllah... yeter ki adam gibi örtünelim
 

hasret

Asistan
Katılım
23 Eki 2006
Mesajlar
748
Tepkime puanı
29
Puanları
0
Konum
Y@R ŞEHİR......
Ahzab Suresi, 59:


“Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de cilbablarından (dış elbiselerinden) üzerlerini sımsıkı örtsünler. Bu onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.”


Nur Suresi Ayet, 31:


“Mü'min kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Başörtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar.”


Kuranı kerimde tesettür ile ilgili ayetler bunlardır. Peki, bu ayetlerden yola çıkarak İslam’da çarşafın olduğu nasıl iddia edilir? Görüldüğü gibi ayette ne çarşaf geçiyor nede başka herhangi bir örtünün adı. Öyleyse bu hususta Müslümanlar serbest midir? Dileyen dilediği gibi örtünebilir mi? Eğer öyle ise çarşaflı da, yırtmacından dizlerine kadar tenini gösteren de, mini etek giyen de tesettürlümü sayılacak? Bu konuda bir tanımlama, sınırlandırma yok mudur?
Elbette bu sorulara, kendi akıl ve mantığımız doğrultusunda sıradan bir konuda görüş beyan eder gibi konuşmamız doğru olmaz. Ve elbette bilgi birikimi, tefsir, hadis gibi ilim dallarından ve tabi ki insaftan nasipdar olmak gerekir. Çevremize baktığımızda küçükte olsa ticari müesseselerin dahi kendine has kıyafetlerinin olduğunu görürüz. Bu onları ifade eden tamamlayıcı bir unsurdur ve kaçınılmazdır. Cihanşümul, kıyamete kadar devam edecek olan; insanoğlunun maddi-manevi, ferdi-içtimai, dünya-ahiret hayatına tertip-düzen kazandıran yüce İslam dinin, tamamen insanın kişilik, şahsiyet ve ahlak gibi kimliğini ifade eden kıyafet hususunda kayıtsız kalması ve inananları bu hususta başıboş bırakması düşünülemez. Öyleyse başta Allah resulü olmak üzere sahabe efendilerimiz, onlardan sonra gelen tabiin ve ilk dönem İslam âlimleri bu ayetleri nasıl tefsir etmişlerdir.

Âyâtü-l Ahkam tefsiri nin yazarı, şer'î ilimlerin birçok alanında ve Kur'ân ilimlerinde kendisini ispat etmiş derin bir ilme sahip olan Şeyh Muhammed Ali es-Sâbûnî, bu ayetin tefsirinde şöyle demiştir,


“İkinci Hüküm: Örtünmenin Şekil Nedir? Allahu Teala mümin kadınlara, iffet ve haysiyetlerinin korunması için yabancı erkekler karşısında uzun bir örtü İle elbiselerinin üzerinden Ör*tünmelerini emretmiştir. Âlimler bu tesettürün nasıl olacağı hususunda İhtilaf ederek birkaç görüşe ayrılmışlardı:



1- Taberî İbni Sirin'den şöyle rivayet eder: “Abide es-
Selmanî radıyellahü anha’ya «...dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle.» ayetinin mana*sını sordum. Büyük bir çarşaf alarak onunla bütün vücudunu örttü. Başını ta kaşlarına kadar kapattı. Yüzünü de tamamen kapattı. Yalnız sol gözü*nü açık bıraktı. Böylece ayeti fiilî olarak tefsir etti.” (Taberi, Hazin, el-Cemel, Celaleyn Haşiyesi. Ebu Hayyan)


2- Taberî ve Ebu Hayyan İbni Abbas radıyellahü anh'tan şöyle rivayet etmişler*dir: “Kadın cilbabını alnının üzerine İndirir ve oradan sıkar. Alttan da bur*nunun üzerine kadar kapatır. Yalnız gözleri dışarıda kalmalıdır. Yüzünün kalan kısmı ile göğsünü tamamen kapatmalıdır.”


3- Yüzü örtmenin keyfiyeti hakkında Süddî'den şöyle rivayet edil*miştir: “Örtü, kadının sol gözü hariç bütün yüzünü kapatmalıdır.” Ebu Hayyan şöyle der: “Endülüs'teki adet de Süddi’nln tarif ettiği gibi idi. Ka*dın bütün vücudunu Örter, yalnız tek gözü açıkta kalırdı.”


4- Abdürrezzak ve bir cemaatin rivayetine göre müminlerin annesi Ümmü Seleme radıyellahü anha şöyle demiştir: “Bu âyetin nüzulünden sonra Ensar kadınları siyah çarşaflara büründüler. Sanki hepsinin başına birer karga konmuştu.”


El-cami li-ahkamil Kur’an, Kurtubî Tefsirinde de şöyle geçmektedir,


"Cilbablarını..." buyruğunda geçen "el-celâbib; cilbablar" lafzı "cilbâb"ın çoğuludur. Bu ise, başörtüsünden daha büyükçe bir örtüdür. İbn Abbas ve İbn Mes'ud'dan gelen rivayete göre bu, ridâ (elbisenin üstüne giyilen üst el*bisedir, bunun kina' (başörtüsü) olduğu da söylenmiştir. Sahih olan şudur: Cilbab bütün vücudu örten elbise, demektir. Müslim'in Sahih'indeki rivaye*te göre Ümmü Atiye radıyellahü anha’dan şöyle dediği kaydedilmiştir. Ey Allah'ın Rasûlü dedim: Bizden herhangi birimizin cilbabı yoksa (ne yapsın?) Peygamber: "kardeşi ona kendi cilbabını giyinmek üzere versin." diye buyurdu. (Buharı, I, 123, 139, 333, II, 595; Müslim, II, 606; Darimî, I, 458; İbn Mace, I. 414; Müsned, V, 84.)

Cilbabın Örtülmesi Keyfiyeti: İnsanlar cilbabın nasıl örtüleceği hususunda farklı görüşlere sahiptirler, ibn Abbas ve Abîde es-Selmanî şöyle demişlerdir: Kadın sadece kendisiyle önünü görebileceği bir tek gözü dışında bu örtüye bürünür. Yine İbn Abbas ve Katade şöyle demişlerdir: Kadın bunu alnının üzerinden büker ve bağlar, sonra da burnunun üzerinden onu çevirir. İsterse iki gözü görülsün. Şu ka*dar var ki, cilbab göğsü ve yüzün büyük bir bölümünü örtmelidir. el-Hasen dedi ki: (Cilbab ile) yüzünün yarısını örter.

Osmanlının son devir âlimlerin Ömer Nasuhi Bilmen hazretleri de bu ayetin tefsirinde geçen ‘cilbab’ kelimesini şöyle izah etmiştir,Celâbıb; Kadınların örtündükleri çarşafları, feraceler, elbiselerinin üzerinden giydikleri giysiler, yani çarlar demektir. Müfredî Cilbâb'dır.




alıntı
(acizane başka bi sitede gezerken gözüme çarptı ve açıklamalar çok hoşuma gitti..bana gayet tatmin edici açıklama geldiğinden sizinlede paylaşmak istedim...)
 

Yitik Lale

“Men dakka dukka”
Katılım
3 May 2010
Mesajlar
3,282
Tepkime puanı
810
Puanları
0
Doğrusunu söylemek gerekirse konuya yazılan mesajları okumadım...
Fetva vermek haddime değildir ama kanaatimce bayanların pardesü altına etek yerine pantlon giymeleri daha doğru...
En basitinden bir araca bindikleri zaman pardesünün azda olsa yukarı çıkma ihtimali yüksek,yolda yürürken rüzgar sonucu etek kısmnını yine açılması kaçınılmaz onun için pantlon giymenin daha doğru olduğunu düşünüyorum...
 
K

Kaçak

Guest
Oooo Hocam okumamışsınız gerçekten :)
Pardüsü giymek caizmide , altına pantolon giydiriyorsunuz ...
Sanıgın iki kere idamına denebilir Hocam dikkat ...
 

Yitik Lale

“Men dakka dukka”
Katılım
3 May 2010
Mesajlar
3,282
Tepkime puanı
810
Puanları
0
Estağfurullah hoca sıfatına liyakat taşımıyorum... :)
Bana sanaldan ahkam kesmek pek doğru gelmiyor... :)
Eğer caiz boyutuna girersek yaptığımız bir çok şey caiz değil üstad...
Ona bakarsanız burda birbirimizle karşılıklı cevaplaşmamızda caiz değil ama biz yapıyoruz... :)
Bizim görevimiz elimizden geldiğince haramdan sakınmaktır bunu ne kadarını başarırsak bizim için kardır...;)
 

ahûfizar

Paylaşımcı
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
172
Tepkime puanı
22
Puanları
0
ben size kısa bir izahat yapayım

kadınlar bol ve geniş yani çarsaf
erkekler de bol ve geniş şalvar ve cübbe

bu izahat sizlerde derin izler bırakması temennisi ile
peygamberin şalvar,cübbe giydiğine dair deliller olabilir.peki gerekliliğine dair bi bilgi var mı elinizde?
bi araştırın bakalım...peygamberimizn zamanında müşrikler de aynı giysileri giymiş midir?o zaman müslüman-müşrik herkes aynı kıyafeti giydiyse bu gelenektir.ne diye sünnet diye dayatırsınız bilmem.
peygamberimiz s.a.v kuzey kutbunda yaşıyo olsaydı şimdi halimiz nice olacaktı?kürkle mi dolaşacaktık?
 

Mektûm

Doçent
Katılım
4 Şub 2007
Mesajlar
557
Tepkime puanı
248
Puanları
0
Bayanın içinden giydiğini konuşacak hale geldik. Bunun hakikatini bilmiyoruz ki konuşuyoruz. Pantolon giymezse adım atarken veya rüzgârda açılacağını düşünüyoruz. Doğru, pardesüler o kadar dar ki adım atınca açılıyor. Zaten pantolon diye adlandırılan , nenelerimizin şalvar şeklinde giyindiği diğer adıyla ayıptır söylemesi de don denen iç kıyafettir giyilmesi gerekir. Onun üzerine etek, elbise vs giymek bu kadar mı zor? Adını da pantolon yapıyoruz. Pantolon erkek kıyafeti açık ve net bilinmiyor mu? Ki bir erkeğinde üzerine oturan pantolon giymesi dahi doğru görülmemiş Hz. Muhammed a.s. bildirdiği ölçülere göre. Birde kalkıp bunu bayan giyerse ne kadar doğru Allah aşkına? Ayrıca Efendimizin şalvar giymesini bulunduğu ülkenin iklim şartlarına yoruyoruz. Ölçü geniş giyinmek bayan içinde erkek içinde. Yoksa kumaşın kalınlığın veya inceliğini mevsime göre ayarlayacak kadar anlayışımız var hepimiziin değil mi? Lütfen İslam'ın tesettür konusunda koyduğu ölçüler üzerine bu kadar fazla tartışmayalım. Bilmeyenler araştırısın bu konudaki hadisleri. Bu ölçü kime ağır geliyor yapamıyor veya pantolon giyiyorsa da bunu caizmiş gibi gösterecek yorumlardan sakınsın.
 
Katılım
27 Mar 2010
Mesajlar
512
Tepkime puanı
120
Puanları
0
Pantolon erkek kıyafetidir. Bol giyinmekle pantolon kadın kıyafeti haline gelmez. Erkeğin kadına, kadının da erkeğe, her ne şekilde olursa olsun benzemeye çalışması caiz değildir.
. Üç hadis-i şerif meali:
(Kadın elbisesi giyen erkeğe, erkek elbisesi giyen kadına lanet olsun!) [Hakim]

(Kadın gibi davranan erkeğe, erkek gibi davranan kadına lanet olsun!) [Buhari]

(Kendini erkeğe benzeten kadın Cennete girmez.) [Taberani]
 
Üst