Hangi Tarikata Girmeli / Nureddin Yıldız

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
3. madde belirsiz.

Bana göre müzik gizli kötülüklerdendir çünkü müslümanı Kuran okumaktan alıkoyuyor.
Bir tarikatçı Kuran'a ulaşamaz ki müzik seni nasıl Kuran'dan alıkoyacak.

Cüppeli ve diğer tarkatçıların anlattıkları ortada bir tane Kuran'dan anlattıkları birşey varsa o da müritlerini aldatmak için Kuran'ın manasını örten konuşmalar değil mi?
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Bir tarikatçı Kuran'a ulaşamaz ki müzik seni nasıl Kuran'dan alıkoyacak.

Cüppeli ve diğer tarkatçıların anlattıkları ortada bir tane Kuran'dan anlattıkları birşey varsa o da müritlerini aldatmak için Kuran'ın manasını örten konuşmalar değil mi?

Tarikatları unut. Senin tezine göre müzik helal miş. Üstelik ayet getirdin. Ben de sana diyorum ki müzik dinleyen insan müzik dinlediği sırada Kuran'ı okumaktan uzaklaştığı için "MÜZİK" bu ayette geçen "GİZLİ KÖTÜLÜK" kısmına giriyor ve Allah müziği yasaklıyor.


Şimdi sen konuyu sulandırmadan, kişiselleştirmeden kendi görüşünü getir. Müzik gizli kötülüklere girmez çünkü.................................


Hadi buyur.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
5 asrın mücedditi bilirim inanırım

İmam Gazzâlî mûski konusunda bütün söylenenleri tahlil etmiş, delilleri karşılaştırmış ve şu sonuçlara varmıştır:

Mûsıkî ister ses ister âlet ile olsun, tek hükme bağlı değildir: Haram, mekruh, mübah ve müstehab olabilir.

1) Dünya arzusu ve şehvet hisleri ile dolup taşan gençler için yalnızca bu duyguları tahrik eden müzik haramdır.

2) Vakitlerinin çoğunu buna veren, iştigâli âdet haline getiren kimse için mekruhtur.

3) Güzel sesten zevk alma dışında bir duyguya kapılmayan kimse için müzik mübahtır, serbesttir.

4) Allah sevgisi ile dolup taşan, duyduğu güzel ses kendisinde yalnızca güzel sıfatları tahrik eden kimse için müstehabdır. (2)

Gazzâlî incelemesini sürdürürken müziğin duruma göre ya mübah veya mendûb olduğunu, onu haram kılan şeyin kendisi değil, dıştan ârız olan beş sebepten ibaret bulunduğunu ifade ederek şöyle devam ediyor:

1)
Şarkı söyleyen kadın olur, dinleyen de kadın sesinin şehvetini tahrik edeceğinden korkarsa dinlemek haramdır. Burada haram hükmü müzikten değil, kadının sesinden gelmektedir. Aslında kadının sesi haram değildir; ancak şehveti tahrik ederse Kur'ân okumasını bile dinlemek haram olur. (3)

2) Müzik âleti, içki meclislerinin sembolü olan âletlerden ise bunu kullanmak haram olur; diğerleri mübah olmakta devam eder.

3) Şarkı ve türkünün güftesi bozuk, İslâm inancına ve ahlâkına aykırı ise bunu müzikli veya müziksiz söylemek ve dinlemek haramdır.

4) Gençliği icabı şehevî duyguların mahkûmu olan bir kimse aşırı derecede müziğe düşer, müzik onun yalnızca cinsî arzusunu tahrik ederse, onun müzikten uzak durması gerekir.

5) Sıradan bir insanın müzik şehvetini de ilâhî aşkını da tahrik etmediği halde bütün vakitlerini alır, onu başka işlerden alıkoyarsa yine haram olur. (4)

Sonuç olarak musikînin hoş, ölçülü ve manâlı bir ses olması itibariyle mübah olduğu; haram olmasının kendisinden değil de dıştan ârız olan sebepler dolayısıyla olduğu söylenebilir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Dinimizin muzik dinleme konusundaki ölçüsü nedir?

Dipnotlar:

1. bk. el-Gazzali Muhammed, İhyâu-ulûmi'd-din, I-IV, Kahire,1939 268-284.
2. İhya, 2/302.
3. Hanefilerden Buhârî şârihi allâme Aynî de “Bayramda iki cariyenin okuduğu şarkıyı Hz. Peygamber'in ve Ebû Bekr'in dinlediklerinden hareketle aynı neticeye varmıştır. Umdetu'l-kâri, I-XI, el-Âmire, 1308-1311, 3/360.
4. İhya, 2/279-281. (özetlenmiştir.); bk. Hayrettin Karaman, Günlük Hayatımızda Helaller Ve Haramlar, Musiki bölümü.
 

Kadir Razlık

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Ağu 2014
Mesajlar
2,280
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Konum
manisa
İmam Gazzâlî mûski konusunda bütün söylenenleri tahlil etmiş, delilleri karşılaştırmış ve şu sonuçlara varmıştır:

Mûsıkî ister ses ister âlet ile olsun, tek hükme bağlı değildir: Haram, mekruh, mübah ve müstehab olabilir.

1) Dünya arzusu ve şehvet hisleri ile dolup taşan gençler için yalnızca bu duyguları tahrik eden müzik haramdır.

2) Vakitlerinin çoğunu buna veren, iştigâli âdet haline getiren kimse için mekruhtur.

3) Güzel sesten zevk alma dışında bir duyguya kapılmayan kimse için müzik mübahtır, serbesttir.

4) Allah sevgisi ile dolup taşan, duyduğu güzel ses kendisinde yalnızca güzel sıfatları tahrik eden kimse için müstehabdır. (2)

Gazzâlî incelemesini sürdürürken müziğin duruma göre ya mübah veya mendûb olduğunu, onu haram kılan şeyin kendisi değil, dıştan ârız olan beş sebepten ibaret bulunduğunu ifade ederek şöyle devam ediyor:

1)
Şarkı söyleyen kadın olur, dinleyen de kadın sesinin şehvetini tahrik edeceğinden korkarsa dinlemek haramdır. Burada haram hükmü müzikten değil, kadının sesinden gelmektedir. Aslında kadının sesi haram değildir; ancak şehveti tahrik ederse Kur'ân okumasını bile dinlemek haram olur. (3)

2) Müzik âleti, içki meclislerinin sembolü olan âletlerden ise bunu kullanmak haram olur; diğerleri mübah olmakta devam eder.

3) Şarkı ve türkünün güftesi bozuk, İslâm inancına ve ahlâkına aykırı ise bunu müzikli veya müziksiz söylemek ve dinlemek haramdır.

4) Gençliği icabı şehevî duyguların mahkûmu olan bir kimse aşırı derecede müziğe düşer, müzik onun yalnızca cinsî arzusunu tahrik ederse, onun müzikten uzak durması gerekir.

5) Sıradan bir insanın müzik şehvetini de ilâhî aşkını da tahrik etmediği halde bütün vakitlerini alır, onu başka işlerden alıkoyarsa yine haram olur. (4)

Sonuç olarak musikînin hoş, ölçülü ve manâlı bir ses olması itibariyle mübah olduğu; haram olmasının kendisinden değil de dıştan ârız olan sebepler dolayısıyla olduğu söylenebilir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Dinimizin muzik dinleme konusundaki ölçüsü nedir?

Dipnotlar:

1. bk. el-Gazzali Muhammed, İhyâu-ulûmi'd-din, I-IV, Kahire,1939 268-284.
2. İhya, 2/302.
3. Hanefilerden Buhârî şârihi allâme Aynî de “Bayramda iki cariyenin okuduğu şarkıyı Hz. Peygamber'in ve Ebû Bekr'in dinlediklerinden hareketle aynı neticeye varmıştır. Umdetu'l-kâri, I-XI, el-Âmire, 1308-1311, 3/360.
4. İhya, 2/279-281. (özetlenmiştir.); bk. Hayrettin Karaman, Günlük Hayatımızda Helaller Ve Haramlar, Musiki bölümü.
hayreddin karaman diyaloğcu tam ilmihale bak müzik bahsine
 

Kadir Razlık

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Ağu 2014
Mesajlar
2,280
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Konum
manisa
İmam Gazzâlî mûski konusunda bütün söylenenleri tahlil etmiş, delilleri karşılaştırmış ve şu sonuçlara varmıştır:

Mûsıkî ister ses ister âlet ile olsun, tek hükme bağlı değildir: Haram, mekruh, mübah ve müstehab olabilir.

1) Dünya arzusu ve şehvet hisleri ile dolup taşan gençler için yalnızca bu duyguları tahrik eden müzik haramdır.

2) Vakitlerinin çoğunu buna veren, iştigâli âdet haline getiren kimse için mekruhtur.

3) Güzel sesten zevk alma dışında bir duyguya kapılmayan kimse için müzik mübahtır, serbesttir.

4) Allah sevgisi ile dolup taşan, duyduğu güzel ses kendisinde yalnızca güzel sıfatları tahrik eden kimse için müstehabdır. (2)

Gazzâlî incelemesini sürdürürken müziğin duruma göre ya mübah veya mendûb olduğunu, onu haram kılan şeyin kendisi değil, dıştan ârız olan beş sebepten ibaret bulunduğunu ifade ederek şöyle devam ediyor:

1)
Şarkı söyleyen kadın olur, dinleyen de kadın sesinin şehvetini tahrik edeceğinden korkarsa dinlemek haramdır. Burada haram hükmü müzikten değil, kadının sesinden gelmektedir. Aslında kadının sesi haram değildir; ancak şehveti tahrik ederse Kur'ân okumasını bile dinlemek haram olur. (3)

2) Müzik âleti, içki meclislerinin sembolü olan âletlerden ise bunu kullanmak haram olur; diğerleri mübah olmakta devam eder.

3) Şarkı ve türkünün güftesi bozuk, İslâm inancına ve ahlâkına aykırı ise bunu müzikli veya müziksiz söylemek ve dinlemek haramdır.

4) Gençliği icabı şehevî duyguların mahkûmu olan bir kimse aşırı derecede müziğe düşer, müzik onun yalnızca cinsî arzusunu tahrik ederse, onun müzikten uzak durması gerekir.

5) Sıradan bir insanın müzik şehvetini de ilâhî aşkını da tahrik etmediği halde bütün vakitlerini alır, onu başka işlerden alıkoyarsa yine haram olur. (4)

Sonuç olarak musikînin hoş, ölçülü ve manâlı bir ses olması itibariyle mübah olduğu; haram olmasının kendisinden değil de dıştan ârız olan sebepler dolayısıyla olduğu söylenebilir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Dinimizin muzik dinleme konusundaki ölçüsü nedir?

Dipnotlar:

1. bk. el-Gazzali Muhammed, İhyâu-ulûmi'd-din, I-IV, Kahire,1939 268-284.
2. İhya, 2/302.
3. Hanefilerden Buhârî şârihi allâme Aynî de “Bayramda iki cariyenin okuduğu şarkıyı Hz. Peygamber'in ve Ebû Bekr'in dinlediklerinden hareketle aynı neticeye varmıştır. Umdetu'l-kâri, I-XI, el-Âmire, 1308-1311, 3/360.
4. İhya, 2/279-281. (özetlenmiştir.); bk. Hayrettin Karaman, Günlük Hayatımızda Helaller Ve Haramlar, Musiki bölümü.
tam ilmihalin varmı kargoyla göndereyim
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
Tarikatları unut. Senin tezine göre müzik helal miş. Üstelik ayet getirdin. Ben de sana diyorum ki müzik dinleyen insan müzik dinlediği sırada Kuran'ı okumaktan uzaklaştığı için "MÜZİK" bu ayette geçen "GİZLİ KÖTÜLÜK" kısmına giriyor ve Allah müziği yasaklıyor.


Şimdi sen konuyu sulandırmadan, kişiselleştirmeden kendi görüşünü getir. Müzik gizli kötülüklere girmez çünkü.................................


Hadi buyur.
Kardeş bak Kuran'a ulaşamıyorsun yine.

Ayette senin dediğin gibi "gizli kötülükten" bahsedilmiyor.

Kötülüklerin gizli ve açık yapılanından bahsediliyor.

Bir daha bak ayete istersen.
 

Kadir Razlık

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Ağu 2014
Mesajlar
2,280
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Konum
manisa
İmam Gazzâlî mûski konusunda bütün söylenenleri tahlil etmiş, delilleri karşılaştırmış ve şu sonuçlara varmıştır:

Mûsıkî ister ses ister âlet ile olsun, tek hükme bağlı değildir: Haram, mekruh, mübah ve müstehab olabilir.

1) Dünya arzusu ve şehvet hisleri ile dolup taşan gençler için yalnızca bu duyguları tahrik eden müzik haramdır.

2) Vakitlerinin çoğunu buna veren, iştigâli âdet haline getiren kimse için mekruhtur.

3) Güzel sesten zevk alma dışında bir duyguya kapılmayan kimse için müzik mübahtır, serbesttir.

4) Allah sevgisi ile dolup taşan, duyduğu güzel ses kendisinde yalnızca güzel sıfatları tahrik eden kimse için müstehabdır. (2)

Gazzâlî incelemesini sürdürürken müziğin duruma göre ya mübah veya mendûb olduğunu, onu haram kılan şeyin kendisi değil, dıştan ârız olan beş sebepten ibaret bulunduğunu ifade ederek şöyle devam ediyor:

1)
Şarkı söyleyen kadın olur, dinleyen de kadın sesinin şehvetini tahrik edeceğinden korkarsa dinlemek haramdır. Burada haram hükmü müzikten değil, kadının sesinden gelmektedir. Aslında kadının sesi haram değildir; ancak şehveti tahrik ederse Kur'ân okumasını bile dinlemek haram olur. (3)

2) Müzik âleti, içki meclislerinin sembolü olan âletlerden ise bunu kullanmak haram olur; diğerleri mübah olmakta devam eder.

3) Şarkı ve türkünün güftesi bozuk, İslâm inancına ve ahlâkına aykırı ise bunu müzikli veya müziksiz söylemek ve dinlemek haramdır.

4) Gençliği icabı şehevî duyguların mahkûmu olan bir kimse aşırı derecede müziğe düşer, müzik onun yalnızca cinsî arzusunu tahrik ederse, onun müzikten uzak durması gerekir.

5) Sıradan bir insanın müzik şehvetini de ilâhî aşkını da tahrik etmediği halde bütün vakitlerini alır, onu başka işlerden alıkoyarsa yine haram olur. (4)

Sonuç olarak musikînin hoş, ölçülü ve manâlı bir ses olması itibariyle mübah olduğu; haram olmasının kendisinden değil de dıştan ârız olan sebepler dolayısıyla olduğu söylenebilir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Dinimizin muzik dinleme konusundaki ölçüsü nedir?

Dipnotlar:

1. bk. el-Gazzali Muhammed, İhyâu-ulûmi'd-din, I-IV, Kahire,1939 268-284.
2. İhya, 2/302.
3. Hanefilerden Buhârî şârihi allâme Aynî de “Bayramda iki cariyenin okuduğu şarkıyı Hz. Peygamber'in ve Ebû Bekr'in dinlediklerinden hareketle aynı neticeye varmıştır. Umdetu'l-kâri, I-XI, el-Âmire, 1308-1311, 3/360.
4. İhya, 2/279-281. (özetlenmiştir.); bk. Hayrettin Karaman, Günlük Hayatımızda Helaller Ve Haramlar, Musiki bölümü.
a.faruk meyanın kimyayı seadet tercümesine bak
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Kardeş bak Kuran'a ulaşamıyorsun yine.

Ayette senin dediğin gibi "gizli kötülükten" bahsedilmiyor.

Kötülüklerin gizli ve açık yapılanından bahsediliyor.

Bir daha bak ayete istersen.

Lokman 6:

Ve minen nâsi men yeşterî lehvel hadîsi li yudılle an sebîlillâhi bi gayri ilmin ve yettehızehâ huzuven, ulâike lehum azâbun muhîn(muhînun).



Huzuvenden kastedilenlerden biri de müziktir.
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir


http://www.hakikatkitabevi.com/download/turkce/00-ilmihal.pdf


Sf 719:


Tegannî, müzik üzerinde tâm bilgi edinmek için, Gazâlînin
(Kimyâ-ı se’âdet)
kitâbı, birinci rükn, sekizinci aslını terceme etmek, uygun görüldü.
(Ahlâk-ı alâ’î)
yüzseksenikinci sahîfesinde ve Zehebînin
(Et-tıbbün-nebevî)
kitâbının sonunda da tegannî için güzel ve geniş bilgi vardır. İmâm-ı Gazâlî buyuruyor ki:
İnsanların yüreğinde kalb veyâ gönül denilen bir kuvvet vardır. Çelik, taşa sürtülünce ateş çıkdığı, [cam veyâ bakelit çubuk, yün parçasına sürtülünce, çubuk
ucunda elektrik hâsıl olup, kâğıd parçalarını çekdiği] gibi, güzel ve âhenkli ses işitmek de, gönül denilen bu gizli kuvveti harekete getirir. Güzel ses, insanın elinde
olmıyarak, kalbine te’sîr eder. Çünki, kalbin ve rûhun, Arşın üstündeki (Âlem-i ervâh) ile bağlılığı vardır. Maddesiz, ölçüsüz olan o âlem, hüsn-i cemâl, güzellik
âlemidir. Güzelliğin temeli ise (tenâsüb, uygun, düzgün) olmakdır. Bu dünyâdaki bütün güzellikler, o âlemin güzelliğinden gelmekdedir. Güzel, düzgün, âhenkli sesler de, o âleme benzemekdedir. İslâmiyyete uyanların kalbi temiz olur. Kuvvetli olur. Böyle kalblerin (Âlem-i emr)
ile bağlılıkları kuvvetlidir. Bunlara müzik te’sîr edip, harekete getirir. Böyle olan kalb, bir şeye tutulmuş ise, meşgûl olduğu şeyi harekete getirir. Rüzgârın ateşi tutuşdurmasına benzer. Kalbde, Allah sevgisi varsa, güzel ses, bu sevgiyi artdırır. Fâideli olur.


Güzel ses, kalbe, dışardan birşeygetirmez. Sağlam kalbdeki halâl olan bağı harekete getirir. Hasta olmıyan kalbin tegannî dinlemesi halâl olur.


Kalbde bir bağlılık yoksa, güzel sesden lezzet alması, kuş sesi dinlemek, yeşillik, akar su, çiçekler seyr etmek gibi olur. Bunları seyr, göze lezzet verdiği gibi, güzel koku, burna hoş geldiği gibi, lezzetli yemek ağza tatlı geldiği gibi ve lise bilgileri, fennî buluşlar, akla hoş geldiği gibi, güzel ses de, kulağa lezzet vermekde olup, onlar gibi mubâh olur



Hacca gidecek olanın Kâ’be, hac, Mekke, Medîne şarkılarını dinlemesi, askerlerin harb, kahramanlık şarkılarını dinlemesi mubâh, hattâ sevâb olur.
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
Lokman 6:

Ve minen nâsi men yeşterî lehvel hadîsi li yudılle an sebîlillâhi bi gayri ilmin ve yettehızehâ huzuven, ulâike lehum azâbun muhîn(muhînun).



Huzuvenden kastedilenlerden biri de müziktir.
Kuran'a uymalısın kardeşim.Kuran'ı kendine ya da efendi edindiğin kişilete uydurmaya çalışma.

Böyle yaparsan Kuran'a ulaşamamaya devam edeceksin.Allah'ın ayetlerine teslim olmayı öğren.

Ayet Peygamber ve Allah'ın ayetleriyle alay edenlerden bahsediyor.Bu kelime diğer ayetlerde de bu manada geçiyor.
 

Kadir Razlık

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Ağu 2014
Mesajlar
2,280
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Konum
manisa
http://www.hakikatkitabevi.com/download/turkce/00-ilmihal.pdf


Sf 719:


Tegannî, müzik üzerinde tâm bilgi edinmek için, Gazâlînin
(Kimyâ-ı se’âdet)
kitâbı, birinci rükn, sekizinci aslını terceme etmek, uygun görüldü.
(Ahlâk-ı alâ’î)
yüzseksenikinci sahîfesinde ve Zehebînin
(Et-tıbbün-nebevî)
kitâbının sonunda da tegannî için güzel ve geniş bilgi vardır. İmâm-ı Gazâlî buyuruyor ki:
İnsanların yüreğinde kalb veyâ gönül denilen bir kuvvet vardır. Çelik, taşa sürtülünce ateş çıkdığı, [cam veyâ bakelit çubuk, yün parçasına sürtülünce, çubuk
ucunda elektrik hâsıl olup, kâğıd parçalarını çekdiği] gibi, güzel ve âhenkli ses işitmek de, gönül denilen bu gizli kuvveti harekete getirir. Güzel ses, insanın elinde
olmıyarak, kalbine te’sîr eder. Çünki, kalbin ve rûhun, Arşın üstündeki (Âlem-i ervâh) ile bağlılığı vardır. Maddesiz, ölçüsüz olan o âlem, hüsn-i cemâl, güzellik
âlemidir. Güzelliğin temeli ise (tenâsüb, uygun, düzgün) olmakdır. Bu dünyâdaki bütün güzellikler, o âlemin güzelliğinden gelmekdedir. Güzel, düzgün, âhenkli sesler de, o âleme benzemekdedir. İslâmiyyete uyanların kalbi temiz olur. Kuvvetli olur. Böyle kalblerin (Âlem-i emr)
ile bağlılıkları kuvvetlidir. Bunlara müzik te’sîr edip, harekete getirir. Böyle olan kalb, bir şeye tutulmuş ise, meşgûl olduğu şeyi harekete getirir. Rüzgârın ateşi tutuşdurmasına benzer. Kalbde, Allah sevgisi varsa, güzel ses, bu sevgiyi artdırır. Fâideli olur.


Güzel ses, kalbe, dışardan birşeygetirmez. Sağlam kalbdeki halâl olan bağı harekete getirir. Hasta olmıyan kalbin tegannî dinlemesi halâl olur.


Kalbde bir bağlılık yoksa, güzel sesden lezzet alması, kuş sesi dinlemek, yeşillik, akar su, çiçekler seyr etmek gibi olur. Bunları seyr, göze lezzet verdiği gibi, güzel koku, burna hoş geldiği gibi, lezzetli yemek ağza tatlı geldiği gibi ve lise bilgileri, fennî buluşlar, akla hoş geldiği gibi, güzel ses de, kulağa lezzet vermekde olup, onlar gibi mubâh olur



Hacca gidecek olanın Kâ’be, hac, Mekke, Medîne şarkılarını dinlemesi, askerlerin harb, kahramanlık şarkılarını dinlemesi mubâh, hattâ sevâb olur.
devamınıda getir tam ilmihalin bu kitapda müziğin icmayla haram olduğunu yazıyor
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Kuran'a uymalısın kardeşim.Kuran'ı kendine ya da efendi edindiğin kişilete uydurmaya çalışma.

Böyle yaparsan Kuran'a ulaşamamaya devam edeceksin.Allah'ın ayetlerine teslim olmayı öğren.

Ayet Peygamber ve Allah'ın ayetleriyle alay edenlerden bahsediyor.Bu kelime diğer ayetlerde de bu manada geçiyor.

1.ve min: ve dan
2.en nâsi: insanlar
3.men: kimse
4.yeşterî: satın alırlar
5.lehve: boş, lüzumsuz şeyler


Allah'ın ayetleri "boş, lüzümsuz şeyler" mi?
 

Kadir Razlık

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Ağu 2014
Mesajlar
2,280
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Konum
manisa
Teganni nedir?

Sual: Din kitaplarında sık sık özellikle namaz, ezan, Kur'an okuma bahislerinde, teganni edilmemesi bildiriliyor. Teganni nedir?
CEVAP
Teganninin bir sünnet olan kısmı, bir de haram olan kısmı vardır. Sünnet olan teganni, tecvide uyarak okumaktır. Haram olan teganni, ırlamaktır, sesini hançeresinde tekrarlayıp türlü sesler çıkarmaktır. Burada kelimeler bozuluyor. Teganni ederek, yani kelimeleri bozarak da okumak caiz değildir.

Kelimeleri bozmak demek, musiki perdesine uydurmak için harfleri harekeleri uzatmak, hareke, harf eklemek veya çıkarmak demektir. Mesela, (Elhamdü lillahi râbbil) diye â’yı uzatmak, manayı bozuyor. Bunun gibi, müezzinlerin (Râbbena lekel-hâmd) diyerek râb diye â’yı uzatmaları namazı bozuyor. Çünkü, Râb, üvey baba demek olup, (Allahımıza hamd ederiz) yerine (Üvey babamıza hamd ederiz) oluyor. Mana değişmezse, namaz bozulmaz. Fakat elif, vav, ya sesli harflerini çok uzatırsa, mana değişmese de, namaz bozulur.

Görülüyor ki, teganni, kelimenin manasını değiştirmezse ve harfler, iki harf kadar uzamazsa, yalnız sesi güzelleştirip okumayı süslerse, caiz olur. Hatta, namaz içinde de, namaz dışında da, müstehap olur.

İmam, ameli kesir oluncaya kadar teganni ederse, yahut üç harf ziyade ederse, namazı fâsid olur. (Ebussuud efendi fetvası)

Namaz vakitlerini bilmeyen ve teganni, ederek, yani musiki perdelerine uyarak okuyan kimse, ezan okumaya ehil değildir. Bunun müezzinlik yapması caiz olmaz, büyük günahtır.

Kur'an-ı kerimi, zikri, duayı teganni ederek okumanın sözbirliği ile haram olduğu Bezzaziyye’de yazılıdır. Ezan okumak da ve vaktinden önce okumak da böyledir. Ezan okurken, yalnız iki (Hayye ala...) da teganni etmeye izin verilmiştir. (Berika)

Tatarhaniyye fetva kitabında, (Başkalarını kötüleyen ve şehveti harekete getiren şiirleri teganni ile, yani ses dalgaları ile okumak haramdır. Harama sebep olan şeyler de haram olur) demektedir.(Hadika)

Teganni ile okunan ezanı ve Kur'an-ı kerimi ve mevlidleri dinlemek de günahtır. Bunları ilave etmeden, yani kelimeleri bozmadan teganni etmek, yani sesi güzelleştirmek caizdir ve iyidir. (S. Ebediyye)

 
Üst