Hangi Tarikata Girmeli / Nureddin Yıldız

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Eksik ama evet. Allah razı olsun Nureddin hocadan. Eksiği de inkar etmesinden yeğdir. Tarikat görünümü altındaki sahtelere ve sömürgenlere işaret etmesi güzel.
 

zulk@rneyn

Profesör
Katılım
5 Eki 2011
Mesajlar
1,164
Tepkime puanı
34
Puanları
48
bamda uçmuş, cevap lüzumsuz.

Nureddin Hocayı severim. itidallı birisi. meşayih hazeratına da saygısı ve muhabbeti olan birisidir. lakin tarikata bakışında eksiklikler vardır. büşra gibi müşrik demiyor mesela ehi tarike, o yönden zaten iyi :) bir de lazım olan insanlar var diyor bu da güzel. eksik kısmı ise, işi sadece zahiren değerlendirmiş. kalbi hastalıklar vardır ve bunlardan temizlenmek farzdır. içkiden, kumardan uzak durmak gibi, namaz kılmak, oruç tutmak gibi. tarikat/tasavvuf olmadan bu kalbi marazlardan kurtulmak neredeyse imkansızdır. zira islamın batıni fıkhı, kalbi hükümleri tasavvuf ile anlatılmıştır.
Nurettin hocamızı zamanında çok sert eleştirdiğim zamanlarda...
2 tasavvufu dergi geldi önüme...
biri gülistan dergisi. Konyevi hazretlerinin bağlılarının tasavvufi dergisi. Hocamızı övücü bir haber vardı.
ikinci dergi ise altınoluk dergisi. Toppaş hocamızın bağlılarınin dergisi. O dergide ise köşe si vardı. Aylık düzenli yazıları yayınlanıyordu.

Allah c.c. dostlarının nurettin hocaya sempatileri var. Her ne kadar tasavvufa sert eleştiriler getirsede ileride doğruyu bulacaktır.

Böyle inanıyorum.

o zamana kadar tasavvuf büyüklerine mesafesi ne kadar ise.
bizimde mesafemiz o kadar olacaktır.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
quote_icon.png
talib Nickli Üyeden Alıntı bamda uçmuş, cevap lüzumsuz.

Nureddin Hocayı severim. itidallı birisi. meşayih hazeratına da saygısı ve muhabbeti olan birisidir. lakin tarikata bakışında eksiklikler vardır. büşra gibi müşrik demiyor mesela ehi tarike, o yönden zaten iyi :) bir de lazım olan insanlar var diyor bu da güzel. eksik kısmı ise, işi sadece zahiren değerlendirmiş. kalbi hastalıklar vardır ve bunlardan temizlenmek farzdır. içkiden, kumardan uzak durmak gibi, namaz kılmak, oruç tutmak gibi. tarikat/tasavvuf olmadan bu kalbi marazlardan kurtulmak neredeyse imkansızdır. zira islamın batıni fıkhı, kalbi hükümleri tasavvuf ile anlatılmıştır.

Nurettin hocamızı zamanında çok sert eleştirdiğim zamanlarda...
2 tasavvufu dergi geldi önüme...
biri gülistan dergisi. Konyevi hazretlerinin bağlılarının tasavvufi dergisi. Hocamızı övücü bir haber vardı.
ikinci dergi ise altınoluk dergisi. Toppaş hocamızın bağlılarınin dergisi. O dergide ise köşe si vardı. Aylık düzenli yazıları yayınlanıyordu.
Allah c.c. dostlarının nurettin hocaya sempatileri var. Her ne kadar tasavvufa sert eleştiriler getirsede ileride doğruyu bulacaktır.
Böyle inanıyorum.

o zamana kadar tasavvuf büyüklerine mesafesi ne kadar ise.
bizimde mesafemiz o kadar olacaktır.


Af Allahım Af !
Sanki siz dos-doğru yolu buldunuz da Nureddin Hoca sizin gerinizde kaldı!!..



 
B

bamda

Guest
bamda uçmuş, cevap lüzumsuz.

Nureddin Hocayı severim. itidallı birisi. meşayih hazeratına da saygısı ve muhabbeti olan birisidir. lakin tarikata bakışında eksiklikler vardır. büşra gibi müşrik demiyor mesela ehi tarike, o yönden zaten iyi :) bir de lazım olan insanlar var diyor bu da güzel. eksik kısmı ise, işi sadece zahiren değerlendirmiş. kalbi hastalıklar vardır ve bunlardan temizlenmek farzdır. içkiden, kumardan uzak durmak gibi, namaz kılmak, oruç tutmak gibi. tarikat/tasavvuf olmadan bu kalbi marazlardan kurtulmak neredeyse imkansızdır. zira islamın batıni fıkhı, kalbi hükümleri tasavvuf ile anlatılmıştır.
hayır hiçde uçmadım.
Benim anladığım şu oldu .Tasavufun size ek bir şey yok.sadece cemaat piskolojisi sizi olumlu yönde etkiliyor.
cemaat olmak kardeş olmak islamın zaten önerdiği bir hayat tarzı.eğer bir dernek ,bir parti ,bir kurum olarakda bu cemaat ruhunu oluşturabiliyorsanız ,aynı pozitif etkiyi buralardada bulabilirsiniz
.
islam dunyasında eksik olan bu.

islam dünyasında küfre ve sömürüye karşı çıkan tüm islami harakaetlere bakın!,ne acıdır ki tasavvufi cemaatlerce baltalanmışlardır.
 

ubeyd_el_turki

Doçent
Katılım
28 Mar 2007
Mesajlar
720
Tepkime puanı
16
Puanları
0
Herkes bildiği dalda konuşacak bilmediği işe burnunu sokmayacak.
Kasabın Böbrek ameliyyatına girdiğine şaşmıyor demek ki insanlar.
Nureddin Yıldız da bilmediği mesele hakkında kanaat belirtmeyecek.Bu kadar basit.

hayır hiçde uçmadım.
Benim anladığım şu oldu .Tasavufun size ek bir şey yok.
Ne ile ölçtünüz ?

sadece cemaat piskolojisi sizi olumlu yönde etkiliyor.
cemaat olmak kardeş olmak islamın zaten önerdiği bir hayat tarzı.eğer bir dernek ,bir parti ,bir kurum olarakda bu cemaat ruhunu oluşturabiliyorsanız ,aynı pozitif etkiyi buralardada bulabilirsiniz
Dernek parti kurum olarak cemaat ruhu oluşturmak...Hepside denenmiş ve hepside ya yenilmiş,ya ezilmiş,ya yenik kalmış, ya suistimaller olmuş,ya pisliğe batmış oluyorlar...

Cemaat olunduğu uzun yıllar sonrasında Tasavvuf Tarikat geleneğiyle cemaatleşmiş 600 yıllık İSLAM Hükümranlığı varken dernek,parti,kurum demek geçmişten ders alarak tecrübelerden daha mamur bir gelecek inşaa etmek yerine çağın rasyonalist aklıyla yeni bir takım akıllardan medet ummak beyhude çaba olur.

Bugünün insanının anlayabileceği kavrayabileceği ve kucaklanabileceği,ehl-i sünnet'ten katiyyen ayrılmayan ilim ve disiplin çerçevesinde ciddi bir Tarikat anlayışı deseydiniz ya !!!
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Herkes bildiği dalda konuşacak bilmediği işe burnunu sokmayacak.
Kasabın Böbrek ameliyyatına girdiğine şaşmıyor demek ki insanlar.
Nureddin Yıldız da bilmediği mesele hakkında kanaat belirtmeyecek.Bu kadar basit.


Ne ile ölçtünüz ?


Dernek parti kurum olarak cemaat ruhu oluşturmak...Hepside denenmiş ve hepside ya yenilmiş,ya ezilmiş,ya yenik kalmış, ya suistimaller olmuş,ya pisliğe batmış oluyorlar...

Cemaat olunduğu uzun yıllar sonrasında Tasavvuf Tarikat geleneğiyle cemaatleşmiş 600 yıllık İSLAM Hükümranlığı varken dernek,parti,kurum demek geçmişten ders alarak tecrübelerden daha mamur bir gelecek inşaa etmek yerine çağın rasyonalist aklıyla yeni bir takım akıllardan medet ummak beyhude çaba olur.

Bugünün insanının anlayabileceği kavrayabileceği ve kucaklanabileceği,ehl-i sünnet'ten katiyyen ayrılmayan ilim ve disiplin çerçevesinde ciddi bir Tarikat anlayışı deseydiniz ya !!!

Sence Nureddin Yıldız, Mahmud Efendiyi Arabistan'da gezdiren rehberlik yapan,
kendi de burada senin kafandaki basit tarikat yapılanmasından çok daha örgütlü bir oluşum içinde bulunan Nureddin Yıldız'ın bilmeyip,
senin bildiğin ne varmış tarikat adına?
De bize.
 

ubeyd_el_turki

Doçent
Katılım
28 Mar 2007
Mesajlar
720
Tepkime puanı
16
Puanları
0
Üstünlük ancak TAKVA iledir, örgütlü oluşum ile değildir.
Bilmediğin işlerle ilgili konuşmamakta TAKVA'dandır.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Üstünlük ancak TAKVA iledir, örgütlü oluşum ile değildir.
Bilmediğin işlerle ilgili konuşmamakta TAKVA'dandır.


Bilmediği iş kavramını ortaya atan sensin, ben de bilgi mahiyetinde soruyorum, neymiş o bilinmeyen bilgi?
Sana takvadan filan bahsetmedik, belki bizim caminin abdesthane bekçisi senin tabi olduğun şahıstan daha takva ehli
ama gelip her takva bulduğun şahsa intisap etmiyorsun değil mi? Demek ki ayrıcalığı var bu şahısların, onu soruyorum neymiş
bu takva haricinde özel kılan bu veli kulları? Bilmek bilgi'nin sahip olma fiili değil mi, ortada bir bilgi olması gerek nedir bu bilinmeyen bilgi?
Sen biliyorsun da Nureddin Yıldız ne bilmiyormuş senin işaret ettiğin tarikat hakkında.
 

Kadir Razlık

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Ağu 2014
Mesajlar
2,280
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Konum
manisa
bu zatın ibni teymiyeci selefi olduğunu duydum doğruysa bu zattan ehli sünnet olarak alabileceğimiz bişey yoktur ehli sünnet alimlerinin dedikleri bizim için yeterlidir yeni şey yumurtlamaya gerek yoktur izlemeye de gerek yoktur bidat ehliyse kalbimizi karartır
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
bu zatın ibni teymiyeci selefi olduğunu duydum doğruysa bu zattan ehli sünnet olarak alabileceğimiz bişey yoktur ehli sünnet alimlerinin dedikleri bizim için yeterlidir yeni şey yumurtlamaya gerek yoktur izlemeye de gerek yoktur bidat ehliyse kalbimizi karartır
Onlardan (olmayın) ki, dinlerini ayırıp öbek öbek olmuşlardır. Her grup kendilerindekine güvenmektedir. (Rûm 30:32)
 

Cenan

Ordinaryus
Katılım
13 Eyl 2007
Mesajlar
3,059
Tepkime puanı
1,751
Puanları
113
Selamun aleykum

Hadis münkirleri hariç Ehl-i Sünnet'im diyenler ve tasavvuf yolunun yolucusu olanlar hocaefendiyi dinledikçe o bizdendir diyeceklerdir, kendilerini bulacaklardır. Tevessül ve rabıta meselesini farklı değerlendirmekle birlikte bazıları gibi bizleri şirk ile de itham etmezler. Onun bu şekilde düşünmesi onu Ehl-i Sünnet çizgisi dışına çıkarmaz.


Hocaefendinin sohbetlerini dinlemeden ondan, bundan duyulanlarla yargısız infaza gitmek insafsızlıktır.


Selam ve dua ile...
 

Kadir Razlık

Kısıtlı Erişim
Katılım
20 Ağu 2014
Mesajlar
2,280
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Konum
manisa
nureddin yıldız hakkında şöyle yazı buldumMüziğe helal diyor..

İbni teymiye hayranlığı ile tanınan Nureddin Yıldız bozuk kıyas yaparak, ekteki video da; (http://www.youtube.com/watch?v=t3XTXRnLNjk) müziğe helal diyor.

CEVAP
Yaptığı kıyasın İslam aleminde bir örneği yoktur. Zaten kıyas yapmaya yetkisi de yoktur.Kıyası ancak müçtehid alimler yapar. Hal böyle iken, kıyas yapmak da ne oluyor? Müziğin icma ile haram olduğu aşağıdaki kaynaklarda sabittir.

MÜZİK HARAMDIR
İbni Abbas hazretleri, “Çalgı aletleri haramdır” dedi. (Beyhekî)

Şarkı, Kitap ve Sünnetle yasaklanmıştır. (İmam-ı Kurtubi)
Şarkı ve müzik aletlerinin haram olduğu konusunda icma vardır. (İbni Salâh)

Kur'an-ı kerimi musiki perdelerine uydurarak okumak haramdır.(Bezzâziyye)
Çalgı çalmanın haram olduğu, icma ile bildirildi. (Makamat-ı Mazheriyye)
Çalgı çalarak veya oyun arasında Kur'an okuyan kâfir olur. (Tergib-üs-salât)

Teganni haramdır. (Tıbb-ün-nebevi)
İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:
Eğlence veya para kazanmak için başkalarına şarkı söylemek, sözbirliği ile haramdır. Çalgı ile raks etmek büyük günahtır. Sıkıntısını gidermek için kendi kendine şarkı söylemek günah değildir. Çalgı olarak, yalnız kadınların düğünlerde def çalması caizdir. (Redd-ül-Muhtar)
Fısk ve içki içilen yerlerde çalgı çalmak ve bunu dinlemek haramdır. Resulullah çobanın kavalını işitince, parmakları ile mübarek kulaklarını kapadı ise de, yanında bulunan Abdullah bin Ömer’e kulaklarını kapamasını emretmedi. Bu da, elde olmadan duymanın haram olmadığını göstermektedir. Çalgıyı, içki, oyun ve kadın bulunan yerlerde keyif için çalmak haramdır. Bayramda, savaşta, hac yolunda, sahurda, düğünlerde ve askerlikte davul çalmak da caizdir. [Okullarda, millî ve siyasi toplantılarda bando, mızıka, mehter marşı çalmak caizdir.] (Hadika)
Def, tambur ve her çeşit çalgıyı evinde, dükkânında bulundurmak, kendisi kullanmasa bile, satmak, hediye etmek, ariyet veya kiraya vermek günahtır. (Berika)
Sadece mehter marşında çalınan müzik aletlerini satmak caiz olur.

Tasavvuf müziği diye bir şey yoktur. Müzik, nefsin gıdası, ruhun zehirdir, kalbi karartır. (Dürr-ül mearif)
Her çeşit çalgı dinlemek haramdır. (Fetâvâ-i Bezzaziyye, Hadika, Ahlak-ı alaiyye)
Müzik bütün dinlerde büyük günahtır. (Dürr-ül-münteka)
İncilin yasakladığı müziği, sonradan papazlar Hıristiyanlığa soktu. (Mevahib-i ledünniyye şerhi Zerkanî)

Müzik kelimesi, Yunanlıların büyük putları olan Zeüs’ün kızları sayılan Mousa (Müz) denilen 9 heykelin adından hâsıl olmaktadır. Bozuk dinler, kalbleri ve ruhları besleyemediği için, müziğin, her çeşit çalgı sesinin nefislere hoş gelmesi, nefisleri beslemesi ruhani tesir sanıldı. Bugünkü batı müziği, kilise müziğinden doğdu. Bugün yeryüzünü kaplayan bozuk dinlerin hemen hepsinde, müzik, ibadet halini almıştır. Müzik ile, her çeşit çalgı ile nefisler keyiflenmekte, şehvani, hayvani arzular kuvvetlenmektedir. Ruhun gıdası olan, kalbleri temizleyen ve nefisleri ezip, haramlara olan arzularını yok eden, ilahi ibadetler unutulmaktadır. Müzik, her çeşit çalgı, insanları, alkolikler ve morfinmanlar gibi gaflet içinde, uyuşuk yaşatmaktadır. Böylece, nefisleri azdırarak, sonsuz saadetten mahrum kalmasına sebep olmaktadır. İslam dini, insanları bu felaketten korumak için, müziği kısımlara ayırmış, zararlı olanlarını haram kılmış, yasak etmiştir. (S. Ebediyye)
Görüldüğü müzik icma ile haramdır. Harama helal demek küfürdür.
 

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
nureddin yıldız hakkında şöyle yazı buldumMüziğe helal diyor..

İbni teymiye hayranlığı ile tanınan Nureddin Yıldız bozuk kıyas yaparak, ekteki video da; (http://www.youtube.com/watch?v=t3XTXRnLNjk) müziğe helal diyor.

CEVAP
Yaptığı kıyasın İslam aleminde bir örneği yoktur. Zaten kıyas yapmaya yetkisi de yoktur.Kıyası ancak müçtehid alimler yapar. Hal böyle iken, kıyas yapmak da ne oluyor? Müziğin icma ile haram olduğu aşağıdaki kaynaklarda sabittir.

MÜZİK HARAMDIR
İbni Abbas hazretleri, “Çalgı aletleri haramdır” dedi. (Beyhekî)

Şarkı, Kitap ve Sünnetle yasaklanmıştır. (İmam-ı Kurtubi)
Şarkı ve müzik aletlerinin haram olduğu konusunda icma vardır. (İbni Salâh)

Kur'an-ı kerimi musiki perdelerine uydurarak okumak haramdır.(Bezzâziyye)
Çalgı çalmanın haram olduğu, icma ile bildirildi. (Makamat-ı Mazheriyye)
Çalgı çalarak veya oyun arasında Kur'an okuyan kâfir olur. (Tergib-üs-salât)

Teganni haramdır. (Tıbb-ün-nebevi)
İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:
Eğlence veya para kazanmak için başkalarına şarkı söylemek, sözbirliği ile haramdır. Çalgı ile raks etmek büyük günahtır. Sıkıntısını gidermek için kendi kendine şarkı söylemek günah değildir. Çalgı olarak, yalnız kadınların düğünlerde def çalması caizdir. (Redd-ül-Muhtar)
Fısk ve içki içilen yerlerde çalgı çalmak ve bunu dinlemek haramdır. Resulullah çobanın kavalını işitince, parmakları ile mübarek kulaklarını kapadı ise de, yanında bulunan Abdullah bin Ömer’e kulaklarını kapamasını emretmedi. Bu da, elde olmadan duymanın haram olmadığını göstermektedir. Çalgıyı, içki, oyun ve kadın bulunan yerlerde keyif için çalmak haramdır. Bayramda, savaşta, hac yolunda, sahurda, düğünlerde ve askerlikte davul çalmak da caizdir. [Okullarda, millî ve siyasi toplantılarda bando, mızıka, mehter marşı çalmak caizdir.] (Hadika)
Def, tambur ve her çeşit çalgıyı evinde, dükkânında bulundurmak, kendisi kullanmasa bile, satmak, hediye etmek, ariyet veya kiraya vermek günahtır. (Berika)
Sadece mehter marşında çalınan müzik aletlerini satmak caiz olur.

Tasavvuf müziği diye bir şey yoktur. Müzik, nefsin gıdası, ruhun zehirdir, kalbi karartır. (Dürr-ül mearif)
Her çeşit çalgı dinlemek haramdır. (Fetâvâ-i Bezzaziyye, Hadika, Ahlak-ı alaiyye)
Müzik bütün dinlerde büyük günahtır. (Dürr-ül-münteka)
İncilin yasakladığı müziği, sonradan papazlar Hıristiyanlığa soktu. (Mevahib-i ledünniyye şerhi Zerkanî)

Müzik kelimesi, Yunanlıların büyük putları olan Zeüs’ün kızları sayılan Mousa (Müz) denilen 9 heykelin adından hâsıl olmaktadır. Bozuk dinler, kalbleri ve ruhları besleyemediği için, müziğin, her çeşit çalgı sesinin nefislere hoş gelmesi, nefisleri beslemesi ruhani tesir sanıldı. Bugünkü batı müziği, kilise müziğinden doğdu. Bugün yeryüzünü kaplayan bozuk dinlerin hemen hepsinde, müzik, ibadet halini almıştır. Müzik ile, her çeşit çalgı ile nefisler keyiflenmekte, şehvani, hayvani arzular kuvvetlenmektedir. Ruhun gıdası olan, kalbleri temizleyen ve nefisleri ezip, haramlara olan arzularını yok eden, ilahi ibadetler unutulmaktadır. Müzik, her çeşit çalgı, insanları, alkolikler ve morfinmanlar gibi gaflet içinde, uyuşuk yaşatmaktadır. Böylece, nefisleri azdırarak, sonsuz saadetten mahrum kalmasına sebep olmaktadır. İslam dini, insanları bu felaketten korumak için, müziği kısımlara ayırmış, zararlı olanlarını haram kılmış, yasak etmiştir. (S. Ebediyye)
Görüldüğü müzik icma ile haramdır. Harama helal demek küfürdür.

Hoca efendi Şeyhine muhalefet ediyor o zaman !

"Sözlerin en güzeli Kur'an olduğuna göre dinlenilmesi gereken şey de Kur'an olmalıdır. Nitekim bu aynı zaman da bütün peygamberlerin sünnetidir" diyen İbn-i Teymiyye (ö. 728/1328), Kur'an-ı Kerim'deki dinlemek ve okumakla ilgili ayetlerle, mü'minlerin Kur'an dinlerken duydukları coşkuyu anlatan ayetleri de zikrederek "okunması, dinlenilmesi ve coşulması gereken tek şey varsa o da Kur'an'dır. Dolayısıyla aynı fonksiyonları icra etmek maksadıyla şarkı gibi başka şeylerin kullanılması caiz değildir" görüşünü ileri sürmüştür. [124]"Sözlerin en güzeli Kur'an olduğuna göre dinlenilmesi gereken şey de Kur'an olmalıdır. Nitekim bu aynı zaman da bütün peygamberlerin sünnetidir" diyen İbn-i Teymiyye (ö. 728/1328), Kur'an-ı Kerim'deki dinlemek ve okumakla ilgili ayetlerle, mü'minlerin Kur'an dinlerken duydukları coşkuyu anlatan ayetleri de zikrederek "okunması, dinlenilmesi ve coşulması gereken tek şey varsa o da Kur'an'dır. Dolayısıyla aynı fonksiyonları icra etmek maksadıyla şarkı gibi başka şeylerin kullanılması caiz değildir" görüşünü ileri sürmüştür. [124]"Sözlerin en güzeli Kur'an olduğuna göre dinlenilmesi gereken şey de Kur'an olmalıdır. Nitekim bu aynı zaman da bütün peygamberlerin sünnetidir" diyen İbn-i Teymiyye (ö. 728/1328), Kur'an-ı Kerim'deki dinlemek ve okumakla ilgili ayetlerle, mü'minlerin Kur'an dinlerken duydukları coşkuyu anlatan ayetleri de zikrederek "okunması, dinlenilmesi ve coşulması gereken tek şey varsa o da Kur'an'dır. Dolayısıyla aynı fonksiyonları icra etmek maksadıyla şarkı gibi başka şeylerin kullanılması caiz değildir" görüşünü ileri sürmüştür. [124]

Burada Ayrıntılı bilgi var
http://www.suleymaniyevakfi.org/arastirmalar/islamda-muzik.html
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
nureddin yıldız hakkında şöyle yazı buldumMüziğe helal diyor..

İbni teymiye hayranlığı ile tanınan Nureddin Yıldız bozuk kıyas yaparak, ekteki video da; (http://www.youtube.com/watch?v=t3XTXRnLNjk) müziğe helal diyor.

CEVAP
Yaptığı kıyasın İslam aleminde bir örneği yoktur. Zaten kıyas yapmaya yetkisi de yoktur.Kıyası ancak müçtehid alimler yapar. Hal böyle iken, kıyas yapmak da ne oluyor? Müziğin icma ile haram olduğu aşağıdaki kaynaklarda sabittir.

MÜZİK HARAMDIR
İbni Abbas hazretleri, “Çalgı aletleri haramdır” dedi. (Beyhekî)

Şarkı, Kitap ve Sünnetle yasaklanmıştır. (İmam-ı Kurtubi)
Şarkı ve müzik aletlerinin haram olduğu konusunda icma vardır. (İbni Salâh)

Kur'an-ı kerimi musiki perdelerine uydurarak okumak haramdır.(Bezzâziyye)
Çalgı çalmanın haram olduğu, icma ile bildirildi. (Makamat-ı Mazheriyye)
Çalgı çalarak veya oyun arasında Kur'an okuyan kâfir olur. (Tergib-üs-salât)

Teganni haramdır. (Tıbb-ün-nebevi)
İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:
Eğlence veya para kazanmak için başkalarına şarkı söylemek, sözbirliği ile haramdır. Çalgı ile raks etmek büyük günahtır. Sıkıntısını gidermek için kendi kendine şarkı söylemek günah değildir. Çalgı olarak, yalnız kadınların düğünlerde def çalması caizdir. (Redd-ül-Muhtar)
Fısk ve içki içilen yerlerde çalgı çalmak ve bunu dinlemek haramdır. Resulullah çobanın kavalını işitince, parmakları ile mübarek kulaklarını kapadı ise de, yanında bulunan Abdullah bin Ömer’e kulaklarını kapamasını emretmedi. Bu da, elde olmadan duymanın haram olmadığını göstermektedir. Çalgıyı, içki, oyun ve kadın bulunan yerlerde keyif için çalmak haramdır. Bayramda, savaşta, hac yolunda, sahurda, düğünlerde ve askerlikte davul çalmak da caizdir. [Okullarda, millî ve siyasi toplantılarda bando, mızıka, mehter marşı çalmak caizdir.] (Hadika)
Def, tambur ve her çeşit çalgıyı evinde, dükkânında bulundurmak, kendisi kullanmasa bile, satmak, hediye etmek, ariyet veya kiraya vermek günahtır. (Berika)
Sadece mehter marşında çalınan müzik aletlerini satmak caiz olur.

Tasavvuf müziği diye bir şey yoktur. Müzik, nefsin gıdası, ruhun zehirdir, kalbi karartır. (Dürr-ül mearif)
Her çeşit çalgı dinlemek haramdır. (Fetâvâ-i Bezzaziyye, Hadika, Ahlak-ı alaiyye)
Müzik bütün dinlerde büyük günahtır. (Dürr-ül-münteka)
İncilin yasakladığı müziği, sonradan papazlar Hıristiyanlığa soktu. (Mevahib-i ledünniyye şerhi Zerkanî)

Müzik kelimesi, Yunanlıların büyük putları olan Zeüs’ün kızları sayılan Mousa (Müz) denilen 9 heykelin adından hâsıl olmaktadır. Bozuk dinler, kalbleri ve ruhları besleyemediği için, müziğin, her çeşit çalgı sesinin nefislere hoş gelmesi, nefisleri beslemesi ruhani tesir sanıldı. Bugünkü batı müziği, kilise müziğinden doğdu. Bugün yeryüzünü kaplayan bozuk dinlerin hemen hepsinde, müzik, ibadet halini almıştır. Müzik ile, her çeşit çalgı ile nefisler keyiflenmekte, şehvani, hayvani arzular kuvvetlenmektedir. Ruhun gıdası olan, kalbleri temizleyen ve nefisleri ezip, haramlara olan arzularını yok eden, ilahi ibadetler unutulmaktadır. Müzik, her çeşit çalgı, insanları, alkolikler ve morfinmanlar gibi gaflet içinde, uyuşuk yaşatmaktadır. Böylece, nefisleri azdırarak, sonsuz saadetten mahrum kalmasına sebep olmaktadır. İslam dini, insanları bu felaketten korumak için, müziği kısımlara ayırmış, zararlı olanlarını haram kılmış, yasak etmiştir. (S. Ebediyye)
Görüldüğü müzik icma ile haramdır. Harama helal demek küfürdür.
Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak «Bu helâldir, şu da haramdır» demeyin, çünkü Allah´a karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz. Kuşkusuz Allah´a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler. (Nahl 16:116)

De ki: Allah şunu yasak etti, diye şehadet edecek şahitlerinizi getirin! Eğer onlar şahitlik ederlerse, sen onlarla beraber şahitlik etme; âyetlerimizi yalanlayanların ve ahiret gününe inanmayanların arzularına uyma. Onlar, Rablerine eş tutuyorlar. (En’âm 6:150)

De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O´na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin -sizin de onların da rızkını biz veririz-; kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve Allah´ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın! İşte bunlar Allah´ın size emrettikleridir. Umulur ki düşünüp anlarsınız. (En’âm 6:151)
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak «Bu helâldir, şu da haramdır» demeyin, çünkü Allah´a karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz. Kuşkusuz Allah´a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler. (Nahl 16:116)

De ki: Allah şunu yasak etti, diye şehadet edecek şahitlerinizi getirin! Eğer onlar şahitlik ederlerse, sen onlarla beraber şahitlik etme; âyetlerimizi yalanlayanların ve ahiret gününe inanmayanların arzularına uyma. Onlar, Rablerine eş tutuyorlar. (En’âm 6:150)

De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım:

1- O´na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin,

2- fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin -sizin de onların da rızkını biz veririz-;

3-kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve

4- Allah´ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın! İşte bunlar Allah´ın size emrettikleridir. Umulur ki düşünüp anlarsınız. (En’âm 6:151)

3. madde belirsiz.

Bana göre müzik gizli kötülüklerdendir çünkü müslümanı Kuran okumaktan alıkoyuyor.
 
Üst