şu tekfirciyi tarihin karanlık sayfasına gömmediniz gitti be. yönetim de kalmamış bakıyorum da yeni yöneticiler sadece bir şakşakçı.
Sen sağ mıydın?
şu tekfirciyi tarihin karanlık sayfasına gömmediniz gitti be. yönetim de kalmamış bakıyorum da yeni yöneticiler sadece bir şakşakçı.
Nurettin hocamızı zamanında çok sert eleştirdiğim zamanlarda...bamda uçmuş, cevap lüzumsuz.
Nureddin Hocayı severim. itidallı birisi. meşayih hazeratına da saygısı ve muhabbeti olan birisidir. lakin tarikata bakışında eksiklikler vardır. büşra gibi müşrik demiyor mesela ehi tarike, o yönden zaten iyi bir de lazım olan insanlar var diyor bu da güzel. eksik kısmı ise, işi sadece zahiren değerlendirmiş. kalbi hastalıklar vardır ve bunlardan temizlenmek farzdır. içkiden, kumardan uzak durmak gibi, namaz kılmak, oruç tutmak gibi. tarikat/tasavvuf olmadan bu kalbi marazlardan kurtulmak neredeyse imkansızdır. zira islamın batıni fıkhı, kalbi hükümleri tasavvuf ile anlatılmıştır.
Nurettin hocamızı zamanında çok sert eleştirdiğim zamanlarda...
2 tasavvufu dergi geldi önüme...
biri gülistan dergisi. Konyevi hazretlerinin bağlılarının tasavvufi dergisi. Hocamızı övücü bir haber vardı.
ikinci dergi ise altınoluk dergisi. Toppaş hocamızın bağlılarınin dergisi. O dergide ise köşe si vardı. Aylık düzenli yazıları yayınlanıyordu.
Allah c.c. dostlarının nurettin hocaya sempatileri var. Her ne kadar tasavvufa sert eleştiriler getirsede ileride doğruyu bulacaktır.
Böyle inanıyorum.
o zamana kadar tasavvuf büyüklerine mesafesi ne kadar ise.
bizimde mesafemiz o kadar olacaktır.
hayır hiçde uçmadım.bamda uçmuş, cevap lüzumsuz.
Nureddin Hocayı severim. itidallı birisi. meşayih hazeratına da saygısı ve muhabbeti olan birisidir. lakin tarikata bakışında eksiklikler vardır. büşra gibi müşrik demiyor mesela ehi tarike, o yönden zaten iyi bir de lazım olan insanlar var diyor bu da güzel. eksik kısmı ise, işi sadece zahiren değerlendirmiş. kalbi hastalıklar vardır ve bunlardan temizlenmek farzdır. içkiden, kumardan uzak durmak gibi, namaz kılmak, oruç tutmak gibi. tarikat/tasavvuf olmadan bu kalbi marazlardan kurtulmak neredeyse imkansızdır. zira islamın batıni fıkhı, kalbi hükümleri tasavvuf ile anlatılmıştır.
Ne ile ölçtünüz ?hayır hiçde uçmadım.
Benim anladığım şu oldu .Tasavufun size ek bir şey yok.
Dernek parti kurum olarak cemaat ruhu oluşturmak...Hepside denenmiş ve hepside ya yenilmiş,ya ezilmiş,ya yenik kalmış, ya suistimaller olmuş,ya pisliğe batmış oluyorlar...sadece cemaat piskolojisi sizi olumlu yönde etkiliyor.
cemaat olmak kardeş olmak islamın zaten önerdiği bir hayat tarzı.eğer bir dernek ,bir parti ,bir kurum olarakda bu cemaat ruhunu oluşturabiliyorsanız ,aynı pozitif etkiyi buralardada bulabilirsiniz
Herkes bildiği dalda konuşacak bilmediği işe burnunu sokmayacak.
Kasabın Böbrek ameliyyatına girdiğine şaşmıyor demek ki insanlar.
Nureddin Yıldız da bilmediği mesele hakkında kanaat belirtmeyecek.Bu kadar basit.
Ne ile ölçtünüz ?
Dernek parti kurum olarak cemaat ruhu oluşturmak...Hepside denenmiş ve hepside ya yenilmiş,ya ezilmiş,ya yenik kalmış, ya suistimaller olmuş,ya pisliğe batmış oluyorlar...
Cemaat olunduğu uzun yıllar sonrasında Tasavvuf Tarikat geleneğiyle cemaatleşmiş 600 yıllık İSLAM Hükümranlığı varken dernek,parti,kurum demek geçmişten ders alarak tecrübelerden daha mamur bir gelecek inşaa etmek yerine çağın rasyonalist aklıyla yeni bir takım akıllardan medet ummak beyhude çaba olur.
Bugünün insanının anlayabileceği kavrayabileceği ve kucaklanabileceği,ehl-i sünnet'ten katiyyen ayrılmayan ilim ve disiplin çerçevesinde ciddi bir Tarikat anlayışı deseydiniz ya !!!
Üstünlük ancak TAKVA iledir, örgütlü oluşum ile değildir.
Bilmediğin işlerle ilgili konuşmamakta TAKVA'dandır.
Onlardan (olmayın) ki, dinlerini ayırıp öbek öbek olmuşlardır. Her grup kendilerindekine güvenmektedir. (Rûm 30:32)bu zatın ibni teymiyeci selefi olduğunu duydum doğruysa bu zattan ehli sünnet olarak alabileceğimiz bişey yoktur ehli sünnet alimlerinin dedikleri bizim için yeterlidir yeni şey yumurtlamaya gerek yoktur izlemeye de gerek yoktur bidat ehliyse kalbimizi karartır
Ehl-i Sünnet'im diyenler ve tasavvuf yolunun yolucusu olanlar hocaefendiyi dinledikçe o bizdendir diyeceklerdir, kendilerini bulacaklardır.
nureddin yıldız hakkında şöyle yazı buldumMüziğe helal diyor..
İbni teymiye hayranlığı ile tanınan Nureddin Yıldız bozuk kıyas yaparak, ekteki video da; (http://www.youtube.com/watch?v=t3XTXRnLNjk) müziğe helal diyor.
CEVAP
Yaptığı kıyasın İslam aleminde bir örneği yoktur. Zaten kıyas yapmaya yetkisi de yoktur.Kıyası ancak müçtehid alimler yapar. Hal böyle iken, kıyas yapmak da ne oluyor? Müziğin icma ile haram olduğu aşağıdaki kaynaklarda sabittir.
MÜZİK HARAMDIR
İbni Abbas hazretleri, “Çalgı aletleri haramdır” dedi. (Beyhekî)
Şarkı, Kitap ve Sünnetle yasaklanmıştır. (İmam-ı Kurtubi)
Şarkı ve müzik aletlerinin haram olduğu konusunda icma vardır. (İbni Salâh)
Kur'an-ı kerimi musiki perdelerine uydurarak okumak haramdır.(Bezzâziyye)
Çalgı çalmanın haram olduğu, icma ile bildirildi. (Makamat-ı Mazheriyye)
Çalgı çalarak veya oyun arasında Kur'an okuyan kâfir olur. (Tergib-üs-salât)
Teganni haramdır. (Tıbb-ün-nebevi)
İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:
Eğlence veya para kazanmak için başkalarına şarkı söylemek, sözbirliği ile haramdır. Çalgı ile raks etmek büyük günahtır. Sıkıntısını gidermek için kendi kendine şarkı söylemek günah değildir. Çalgı olarak, yalnız kadınların düğünlerde def çalması caizdir. (Redd-ül-Muhtar)
Fısk ve içki içilen yerlerde çalgı çalmak ve bunu dinlemek haramdır. Resulullah çobanın kavalını işitince, parmakları ile mübarek kulaklarını kapadı ise de, yanında bulunan Abdullah bin Ömer’e kulaklarını kapamasını emretmedi. Bu da, elde olmadan duymanın haram olmadığını göstermektedir. Çalgıyı, içki, oyun ve kadın bulunan yerlerde keyif için çalmak haramdır. Bayramda, savaşta, hac yolunda, sahurda, düğünlerde ve askerlikte davul çalmak da caizdir. [Okullarda, millî ve siyasi toplantılarda bando, mızıka, mehter marşı çalmak caizdir.] (Hadika)
Def, tambur ve her çeşit çalgıyı evinde, dükkânında bulundurmak, kendisi kullanmasa bile, satmak, hediye etmek, ariyet veya kiraya vermek günahtır. (Berika)
Sadece mehter marşında çalınan müzik aletlerini satmak caiz olur.
Tasavvuf müziği diye bir şey yoktur. Müzik, nefsin gıdası, ruhun zehirdir, kalbi karartır. (Dürr-ül mearif)
Her çeşit çalgı dinlemek haramdır. (Fetâvâ-i Bezzaziyye, Hadika, Ahlak-ı alaiyye)
Müzik bütün dinlerde büyük günahtır. (Dürr-ül-münteka)
İncilin yasakladığı müziği, sonradan papazlar Hıristiyanlığa soktu. (Mevahib-i ledünniyye şerhi Zerkanî)
Müzik kelimesi, Yunanlıların büyük putları olan Zeüs’ün kızları sayılan Mousa (Müz) denilen 9 heykelin adından hâsıl olmaktadır. Bozuk dinler, kalbleri ve ruhları besleyemediği için, müziğin, her çeşit çalgı sesinin nefislere hoş gelmesi, nefisleri beslemesi ruhani tesir sanıldı. Bugünkü batı müziği, kilise müziğinden doğdu. Bugün yeryüzünü kaplayan bozuk dinlerin hemen hepsinde, müzik, ibadet halini almıştır. Müzik ile, her çeşit çalgı ile nefisler keyiflenmekte, şehvani, hayvani arzular kuvvetlenmektedir. Ruhun gıdası olan, kalbleri temizleyen ve nefisleri ezip, haramlara olan arzularını yok eden, ilahi ibadetler unutulmaktadır. Müzik, her çeşit çalgı, insanları, alkolikler ve morfinmanlar gibi gaflet içinde, uyuşuk yaşatmaktadır. Böylece, nefisleri azdırarak, sonsuz saadetten mahrum kalmasına sebep olmaktadır. İslam dini, insanları bu felaketten korumak için, müziği kısımlara ayırmış, zararlı olanlarını haram kılmış, yasak etmiştir. (S. Ebediyye)
Görüldüğü müzik icma ile haramdır. Harama helal demek küfürdür.
Görüldüğü müzik icma ile haramdır. Harama helal demek küfürdür.
Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak «Bu helâldir, şu da haramdır» demeyin, çünkü Allah´a karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz. Kuşkusuz Allah´a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler. (Nahl 16:116)nureddin yıldız hakkında şöyle yazı buldumMüziğe helal diyor..
İbni teymiye hayranlığı ile tanınan Nureddin Yıldız bozuk kıyas yaparak, ekteki video da; (http://www.youtube.com/watch?v=t3XTXRnLNjk) müziğe helal diyor.
CEVAP
Yaptığı kıyasın İslam aleminde bir örneği yoktur. Zaten kıyas yapmaya yetkisi de yoktur.Kıyası ancak müçtehid alimler yapar. Hal böyle iken, kıyas yapmak da ne oluyor? Müziğin icma ile haram olduğu aşağıdaki kaynaklarda sabittir.
MÜZİK HARAMDIR
İbni Abbas hazretleri, “Çalgı aletleri haramdır” dedi. (Beyhekî)
Şarkı, Kitap ve Sünnetle yasaklanmıştır. (İmam-ı Kurtubi)
Şarkı ve müzik aletlerinin haram olduğu konusunda icma vardır. (İbni Salâh)
Kur'an-ı kerimi musiki perdelerine uydurarak okumak haramdır.(Bezzâziyye)
Çalgı çalmanın haram olduğu, icma ile bildirildi. (Makamat-ı Mazheriyye)
Çalgı çalarak veya oyun arasında Kur'an okuyan kâfir olur. (Tergib-üs-salât)
Teganni haramdır. (Tıbb-ün-nebevi)
İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:
Eğlence veya para kazanmak için başkalarına şarkı söylemek, sözbirliği ile haramdır. Çalgı ile raks etmek büyük günahtır. Sıkıntısını gidermek için kendi kendine şarkı söylemek günah değildir. Çalgı olarak, yalnız kadınların düğünlerde def çalması caizdir. (Redd-ül-Muhtar)
Fısk ve içki içilen yerlerde çalgı çalmak ve bunu dinlemek haramdır. Resulullah çobanın kavalını işitince, parmakları ile mübarek kulaklarını kapadı ise de, yanında bulunan Abdullah bin Ömer’e kulaklarını kapamasını emretmedi. Bu da, elde olmadan duymanın haram olmadığını göstermektedir. Çalgıyı, içki, oyun ve kadın bulunan yerlerde keyif için çalmak haramdır. Bayramda, savaşta, hac yolunda, sahurda, düğünlerde ve askerlikte davul çalmak da caizdir. [Okullarda, millî ve siyasi toplantılarda bando, mızıka, mehter marşı çalmak caizdir.] (Hadika)
Def, tambur ve her çeşit çalgıyı evinde, dükkânında bulundurmak, kendisi kullanmasa bile, satmak, hediye etmek, ariyet veya kiraya vermek günahtır. (Berika)
Sadece mehter marşında çalınan müzik aletlerini satmak caiz olur.
Tasavvuf müziği diye bir şey yoktur. Müzik, nefsin gıdası, ruhun zehirdir, kalbi karartır. (Dürr-ül mearif)
Her çeşit çalgı dinlemek haramdır. (Fetâvâ-i Bezzaziyye, Hadika, Ahlak-ı alaiyye)
Müzik bütün dinlerde büyük günahtır. (Dürr-ül-münteka)
İncilin yasakladığı müziği, sonradan papazlar Hıristiyanlığa soktu. (Mevahib-i ledünniyye şerhi Zerkanî)
Müzik kelimesi, Yunanlıların büyük putları olan Zeüs’ün kızları sayılan Mousa (Müz) denilen 9 heykelin adından hâsıl olmaktadır. Bozuk dinler, kalbleri ve ruhları besleyemediği için, müziğin, her çeşit çalgı sesinin nefislere hoş gelmesi, nefisleri beslemesi ruhani tesir sanıldı. Bugünkü batı müziği, kilise müziğinden doğdu. Bugün yeryüzünü kaplayan bozuk dinlerin hemen hepsinde, müzik, ibadet halini almıştır. Müzik ile, her çeşit çalgı ile nefisler keyiflenmekte, şehvani, hayvani arzular kuvvetlenmektedir. Ruhun gıdası olan, kalbleri temizleyen ve nefisleri ezip, haramlara olan arzularını yok eden, ilahi ibadetler unutulmaktadır. Müzik, her çeşit çalgı, insanları, alkolikler ve morfinmanlar gibi gaflet içinde, uyuşuk yaşatmaktadır. Böylece, nefisleri azdırarak, sonsuz saadetten mahrum kalmasına sebep olmaktadır. İslam dini, insanları bu felaketten korumak için, müziği kısımlara ayırmış, zararlı olanlarını haram kılmış, yasak etmiştir. (S. Ebediyye)
Görüldüğü müzik icma ile haramdır. Harama helal demek küfürdür.
Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak «Bu helâldir, şu da haramdır» demeyin, çünkü Allah´a karşı yalan uydurmuş oluyorsunuz. Kuşkusuz Allah´a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler. (Nahl 16:116)
De ki: Allah şunu yasak etti, diye şehadet edecek şahitlerinizi getirin! Eğer onlar şahitlik ederlerse, sen onlarla beraber şahitlik etme; âyetlerimizi yalanlayanların ve ahiret gününe inanmayanların arzularına uyma. Onlar, Rablerine eş tutuyorlar. (En’âm 6:150)
De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım:
1- O´na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin,
2- fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin -sizin de onların da rızkını biz veririz-;
3-kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve
4- Allah´ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın! İşte bunlar Allah´ın size emrettikleridir. Umulur ki düşünüp anlarsınız. (En’âm 6:151)