halifelerin seçimi

Duha

Profesör
Katılım
13 Ocak 2007
Mesajlar
794
Tepkime puanı
34
Puanları
0
Web sitesi
www.risaletalim.com
Hazreti Ebubekir Radıyallahüanh tayinle yerine halife seçmiştir. (Yerime Ömer halife olsun) demiştir. Hazret-i Ömer de, yerine tek kişiyi seçmek istemiştir; (Eğer Ebu Ubeyde bin Cerrah hayatta olaydı, onu halife tayin ederdim. Çünkü Resulullah ona “Ümmetin emini” buyurmuştu) demiştir. Bu da gösteriyor ki, halife kendisinden sonrakini tayin edebilir. Yine Hazret-i Ömer’e, oğlunu halife bırakmasını istediklerinde Hazret-i Ömer, (Halifelik ağır bir yüktür. Bir aileden bir kurban yeter. Oğlumun da kurban gitmesine razı olamam) buyurmuştur. Oğuldan halife olmaz veya tayinle halife olmaz dememiştir. Zaten böyle bir şey uygun olmasaydı, her biri bir Müctehid olan eshab-ı kiram, yerine oğlunu halife yap diye teklif etmezlerdi.

Hz. Ebubekir'in halefini seçmesi Peygamberimiz tarafından ona has kılınmıştır. Yoksa diğer halifeler seçilmişlerdir.

Hatta, Hz. Ebubekir dahi istişare sonucu seçilmiştir. Hatta Hz. Ömer halife seçimi için 6 kişilik bir heyet kurmuştur.

Bu konuda bir zaman uzun münazaralar yapmıştık. Notlarıma bakayım bulabilirsem eklerim.

Ayrıca, hilafet başka saltanat başkadır. İslam'da saltanat yoktur.

Muhabbetle
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0

Ashabın tamamı müçtehid değildi. Hz Peygamber'i 1 kez gören ve sohbetinde bulunan da sahabe oluyor ve bu sahabeye müçtehid demek mümkün değildir. Dr. Mehmet Sürmeli ve Dr. Ebubekir Sifil'in söylemlerine göre sahabeden müçtehid olanların sayısı 20-25 civarındaydı. Merhum Kevseri de böyle nakletmektedir.

müçtehid olanların sayısı 20-25 civarındaydı.
Başka bir yazında sayı otuza çıkmış.
Sahabenin bile tamamı müçtehid değildi. Müçtehid sahabelerin sayısı 30 kadardı...
Başka bir alıntında 130 kadırı biliniyor diye aktardın.
Bu kadar sayı farklılığı olması bile senin yazdıkların için yeterli bilgiyi veriyor.

 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
İslamda saltanat yok diyenler , bilmelidirlerki, İslami idarede hiyerarşinin teeessüsü için emredilmiş bir şekil mevcut değildir. Bunun manası bu mes'elenin maslahata göre hareket edilmek üzere ictihada havale edilmiş olmasıdır.

Hazreti Ömere ölüm döşeğinde sormuşlardır: ''Yerine oğlun Abdullahı seçelim mi?''

Cevab: '' - Hayır , bir evden bir kurban yeter.''

Peki, Hazreti Ömer bu teklif karşısında acaba niçin

_ ''Hayır, bu iş babadan oğula geçmek suretiyle olmaz!'' demiyor!.. Eğer bu usul iddia edildiği gibi İslamın ruhuna taban tabana zıt olsa idi, Hazreti Ömer'in ademi kabulü evveliyetle bu sebebe istinad etmesi gerekmez miydi?

Ayrıca, Hazreti Ali 'ye ölümü yaklaştığı anda sordular :' Senden sonra oğlun Hasan'a biat edelim mi?!''

Cevab: '' _ Bunu size ne tavsiye ederim, ve nede yapmayınız derim...''

Yine iddia edildiği gibi '' Saltanat Belası '' (Mustafa İslamoğlu, İmamlar ve Sultanlar'a atıf) onbeş asırlık İslam tarihinin en büyük yarası ise (aynı esere ve İhsan Süreyya Sırmaya , Hilafetten saltanata atıf) ,Hazreti Ali bunu niçin şiddetle ve nefretle reddetmemiştir. Şu gerçekler hangi kaynağa bakılırsa açıkca görüleceği üzere bu nâdanlar ne cesaretle Müslüman mahallesinde salyangoz satabilmektedirler?!!
 

Cümle Mühendisi

Ordinaryus
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
4,181
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Konum
İzmir
Web sitesi
muhammedesad.blogcu.com
müçtehid olanların sayısı 20-25 civarındaydı.
Başka bir yazında sayı otuza çıkmış.
Sahabenin bile tamamı müçtehid değildi. Müçtehid sahabelerin sayısı 30 kadardı...
Başka bir alıntında 130 kadırı biliniyor diye aktardın.
Bu kadar sayı farklılığı olması bile senin yazdıkların için yeterli bilgiyi veriyor.


Sahabeden müçtehid sayısının farklılık arzetmesi birilerinin yalan söylediği anlamına gelmez. Zahid el-Kevseri Hazretleri'den nakille Ebubekir Hoca'nın söylemiş olduğu 20-25 sayısı en makûl olanıdır. Sahabenin tamamının müçtehid olmadığı ise kesindir : )
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
İslamda saltanat yok diyenler , bilmelidirlerki, İslami idarede hiyerarşinin teeessüsü için emredilmiş bir şekil mevcut değildir. Bunun manası bu mes'elenin maslahata göre hareket edilmek üzere ictihada havale edilmiş olmasıdır.

Hazreti Ömere ölüm döşeğinde sormuşlardır: ''Yerine oğlun Abdullahı seçelim mi?''

Cevab: '' - Hayır , bir evden bir kurban yeter.''

Peki, Hazreti Ömer bu teklif karşısında acaba niçin

_ ''Hayır, bu iş babadan oğula geçmek suretiyle olmaz!'' demiyor!.. Eğer bu usul iddia edildiği gibi İslamın ruhuna taban tabana zıt olsa idi, Hazreti Ömer'in ademi kabulü evveliyetle bu sebebe istinad etmesi gerekmez miydi?
Bu ifadelere ançak teşekkür edilir.
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Sahabeden müçtehid sayısının farklılık arzetmesi birilerinin yalan söylediği anlamına gelmez. Zahid el-Kevseri Hazretleri'den nakille Ebubekir Hoca'nın söylemiş olduğu 20-25 sayısı en makûl olanıdır. Sahabenin tamamının müçtehid olması ise kesindir : )
Sahabenin tamamının müçtehid olması ise kesindir :
Teşekkürler
duran saat günde iki defa doğruyu gösterirmiş.
Söyleyene bakma söyletene bak demişler.
İstemdende olsa doğruyu ağızdan kaçırmışım demiş.


 

Cümle Mühendisi

Ordinaryus
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
4,181
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Konum
İzmir
Web sitesi
muhammedesad.blogcu.com
Sahabenin tamamının müçtehid olması ise kesindir :
Teşekkürler
duran saat günde iki defa doğruyu gösterirmiş.
Söyleyene bakma söyletene bak demişler.
İstemdende olsa doğruyu ağızdan kaçırmışım demiş.



Kendini bununla avutacağını söyleseydin baştan "Sahabenin tamamı müçtehiddir" derdik : )
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Kendini bununla avutacağını söyleseydin baştan "Sahabenin tamamı müçtehiddir" derdik : )
Bak dilin sürçmüş,bende burdan latife yollu durumdan vaziyet çıkardım.
Bak ne sen ne ben nede bir başkası Alim. (yani sözü delil ve senet olan)
Böyle bir alimde yoktur.Sadece bu büyüklerin sözlerini doğru bir şekilde nakil eden kimseler vardır.
Neyle kendimi avutacam sadece sen birilerine haksız yere sucluyorsun diye haddimiz olmayarak çevab vermeğe kalktık.(Bu da çoğunlukla yani hüküm ihtiva eden her bilgi sadece aktarmadır.bana ait değildir)Bak hiç kimse sevdiklerine dil uzatılsın istemez.Sen bizim sevdiklerimize haksız ve çirkince isnatlarda bulunma.İstediğini yaz.Benim bir yanlışı düzelteçek kudretim yoktur.Karşımdakininde yoktur.Hani derlerya var git işine Allah işni güçünü rast getirsin.
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0

Hadis usulûne aykırı ifadeler bunlar. Hadis ilminde senet ve metin yönünden tenkid vardır. Senedin hadis ilmindeki yeri çok büyüktür. Hüseyin Hilmi Işık alim değil ki kitabında uydurma hadis olduğunu söylemek edepsizlik olsun. Hadisin kaynağını Gunye veya Mektubat'tan vermek hiçbir hadis usulü kitabına uygun değildir.
Hüseyin Hilmi Işık alim değil ki kitabında uydurma hadis olduğunu söylemek edepsizlik olsun.
Peki bu uydurma isnadında bulunduğun hadisleri nakil ettiği isimler ne olaçak H.Hilmi Işık'ın kitaplarında uydurma hadis vardır demek aynen İmamı Gazalinin kitaplarında uydurma hadis vardır demektir.Çünkü onlardan nakil ediyor. İslam Alimlerinin kitaplarında uydurma hadis vardır demek edebsizlikmiş bunu sen söylüyorsun.(Yukardaki mesajında yazıyor)Evet doğrusuda bu bu sözüne riayet ederek İslam Alimlerininm kitaplarında uydurma hadis vardır diyen edepsizlere uyma.
 

Cümle Mühendisi

Ordinaryus
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
4,181
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Konum
İzmir
Web sitesi
muhammedesad.blogcu.com
Hüseyin Hilmi Işık alim değil ki kitabında uydurma hadis olduğunu söylemek edepsizlik olsun.
Peki bu uydurma isnadında bulunduğun hadisleri nakil ettiği isimler ne olaçak H.Hilmi Işık'ın kitaplarında uydurma hadis vardır demek aynen İmamı Gazalinin kitaplarında uydurma hadis vardır demektir.Çünkü onlardan nakil ediyor. İslam Alimlerinin kitaplarında uydurma hadis vardır demek edebsizlikmiş bunu sen söylüyorsun.(Yukardaki mesajında yazıyor)Evet doğrusuda bu bu sözüne riayet ederek İslam Alimlerininm kitaplarında uydurma hadis vardır diyen edepsizlere uyma.

İmam-ı Gazali zaten hadis bilgisinin az olduğunu kendisi söylüyor. Gazalî'nin kitaplarında uydurma hadis yoktur diyen iddia eden İmam-ı Gazalî Hazretleri değil, bizzat sizsiniz. Size mi inanacağız Gazalî gibi sözü dinde senet kabul edilen alime mi? Yukarıdaki mesajı doğru anlamaya çalışırsanız sizin anladığınız şekilde olmadığını görürsünüz...
 
Üst