halifelerin seçimi

Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Hakikat Kitabevinin Mektubat isimli eserde ciddi tahrifler yaptığı bellidir. Tam İlmihal'de alıntı yapılmayan kimseleri sevip saymaz mısınız? İnandığınız şeyin ispatını bekliyorum, aksi taktirde müfteri konumuna düşeceksiniz...

Ayrıca o zatlardan alıntı yapanların oynama yaptığını iddia edecekseniz, Dr. Ebubekir Sifil ve Dr. Mehmet Sürmeli kadar Arapça bileceksiniz. Mehmet Ali Demirbaş'ın Arapça bilmediğinden ve Ebubekir Hoca'ya rezil olduğundan haberiniz var mı bilmem...
İnandığınız şeyin ispatını bekliyorum, aksi taktirde müfteri konumuna düşeceksiniz...
Ben bilgileraktarılmıştır derken, isimlerinin geçmesi ve kendiilerinin İslam alimi olduklarının bahisi hususunu kast ettim.(Evet ifadem yanlış yani ismi geçiyor diyeçekken Evet Zahid-el Kevseri Efendinin ismi geçtiği kısımda;369 — ZAHİD-ÜL-KEVSERİ: Muhammed Zahid bin Hasen, sultan Vahideddin han zamanında, Şeyh-ul-İslam Mustafa Sabri efendinin ders vekili idi. Kafkasyalı çerkestir. 1878 de doğup, 1951 de Mısır’da vefat etti. Zamanının tefsir, hadis ve fıkıh âlimi idi. Vehhabiliği red eden Esseyf-üs-sakil kitabı ile Makalatı çok kıymetlidir. Elişfak ala ahkam-ıt talak kitabı Kahire’de ve İrgamül-merid kitabı Hakikat Kitabevi tarafından İstanbul'da basılmıştır. Hüsn-üt-tekadi kitabında Şah Veliyyullahı tenkit etmektedir.
Mustafa Sabri Efendinin geçtiği kısımda;278 — MUSTAFA SABRİ: İslam halifelerinin sonuncusu olan sultan Vahideddin han zamanındaki İslam âlimlerindendir. Tokad mebusu idi. 1919 da Şeyh-ul-İslam oldu. Yedi ay sonra yerine Hayderi zade İbrahim efendi geçti. 1920 de ikinci defa Şeyh-ul-İslam olup, iki ay sonra yerine, son Şeyh-ul-İslam olan Medeni Mehmed Nuri efendi geçti. Kayseri medresesinde Divrikli hacı Emin efendiden ders okudu. 1861 de Tokadda doğup, 1954 de Mısır’da vefat etti. 1922 senesinde, İstanbul’dan Kahireye hicret etti. Orada yazdığı arabi eserleri ile, zamanının âlimlerini hayrette bıraktı. Mevkıf-ülakl kitabı dört cilttir. Burada Abduhun İslamı yıkmak için çalıştığını göstermekte, fikirlerini red etmektedir.

 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
3 zâtın söyledikleri ortak bir şey "Sahabenin tamamının müçtehid olmadığı" gerçeğidir : ) Ebubekir Hoca bilmeden sallamaz. Bilmeden sallayan Mehmet Ali Demirbaş'ı rezil ederek fena sallamıştı : )
3 zâtın söyledikleri ortak bir şey "Sahabenin tamamının müçtehid olmadığı" gerçeğidir :
İkisinde 20-25
Diğerinde çok fazla sayı bildirilmeyeçek kadar.
Ee şimdi biri sallamış olmuyormu.?(Bu sallayan göründüğü gibi Sifil Hoca)
Hem Sahabenin tamamının müctehid olduğunu ne Hüseyin Hilmi Işık Efendi ne de talebeleri söylüyor.Onlar nakil ediyor söyleyenlerden bir kaç alimin ismini yazıyorum. Bu Alimler yanında başkalarının ismini yazmak abes olur.(Yani Sifil hoca şu kadar dedi,Falan hoca bu kadar dedi demek)
İbni Hacer-i Mekki ,İmam-ı Busayri hazretleri,mam-ı Şafii, İmam-ı a’zam, imam-ı Malik gibi sözleri dinde senet olan Tüm Ehli Sünnet Alimleri bildiriyor.
Hal böyle iken şu şu kadar,bu bu kadarı müctehid idi diyenleri yazmak abeslerin abesi olur değilmi.?
Yahu bu düşmanlığı sana kim aşılamısa sana yazık etmiş.Düşmanlık sana bir şey kazandırmayaçaktır.(Beğenmessin,şu dur budur bunlar ayrı,ama sen düşmanlıkla laf söylüyorsun laflarında sadece bu düşmanlığın eseri görülüyor.Yazdıklarında ilim irfan saygı sevgi hak getire.



 

Cümle Mühendisi

Ordinaryus
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
4,181
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Konum
İzmir
Web sitesi
muhammedesad.blogcu.com
3 zâtın söyledikleri ortak bir şey "Sahabenin tamamının müçtehid olmadığı" gerçeğidir :
İkisinde 20-25
Diğerinde çok fazla sayı bildirilmeyeçek kadar.
Ee şimdi biri sallamış olmuyormu.?(Bu sallayan göründüğü gibi Sifil Hoca)
Hem Sahabenin tamamının müctehid olduğunu ne Hüseyin Hilmi Işık Efendi ne de talebeleri söylüyor.Onlar nakil ediyor söyleyenlerden bir kaç alimin ismini yazıyorum. Bu Alimler yanında başkalarının ismini yazmak abes olur.(Yani Sifil hoca şu kadar dedi,Falan hoca bu kadar dedi demek)
İbni Hacer-i Mekki ,İmam-ı Busayri hazretleri,mam-ı Şafii, İmam-ı a�zam, imam-ı Malik gibi sözleri dinde senet olan Tüm Ehli Sünnet Alimleri bildiriyor.
Hal böyle iken şu şu kadar,bu bu kadarı müctehid idi diyenleri yazmak abeslerin abesi olur değilmi.?
Yahu bu düşmanlığı sana kim aşılamısa sana yazık etmiş.Düşmanlık sana bir şey kazandırmayaçaktır.(Beğenmessin,şu dur budur bunlar ayrı,ama sen düşmanlıkla laf söylüyorsun laflarında sadece bu düşmanlığın eseri görülüyor.Yazdıklarında ilim irfan saygı sevgi hak getire.

Ebubekir Hocam, Zahid el-Kevseri'den naklederek söylüyor. Hakezâ Mehmet Sürmeli de aynı şekilde. Müslümanları kandıranlara ne gibi bir sevgi besleyeceğiz acaba? Müslüman yalan söylemez, Müslüman din kardeşini aldatmaz. Bu kir temizlenmeden de Hüseyin Hilmi Işık ve ekibinin dinden diyanetten bahsetmemesi gerekir.
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Ebubekir Hocam, Zahid el-Kevseri'den naklederek söylüyor. Hakezâ Mehmet Sürmeli de aynı şekilde. Müslümanları kandıranlara ne gibi bir sevgi besleyeceğiz acaba? Müslüman yalan söylemez, Müslüman din kardeşini aldatmaz. Bu kir temizlenmeden de Hüseyin Hilmi Işık ve ekibinin dinden diyanetten bahsetmemesi gerekir.
Ebubekir Hocam, Zahid el-Kevseri'den naklederek söylüyor.
Sana yüz kesmi cevab verelim.Bizim hocalarımızda ;İbni Hacer-i Mekki ,İmam-ı Busayri hazretleri,mam-ı Şafii, İmam-ı azam, imam-ı Malik gibi sözleri dinde senet olan Tüm Ehli Sünnet Alimlerinden naklederek bildiriyor.Hadi ilmin varsa bul bu ikj nakliedilenin arasını.
Müslümanları kandıranlara ne gibi bir sevgi besleyeceğiz acaba?
Müslümanlar kandırılmamıştır.Müslümanlarım imanlarına zarar vereçek hiç bir bilgi din bilgisi adına verilmemiştir.Efendim işte bende Televizyon açılırken yardım ettimdide falan :Evet bende o zaman bir senelik gazete parasını peşin vermiştim.Herkeste böyle yapmıştı.Peki gazete bedafamı idi,yani bu paranın karşılığında bir sene gazete evinize gelmedimi,geldi.Sadece Peşin para verilmiş.Tabiiki bu kadir şinaslıktır.Ama ortaya çıkıpta hak iddia edileçek bir durum değildir.Çünkü verilen paranın karşılığında para alınmıştır.
Efendim İhlas Finas meselesi:Finas nedir kar ve zarar ortaklığıdır.Parasını yatıran herkes bir sözleşme imzalar burda bu oırtaklığa onay vermiştir.Efendim finas nasıl battı bunu çevabı uzun 28 Şubatcıların parmağı var,O gün finasıın içerisinden yanlış yapanlar oldu.(Finasta çalışanların çoğu ihlas camiasından değildi.Olsa bile bozuk insan her yerde vardır.Dünya metaına aldanan her kimse)
Kısaca şu oldu bu oldu,finas battı.Esasen ne kanunen nede vicdanen mudilerin parasının geri verilmesi gerekmediği halde bu paraların çoğu geri ödendi.ödenmeyede devam ediyor.Bu yüzdende çok üzüntü duyulmuştur.Hiç kimse masum değildir.olabilrki bunun böyle olmasında suçluda oluna bilir.Suçları ahirette bağışlayaçak veya cezalandıraçak ançak Allah Cellecelalüh'tür.Dünyalık kısmında ise sucun karşılığında gereken ne ise yapılıyordur.
Müslümanları kandırmak aldatmak demek:Bilerek isteyerek kasıtla Müslümanları dünya ve ahirette zarara uğramalarını istemektir.Kalpler Allahü Teala ve Kaddes Hazretlerine aittir.Yani kalpten geçenleri bilen O'dur.Hata ettiler diye bilirsin.Çünkü insan hata edebilir.Ama Kandırma ittiasının büyük kısmı kalb işidir.Bunuda sen nasıl bildin.
Yok efendim dinden diyanetten bahis etmesinlermiş.BU işler senden soruluyor.Yüzbinlerce kişi bahis edilmesini istiyor.Dinliyor,soruyor,okuyor.
Yani bu işler senin emrinlememi oluyor.OLuyor ise emret yapmasınlar.


 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Efendim yazdığım yazılarda harf hataları çoğunlukla yapıyorum.Bunun sebebinin birincisi kılavyeyi kullanmada yetersizlik.Yakını görme kusuru.Çoğu zaman gözlük yanımda olmuyor.Birde bazen konuştuğum şive ile yazdığım oluyor.Buda yanlış ifadelere sebep oluyor.Bu daha doğrusu yaşlılık alametleri!.Bu yüzden tüm okuyuculardan özür dilrim.Bu hatamı mazur karşılasınlar.
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Ebubekir Hocam, Zahid el-Kevseri'den naklederek söylüyor. Hakezâ Mehmet Sürmeli de aynı şekilde. Müslümanları kandıranlara ne gibi bir sevgi besleyeceğiz acaba? Müslüman yalan söylemez, Müslüman din kardeşini aldatmaz. Bu kir temizlenmeden de Hüseyin Hilmi Işık ve ekibinin dinden diyanetten bahsetmemesi gerekir.
Hem sonra kanma, kandırılma vs,ayrı bir hadise kitaplardaki bilgiler ayrı bir şey.Konumuz bir kitabın içindeki bilgilerin doğruluğu, yanlışlığı.Diğer şeyler başka bir başlık konusu.Hem bu konu formlarda olmaması lazım.Çünkü söylediklerinize çevab verme konumunda herhangi yetkili ve etkili bir kimse yoktur,Böyle olunca kişileri şahsiyetleri suçlamak ne kadar ahlaki olur.Çünkü savunma hakkı vardır.Savunmasız kimselere saldırmak ne kadar doğrudur.
Yani biraz ağır bir söz olaçak ama kıvırtıyorsun.Bir kitapla ilgili yazacağın yerde üstüne vasife olmayan işlerle uğraşıyorsun.
 

Cümle Mühendisi

Ordinaryus
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
4,181
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Konum
İzmir
Web sitesi
muhammedesad.blogcu.com
Hem sonra kanma, kandırılma vs,ayrı bir hadise kitaplardaki bilgiler ayrı bir şey.Konumuz bir kitabın içindeki bilgilerin doğruluğu, yanlışlığı.Diğer şeyler başka bir başlık konusu.Hem bu konu formlarda olmaması lazım.Çünkü söylediklerinize çevab verme konumunda herhangi yetkili ve etkili bir kimse yoktur,Böyle olunca kişileri şahsiyetleri suçlamak ne kadar ahlaki olur.Çünkü savunma hakkı vardır.Savunmasız kimselere saldırmak ne kadar doğrudur.
Yani biraz ağır bir söz olaçak ama kıvırtıyorsun.Bir kitapla ilgili yazacağın yerde üstüne vasife olmayan işlerle uğraşıyorsun.

1- Saadet-î Ebediyye'de birçok uydurma hadis mevcuttur. Hadisin kaynağı sorulduğunda Gunye ve Mektubat kaynak olarak gösterilerek cahillik bir kez daha gözler önüne serilmiştir.

2- "Din kitaplarında uydurma hadis olmaz" diyecek kadar usul-û hadis bilgisinden yoksundur yazar...

3- Fetvalar sayesinde ismi Felaket-î Ebediyye olmuştur. "Ebu Hanife'nin kıyası doğru değildir diyen kafirdir" diyecek kadar mezhep imamını peygamberleştirmişlerdir. İmam-ı Azam'a "Ebu Hanife" diyenlerin genelde mezhepsiz olduğunu söyleyecek kadar işkembe-î kübra kaynaklı konuşmakta ve yazmaktadır.

4- Masonları destekleyen kimselerden dini öğrenecek değiliz. Bakınız Üstâd Necip Fazıl'ın Hüseyin Hilmi Işık hakkında söyledikleri ve Hakikat Gazetesi...
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
1- Saadet-î Ebediyye'de birçok uydurma hadis mevcuttur. Hadisin kaynağı sorulduğunda Gunye ve Mektubat kaynak olarak gösterilerek cahillik bir kez daha gözler önüne serilmiştir.

2- "Din kitaplarında uydurma hadis olmaz" diyecek kadar usul-û hadis bilgisinden yoksundur yazar...

3- Fetvalar sayesinde ismi Felaket-î Ebediyye olmuştur. "Ebu Hanife'nin kıyası doğru değildir diyen kafirdir" diyecek kadar mezhep imamını peygamberleştirmişlerdir. İmam-ı Azam'a "Ebu Hanife" diyenlerin genelde mezhepsiz olduğunu söyleyecek kadar işkembe-î kübra kaynaklı konuşmakta ve yazmaktadır.

4- Masonları destekleyen kimselerden dini öğrenecek değiliz. Bakınız Üstâd Necip Fazıl'ın Hüseyin Hilmi Işık hakkında söyledikleri ve Hakikat Gazetesi...
1- Saadet-î Ebediyye'de birçok uydurma hadis mevcuttur. Hadisin kaynağı sorulduğunda Gunye ve Mektubat kaynak olarak gösterilerek cahillik bir kez daha gözler önüne serilmiştir.

2- "Din kitaplarında uydurma hadis olmaz" diyecek kadar usul-û hadis bilgisinden yoksundur yazar...
Senin gibilere yüz delil ile bir şeyi isbat etsen gine inat eder.Bak daha anlaşılır bir dille izah edeyim
Sifil hoca diyellim Hadis ve Hadis usulu alimi bu alim dediki falan söz hadis değildir.Buna sorsak falan kitapta (Bu hadis değildir dediği hadis bu kitapta olsa) uydurma hadis varmıdır?,vardır diyemez.Çünkü bu kimse bilirki bunun hadis olmadığı kati değil zannidir.Yani bu Sifil hocanın usülüne göre değildir.(Usülünde bir sözün hadis olması için gerekli olan şeylerden birinin olmaması ile bunun Hadis olmadığını söylemiştir)Demek istemiştirki bunun Hadis olduğunu ben tesbit edemdim.Yani Sifil hocanın bunun hadis olduğunu tesbit edememesi bunun uydurma olduğunu göstermez.ÇÜnkü bu sözün Hadis olduğunu bir başka Hadis Alimi Kendi usulünde hadis olduğunu tesbit etmiştir.
İmdi uydurma hadis nedir hiç bir İslam aliminin tesbit hadis olduğunu tesbit edemediği söz uydurmadır.Zaten bütün uydurma hadisler tesbit edilmiş ve ayıklanmıştır.Kısaca hiç bir islam alimi uydurma sözü Hadisi şerif diye kitabına yazmaz.Falan Alimin kitabında uydurma hadis var demek enbüyük küstahlık ve edepsizlik ve bu Alime iftiradır.Bunun böyle olduğunu anlamk o kadarda zor bir şey değildir.Çünkü Hiç bir Hakiki İslam Alimi Peygamberimizin söylemediği halde bir zındık tarafından Efendimize isnat ederek söylemiş olduğu bir sözü bu Hadis-i Şeriftir diye kitabına yazmaz.Yazan olmuşsa bu İslam Alimi değil bozuk bir kimsedir.Bu Hadis değildir demk başka bu uydurmadır demk başka artık bunu bir anlasan.

"Ebu Hanife'nin kıyası doğru değildir diyen kafirdir"
Bunun çevabı:
[Kıyası inkâr nasıl olur?
İmam-ı a’zamın kıyası hak değil demek, kıyası inkâr etmek demektir. Kıyas dinimizde bir delildir. Bu delili inkâr etmek olur. Kıyas hakkında Kur'anda ve hadiste deliller vardır. Bu delilleri inkâr etmek küfür olur demektir. Yoksa imam-ı a’zamın kıyasla bulduğu bir hükmü inkâr eden ne kâfir olur, ne de fasık olur. Mesela imam-ı a’zam kıyasla imam arkasında fatiha okunmaz diyor, okumak harama yakındır diyor. İmam-ı Şafii farz diyor. Biz hanefi olarak, imam-ı Şafii’ye hayır farz değil desek küfür olmaz. İctihada yanlış demek ayrı kitap, sünnet, icma ve kıyas dinde delil değildir demek ayrıdır. Yalnız Kur'an diyenler diğer üç delili inkâr ettikleri için kâfir oluyorlar.]

İmam-ı Azam'a "Ebu Hanife" diyenlerin genelde mezhepsiz olduğunu söyleyecek kadar işkembe-î kübra kaynaklı konuşmakta ve yazmaktadır.
Doğrudur çünkü;Ehli Sünnet olanlar İmamı Azam Ebu Hanife derler.Çünkü İmamın büyüklüğünü bilir takdir eder ve Ona itibar ederler yani Ebu Hanife hazretlerini kendilerine imam bilirler.Genellikle Mezhebsiz olanlar İmamı Azam Hazretlerini kendilerine imam kabul etmedikleri için İmam-ı Azam demekten sakınırlar istersen bunun böyle olduğunu araştırabilirsin.
Necip Fazıl meselesinie ben cevab vermem Çünkü O bizimdir.Hem sonra Hüseyin Hilmi Işık Efendi Rahmetullahialeyh ile görüşmüş helalleşmiştir.Sanki Necip Fazıl Rahmetlinin yazdıklarına kulak veren birisinde Öyleyse Muhammed Abduh ve avanesi ile ilgili yazdıklarını Diş dolgusunun güsle mani olduğunu söylediğini gibi bir çok karşı olduğun şeyleri savunduğunu bilir idin ve O'na bu konulardada ittiba ederdin.
Yani Necip Fazıl bağlısı gibi görünmen ne kadar doğru ve inandırıcı.M:İslamoğlundan meded uman sen.
 

Cümle Mühendisi

Ordinaryus
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
4,181
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Konum
İzmir
Web sitesi
muhammedesad.blogcu.com
Sifil hoca diyellim Hadis ve Hadis usulu alimi bu alim dediki falan söz hadis değildir.Buna sorsak falan kitapta (Bu hadis değildir dediği hadis bu kitapta olsa) uydurma hadis varmıdır?,vardır diyemez.Çünkü bu kimse bilirki bunun hadis olmadığı kati değil zannidir.Yani bu Sifil hocanın usülüne göre değildir.(Usülünde bir sözün hadis olması için gerekli olan şeylerden birinin olmaması ile bunun Hadis olmadığını söylemiştir)Demek istemiştirki bunun Hadis olduğunu ben tesbit edemdim.Yani Sifil hocanın bunun hadis olduğunu tesbit edememesi bunun uydurma olduğunu göstermez.ÇÜnkü bu sözün Hadis olduğunu bir başka Hadis Alimi Kendi usulünde hadis olduğunu tesbit etmiştir.
İmdi uydurma hadis nedir hiç bir İslam aliminin tesbit hadis olduğunu tesbit edemediği söz uydurmadır.Zaten bütün uydurma hadisler tesbit edilmiş ve ayıklanmıştır.Kısaca hiç bir islam alimi uydurma sözü Hadisi şerif diye kitabına yazmaz.Falan Alimin kitabında uydurma hadis var demek enbüyük küstahlık ve edepsizlik ve bu Alime iftiradır.Bunun böyle olduğunu anlamk o kadarda zor bir şey değildir.Çünkü Hiç bir Hakiki İslam Alimi Peygamberimizin söylemediği halde bir zındık tarafından Efendimize isnat ederek söylemiş olduğu bir sözü bu Hadis-i Şeriftir diye kitabına yazmaz.Yazan olmuşsa bu İslam Alimi değil bozuk bir kimsedir.Bu Hadis değildir demk başka bu uydurmadır demk başka artık bunu bir anlasan.

Hadis usulûne aykırı ifadeler bunlar. Hadis ilminde senet ve metin yönünden tenkid vardır. Senedin hadis ilmindeki yeri çok büyüktür. Hüseyin Hilmi Işık alim değil ki kitabında uydurma hadis olduğunu söylemek edepsizlik olsun. Hadisin kaynağını Gunye veya Mektubat'tan vermek hiçbir hadis usulü kitabına uygun değildir.
 

Cümle Mühendisi

Ordinaryus
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
4,181
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Konum
İzmir
Web sitesi
muhammedesad.blogcu.com
Doğrudur çünkü;Ehli Sünnet olanlar İmamı Azam Ebu Hanife derler.Çünkü İmamın büyüklüğünü bilir takdir eder ve Ona itibar ederler yani Ebu Hanife hazretlerini kendilerine imam bilirler.Genellikle Mezhebsiz olanlar İmamı Azam Hazretlerini kendilerine imam kabul etmedikleri için İmam-ı Azam demekten sakınırlar istersen bunun böyle olduğunu araştırabilirsin.

Bir kimsenin Numan bin Sabit'e "İmam-ı Azâm" demesi onu mezhep imamı olarak kabul ettiğini mi gösterir? Mahmud Efendi Hazretleri'nin çok sevdiği Seyyid Maliki Hazretleri de İbn-î Teymiyye'den Şeyhülislâm ve Şeyh diye bahseder. Şimdi Seyyid Maliki Hazretleri mezhepsiz mi oldu?
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Bir kimsenin Numan bin Sabit'e "İmam-ı Azâm" demesi onu mezhep imamı olarak kabul ettiğini mi gösterir? Mahmud Efendi Hazretleri'nin çok sevdiği Seyyid Maliki Hazretleri de İbn-î Teymiyye'den Şeyhülislâm ve Şeyh diye bahseder. Şimdi Seyyid Maliki Hazretleri mezhepsiz mi oldu?
Bir kimsenin Numan bin Sabit'e "İmam-ı Azâm" demesi onu mezhep imamı olarak kabul ettiğini mi gösteriyor.
Mesela ben Hanefi Mezhebindenim.Sayıyorum;İmam-ı Azam Ebu hanife Hazretleri,İmam-ı Şafi Hazretleri,İmaım-Malik Hazretleri,İmam-ı Ahmed bin Hanbel Hazretleri demekle ne yapmış oldum, diğer mezheb kurucularınıda İmam bilmiş oldum.Demekki bu dört İmam-ı İmam bilmek lazım,Bir kimse böyle olduğunu bilmesse Mezhebsiz olduğu bal gibi anlaşılır.
Seyyid Maliki Hazretleri de İbn-î Teymiyye'den Şeyhülislâm ve Şeyh diye bahseder. Şimdi Seyyid Maliki Hazretleri mezhepsiz mi oldu?

Eğer bir kimse Bu ifadeleri saygı, hürmet ve kendiisini İslam Alimi kabul ederek, bu kimseyi yüksek bilmek manasında söylemişse (İbni Teymiyenin dal veMudil olduğu haıkknda bilgi sahibi iken.)bırak Mezhebsiz olmayı kendiside dal ve mudil olur.
 

Cümle Mühendisi

Ordinaryus
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
4,181
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Konum
İzmir
Web sitesi
muhammedesad.blogcu.com
Bir kimsenin Numan bin Sabit'e "İmam-ı Azâm" demesi onu mezhep imamı olarak kabul ettiğini mi gösteriyor.
Mesela ben Hanefi Mezhebindenim.Sayıyorum;İmam-ı Azam Ebu hanife Hazretleri,İmam-ı Şafi Hazretleri,İmaım-Malik Hazretleri,İmam-ı Ahmed bin Hanbel Hazretleri demekle ne yapmış oldum, diğer mezheb kurucularınıda İmam bilmiş oldum.Demekki bu dört İmam-ı İmam bilmek lazım,Bir kimse böyle olduğunu bilmesse Mezhebsiz olduğu bal gibi anlaşılır.
Seyyid Maliki Hazretleri de İbn-î Teymiyye'den Şeyhülislâm ve Şeyh diye bahseder. Şimdi Seyyid Maliki Hazretleri mezhepsiz mi oldu?

Eğer bir kimse Bu ifadeleri saygı, hürmet ve kendiisini İslam Alimi kabul ederek, bu kimseyi yüksek bilmek manasında söylemişse (İbni Teymiyenin dal veMudil olduğu haıkknda bilgi sahibi iken.)bırak Mezhebsiz olmayı kendiside dal ve mudil olur.

Mahmud Efendi Hazretleri böyle dâl ve mudil bir kimseye hürmet gösterip elini öpüyor öyle mi?

images
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Mahmud Efendi Hazretleri böyle dâl ve mudil bir kimseye hürmet gösterip elini öpüyor öyle mi?

images
Ben ne bahsettiğin kimseyi tanır,nede ne söyleyip,yazdığını bilirim.Sen söyledin şöyle diyordiye, bende bunu ona (İbni Teymiyye)kıymet vermek manasında söylemiş ise dedim.Bilemem hangi maksatla söylediğini .Onun için git bu olayı kendilerine sor.
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Ulufeci Önüne gelen her isme nerdeyse müctehid diyeçeksin de (Bu sifili hatta M:İslamoğlunu başımıza alim geçirecende)Bizim;Hazreti Muhammed Aleyhisselatüvesselam'ın''Benim Ashabım Gökteki Yıldızlar gibidir hangisine uyarsanız doğru yolu bulursunuz''buyurduğu yıldızlara müctehid (Bu kelime bile Onları hakkıyla ifade etmekte noksan kalır)dememiz Zorunamı gitti veya seninkilerin (Sifil) zorunamı gidiyor.

Sağlıkçı meşrebinin hocasının her söylediğine öyle itimad ediyorki, hata yapmaz inancıyla ''sahabenin tamamının müctehid ' olduğu gibi gayri ilmi bir açıklamaya bel bağlıyor.

Halbuki muhterem Ebubekir Sifil hocayı eleştireceğine onun vermiş olduğu kaynağı zikretseydi, hatasını belki anlardı.Muhakkık ulema ,sahabeden içtihad seviyesine ulaşanların sayısının 20 civarında olduğunu söylemiştir.( İbnul Humam, Fethul Kadir, 3, 330)

Acaba Sağlıkçı İbnul Humama ismine Tam İlmihal Kitabında rastlamamışmı?
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Sağlıkçı meşrebinin hocasının her söylediğine öyle itimad ediyorki, hata yapmaz inancıyla ''sahabenin tamamının müctehid ' olduğu gibi gayri ilmi bir açıklamaya bel bağlıyor.

Halbuki muhterem Ebubekir Sifil hocayı eleştireceğine onun vermiş olduğu kaynağı zikretseydi, hatasını belki anlardı.Muhakkık ulema ,sahabeden içtihad seviyesine ulaşanların sayısının 20 civarında olduğunu söylemiştir.( İbnul Humam, Fethul Kadir, 3, 330)

Acaba Sağlıkçı İbnul Humama ismine Tam İlmihal Kitabında rastlamamışmı?
İbnul Humam ne dediğini bilmiyorum.Sayfa vereceğine ne yazıyor onu aktar.Bak ben aktarıyorum;Mesela İbni Hacer-i Mekki hazretleri buyurdu ki:
Eshab-ı kiramın nail oldukları yüksek şerefe başka hiç kimse kavuşamaz. O şereften birisi, Resulullahın mübarek nazarları onlara işlemiş ve hepsine manevi imdat ile yardım etmiştir. Bu hassa, bunlardan başkasında bulunmuyor. Bunların kemalatına, geniş ilimlerine, Resulullahtan aldıkları hakikat mirasına, sonra gelenlerden hiç biri kavuşamadı. Hepsi adil, salih, veli, âlim ve müctehid idi. Kur'an-ı kerimde (Allah Onların hepsinden razıdır) buyuruldu. Onlardan birini kusurlu bilmek bu âyete inanmamak olur. (Savaik-ul-muhrika)Böyle uzunibir bilgi içinde aktar.


 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Muhakkık ulema ,sahabeden içtihad seviyesine ulaşanların sayısının 20 civarında olduğunu söylemiştir.( İbnul Humam, Fethul Kadir, 3, 330)

Bu açık sözlerin anlamını çözümleyemiyorsan , ne yapabilirim.?
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Muhakkık ulema ,sahabeden içtihad seviyesine ulaşanların sayısının 20 civarında olduğunu söylemiştir.( İbnul Humam, Fethul Kadir, 3, 330)

Bu açık sözlerin anlamını çözümleyemiyorsan , ne yapabilirim.?
Bak kardeş öyleyse senbil sahabeden 20 kişi Müctehid idi.Ben bileyim tamamı .Benim böyle bilmem bana dinen bir zarar vermez.Bu bahisi uzatmak fayda vermez.Hani Sifil diyorya her Alimin hatası olur.Burda biri hatalı.
 

ıtri

Üye
Katılım
30 Ağu 2009
Mesajlar
1,235
Tepkime puanı
153
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Ankara
Halifelik Osmanlı ile şimdilik aktif değildir. Ancak emir'el mü'minlik sürdürülmektedir. 1973 yılında Ankara kültür merkezinde toplanan İslam uleması şu düşüncedeydi; ''başımızda Osmanlı dan sonra emirimiz kalmadı İslam başsız kaldı başımıza emir seçelim'' dediler ve o gün seçimi yaptılar.
Halifelik ayrı bir konudur devletin yönetim şeklidir emirel mü'minlik ise halifelik olsada olmasada olması mecbur olan bir emir komuta zincirinin adıdır... Halifelikte devlet yönetimiyle emirel müminlik idare edilir halifelik yoksa hakkı hakim kılana dek bir mücadele gerekiyor değil mi? O mücadele başsız emirsiz olabilr mi? İşte ulema bu düşünceyle HAKKIN HAKİM OLMASI NİYETİYLE emirel mümin seçmiştir. Konuyu açan arkadaşımıza şunu diyorum halifelik ile olan devlet yönetimi ile şimdiki düzendeki mücadeleyi iyi ayırt edip konuya hakim olması kendisi adına daha anlaşılır olacaktır.

Cahillik parayla pulla değil ya? Bende ilk defa duyuyorum.
Hangi alimmiş onlar ve kimi seçmişler?
Eğer Erbakan sa C.Kaplan ne olacak o da halife?
Ayrıca "halife başka emirelmüminin başka" ifadesi tam bir acaiplik.
İslam tarihi okunmuyor herhalde.

Evet Türkiye de ne saçmalıklar oluyormuş onu öğrenmiş olduk, teşekkür.
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Bak kardeş öyleyse senbil sahabeden 20 kişi Müctehid idi.Ben bileyim tamamı .Benim böyle bilmem bana dinen bir zarar vermez.Bu bahisi uzatmak fayda vermez.Hani Sifil diyorya her Alimin hatası olur.Burda biri hatalı.

Evet uzatmak faydalı görülmüyor.Sana tavsiyem , sayın Sifil hocanın verdiği kaynağın, Yani İbnu Humam'ın kim olduğu husunda , Tam ilmihalde kısa bir bilgi var.Orada okunursa, bahsedilen Fethul Kadir kitabının övüldüğü ifade ediliyor.Yani bu kaynağa Tam İlmihal yazarının bir itirazı yok.O halde verilen bu bilgiye itimad etmek ,sizin içinde elzem değilmi?
 

Cümle Mühendisi

Ordinaryus
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
4,181
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Konum
İzmir
Web sitesi
muhammedesad.blogcu.com
İbnul Humam ne dediğini bilmiyorum.Sayfa vereceğine ne yazıyor onu aktar.Bak ben aktarıyorum;Mesela İbni Hacer-i Mekki hazretleri buyurdu ki:
Eshab-ı kiramın nail oldukları yüksek şerefe başka hiç kimse kavuşamaz. O şereften birisi, Resulullahın mübarek nazarları onlara işlemiş ve hepsine manevi imdat ile yardım etmiştir. Bu hassa, bunlardan başkasında bulunmuyor. Bunların kemalatına, geniş ilimlerine, Resulullahtan aldıkları hakikat mirasına, sonra gelenlerden hiç biri kavuşamadı. Hepsi adil, salih, veli, âlim ve müctehid idi. Kur'an-ı kerimde (Allah Onların hepsinden razıdır) buyuruldu. Onlardan birini kusurlu bilmek bu âyete inanmamak olur. (Savaik-ul-muhrika)Böyle uzunibir bilgi içinde aktar.



Bizim söylediğimizle bunun ne alakası var? Bir sahabenin müçtehid olmaması onun sahabe olma şerefine zerre zarar verir mi? Vermez. Sahabenin sahabelik makamına kimse ulaşamayacağını biz de biliyoruz; ama tamamını müçtehid ilan etmiyoruz. Sahabeden Ebu Hureyre harama bakıp Hz Osman'ın yanına gelince "Gözlerinde zina eseri görüyorum" dedi. Hz Ebu Hureyre'nin yaptığı hata mıdır? Evet... "Allah onların hepsinden razıdır" ayetini inkar etmekle Hz Ebu Hureyre'nin böyle bir hatasını dile getirmenin ne alakası var? Bu nakletmiş olduğum hadiseyi kitaplarına alan hadis alimleri o ayeti inkar ettiler o halde?
 
Üst