Hakkı bâtıldan ayırmak zordur

bulut_bey79

Kıdemli Üye
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
12,118
Tepkime puanı
324
Puanları
0
Konum
istanbul
Web sitesi
3422unitedstates.spaces.live.com
Hakkı bâtıldan ayırmak zordur
08.11.2010

İnsânda bulunan akıl, anlayıcı bir kuvvettir. Hakkı bâtıldan, iyiyi kötüden, faydalıyı zararlıdan ayırdetmek için yaratılmıştır. Buna rağmen herhangi bir kimse için en zor iş, hakkı bâtıldan, doğruyu yanlıştan ayırmaktır. Bu sebeple Peygamber efendimiz, şu duâyı sık sık okurlardı:
(Allahümme erinelhakka hakkan verzuknâ ittibâ’ahu ve erinel bâtıla bâtılan verzuknâ ictinâbehu bi-hurmeti Seyyidil-beşer.)

Bu duânın anlamı şöyledir:
(Yâ Rabbî! Doğruyu bize doğru olarak göster ve ona uymayı bize nasîb et ve yanlış, bozuk olan şeylerin yanlış olduklarını bize göster ve onlardan sakınmamızı nasîb et! İnsanların en üstünü hürmetine bu duâmızı kabûl buyur!)

Bir kişi, hakka bâtıl diye saldırırsa, bâtıla hak diye sarılırsa mahvolur. Peygamber efendimiz; (Benî İsrâîl, yetmişbir fırkaya ayrılmıştı. Bunlardan yetmişi Cehenneme gidip, ancak bir fırkası kurtulmuştur. Nasârâ da, yetmişiki fırkaya ayrılmıştı. Yetmişbiri Cehenneme gitmiştir. Bir zamân sonra, benim ümmetim de yetmişüç kısma ayrılır. Bunlardan yetmişikisi, Cehenneme gidip, yalnız bir fırkası kurtulur) buyurdu. Eshâb-ı kirâm, bu bir fırkanın kimler olduğunu sorunca da; (Cehennemden kurtulan fırka, benim ve Eshâbımın gittiği yolda gidenlerdir) cevabını vermişlerdir.

Bu yetmiş iki fırka, itikatları, inanışları bozuk olduğu için Cehenneme gidecektir. Ateş, bu bozuk itikadın temizlenmesi içindir. Fakat Peygamber efendimiz, ümmetim buyurduğu için, bunlar daha sonra Cennete girecektir. Hadis-i şerifte; (Her Müslümân erkeğin ve kadının, İslâm bilgilerini öğrenmeleri farzdır) buyuruldu.

Dolayısı ile, kadın, erkek her Müslümanın kendine lâzım olan din bilgilerini öğrenmesi lâzımdır. Din ilimlerinden kaçan, öğrenmek istemeyenler, İslâm âlimleri tarafından hayvanlara benzetilmiştir. Hadîs-i şerîfte; (Kıyâmete yakın hakîkî din bilgileri azalır. Câhil din adamları, kendi görüşleri ile fetvâ vererek, insanları doğru yoldan saptırırlar) buyurulmuştur. Bir hadîs-i şerîfte de; (Bir zamân gelir ki, insanlar din adamından, sokakta rastladıkları eşek ölüsünden kaçar gibi kaçarlar) buyurulmaktadır.

Bu hâl, insanların anlayışlarının, hâllerinin bozuk olacaklarını haber vermektedir. Çünkü ilme Allahü teâlâ kıymet vermektedir. Dünyâya tapınanlar, nefislerinin peşinden gidenler, çocuk iken din bilgileri edinmeyenler, büyüyünce de, hakiki din âliminin sohbetinde bulunmayanlar, ilmin, din bilgilerinin ve âlimlerin kıymetini bilemezler, böylece de, doğruyu yanlıştan ayıramazlar. Böyle kimseler, dinlerinin noksan olmasından korkmazlar ve hakîkî din âlimlerinin kitâplarından da okuyup doğruyu öğrenmek için çaba sarf etmezler. Bu tip kimselerin tek düşüncesi, para, mal toplamak, mevki elde etmektir. Kazandıklarının helâlden mi, harâmdan mı geldiğini hiç ayırdetmezler ve Hakkı bâtıldan ayıramazlar. İlmin ve hakîkî din âlimlerinin kıymetini bilmezler. Hakîkî din adamlarının vaazları, kitâpları, bunların nazarında, hayvan pazarında güzel kokular satan attâr ve körlere ayna satan kimse gibidir. Ebû Leheb gibi bir kimseye Tâhâ sûresini okumak ve sokak serserisinin cebine inci, mercan doldurmak, bir köre sürme hediyye etmek, akıllı kimsenin yapacağı şey değildir. Allahü teâlâ, böyle kimselere; (Bunlar hayvan gibidir, hattâ daha aşağıdırlar) buyurmuştur.

Böyle olan kimselerin, bir rehber, yol gösteren, doğru yazılmış bir kitap olmadan, Hakkı bâtıldan, doğruyu eğriden ayırmaları mümkün değildir.

Netice olarak, hiç kimsenin, tek başına doğruyu bulması mümkün değildir. Mutlaka bir rehberin, yol gösterenin olması lâzımdır. Bu rehberler, ehl-i sünnet âlimleri ve onların kitaplarıdır. Kitap mühim bir arkadaştır ve iyi seçmek lâzımdır. Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını bulanlar, bu büyükleri sevmeye başlar. Dünyada ve âhirette onlarla beraber olmak isterler ve onlar gibi yaşamak isterler. Böylece de, doğru yolu bulup, felaketten kurtulmuş olurlar.
osman ünlü makale
 

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
Mürşidi olmayanın mürşidi şeytandır sözü elbette hakikatin tecelliisidir.
Paylaşım için ALLAH razı olsun
 
Üst