Hakiki Annelik

TuaNa MiNa

Paylaşımcı
Katılım
11 Eyl 2006
Mesajlar
358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
SeVDa OkYaNuSu

Her canlının varlığının başlangıcındaki ortak vasfı, "acz: zayıflık" içinde dünyaya gelmeleridir. Canlılar içinde ise en fazla bakıma muhtaç olan, insan yavrusudur. Büyüyüp olgunlaşmak ve şahsiyet kazanmak için uzun müddet merhamet ve şefkatle yetiştirilmesi lazımdır.
Şefkat ve merhamet, peygamberlerden sonra en yüksek şekilde annelerin gönüllerinde yerini bulur. Bu yüce vazifenin yerine getirilmesi için gerekli olan her şeyi Cenab-ı Hak anneye vermiştir. Gretry: "Bir annenin kalbi yaratanın şaheseridir" diyerek buna dikkat çekmiştir. Ancak annelik mefhumu tek başına yeterli değildir. Fazilet ve ahlakı kendinde birleştirmiş, mü'mine anneler topluma yön verecek insanları yetiştirmede müessirdirler. "Cennet anaların ayakları altındadır." hadis-i şerifinde ise böyle anaların ve onların rızasını kazanan evlatların güzel âkibeti müjdelenmektedir.
Evlad evin huzûru, kalbin sürûru, kimi zaman ise imtihan vesilesidir. Salih ve saliha olarak yetiştirildiğinde, âhirette ana-baba için cehenneme karşı perde olacaktır. Bilhassa geleceğin anneleri olacak kız evlatların terbiyesine daha da ihtimam gösterilmelidir.
Peygamber Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem- bir hadis-i şeriflerinde: "Bir kimse, üç kız çocuğunu yetiştirip terbiye eder, onları evlendirir ve onlara ihsan ve iyiliğe devam ederse o kimseye cennet vardır." buyurmaktadır.
Dünya ve ahiretimizi müsbet veya menfî bakımdan etkileyecek çocuk terbiyesinde birtakım yanlışlardan kurtularak sağlam metotlar izlemek hem bize, hem de evladımıza fayda sağlayacaktır:
*Annenin çocuğunu kör bir şefkatle sevmesi, çocuğa iyilikten çok kötülük getirir. Her şeyde olduğu gibi sevgide de itidal gereklidir. Aksi takdirde çocuğun yaptığı yanlışlara göz yummak ya da "benim çocuğum yaptıysa doğrudur" mantığıyla hareket etmek, çocuğun iyi ve kötüyü ayırt edemez bir hale gelmesine sebep olur ki, bu da ahlak duygusunun kaybedilmesidir.
*En çok düşülen hatalardan birisi de "sürekli himaye ve aşırı koruma"dır. Bunun neticesi olarak, çocuk büyüdüğü zaman bile "küçük" olarak kalır ve bu da onun kişilik gelişimini olumsuz olarak etkiler. Sürekli korunan çocuk kendi başına karar veremez ve başkalarına bağımlı olarak yaşar. Ya hiç arkadaş edinemez, ya da bağlandığı kişilerden olumsuz şeyler görürse çok büyük hayal kırıklığına uğrayabilir.
*Çocuklara yapabileceği görevler verilmelidir. Böylece sorumluluk duyguları gelişir ve kendine olan güveni artar.
*Her çocuk özeldir ve kendine has yetenekleri vardır. Çocukların ruhî ve bedenî gelişmeleri farklı olduğundan diğerleriyle kıyaslama yapılmamalıdır. Kıyas çocuğun rencide olmasına ve diğer arkadaşına karşı içten içe kin gütmesine sebep olur.
*Çocuğun sorduğu sorulara anlayabileceği cevaplar verilmelidir. Bizce manasız ve saçma görülen her soru, onun zekasının olgunlaşıp yeni şeyler alabilecek bir seviyeye geldiğini gösterir. Cevaplanmayan ya da baştan savmak için cevaplanan sorular çocuğun öğrenme yeteneğinin körelmesine sebebiyet verebilir.
*Çocukta zekayla birlikte gelişen bir şey daha vardır, taklid. Çocuk ilk önce anne ve babasını taklid eder. Çocukla meşguliyeti daha fazla olduğu için bilhassa anneler daha dikkatli olmalıdır. Madam Compan bu hususta şöyle demektedir: "Çocuklar davranışları yansıtan aynalardır." O halde çocuğa "yalan söyleme!" derken kendisi yalan söyleyen bir annenin tesiri ne kadar olabilir? Örnek olarak eğitmek, gerçek eğitimdir. Çünkü örnek olmak, ders değil, hayatın ta kendisidir. Tasavvufta "hâl ile tebliğ" diye adlandırılan bu metod, çocuk için annesine karşı olan güveninin artmasına sebep olur.
Çocuk eğitiminde başarılı olmak istiyorsak, kulluk bilgilerimizi tazeleyerek önce Rabbimize yakın olmaya çalışmalıyız. Ulvî bir gayeyle dünyaya geldiğimizi unutmadan ve ahiret senedimiz olan evlatlarımızı en güzel şekilde yetiştirerek ardımızda sadaka-i cariyeler bırakmak, hepimizin şiârı olmalıdır.

 

Ebuserdar

Üye
Katılım
2 Eyl 2006
Mesajlar
52
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Çocuk eğitiminde başarılı olmak istiyorsak, kulluk bilgilerimizi tazeleyerek önce Rabbimize yakın olmaya çalışmalıyız. Ulvî bir gayeyle dünyaya geldiğimizi unutmadan ve ahiret senedimiz olan evlatlarımızı en güzel şekilde yetiştirerek ardımızda sadaka-i cariyeler bırakmak, hepimizin şiârı olmalıdır.

Eline sağlık Esmanur tebrik ederim:clap2: :clap2:
 
Üst