Hadisçilerin Peygamber Tasavvuru

Cümle Mühendisi

Ordinaryus
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
4,181
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Konum
İzmir
Web sitesi
muhammedesad.blogcu.com
"İşte hadisçilerin peygamber tasavvuru adını verdiğimiz tavır budur: Hep konuşan bir peygamber. Görevi sanki sürekli konuşmak olan, hemen her meselede bir şey söyleyen, hakkında konuşmadığı konu hemen hemen hiç olmayan, durduk yerde münasebet gözetmeden söz söyleyen bir peygamber tasavvuru. Gerçekten garip bir tasavvur. Peygambere isnat edilen "hadis" sayısının binlerden milyonlara çıkışını ancak bu nedenle açıklayabiliriz. Yukarıdaki iki nedenin de arkasında yer alan daha derin neden, hadisçilerin hep konuşan peygamber tasavvurundan başka bir şey değildir..." (Üç Muhammed, 197-8)

 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
(Üç Muhammed, 197-8)
Yazarı
Mustafa İslamoğlu
Nakleden yerdiği için nakletmiş olsaydı,beraberinde tenkidinide aktarırdı.Demek oluyorki, beğendiği için aktarmış.(Zaten daha öncede bu zattan zırvalar aktarmakta mahir bir kimse)
Ne diyelim kılavuz meselesi!.Başka ne beklenirki.?
 

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
öyle bir edebsizlik yapmaz herhalde
belki hadis uyduranlarla alakalı olabilirmi?
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
"İşte hadisçilerin peygamber tasavvuru adını verdiğimiz tavır budur: Hep konuşan bir peygamber. Görevi sanki sürekli konuşmak olan, hemen her meselede bir şey söyleyen, hakkında konuşmadığı konu hemen hemen hiç olmayan, durduk yerde münasebet gözetmeden söz söyleyen bir peygamber tasavvuru. Gerçekten garip bir tasavvur. Peygambere isnat edilen "hadis" sayısının binlerden milyonlara çıkışını ancak bu nedenle açıklayabiliriz. Yukarıdaki iki nedenin de arkasında yer alan daha derin neden, hadisçilerin hep konuşan peygamber tasavvurundan başka bir şey değildir..." (Üç Muhammed, 197-8)


Aslında yukarıdaki ifadelerin söylenebilmesi için , hadiscilerin hadis ile ne kasdettiklerini bimememek gerekir.İslamoğlu bunları bildiğine ve aşağıdaki şekilde yazabildiğne göre, yukarıdaki satırları yazmasının bir mantığı kalmaz.Bu konuda ne diyor İslamoğlu:''

Hadislerin sayısı, hadisçilere göre şu iki nedenden dolayı kabarmıştır: 1) Hadis'in tanımı: Bazı hadisçiler sadece Hz. Peygamber'in söz, davranış ve takririni "hadis" olarak tanımlarken, bazıları buna sahabenin, hatta tabiininkileri de katmıştır. 2) Rivayetlerin isnad zinciri: Bir tek anlamın taşındığı her rivayet zinciri, ayrı bir "hadis" kabul edilmiştir. Aynı anlam, beş, on, yirmi, hatta elli ayrı zincir tarafından nakledilmiştir. Mesela âşûrâ hadisi rastladığım tipik bir örnektir. Buhari dahi, formları farklı da olsa hepsi de aynı anlamı taşıyan bu hadisin birçok versiyonunu nakletmiştir. Bu durumu, hadisçilerin "rivayete" karşı zaafları körüklemiştir. Muhaddis Abdurrahman b. Mehdi mest üzerine meshetme hakkındaki hepsi de aynı kişiye (Muğire) varıp dayanan on üç ayrı zinciri kastederek "Bana göre 13 hadisi vardır" demiştir." (Üç Muhammed, 197
 

Cümle Mühendisi

Ordinaryus
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
4,181
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Konum
İzmir
Web sitesi
muhammedesad.blogcu.com
(Üç Muhammed, 197-8)
Yazarı
Mustafa İslamoğlu
Nakleden yerdiği için nakletmiş olsaydı,beraberinde tenkidinide aktarırdı.Demek oluyorki, beğendiği için aktarmış.(Zaten daha öncede bu zattan zırvalar aktarmakta mahir bir kimse)
Ne diyelim kılavuz meselesi!.Başka ne beklenirki.?

Kalp ve niyet okumaya devam edin bakalım : ) Mustafa İslâmoğlu konusunda yaranız olduğunu ve bundan dolayı gocunduğunuzu bildiğim için daha fazla yazma gereği hissetmiyorum...
 

Cümle Mühendisi

Ordinaryus
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
4,181
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Konum
İzmir
Web sitesi
muhammedesad.blogcu.com
öyle bir edebsizlik yapmaz herhalde
belki hadis uyduranlarla alakalı olabilirmi?

"Hadislerin sayısı aritmetik olarak değil, geometrik bir biçimde artmıştır. Yukarıda da görüldüğü gibi Hz. Peygamber'e ait yüzlü rakamlarla ifade edilen dinî amaçlı söz ve davranışlar hicri ikinci yüzyılda 100.000 rakamına, Buhari'nin Sahih'ini derlediği üçüncü asırda ise neredeyse 1.000.000 rakamına ulaşmıştır. (...)

Mustafa İslâmoğlu
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
İktibasımız herhalde anlaşılmadıki, tekrar ediliyor.Şaşılacak husus Mustafa İslamoğlunun aynı kitabda hadislerin sayısındaki artışın nereden kaynaklandığını(yukarıda aktardık) ifade etmesine rağmen, sanki bunları kendisi yazmamış gibi ''Hadislerin sayısı aritmetik olarak değil, geometrik bir biçimde artmıştır. Yukarıda da görüldüğü gibi Hz. Peygamber'e ait yüzlü rakamlarla ifade edilen dinî amaçlı söz ve davranışlar hicri ikinci yüzyılda 100.000 rakamına, Buhari'nin Sahih'ini derlediği üçüncü asırda ise neredeyse 1.000.000 rakamına ulaşmıştır'' yazabilmesidir. oysa tekrar ifade edelim ki, ne diyordu İslamoğlu :''Hadislerin sayısı, hadisçilere göre şu iki nedenden dolayı kabarmıştır: 1) Hadis'in tanımı: Bazı hadisçiler sadece Hz. Peygamber'in söz, davranış ve takririni "hadis" olarak tanımlarken, bazıları buna sahabenin, hatta tabiininkileri de katmıştır. 2) Rivayetlerin isnad zinciri: Bir tek anlamın taşındığı her rivayet zinciri, ayrı bir "hadis" kabul edilmiştir. Aynı anlam, beş, on, yirmi, hatta elli ayrı zincir tarafından nakledilmiştir. Mesela âşûrâ hadisi rastladığım tipik bir örnektir. Buhari dahi, formları farklı da olsa hepsi de aynı anlamı taşıyan bu hadisin birçok versiyonunu nakletmiştir. Bu durumu, hadisçilerin "rivayete" karşı zaafları körüklemiştir. Muhaddis Abdurrahman b. Mehdi mest üzerine meshetme hakkındaki hepsi de aynı kişiye (Muğire) varıp dayanan on üç ayrı zinciri kastederek "Bana göre 13 hadisi vardır" demiştir." (Üç Muhammed, 197 '' Şimdi insana demezlermi , bu ne lahana , bu ne perhiz!! Hem hadis sayısındaki artışın sebebini yazacaksın,sonra bu yazdığını görmezden gelerek , hemde, hadislerin geometrik biçimde artışından dem vuracaksın.!! hayret !!
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Kalp ve niyet okumaya devam edin bakalım : ) Mustafa İslâmoğlu konusunda yaranız olduğunu ve bundan dolayı gocunduğunuzu bildiğim için daha fazla yazma gereği hissetmiyorum...
Kalp ve niyet okumaya devam edin bakalım
Bir yazı ya beğenildiğinden aktarılır.Ya yanlış bulunur,doğrusuyla aktarılır.Yada tartışmaya açıldığı bildirilerek (bu yazı hakkında ne dersiniz demek gibi bir ifadeyle beraber yazılır.)
Sizin yazmanız bunlardan beğenildiğinden yazılmış gibi duruyor.Çünkü retti ve mütealası yok.Buna göre neyin niyet okuması.?

Mustafa İslâmoğlu konusunda yaranız olduğunu ve bundan dolayı gocunduğunuzu bildiğim için ..
Bahis konusu zevatın her tarafından irin akarken ben neden kocunayım.?Ançak etrafa saçtığı pis kokudan rahatsız olurum.
 

UBEYDUN

Ordinaryus
Katılım
16 Ara 2006
Mesajlar
2,548
Tepkime puanı
286
Puanları
0
Konum
göçmen
"Hadislerin sayısı aritmetik olarak değil, geometrik bir biçimde artmıştır. Yukarıda da görüldüğü gibi Hz. Peygamber'e ait yüzlü rakamlarla ifade edilen dinî amaçlı söz ve davranışlar hicri ikinci yüzyılda 100.000 rakamına, Buhari'nin Sahih'ini derlediği üçüncü asırda ise neredeyse 1.000.000 rakamına ulaşmıştır. (...)

Mustafa İslâmoğlu

hoca efendinin kardeşlerin aktardıkları ile tenakuza düştüğü açık
bu tek de değil
yukarıda zikrettiğiniz hadis alimlerini töğmet altında bırakmak ilmlede alimliklede bağdaşmaz
bu onların dahada iyi bilmesi gereken konu aslında
 

Cümle Mühendisi

Ordinaryus
Katılım
2 Tem 2006
Mesajlar
4,181
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Konum
İzmir
Web sitesi
muhammedesad.blogcu.com
Kalp ve niyet okumaya devam edin bakalım
Bir yazı ya beğenildiğinden aktarılır.Ya yanlış bulunur,doğrusuyla aktarılır.Yada tartışmaya açıldığı bildirilerek (bu yazı hakkında ne dersiniz demek gibi bir ifadeyle beraber yazılır.)
Sizin yazmanız bunlardan beğenildiğinden yazılmış gibi duruyor.Çünkü retti ve mütealası yok.Buna göre neyin niyet okuması.?

Mustafa İslâmoğlu konusunda yaranız olduğunu ve bundan dolayı gocunduğunuzu bildiğim için ..
Bahis konusu zevatın her tarafından irin akarken ben neden kocunayım.?Ançak etrafa saçtığı pis kokudan rahatsız olurum.

Hüseyin Hilmi Işık ve taifesinden çıkan kokulardan bahsettiği için mi Mustafa İslamoğlu'na karşı kininiz?
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
İlk defa bir kimseye beddua ediyorum. AllahüTeala senin.........versin.
 
Üst