Hadis Inkarcilarina : )

deren

semure
Katılım
11 Haz 2012
Mesajlar
2,393
Tepkime puanı
262
Puanları
0
dün akşam akit tv de hadisleri inkar eden kemalist bir ilahiyatcı vardı.sadece kuran a inanıyor.peygamberimizin sadece vahiy için gönderildiğini sonra görevinin bittiğini falan söyedi hadisleri asla inanmıyor.adams77 kafasından tanışması isterim yılmaz dikbaş.bunları konuşurken izlemek daha bir komik oluyor.
 

alanyali07

Kıdemli Üye
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
6,968
Tepkime puanı
845
Puanları
0
dün akşam akit tv de hadisleri inkar eden kemalist bir ilahiyatcı vardı.sadece kuran a inanıyor.peygamberimizin sadece vahiy için gönderildiğini sonra görevinin bittiğini falan söyedi hadisleri asla inanmıyor..
Ama kendisi o program içinde saysan 1000 söz söylemiştir :)
ama Peygambere gelince O (sav) 'nun konuşmaya söz söylemeye ağzını açmaya hakkı yok - haşa ve kella-
bunların kafa bu..
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,897
Tepkime puanı
2,062
Puanları
113
Konum
Mars
dün akşam akit tv de hadisleri inkar eden kemalist bir ilahiyatcı vardı.sadece kuran a inanıyor.peygamberimizin sadece vahiy için gönderildiğini sonra görevinin bittiğini falan söyedi hadisleri asla inanmıyor.adams77 kafasından tanışması isterim yılmaz dikbaş.bunları konuşurken izlemek daha bir komik oluyor.

saçmalamakta zirve yapıyorsunuz. Karşısına geçtiğiniz kişinin daha neye nasıl ve neyi neden inkar ettiğini bilmeden şunu kafasında gibi yakışıksız bir yaklaşım ile nasıl bir zihniyette olduğunu gözler önüne sermekten çekinmiyorsunuz üzerine nisa-i taifeden olmasına rağmen.

Peygamberin sadece vahiy için gönderdiğini ve sonrada görevinin bittiğini benim hangi yazımda okudunuz, sizden rica bu yazımı buraya asmanız eğer asamazsanız yazdığınız yakışıksız ithamın iftira olarak algılanmasını yönetimden talep edeceğim.

Hadislere asla inanmadığını hangi yazıma istinaden beyan ediyorsunuz buyurun delil ve kanıtları ile buraya aktarın, eğer aktaramıyorsanız iftiracı olarak yönetimden hakkınızda işlem yapılmasını talep edeceğim.

forum kulları açık ve net olsa gerek kimsenin kimse hakkında böyle saçlamamaya hakkı yoktur.

yahu ben sizin kabul etmediğiniz ve sahih yada senedi sağlam olmayan bütün hadisleri kabul ediyorum. Hatta levlakeyi bile :)


burada sizi izlemek kadar komik olduğunu sanmıyorum, hele sizi alanya plajından beğenen arkadaşın durumunu izleyince daha bir komikleşiyor

evet iddialarınızın ispatı için bekliyorum aksi takdirde mesnetsiz konuşmanın yaptırımı ile hesap günüde hesaplaşabiliriz. Tabi o güne iman ediyorsanız :)
 

deren

semure
Katılım
11 Haz 2012
Mesajlar
2,393
Tepkime puanı
262
Puanları
0
hadislrei kabul ettiğinize göre çok güzel sevindim

o zaman ayetleri mi yanlış anlamıştınız

sizde bir arıza vardı ne olduğunu şu anda bilemiyorum.

sakat teyyareye binmiş gibiydiniz.

inş yanılan ben olayım iftiracı olmaya razıyım :)
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,897
Tepkime puanı
2,062
Puanları
113
Konum
Mars
hadislrei kabul ettiğinize göre çok güzel sevindim

o zaman ayetleri mi yanlış anlamıştınız

sizde bir arıza vardı ne olduğunu şu anda bilemiyorum.

sakat teyyareye binmiş gibiydiniz.

inş yanılan ben olayım iftiracı olmaya razıyım :)

sakatlık sizin bakışınızda olabilir. Bilmediğiniz bir kitabı size istedikleri gibi anlatıp kabul ettirebilirler lakin benim öyle bir lüksüm yok çünkü geri dönüşü olmayan bir yoldayız.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,897
Tepkime puanı
2,062
Puanları
113
Konum
Mars
bende bir arıza vardı evet bu arıza sizin sorgulamadan kabul ettiğiniz nakillerden kaynaklı, bende bu arızayı gidermek için çalışıyorum. Arızanızı gidermeyi sizede tavsiye ederim.
 

deren

semure
Katılım
11 Haz 2012
Mesajlar
2,393
Tepkime puanı
262
Puanları
0
sakatlık sizin bakışınızda olabilir. Bilmediğiniz bir kitabı size istedikleri gibi anlatıp kabul ettirebilirler lakin benim öyle bir lüksüm yok çünkü geri dönüşü olmayan bir yoldayız.

bu söylediğinizi ancak peygamber efendimizin hadislerini sünnetlerini aracı kabul edip.bunları yok sayarak kendi kafasına göre ayetleri yorumlayanlar yapar.nedir bu hoca alim evliya düşmanlığınız.gidin insan öldürün, içki için kötü ahlak sahibi olun,ibadetleri yapmayın ALLAH A kul olmayın diyen hiçbir islam büğüyü görmedik.evet geri dönüşü olmayan bir yoldayız hocaları geçtim de inş peygamber efendimizi (s.av ) incitenlerden olmayız.
 

adams77

Kanalizasyoncu
Katılım
14 Haz 2013
Mesajlar
25,897
Tepkime puanı
2,062
Puanları
113
Konum
Mars
bu söylediğinizi ancak peygamber efendimizin hadislerini sünnetlerini aracı kabul edip.bunları yok sayarak kendi kafasına göre ayetleri yorumlayanlar yapar.nedir bu hoca alim evliya düşmanlığınız.gidin insan öldürün, içki için kötü ahlak sahibi olun,ibadetleri yapmayın ALLAH A kul olmayın diyen hiçbir islam büğüyü görmedik.evet geri dönüşü olmayan bir yoldayız hocaları geçtim de inş peygamber efendimizi (s.av ) incitenlerden olmayız.

Neyse üslubumu bozmayacağım. Nasıl olsa yazıp çizdiğiniz ile karşılaştığınızda adaleti hardal tanesi kadar hata yapmayan bir terazide yargılanacaksınız.
İtiraz edebilirsiniz istediğiniz kadar :)

neymiş kafasına göre ayet yorumlamakmış, arapça biliyormusun yok eee elçinin sana getirdiği kitabı nasıl anlıyorsun. Sağolsun alimlerimiz ve şeyhlerimiz var :) iyikide var o zaman elçiye ne gerek var :)

Allah bir kitap göndermiş daha haberi yok içinde ne yazar bilmez, ahkam keser bu neyin kafası der durur desin. Biz öleceğizde onlar sonsuza kadar mı yaşayacak :)
 

deren

semure
Katılım
11 Haz 2012
Mesajlar
2,393
Tepkime puanı
262
Puanları
0
Mustafa İslâmoğlu’nun Başarı Sırları


"Hadis ilimlerini lağvetti...
Peygamberi fiilen devre dışı bıraktı...
Geriye bir tek şey kaldı..."

Her ne kadar tenkit etsek de, Mustafa İslâmoğlu hakkında bir gerçeği teslim etmek zorundayız:
Kendisi oldukça başarılı bir görev yürütüyor.
Ne kadarlık bir kitleyi tesiri altına aldığını kestirmek zor, ama belirli bir kesime hitap ediyor, sözleri o kesimde büyük bir saygıyla tasvip görüyor, hattâ gerçek dinin tâ kendisi olarak benimseniyor. Dahası da var, ama o kadar ileri gitmeyelim. Sadece, başarılı olduğunu söylemekle yetinelim ve sorumuza gelelim:
Bu başarının sırrı nedir?
Bir açıdan bakacak olursak, bu sorunun cevabı çok kolay:
Başka herkesi eleyecek ve ortada adam bırakmayacak olursanız, kalanla idare edersiniz.
Bu kalan kimse de neden siz olmayasınız?
Mustafa İslâmoğlu bu sırrı yakalayanların ilki değil, yegânesi de değil. Fakat başarıyla bu misyonu yürütenlerden bir tanesi.
Onun hangi konuşmasını dinleyecek olsanız, karşınızda, ümmetin büyük tanıdığı insanlardan birini veya birkaçını lime lime doğrarken görürsünüz.
Ağzımdan yel alsın, eğer İmam Buharî ve İmam Müslim gibi Allah dostu ve Peygamber âşıkı iki allâmeye bir husumetim olsaydı, yapacağım tek iş, size Mustafa İslâmoğlu’nun 2 dakikalık bir konuşmasının bağlantısını vermek olurdu. Onu seyrettikten sonra, Allah’a yemin olsun ki, içinizde ne Buharî’ye, ne de Müslim’e hürmet ve muhabbetin zerresi kalmazdı. Gerçi o hürmet ve muhabbetin yeri de boş kalmaz, İslamoğlu hoca o münhal mevkie hemen yerleşiverirdi.
Buharî ve Müslim’i daha başlangıçta eleyince, başka hiçbir imamın ve hiçbir muhaddisin bir şansının kalmayacağını kolayca tahmin edebilirsiniz.
Ortada muhaddis kalmayınca Hadis’in âkıbeti ne olacak diyorsanız, hiç merak etmeyin, daha iyi:
Zaten “Güvenilir hiçbir hadis kitabı yok” İslamoğlu’nun bizzat kendi tabiriyle.
“Sahih” diyorsanız, o da hadis kitaplarını derleyenlerin (yani, Mustafa İslamoğlu gibi yazar dahi olamamış, sadece derleme yapmış olan Buharî, Müslim gibi sıradan insanların!) kendi iddialarıymış. Hani İslâmoğlu da kendi kitapları hakkında bazan tavsiye ve reklam mahiyetinde sözler söylüyor ya, o cinsten iddialar!
***
Mustafa İslâmoğlu hocamız, beden diliyle ve – af buyursunlar ama yapmacık mı, gerçek mi olduğunu bir türlü çözemediğimiz – o pis pis sırıtmalarıyla desteklediği, son derece vurgulu ve etkili konuşmalarıyla, mezhep imamlarını da bir güzel safdışı bıraktıktan sonra, asıl hedefine geliyor:
Allah’ın Resulü.
Ve, yüz Bediüzzaman’ı, bin Mevlânâ’yı tezyif edip insanların gözünden düşürmekten çok daha büyük bir “başarının” altını işte bu noktada imzalıyor.
Mustafa İslâmoğlu, her ne kadar Peygamberimizden çok saygılı ve duygulu ifadelerle söz ediyor ve ondan sık sık nakiller yapıyorsa da, bu arada bir iddiayı ısrarla vurgulayarak zihinlere ve kalplere iyice yerleştirmekten geri kalmıyor:
“Resulullah’ın bütün din kültürü Kur’ân’dan ibaretti; ne öğrendiyse Kur’ân’dan öğrendi” iddiasını!
Bu iddiayı her fırsatta tekrarlıyor, ama gerisini telâffuz etmesine de engin tevazuu engel oluyor ve bunu sizin ferasetinize bırakıyor:
Peygamberimiz herşeyi Kur’ân’dan öğrendiyse, bu konuda çok fazla fırsatı olmamış sayılmaz mı? Meselâ kırk yaşında Kur’ân okumaya başlayan ve sadece yirmi üç sene Kur’ân okuyabilmiş olan Muhammed Mustafa, çocukluğundan itibaren Kur’ân ile haşir neşir olan İslâmoğlu Mustafa ile yarışabilir mi?
Yarışamayacağını, sözleriyle değilse de fiiliyle gösteriyor Mustafa İslâmoğlu.
Ve Resulullah’ın hadislerini kendi kafasındaki Kur’ân’a arz ediyor, “Şu uyar, şu uymaz” diyerek Peygamberine dinini öğretiyor.
Onun bu metodunu Hadis ilimlerinin ölçütlerine vurmaya kalkacak olanlara ise geçmiş olsun; çünkü İslâmoğlu hocamız Hadis ilimlerini lâğvetti bile!
“Bu saatten sonra eğer hadis ilmi diye birşey olacaksa…” diye başlayan sözleriyle, farzımuhal gelecekte hadis ilimlerine ihtiyaç duyulsa bile hangi şartlar altında böyle birşeye müsaade buyuracaklarını kendileri açıkça bildiriyorlar.
***
Ortada âlim, muhaddis, müçtehid, imam namına bir kimse bırakmadıktan sonra, sıranın Hadis’e geleceğini, Hadis’i de devre dışı bıraktıktan sonra Kur’ân’ı herkesin kendi dilediği gibi yorumlamasına hiçbir şeyin engel olamayacağını ve fiilen “Kur’ân’ın Müslümanların elinden alınmış olacağını” tahmin etmek, hiçbir akıl sahibi için güç bir iş değildir. Nitekim bu hususu daha önce Nur’un Aydınlığında köşemizde yayınlanan “Sünnet Nasıl By-pass Edildi?” başlıklı yazımızda ele almıştık. Yusuf Kaplan da arka arkaya Yeni Şafak’ta yayınladığı ve sitemizde de iktibas ettiğimiz iki yazısında “Kur’ân İslâmı” adı altındaki bu suikaste karşı ümmeti uyarmak için çırpınıyordu. Biraz dikkat ve insafla bakınca hemen görülüveren bu aşikâr gerçeğe rağmen Mustafa İslâmoğlu bu kadar insanı inandırmakta nasıl başarılı olabiliyor denecekse eğer:
Keskin kılıcıyla herkesi birer birer doğrayıp ortada sadece kendisini bırakırken, bir miktar rüşveti de kendisini dinleyenlere dağıtıyor:
Onlar da ellerine bir meal alıp İslamoğlu’nun konuşmalarını dinledikten sonra artık içtihad yapabiliyorlar. Hattâ, başka ocaklardan feyiz almış insanlar bile biraz yanında staj görüp egosunu onun tornasında sivrilttikten sonra, her ne kadar onun karşısında kedi gibi uysal resim verseler bile, bütün İslâm ulemasına karşı çakal kesilecek ve bir meal okuyup dört mezhebin hatâsını bulacak bir formasyon kazanabiliyorlar.
***
Mustafa İslâmoğlu, türünün yegâne örneği değil; ama gerçek şu ki, başarılı bir misyon yürütüyor.
Eğer bu din size – Neyzen Tevfik’in tabiriyle – fazla “kalın” geldiyse, tasalanmayın.
Mustafa İslâmoğlu sizi çok kısa zamanda “uydurma din”den “gerçek din”e döndürüverir.
Onun dininde öyle Sahabe, Tabiîn, Tebe-i Tâbiîn, Eimme-i Müçtehidîn, allâme, ulema, fukahâ, aktab, evliya, asfiya gibi şeyler yok.
Hattâ tek bir hadis kitabı bile yok!
Bütün bunların yerine, eğer mutlaka birilerine tâbi olacaksanız, Mustafa İslâmoğlu hocamız; mutlaka birşeyler okuyacaksanız Mustafa İslâmoğlu’nun kitapları var.
Yerseniz…alıntı..
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun


Mustafa İslâmoğlu hocamız, beden diliyle ve – af buyursunlar ama yapmacık mı, gerçek mi olduğunu bir türlü çözemediğimiz – o pis pis sırıtmalarıyla ...

yapmacik yapmacik :)
hic güzel durmuyor biri bunu kendisine acilen iletmelidir

yaziya gelince
yazar belli ki konunun cahili, taninmis birine laf yetistirip piyasada adini duyurmak da moda oldu, aha bak deren kardesimiz paylasmis mesela :)
M.Islamoglu herkes gibi elestirebilir elbette bizim de cok elestirdigimiz marjinal fikirleri var
ama bu sekilde, basit ve ucuz olmus, iftira da cabasi
husumetle yazilmis bir yazi iste
dise dokunur birsey yok
 

deren

semure
Katılım
11 Haz 2012
Mesajlar
2,393
Tepkime puanı
262
Puanları
0
yazıyı ben çok beğendiğim benim duygu ve düşüncerimi yansıtmış. Allah razı olsun.
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Nisa suresi medine'de nazil olmus bir suredir ve 102. ayette buyuruyor ki Rabbimiz:

"Sen onların (askerin) içinde olup (cephede) onlara namaz kıldıracağın zaman, (askerini iki kısım yap), bir kısmı seninle namazda, diğeri düşman karşısında dursun. Hepsi de silâhlarını yanlarına alsınlar...."

Nebevi sünneti reddeden arkadaslara soruyorum;

namaz medine'de farz kilinmadan önce mekke'de peygamberimiz ve müslümanlar namaz kiliyorlardi
kac rekat kiliyorlardi? rekat ayarlamasi neye göre yapildi? bu ayet daha inmeden kiliyorlardi
sahabe de peygambere uyuyordu, size n'oluyo?

hadi buna da cevap verin :hosgeldin:
 

çelebiler

Kıdemli Üye
Katılım
4 Ocak 2013
Mesajlar
7,457
Tepkime puanı
211
Puanları
0
Nisa suresi medine'de nazil olmus bir suredir ve 102. ayette buyuruyor ki Rabbimiz:

"Sen onların (askerin) içinde olup (cephede) onlara namaz kıldıracağın zaman, (askerini iki kısım yap), bir kısmı seninle namazda, diğeri düşman karşısında dursun. Hepsi de silâhlarını yanlarına alsınlar...."

Nebevi sünneti reddeden arkadaslara soruyorum;

namaz medine'de farz kilinmadan önce mekke'de peygamberimiz ve müslümanlar namaz kiliyorlardi
kac rekat kiliyorlardi? rekat ayarlamasi neye göre yapildi? bu ayet daha inmeden kiliyorlardi
sahabe de peygambere uyuyordu, size n'oluyo?

hadi buna da cevap verin :hosgeldin:
Niye Allah'ın kelimelerini değiştiriyorsun?Namaz falan kılmıyorlardı.Hayatları boyunca da kılmadılar.

LG-D682TR cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Üst