Korma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak ;
O benimdir, o benim milletimin ancak!
Ne çabuk unuttuk, ne çok unuttuk…
Dünya kalınası değildi,
yeryüzünde karar kılamazdık ki.
Geldik ve nihayet dönecek değil miydik?
Şimdi hatırladığımız bu..
Ve hiç unutmayacağımız…
“Ve hiç unutmayacağımız” neydi ki … sevgimiz mi, sevgilimiz mi, sevenimiz mi … sözümüz mü, söz verdiğimiz mi, söz verenimiz mi … gönlümüz mü, gönül verdiğimiz mi, gönül veren mi … özümüz mü, özlediğimiz mi, özleyenimiz mi … hangisi ... hepsi “O”ndan “O”na “O” değil mi … değilse … baki kalan bu gök kubbede hoş [bir] seda … daha b/aşka ne olabilir ki …