güzel üç dört tane..

AynAlı

Kıdemli Üye
Katılım
16 May 2007
Mesajlar
8,728
Tepkime puanı
1,378
Puanları
0
[FONT=verdana,arial]ÖLÜLER ÇİÇEK KOKLAMAZ
Amerikalı iş adamı, bir Çinli’ye alay ederek sormuş: _Ölüleriniz, mezarlarına koyduğunuz pirinçleri ne zaman yiyecek? Çinli başını kaldırmadan cevap vermiş: - Sizin ölüleriniz, koyduğunuz çiçekleri kokladığı zaman.

YIKA DA GETİR
Süleyman Nazif ve Abdülhak Şinasi birlikte yemek yerken, Şinasi garsonu çağırır ve su ister. Şinasi’nin kirden ve mikroptan eldivenle el sıkacak derecede korktuğunu bilen Süleyman Nazif garsona seslenmeden edemez: -Oğlum, beyefendinin suyunu yıka da öyle getir.

SUSTURUCU TEDAVİ
Zamane gençlerinden biri,bir toplantıda Akif’i küçük düşürmeye çalışıp: - Siz baytardınız, değil mi? Demiş. Akif, istifini bozmadan şu cevabı vermiş: - Evet,bir yeriniz mi ağrıyordu?

NE ALIRSINIZ?
Yahya Kemal bir yokuşu çıkıncaya kadar nefes nefese kalır. Yokuşun sonundaki lokantadan bir garson seslenir: -Buyrun beyim ne alırsınız? Yahya Kemal tebessümle: -Evlat,müsaade edersen bir nefes alacağım.

SIR SAKLAMAK
Yavuz Sultan Selim, bir çok Osmanlı Padişahı gibi devletin selameti için sefer hazırlıklarını gizli tutarmış. Bir keresinde vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona: - Sen sır saklamasını bilir misin? diye sormuş. Vezir, Yavuz’dan cevap alacağı ümidiyle: -Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Sultan Yavuz cevabı yapıştırmış: -Ben de bilirim.

CENNETİN YOLU
Hristiyan din adamlarından biri, Ülkemize gelerek küçük bir çocuktan kendisine o şehirdeki kiliseyi göstermesini ister. Kiliseye ulaştıklarında, papaz: -Aferin çocuğum, der. Yarın buraya gel de, sana cennetin yolunu göstereyim. Çocuk, papazın niyetini sezerek: - Siz, kilisenin yolunu dahi bilmiyorsunuz, diye cevap verir. Cennetin yolunu nasıl bileceksiniz ki? [/FONT]
 

gece_kelebeği

Paylaşımcı
Katılım
5 Kas 2006
Mesajlar
256
Tepkime puanı
1
Puanları
0
NE ALIRSINIZ?
Yahya Kemal bir yokuşu çıkıncaya kadar nefes nefese kalır. Yokuşun sonundaki lokantadan bir garson seslenir: -Buyrun beyim ne alırsınız? Yahya Kemal tebessümle: -Evlat,müsaade edersen bir nefes alacağım.:O :O :O

Ellerine sağlık..
 

şehla

Üye
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
136
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
s.a

. çok güzeller ellerinize sağlık :clap2:
 

zübeyde

Doçent
Katılım
25 Nis 2007
Mesajlar
652
Tepkime puanı
7
Puanları
0
Yaş
36
harbiden hazır cevaplar emegine saglık
 

ilkay

Asistan
Katılım
15 Kas 2006
Mesajlar
548
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
39
hazır cevaplı olmak gerçekten bazen işe yarıyor.....emeğine sağlık güzeldi....
 

SULTAN

Paylaşımcı
Katılım
12 Ara 2006
Mesajlar
114
Tepkime puanı
1
Puanları
0
[FONT=verdana,arial]ÖLÜLER ÇİÇEK KOKLAMAZ
Amerikalı iş adamı, bir Çinli’ye alay ederek sormuş: _Ölüleriniz, mezarlarına koyduğunuz pirinçleri ne zaman yiyecek? Çinli başını kaldırmadan cevap vermiş: - Sizin ölüleriniz, koyduğunuz çiçekleri kokladığı zaman.

YIKA DA GETİR
Süleyman Nazif ve Abdülhak Şinasi birlikte yemek yerken, Şinasi garsonu çağırır ve su ister. Şinasi’nin kirden ve mikroptan eldivenle el sıkacak derecede korktuğunu bilen Süleyman Nazif garsona seslenmeden edemez: -Oğlum, beyefendinin suyunu yıka da öyle getir.

SUSTURUCU TEDAVİ
Zamane gençlerinden biri,bir toplantıda Akif’i küçük düşürmeye çalışıp: - Siz baytardınız, değil mi? Demiş. Akif, istifini bozmadan şu cevabı vermiş: - Evet,bir yeriniz mi ağrıyordu?

NE ALIRSINIZ?
Yahya Kemal bir yokuşu çıkıncaya kadar nefes nefese kalır. Yokuşun sonundaki lokantadan bir garson seslenir: -Buyrun beyim ne alırsınız? Yahya Kemal tebessümle: -Evlat,müsaade edersen bir nefes alacağım.

SIR SAKLAMAK
Yavuz Sultan Selim, bir çok Osmanlı Padişahı gibi devletin selameti için sefer hazırlıklarını gizli tutarmış. Bir keresinde vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona: - Sen sır saklamasını bilir misin? diye sormuş. Vezir, Yavuz’dan cevap alacağı ümidiyle: -Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Sultan Yavuz cevabı yapıştırmış: -Ben de bilirim.

CENNETİN YOLU
Hristiyan din adamlarından biri, Ülkemize gelerek küçük bir çocuktan kendisine o şehirdeki kiliseyi göstermesini ister. Kiliseye ulaştıklarında, papaz: -Aferin çocuğum, der. Yarın buraya gel de, sana cennetin yolunu göstereyim. Çocuk, papazın niyetini sezerek: - Siz, kilisenin yolunu dahi bilmiyorsunuz, diye cevap verir. Cennetin yolunu nasıl bileceksiniz ki? [/FONT]



çok güzeldi:D
 
Üst