Güzel DUYGULARIN Güzel SONUÇLARI

_Nihade_

Gafleti eyLe Heba
Katılım
11 Eyl 2009
Mesajlar
2,061
Tepkime puanı
581
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ankara
İyi ya da kötü duygular üzerine gelişen davranışların kişiliğimize sinerek süreklilik kazanması ile huylar oluşur.
Güzel duygular üzerine gelişen davranışların sürekliliği ile oluşan huylarımız hayatımızı güzelleştirir. İlişkilerimizi kolaylaştırır. Hem bizi, hem de bizimle olanları mutlu etmeye yardımcı olur.
Sevgi odaklı duygular üzerine kurulup gelişecek güzel huyları bazı başlıklar altında görelim;
I.Güler yüzlü, tatlı sözlü olmak ;
Öfke, hiddet, kızgınlık gibi kişinin nefesini kesen, kalbinin damarlarını daraltan, midesine kramplar girmesine neden olan, yüzünün kırışıklıklarını artıran ve çirkinleştiren davranışlara karşın; tatlı sözlü, yumuşak huylu, güleç yüzlü olmak hem kendimizle barışık hem de çevre ile iletişimimizin iyi olmasını sağlar. Mutlu eder.
"Hoş geçinmeyen, hoş geçinilmeyen kimsede hayır yoktur."
"Yumuşaklık bulunduğu her şeyi süsler. Bir şeyden de yumuşaklık sıyrılırsa o şey çirkinleşir." (Hadis-i şerif)
Buyurulduğu da dikkate alınırsa konunun önemi daha iyi anlaşılır.
II. Sabırlı ve Tahammüllü Olmak:
Her halükarda aceleci olmamak, bırakmamak, usanmamak, yılmamak cesaret, mertlik gibi güzel duygular üzerine gelişen güzel huylardan biridir.
Telaşla hareket etmek, panik içinde olmak, tez canlılık en azından irade zayıflığının belirtileri olup, sonucu itibariyle de sadece huzursuz etmekle kalmaz, aynı zamanda başarı şansımızı da azaltır.
Bunun için özellikle üç şeyde sabretmeyi alışkanlık haline getirmelidir.
Faydalı gördüklerimizi yapmaya devam etmekte sabır,
Zararlı şeylerden uzak durmakta sabır,
Zorluklar karşısında ve problemlerin üstesinden gelmekte sabır ve tahammül göstermek.
III.Alçak gönüllülük;
İnsanlara sevgi ile bakmanın bize kazandıracağı önemli bir huy da tevazudur. İnsanlara karşı mütevazı, nazik ve alçak gönüllü olmak.
Aslında alçak gönüllü olmak kişinin toplum nezdinde ve sosyal çevresinde yücelmesini ve daha çok itibar görmesini sağlar. Ve bu bizim millet olarak en güzel hasletlerimizden biridir.
Aynen bir müsteşrikin ifade ettiği gibi;
"Türklerde tevazunun tersi olan kibir ve gurur adeta meçhuldür. Tabiatlerinde, terbiye sistemlerinde kibir ve gurur hisleri dumura uğramıştır.
Resmi alaylarda bile protokol subayları, padişaha; "Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var!" diye bağırırlar. Bu çok eski bir Türk geleneğidir.
Gerçekten büyük makam işgal eden bir adamın kibir göstermesi, o makamı dolduramadığına işaret sayılır. Her Türk alçak gönüllü ve mütevazıdir. Gururları, biz Hırıstiyanlar'a karşıdır. Kendi aralarında sade ve tevazu dolu insanlardır." (Breyer, 1836,198-9) (131) İsmail Hami Danışment, Eski Türk Seciye ve Ahlakı, İst. Kitabevi yay. 1974, s.257
IV. Sözüne Sadık Olmak
Mertlik ve doğruluk üzerine gelişen ve insani ilişkilerde en çok taktir toplayan huylardan biri de; sözüne sadık olmak!
Bu vasıf da batılıların en çok dikkatlerini çekmiş ve gözlemlerini hayranlıkla dile getirmiş oldukları bir konu.
"Türk için sadakat, bir görevdir. Sadakat olmayan, görevine ihanet etmiş sayılır.
Vefasızlık ise sadakatsizlikten çok ağırdır. Türk için vefasız adam, köpektir.
Türkler vaatlerine dindarca bir sadakat gösterirler." (Comtede Bonneval, Anecdotes, 1840, I, 24).
Onlar yeminlerine ve ahitlerine son derece sadıktırlar. Yeminlerini tutamazlarsa,
ödeyecekleri kefaret çok ağır olur.
Dürüstlük ve ahde vefa bir namus ölçüsüdür. Ve her zaman korunması gereken
özelliklerin başında gelir.
Namus, doğruluk ve dürüstlük, bir Türk'ün tekmil fiil ve hareketlerinin ruhudur.
Meşru yollar dışında bir kazanç, onlar için en nefret edilecek bir şeydir.
"Türkler arasında, başka milletlerde olduğu gibi, senet ve yazılı vesikaya lüzum
yoktur. Verdikleri söze sadıktırlar, sözlerinin ve vaatlerinin esiridirler. İnsanları aldatmaktan vicdan azabı duyarlar. Hangi din ve mezhebe mensup olurlarsa olsunlar, bütün insanlara karşı aynı şekilde davranırlar. Müslüman'la gayri Müslim arasında hiçbir fark gözetmezler. Helal ve haram, bütün endişeleri teşkil eder. Başkasının malını ve hakkını yemekten çok korkarlar."
"En yoksul bir Türk bile hırsızlığa asla tenezzül etmez."(135) İsmail Hami Danışment, Eski Türk Seciye ve Ahlakı, İst. Kitabevi yay. 1974, s.259-271
V.Cömertlik
Merhamet, acıma ve yardımlaşma duyguları "cömertlik" dediğimiz güzel huyun temellerini oluşturur.
Cömertlik ile insanlar arasında sosyal adaletin kurulması, varlıklılarla yoksullar arsasında kötü duyguların gelişmesine engel olunması ve insanların kardeşçe yaşamasına katkıda bulunulur.
Huzurlu bir toplumun belirgin vasıflarından olan hayırhahlık, misafirperverlik, yardımlaşma aynı zamanda inancın da gereklerinden biridir.
VI. Söylediğini Yaşamak
Yine insani hasletlerden biri ve kişinin sözünde samimi olduğunun göstergesi dilinin söylediği doğruları ve güzellikleri günlük yaşamında göstermesidir.
Doğru bildiğini hem söylemek hem de yaşıyor olmak kişiyi sadece başkalarının gözünde değil, kendi gözünde de saygın hale getirir.
Böyle kimseler iç bütünlüğünü ile huzura daha yakın olanlardır.
VII. İyimser Olmak:
İyimser ve ümitli olamayan bir kimsenin olumlu bir ruh halini yakalaması zordur.
İyimserlik (nikbinlik,optimizm) kişiyi olumluya yönlendirmede ve enerjisini verimli kullanmasında, kendisini mutlu hissetmesinde oldukça önemlidir. Bu sebeple olgun bir insanın olmazsa olmaz güzel huylarından biri de "iyimserlik"tir.
Bu aynı zamanda hayatta başarılı olmanın şartlarının da başında gelir.


Dr. Hamdi Kalyoncu
 

_Berceste_

bir tutam delilik...
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
6,798
Tepkime puanı
1,525
Puanları
0
iyilik yapmak zaten bir müslümanin görevi..
bir kimse iyi bir is islerse faydasi yine kendinedir ....güzel bir yazi ALLAH razi olsun
 
Üst