suskun
Üye
1
Mutaalalar bildirilince
Yeryüzü inlerinde
Zangoç çalar yarasalar
Sanma ki
Yıllara perde çekilmiş.
Her kelime bir suskunluk ertesinde
Çılgınca çıkan bir sestir
Sanırsın ki
Perdelenmiştir ateşler
Bilirsin ki
Oyunların iktibasıdır.
Güncel meşayığlar
Ebrudan arta kalan
Susuz çiçekler
Hadi ben sandım ki
Ateşin anasıdır sözler
Sen söyle ki
Zandır bercesteden
Kelama kuvvet sarar
Uhuveti dağlardan çarpar
Sarınca sam’ın şark sesi
San-ki- sarsılmış gökkube
Hadi ben gördüm ki
Sitti vilayetlerin birinde
Önde gideniymiş karanlıklar
Ferasetin içindeki kuyular
Dipsizliğin yusufi tercümesidir
Efgan-i silkeleniştir argüman
San-ki- şarkıların ölümünde
Dirilişi olur neyzenin
Hadi bil ki ölmüşüm
Yokluğunun koridorlarında
2
Gitse de ömür sokaklarda
Serserice bir serzenişe gömülür geceler
Bir kurşun sesinde can veren sesim
Soluklanır berzah aleminde
Ellerimde namlulardan çaldığım
Birkaç kurşun
Tesbih yapmışım geceyle sarmışım
Utanmışım ne gam
Yüzüm kızarmış
Yok senden başka bir alem
Sessizce giden yol-larım
Ardından el sallarım
Mendilinde saklıdır kapanışı
Belki bir yaz yağmurunda
Şu saniyeye gömün beni
Benim için gelişin önemli
Hasbel-kadardır aslında şiirler
Bir domdom kurşununu
Yatağından çıkartıp çalarlar
Sözüm ona hasretlik bir perdedir bu
Buselik senelerinde
Büyü bozulsun istemem
Hafiften cehennem matemi
Belki bir yazı içinde
Sindirilmiş bir hikaye bulunur
Andan dair.Ondan dair
Geçse de kırıntılar yorgunluğun
Bir namluda hala ölüm satıyor gece
-pusuya yatar her gece-
Anlayamazsın nerden vurduğunu
Atfederim
Soluğun silkenişini
Çiçeklerin –elbet- zamanlarını
Bir yapılış eseridir
Bina bina kaybolurum
Betonlarda.
suskun...
Mutaalalar bildirilince
Yeryüzü inlerinde
Zangoç çalar yarasalar
Sanma ki
Yıllara perde çekilmiş.
Her kelime bir suskunluk ertesinde
Çılgınca çıkan bir sestir
Sanırsın ki
Perdelenmiştir ateşler
Bilirsin ki
Oyunların iktibasıdır.
Güncel meşayığlar
Ebrudan arta kalan
Susuz çiçekler
Hadi ben sandım ki
Ateşin anasıdır sözler
Sen söyle ki
Zandır bercesteden
Kelama kuvvet sarar
Uhuveti dağlardan çarpar
Sarınca sam’ın şark sesi
San-ki- sarsılmış gökkube
Hadi ben gördüm ki
Sitti vilayetlerin birinde
Önde gideniymiş karanlıklar
Ferasetin içindeki kuyular
Dipsizliğin yusufi tercümesidir
Efgan-i silkeleniştir argüman
San-ki- şarkıların ölümünde
Dirilişi olur neyzenin
Hadi bil ki ölmüşüm
Yokluğunun koridorlarında
2
Gitse de ömür sokaklarda
Serserice bir serzenişe gömülür geceler
Bir kurşun sesinde can veren sesim
Soluklanır berzah aleminde
Ellerimde namlulardan çaldığım
Birkaç kurşun
Tesbih yapmışım geceyle sarmışım
Utanmışım ne gam
Yüzüm kızarmış
Yok senden başka bir alem
Sessizce giden yol-larım
Ardından el sallarım
Mendilinde saklıdır kapanışı
Belki bir yaz yağmurunda
Şu saniyeye gömün beni
Benim için gelişin önemli
Hasbel-kadardır aslında şiirler
Bir domdom kurşununu
Yatağından çıkartıp çalarlar
Sözüm ona hasretlik bir perdedir bu
Buselik senelerinde
Büyü bozulsun istemem
Hafiften cehennem matemi
Belki bir yazı içinde
Sindirilmiş bir hikaye bulunur
Andan dair.Ondan dair
Geçse de kırıntılar yorgunluğun
Bir namluda hala ölüm satıyor gece
-pusuya yatar her gece-
Anlayamazsın nerden vurduğunu
Atfederim
Soluğun silkenişini
Çiçeklerin –elbet- zamanlarını
Bir yapılış eseridir
Bina bina kaybolurum
Betonlarda.
suskun...