Gül’ün işgalcilerle ne İşi var ?

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
Gül’ün işgalcilerle ne İşi var ?

128595_tr.jpg



Devletimizin başı Sayın Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı olmadan önce dış temasları ile ilgili, “28 Şubat Belgeler Konuşuyor Milli Görüşte Kırılma” adlı kitabımızda açıklamalarda bulunmuştuk.

Daha sonra Ajans 5’te yayınlanan “Şaşmamak Mümkün mü?” başlıklı makalemizde detaylarına girerek, bazı bilgileri milletimizle paylaşmıştık. Şimdi de Banu Avar’ın bizim kitabımızdaki açıklamaları teyit eden bir makalesinden bazı hususları, vurgulamak açısından aynı başlıkla, bazılarının hoşuna gitmese de, nakletmekte fayda mülahaza ediyoruz.

Banu Avar 26 Eylül 2010 tarihli, “Gül’ün İşgalcilerle ne işi var” adlı makalesinde aynen;

“Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 24 Eylül’de New York’da CFR (Dış İlişkiler Konseyi) adlı örgütün yuvarlak masasındaydı. Ve bu gizli, masonik, ‘dünyayı işgal’ amacı güden Siyonist oluşumun toplantılarına 3. kez katıldı. 1997’de katıldığı toplantıda CFR’nin konusu Refah Partisi idi. Bu toplantı sonrası Refah Partisi içinden AKP doğacaktı. Nisan 2001’de Abdullah Gül yine masonik / Siyonist örgütün masasındaydı. Bu toplantıdan sonra AKP iktidara çıkacaktı. AKP sahneye çıkmadan önce yollardaki taşlar CHP ve MHP’ye temizletilecek, bunun için özel bir görevli Kemal Derviş Türkiye’ye gönderilecekti. Ve 9 yıl sonra Abdullah Gül, Türkiye’nin ‘tarihi virajında’ yine CFR (Council on Foreign Relations) Dış İlişkiler Konseyi masasına oturdu. Görüşmeler GİZLİ olduğu için, toplantı konusu hakkında Türk milletine bir açıklama yapılmadı.”

Bu açıklamalardan sonra, CFR hakkında verdiği malumatta da;

“Emperyalizm soyut bir kavram. Emperyalizmin eli kolu kafası yok. Görülebilir değil. Görülenler, CFR, Bilderberg, Trileteral mensupları. Küresel şirketlerin ağababaları, CIA’nin başındakiler, NATO’nun Rassmussen’i, BM’nin Ban Ki Moon’u, İMF’nin Strauss-Kahn’ı, Brooking Enstitüsünün Kemal Derviş’i, psikopolitikin Vamık Volkan’ı, dünyayı parçalama uzmanı Martti Ahtisaari, AB başkanı Rompuy ve bunların ülke içindeki uzantıları… Dünyaya yön veren gizli örgütlerin en tepesinde CFR var. Yani Dış İlişkiler Konseyi (Council on Foreign Relations.) ‘Küresel Memurlar’ başlıklı yazımda yazmıştım:

‘Bu gizli örgüt, ilk paylaşım savaşı sonrası örgütlendi. Dev şirketlerin sahipleri, ve dünyanın en büyük kan emicileri çekirdek bir yapılanmada birleşti. Başkanı, Avrupa’nın en zengini Lord Rothshields’di. En büyük patlayıcı yapan fabrikalar, tüm savaş oyuncakları bu ailenindi. Hedefleri tarih boyu diğer istilacılarınki gibiydi: Dünyaya ‘Yeni bir düzen’ kurmak, bunun için ulus devletleri ‘bölüp parçalamak!’

1927de Amerika’nın en zengin adamı Rockefeller de onlara katıldı.. Dünyayı bir ağ gibi saracaklardı. NATO ve BM genel sekreterleri de, İMF, Dünya Bankası başkanları da, AB yönetimi de, bazı devlet ve hükümet başkanları da bu gizli örgüt tarafından ‘atanmaktaydı’. CFR yani Dış İlişkiler konseyi, Bilderberg ve Trileteral adlı bu gizli örgütlerin mottosu: ‘Her şey tek dünya devleti için!’dir.. Bunun tercümesi, ‘Her şey çok uluslu şirketlerin çıkarı için’dir. Örgüt’ün onursal başkanı olan David Rockefeller hedefi şöyle açıklamıştır:

‘Dünyada 200 civarında olan devlet sayısı yakın gelecekte 1000’e çıkacaktır. Dünyada ulus devletlerin modası geçmiştir.. Gelecekte devletler, finans sektörü tarafından idare edildiğinde dünyaya barış ve huzur gelecektir..’

Demek ki küresel çetenin bekası için, ulus devletlerin tasfiyesi gerekiyor. Küçük olanı yutmak daha kolay. Bu nedenle ulus devletler önce şehir devletçiklere bölünecek, sonra enerji ve madenler, su kaynakları ele geçirilecek. Planın özeti bu. Planın hayata geçmesi , CFR’ye sadık devşirilmiş ‘siyasiler’e bağlı …”
Sayın Banu Avar’ın da yazdığı gibi, Türkiye’de siyasette merhale kat etmek maalesef dış mihraklarla paralel yürümektedir. Siyasete yeni girenlerin ideolojik anlamda düşünceleri olmadığı için, kısa dönem içerisinde siyaseten köşe dönme hevesine kapılırlar. Onlar da bu kuruluşlara açıklamaları ile göz kırparlar. Ancak bu maya her zaman tutmaz. Önümüzdeki günlerde Numan Kurtulmuş’un ekmeye çalıştığı maya gibi.

http://www.ajans5.com/detay/2010/10/21/gul-un-isgalcilerle-ne-isi-var.html
 
Üst