Gülen’in Emniyet Adalet Siyasetteki İmamlarının Listesi Savcıya Verildi

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Gülen’in Emniyet Adalet Siyasetteki İmamlarının Listesi Savcıya Verildi

Hanefi Avcı, Gülen'in, emniyet, adalet ve siyaset içinde faaliyet gösteren İmamlarının listesini Hamza Keleş'e verdi.

Hanefi Avcı'nın, ayrıntılı olarak anlatıp, isimlerini vermediği Gülen cemaatinin emniyet, adalet ve siyaset üçgeni içinde faaliyet gösterdiği "İmam"larının listesini gerçek isimleri ile Ankara Özel Yetkili Başsavcı Vekili Hamza Keleş'e verdiği öğrenildi.

EMNİYET, ADALET VE SİYASETİN İMAMLARI

Hanefi Avcı, cemaatin Emniyet’ten sorumlu “imamı”nın "Kozanlı Ömer" diye bilinen Osman Hilmi Özdil olduğunu açıklamıştı.


Avcı, Gülen cemaatin MİT'ten sorumlu imamını ise "Yenimahalle"den sorumlu Sinan bey kod adıyla "Murat bey" olarak olarak kaleme almıştı.

TSK içindeki imamların Subay, astsubay ve erlerden sorumlu olarak üçe ayrıldığını belirten Avcı, bu imamların bir araya geldiklerinde bir zincir oluşturup devlet hiyerarşisi dışında bir yapı oluşturarak suç işlediklerini belirtti.

GÜLEN CEMAATİNİN YAPILANMASI İLE İLGİLİ İKİ BELGE

04.08.2002 tarihinde Elazığ'ın Sivrice ilçesinde bir camiide unutulan ve Ahmet Şahinalp adlı makina mühendisine ait çantada ele geçen belgelere göre cemaatin bu bölgesindeki yapılanması ile ilgili önemli bilgiler elde edildi. Avcı, devletin arşivinde bulunan ve o bölgedeki cemaat yapılanmasını ayrıntıları ile anlatan bu belgeyi Keleş'e verdi.

Avcı'nın Özel Yetkili Başsavcı Vekili Hamza Keleş'e verdiği ikinci belge ise 2007 yılında cemaatin emniyet imamı olan Kozanlı Ömer'in faaliyetlerinden şikayetçi olan alt sorumluların Gülen'e gönderdikleri bir rapor. Bu raporda cematin emniyet içindeki faaliyetleri ayrıntıları ile anlatılıyor. Avcı'nın Haliç'te Yaşayan Simonlar kitabında yayınladığı bu belgenin aslını da Hamza Keleş'e verdiği öğrenildi.


İSTİHBARAT DAİRE BAŞKANI İLE GÖRÜŞTÜ

Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, piyasaya çıktığı günden itibaren büyük tartışma yaratan Eskişehir eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın “Haliç’te Yaşayan Simonlar Dün Devlet Bugün Cemaat” adlı kitabındaki iddialarla ilgili soruşturmayı sürdürüyor. Hanefi Avcı'nın Hamza Keleş'e ifade vermesinden önce, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ömer Altıparmak da Avcı'nın kitabındaki iddialarla ilgili bir görüşme yapmıştı.


HANEFİ AVCI UMUTSUZ

Hanefi Avcı, "Soruşturma yukarıdan üst düzeyden desteklenmezse bir sonuca ulaşmaz.


Soruşturma sadece savcılığın yürüteceği bir soruşturma ile sonuca ulaşmaz.

Hem idari hem de savcılığın aynı anda çalışarak yapıyı ayıklamaları gerekir. Çünkü emniyet ve adalet teşkilatı içindeki cemaat elamanları bir araya gelince suç işleme şebekesi meydana geliyor.

Burada yapılan yanlışın telafisi yok. Emniyet yanlış yaparsa, adalet teşkilatı bunu yargılama esnasında düzeltir. Yanlış burada ortaya çıkar.

Ancak emniyet ve adalet teşkilatı içinde bir grup birleşip yanlış yaparsa bu defa tuz kokar.

Tuz kokunca bunun telafisi yok. Bu yanlışı düzeltecek bir yapı yok. Bana sorarsanız siyasi olarak bu soruşturma desteklenmezse soruşturanın başına da dert olur" dedi.

ÖZEL YETKİLİ BAŞSAVCI VEKİLİ HAMZA KELEŞ

Hanefi Avcı'nın kitabındaki iddialar üzerine harekete geçerek ifadesini alan Özel Yetkili Başsavcı vekili Hamza Keleş adalet teşkilatı içinde yaptığı soruşturmalarla tanınan bir isim. Uğur Mumcu suikastini soruşturup "Umut Operasyonu"nu gerçekleştiren Hamza Keleş uzun süre faili meçhul kalan Mumcu cinayetini çözdü. "Umut Operasyonu" soruşturmasını yürüten Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Keleş, yasadışı “Tevhid, Selam ve Kudüs Ordusu” örgütlerine yönelik soruşturma kapsamında 17 sanık hakkında iddianame hazırladı.

Fethullah Gülen hakkında, "Anayasal sistemi değiştirerek yerine İslami esaslara dayalı devlet kurmak amacıyla yasadışı örgüt kurup, bu amaç doğrultusunda faaliyetlerde bulunduğu" gerekçesiyle yargılandığı Ankara 2 No'lu DGM'nin savcısı olan Keleş, Fethullah Gülen'in, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun "terör tanımı" başlıklı 1. maddesi yollamasıyla, aynı kanunun "terör örgütleri" hükmünü içeren 7. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesine göre, 5 yıldan 10 yıla kadar ağır hapis cezasına mahkum edilmesini talep etti.


Ancak yargılamanın sürdüğü zaman içinde Terörle Mücadele Kanununda yapılan değişiklikler ve Gülen'in örgütünün silahsız oluşu dikkate alınarak beraat etti. Karar Yargıtay Genel Kurulunda da onaylandı.

sonsayfa

Şimdi Fethullah Gülen Nasıl Dönsün Türkiye'ye, tepesinde bir balyoz sallanırken???
 

bakış

Kıdemli Üye
Katılım
22 Kas 2009
Mesajlar
4,717
Tepkime puanı
251
Puanları
0
Konum
İstanbul-Pendik
Fetullah gülen zaten devamlı gezen birisi değildir.Abd'de zaten hapis hayatı yaşamaktadır.Yeniden türkiyeye yerleşsin.Böyle nereye kadar kaçacak...

Yaşlı ve ağır hasta olduğundan doğru düzgün hapise bile girmez belki...
Abd'de hapis duracağına,türkiyede hapise girsin.Bence türkiye daha iyi.

Belkibakarsınız bunların hiçbiri olmaz ve özgürce dolaşır memlekette...
 

Erhan

Profesör
Katılım
21 Tem 2006
Mesajlar
2,115
Tepkime puanı
42
Puanları
48
Konum
Ankara
Web sitesi
www.softajans.com
Kaçtığı nerden çıktı ?

Kaçsa Türkiyeden gidenler görüşebilirmi.

Fethullah Gülen'in Türkiyede olması sana ne yarar sağlar merak ediyorum açıkcası :)

Uzun zaman sonra gireyim dedim ihvan'a ama hala yok şu hoca efendi şöyle yok bu hoca efendi böyle.

Fetullah gülen zaten devamlı gezen birisi değildir.Abd'de zaten hapis hayatı yaşamaktadır.Yeniden türkiyeye yerleşsin.Böyle nereye kadar kaçacak...

Yaşlı ve ağır hasta olduğundan doğru düzgün hapise bile girmez belki...
Abd'de hapis duracağına,türkiyede hapise girsin.Bence türkiye daha iyi.

Belkibakarsınız bunların hiçbiri olmaz ve özgürce dolaşır memlekette...
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Fetullah gülen zaten devamlı gezen birisi değildir.Abd'de zaten hapis hayatı yaşamaktadır.Yeniden türkiyeye yerleşsin.Böyle nereye kadar kaçacak...

Yaşlı ve ağır hasta olduğundan doğru düzgün hapise bile girmez belki...
Abd'de hapis duracağına,türkiyede hapise girsin.Bence türkiye daha iyi.

Belkibakarsınız bunların hiçbiri olmaz ve özgürce dolaşır memlekette...

Suçu okul açıp, gençeleri iş sahibi yapmakmı? Aydınları siyasi görüşlerine baklamadan bir araya getirebilmekmi?

Pkk ya karşı doğuda yatılı okullar açıp, taş atanları eğitmekmi?

Türkçeyi uluslararası dil yapmakmı?

Tv gazete radyo açmakmı?

Her toplulukta çürük elmalar olduğu gibi, Gülen adını istismar eden , çıkar elde etmek isteyenler olur ama onlarda inşallah, Atatürk istismarcıları gibi, bunu yapmamayı öğrenecekler.

Hanefi avcıda bir liste olabilir, devlet kurumlarında bazı çıkar grubları son yıllarda bayağı yoğunlaştı, sanırım onlarda temizleneceklerdir. Hak hukuk tanımıyan, kul hakkı yiyenler layığını bulacaktır, ama bunu gülene mal etmemek lazım, hoca efendinin istediği insan tipi kul hakkı yiyici, hak hukuk tanımayan, haram yiyici insan tipi değil.
 

Ebu'l-Feth

Doçent
Katılım
6 Ocak 2008
Mesajlar
648
Tepkime puanı
114
Puanları
0
Konum
dünya
Burada ne diyeceğimi bilmiyorum fakat şuna dikkat edilmesi lazım... Bu insanlar siyasetçiler gibi değil evet siyasetçilere laf atabiliriz, eleştirebiliriz ve çok rahat yere biliriz ama Allah (C.C.) dostları için, velileri için böyle dilimize geleni söylememek lazım diye düşünüyorum çünkü bu bizim zararımıza olur kıymetli ihvanlarım...
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Fetullah gülen zaten devamlı gezen birisi değildir.Abd'de zaten hapis hayatı yaşamaktadır.Yeniden türkiyeye yerleşsin.Böyle nereye kadar kaçacak...

Yaşlı ve ağır hasta olduğundan doğru düzgün hapise bile girmez belki...
Abd'de hapis duracağına,türkiyede hapise girsin.Bence türkiye daha iyi.

Belkibakarsınız bunların hiçbiri olmaz ve özgürce dolaşır memlekette...

GEÇMİŞ YILLARDAN KALAN BİR GİZEM

ERBAKAN neden İsviçreye gitti Partisi kapatılınca ve sonra neden döndü ?
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
Hanife Avcı nın kimin maşası olduğu ortaya çıktı...

sağdan soldan derleme bilgileri cemaata yamamaya çalışmasının arkasındaki güç referandumdan sonra araştırmalarla bulundu ve bulunacak inşaallah..


Hürriyet’te Hanefi Avcı’yı bitirecek şok bir haber yer aldı!


MEDYAGÜNDEM-
İstanbul’da dün Devrimci Karargah örgütüne yönelik 3 ilde 20 adrese yapılan operasyonda şoke eden bir ayrıntı ortaya çıktı.

Hanefi Avcı’nın kitabında dinlendiğini iddia ettiği telefon hattının gerçek sahibi Necdet Kılıç, Devrimci Karargah üyeliğinden gözaltına alındı.

http://www.medyagundem.com/gundem/7566-Hrriyetten-Hanefi-Avcy-bitirecek-haber.html


İşte Hürriyet’teki Hanefi Avcı’yı “bitiren” haber:
***
Avcı’nın telefonunun sahibine gözaltı
Operasyonda 17 kişi yakalanırken, gözaltına alınanlardan birinin kimliği ilginçti. Bu isim Hanefi Avcı’nın kitabında belirttiği telefon hattının sahibi Necdet Kılıç’tı. Kılıç, Devrimci Karargah örgütü üyesi olduğu gerekçesi ile gözaltına alındı.

TERÖRLE Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Devrimci Karargah Örgütü’ne yönelik 3 ilde 20 adrese düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda İstanbul’da 15, Bursa’da 1 ve Ankara’da 1 olmak üzere 17 kişi gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen şüphelilerin arasında Sosyalist Demokrasi Partisi Genel Başkanı Rıdvan Turan da bulunuyor. Rıdvan Turan’dan başka, Toplumsal Özgürlük gazetesi yazarı Oğuzhan Kayserilioğlu, SDP Genel Başkan Yardımcısı Ecevit Piroğlu, SDP MYK Üyesi Ulaş Bayraktaroğlu, SDP PM Üyesiİbrahim Turgut, SDP üyeleri Sultan Seçik , Özgür Cafer Kalafat ve Toplumsal Özgürlük gazetesi yazarlarından Tuncay Yılmaz, Semih Aydın ve Necdet Kılıç, örgütü üyesi oldukları gerekçesi ile gözaltına alındı. Operasyonun Bostancı’da örgüt üyesi Orhan Yılmazkaya’nın öldürüldüğü evden elde edilen parmak izleriyle başladığı bildirldi.

O hattın sahibi de
Bir yıla yakın süren teknik ve fiziki takip sonucu başlatılan operasyonun en ilginç yönü, yazdığı kitapla gündemi sarsan Eskişehir eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın eserinde dinlendiğini söylediği telefon hattının gerçek sahibi Necdet Kılıç’ın da örgüt üyesi olduğu iddiasıyla gözaltına alınması oldu. Avcı kitabında, kendisinin kullandığı ve kimsenin bilmediği telefonun IMEI numarası üzerinden aylardır dinlediğini yazmıştı. Hanefi Avcı, kitabında kendisinin nasıl dinlendiğini ”Sadece 2 kişinin konuştuğu bir telefonun tespit edilmesiyle dinleme başlamış. IMEI numarası üzerinden mahkeme kararı alınarak dinleme yapılmış. Yasadışı terör örgütüt elemanı gibi gösterilerek dinlendim” diye anlatmıştı.

İstanbul İstihbarat ve Terörle Mücadele Şubesi’nin Hanefi Avcı’yı, Bostancı’da çıkan çatışmada öldürülen Orhan Yılmazkaya’nın üyesi olduğu Devrimci Karargah örgütü kapsamında mahkeme kararıyla dinlendiği ortaya çıktı. Örgüte yönelik operasyonda gözaltına alınanlardan birinin kimliği ise oldukça ilginçti. Bu isim Hanefi Avcı’nın kitabında belirttiği telefon hattının sahibi Necdet Kılıç’tı. Necdet Kılıç, Devrimci Karargah örgütü üyesi olduğu gerekçesi ile gözaltına alındı.

Roketatarlı örgüt
Devrimci Karargah Ögütü adını ilk kez Karacaahmet Mezarlığından el yapımı bir roket atarla Selimiye’deki 1’nci Ordu’ya yaptığı saldırıda duyurmuştu. Örgüt, daha sonra Sütlüce’deki AKP binasına bombalı paket göndermiş ve 1 polis şehit olmuştu. Örgüt üyesi Orhan Yılmazkaya’nın vururlarak öldürüldüğü Bostancı’daki baskında Emmniyet Amiri Semih Balaban şehit olmuş, 17 yaşındaki Mazlum Şeker hayatını kaybetmiş, 7 polis yaralanmıştı.

Öğrenince şaşırdım
Telefon dinlemeleriyle suçla mücadelenin yolunu açan Hanefi Avcı bir gün, dinlendiğini öğrenip şaşkınlığını kitabında şöyle anlatıyordu: “Birkaç eski arkadaşım haricindeki yeni kişilerin bu işin tam sırrını bilemeyeceklerini zannederek düşündüğüm kendimden utandım.”

Allah (CC) kendinden utananlardan ve yaptılarından pişman olanlardan eylemesin...amin...
 

ORHANCAN

Ordinaryus
Katılım
15 Ara 2006
Mesajlar
2,536
Tepkime puanı
80
Puanları
0
Konum
-İSPARİT-
İşte Hürriyet’teki Hanefi Avcı’yı “bitiren” haber:
***
Avcı’nın telefonunun sahibine gözaltı
Operasyonda 17 kişi yakalanırken, gözaltına alınanlardan birinin kimliği ilginçti. Bu isim Hanefi Avcı’nın kitabında belirttiği telefon hattının sahibi Necdet Kılıç’tı. Kılıç, Devrimci Karargah örgütü üyesi olduğu gerekçesi ile gözaltına alındı.

TERÖRLE Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Devrimci Karargah Örgütü’ne yönelik 3 ilde 20 adrese düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda İstanbul’da 15, Bursa’da 1 ve Ankara’da 1 olmak üzere 17 kişi gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen şüphelilerin arasında Sosyalist Demokrasi Partisi Genel Başkanı Rıdvan Turan da bulunuyor. Rıdvan Turan’dan başka, Toplumsal Özgürlük gazetesi yazarı Oğuzhan Kayserilioğlu, SDP Genel Başkan Yardımcısı Ecevit Piroğlu, SDP MYK Üyesi Ulaş Bayraktaroğlu, SDP PM Üyesiİbrahim Turgut, SDP üyeleri Sultan Seçik , Özgür Cafer Kalafat ve Toplumsal Özgürlük gazetesi yazarlarından Tuncay Yılmaz, Semih Aydın ve Necdet Kılıç, örgütü üyesi oldukları gerekçesi ile gözaltına alındı. Operasyonun Bostancı’da örgüt üyesi Orhan Yılmazkaya’nın öldürüldüğü evden elde edilen parmak izleriyle başladığı bildirldi.

O hattın sahibi de
Bir yıla yakın süren teknik ve fiziki takip sonucu başlatılan operasyonun en ilginç yönü, yazdığı kitapla gündemi sarsan Eskişehir eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın eserinde dinlendiğini söylediği telefon hattının gerçek sahibi Necdet Kılıç’ın da örgüt üyesi olduğu iddiasıyla gözaltına alınması oldu. Avcı kitabında, kendisinin kullandığı ve kimsenin bilmediği telefonun IMEI numarası üzerinden aylardır dinlediğini yazmıştı. Hanefi Avcı, kitabında kendisinin nasıl dinlendiğini ”Sadece 2 kişinin konuştuğu bir telefonun tespit edilmesiyle dinleme başlamış. IMEI numarası üzerinden mahkeme kararı alınarak dinleme yapılmış. Yasadışı terör örgütüt elemanı gibi gösterilerek dinlendim” diye anlatmıştı.

İstanbul İstihbarat ve Terörle Mücadele Şubesi’nin Hanefi Avcı’yı, Bostancı’da çıkan çatışmada öldürülen Orhan Yılmazkaya’nın üyesi olduğu Devrimci Karargah örgütü kapsamında mahkeme kararıyla dinlendiği ortaya çıktı. Örgüte yönelik operasyonda gözaltına alınanlardan birinin kimliği ise oldukça ilginçti. Bu isim Hanefi Avcı’nın kitabında belirttiği telefon hattının sahibi Necdet Kılıç’tı. Necdet Kılıç, Devrimci Karargah örgütü üyesi olduğu gerekçesi ile gözaltına alındı.

Roketatarlı örgüt
Devrimci Karargah Ögütü adını ilk kez Karacaahmet Mezarlığından el yapımı bir roket atarla Selimiye’deki 1’nci Ordu’ya yaptığı saldırıda duyurmuştu. Örgüt, daha sonra Sütlüce’deki AKP binasına bombalı paket göndermiş ve 1 polis şehit olmuştu. Örgüt üyesi Orhan Yılmazkaya’nın vururlarak öldürüldüğü Bostancı’daki baskında Emmniyet Amiri Semih Balaban şehit olmuş, 17 yaşındaki Mazlum Şeker hayatını kaybetmiş, 7 polis yaralanmıştı.

Öğrenince şaşırdım
Telefon dinlemeleriyle suçla mücadelenin yolunu açan Hanefi Avcı bir gün, dinlendiğini öğrenip şaşkınlığını kitabında şöyle anlatıyordu: “Birkaç eski arkadaşım haricindeki yeni kişilerin bu işin tam sırrını bilemeyeceklerini zannederek düşündüğüm kendimden utandım.”

Allah (CC) kendinden utananlardan ve sonradan yaptıklarından pişman olanlardan eylemesin...amin...
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Böyle rezil olmakta var işte.

Belki savcıya verdiği listedekilerde ergenekoncu çıkar. Hani ses kaydında Albay Doğan diyorduya " SAÇLI SAKALLI 2000 ELEMAN YETİŞTİRDİK, İRTİCACI DİYE SALDIK ORTAYA" belkide listeden eregenekon çıkar.
 

|SEÇKiN|

Profesör
Katılım
25 May 2010
Mesajlar
812
Tepkime puanı
133
Puanları
0
Konum
İstanbuL
gerek dönme yahudiler (sabetaist), gerek onlara maşalık yapan yerli hainler, gerek onlarla çıkar işbirliği oluşturan bazı yerli unsurlar (alevi toplumun bazı grupları) kurdukları yüzlerce örgütlerle (masonluk, add, rotary, lions, -bazı- stk ve sendikalar gibi) bu ülkeyi teslim almış, yahudinin, siyonizmin adeta arka bahçesi haline getirmişlerdi. bu ülke amerikanın kahhar gücünü elinde bulunduran siyonist lordları tarafından uzaktan kumanda ile yönetiliyordu adeta... ihtilalleri onlar yaptırıyordu, kendileri açısından gerekli olan önemli kanunları onlar çıkarttırıyordu, müzmin ve kronik bir kangren haline dönüşen birçok problemler -başörtüsü ve özgürlükler konusunda olduğu gibi- hep onların başının altından çıkıyordu. kan kusturdular bir asırdır bu millete...

şimdiyse bu milletin asli sahipleri iktidar oldular -zihniyet olarak- ve onlara destek olan bir cemaat kefen koltukta bütün gücüyle ejderhaya dönen bu heyula ile hayatları pahasına mücadele verirken, zaptedilmiş kalelerini geri almak, ülkelerini işgalden kurtarmak için ölümüne bir kavgaya girişmişken ne tuhaftır onlara düşmanlık eden, adeta bir kaşık suda boğmak isteyenler de gene bu ülkenin zencileri konumundaki aynı inanç ve itikada sahip diğer cemaatleri yahut parti mensupları...

fethullah hoca sahiden örgüt mü kurmuş, yav Allah ondan razı olsun ki böyle bir örgüt kurabilmiş... onun kurduğu, kuracağı örgütten bu ülkeye ne zarar gelir? herhalde, uyuşturucu, mafia vb. bir suç örgütü kuracak değil bir din alimi... kâfir, yüzlerce örgüt kuracak, ülkeni işgal edecek bu meşru, ama bir müslüman bu mel'anet şebekeleriyle canla başla mücadele edecek bir örgüt kurunca tu kaka öyle mi? yok siyasete bulaşamazmışmış, yok tarafsız olmalıymışmış... mış mış da mış mış... bu ne yav! bunu diyen bu hainler olsa gam yemiyecem de, tam aksine kendilerini islamın safında konuşlandıran gruplar, cemaatler olunca insanın çıldırası geliyor... yav mübarekler, Allah için insaf edin, merhametli olun... bu hainler medyasıyla, devlet içindeki yapılanmasıyla senin bütün hayatını karartmış, din, namus, ahlak, iman... mukaddesat adına neyin varsa yakıp yıkmış, çiğnemiş... kirli bir çaput bezine çevirmiş... becerebiliyorsan sen de bir örgüt kur, savaş bu aşağılık ve sinsi düşmanla... temizle devletini bu şebekelerden... yapamıyorsan yapabilenlere destek ol. onuda yapmıyorsan, bırak yav, bari köstek olma...

ben fethullah hoca cemaatinden değilim, ama bütün kalbimle, yüreğimle, dualarımla... bütün varlığımla onlarla beraberim. onların gayret gösterdiği hiçbir konuda benim ülkeme bir zarar gelmedi çünkü, faydadan başka...
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
fethullah hoca sahiden örgüt mü kurmuş, yav Allah ondan razı olsun ki böyle bir örgüt kurabilmiş... onun kurduğu, kuracağı örgütten bu ülkeye ne zarar gelir? ...

Ortada buz dağı gibi bir çete, bir mafya, birk kanlı örgüt eregenekon dururken millete, örgüt diye yaşlı, hasta bir adamı inandırmaya çalışıyorlar.

Adamlar örgütllendik, kadrolaştık, çaldık, çırptık, kıbrısta cami yaktık, yunanın üstüne attık diyor ses kayıtlarında, birileride hala okyanus ötesi bir örgütten bahsediyor, halkı korkutmaya çalışıyor. Eceli gelen it cami duvarına bevledermiş.
 

akesga

Asistan
Katılım
8 Ocak 2007
Mesajlar
205
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Emniyet ergenekona nefes aldırmadığı için işlerine gelmeyen polisleri cemaatten diye yaftalayarak görevden alma çabasından başka bir şey değil. Umarım avuçlarını yalarlar.

Adam para kazanmasın diye kitabı almamıştım. bugün gördüm ayaküstü inceleme fırsatı buldum. Adamın birine kasetli şantaj yapılmış, kitapta olayı anlatıyor, sonunda bekliyorsunuz ki dandikte olsa bir delil, isim filan versin de olayı cemaate atsın. Tek bir cümle var sonunda. ''cemaatin işi çünkü başka kimse bunu yapamaz'':clap2: tek delili bu ya inanılır gibi değil.
bir yerde de ismini verdiği cemaat imamının: '' ben cemaatte sorumlu imamım, hocaefendi kimki bana karışamaz, onu takmam, dinlemem'' filan dediğini anlatıyor ki yersen artık. İmam bile hocasını takmıyorsa sen artık hangi cemaat yapılanmasından, tehlikesinden, örgütünden filan bahsediyorsun kardeşim?
bir de nedense bir telaşla Dink, Santaro, yayınevi cinayetlerinin bütün yönleri ile açığa kavuşturulduğundan filan bahsediyor, bu olaylar yeteri derecede araştırılmışmış.. Dink suikasti sıradan bir olaymış çünkü (sıkı durun) Ogün Samast yakalandığında cebinde parası yokmuş, eğer olay derin bir olay olsaymış cebinde en az birkaç yüz lira parası olmaz mıymış?? en üst düzey istihbaratçılık yapan bir bürokratın delili bu kadar... yani derin bir cinayet ile yüzeysel (ne demekse) bir cinayet arasındaki fark sadece tetikçinin tetikçisinin cebinden çıkacak olan bir kaç yüzliraya bağlı. yani mazallah Samastın cebinden beş bin lira filan çıksa olayı hemen Uluslararası olaya bağlayacak. Neden? çünkü beş bin lira az para mı kardeşim? :clapping:

Şimdi, yıllardır özellikle 80 den sonra sen polisleri hep sağ, muhafazakar kesimden almışsınki bunu sağır sultan bile bilir. Hatta Ahmet Kaya nın bir sözü vardı bilirsiniz 'solcudan polis, sağcıdan sanatçı olmaz' diye. Ahmet Kaya ki sözkonusu yazarın kadim kankasıydı, yazarında bunu bilmesi lazım. bu muhafazakar kesimin yarısından çoğu Fetullah hocayı sever, e polisde en nihayetinde etten kemiktendir, 45 50 kitabı olan bir hocayı elbet seveni de olacaktır sayanı da. Fakat görevine ihanet etmek muhakkak suçtur, böyleleri vardı da, hadi şimdi AKP den çekindinde bunu bu şekilde yayınladın.. 28 şubatta neden sustun? O zamanda bu tür listeler hep gündeme geliyordu, hem mesleki olarak en tepedeydin neden sustunda şimdi çıktın? diye sorarlar adama..:rtfm:

Papanın katolikler gözünde değerini bilirsiniz. İtalya da, İspanyada yada güney amerika ülkelerinde neredeyse tamamı katolik olan güvenlik güçlerini 'Katoliklerin gözünde Papa Peygamber niteliğindedir, demekki Papa, Ordu polis hepisini birden ele geçirmiş yönetiyor' gibi bir zırvalamayla yaftalayın bakalım o ülkelerde bakalım halk nereleriyle gülecekler.

Aslında madem bu konular gündeme geliyor, acaba eski bir istihbarat üst düzey yetkilisi olarak Masonların örgütlenmesi hakkında ne düşünüyor? bir yerlerdeki masonların sayısı, niteliği nedir diye sormak isterdim kendisine. Hiç araştırmış mıdır acaba?

bugün anladım ki kitabı fazla pohpohlamışlar, ben de salt 'dinciler gelecek, geliyorlar, hatta geldiler' türü Çatlakkayavari aforizmalar bekliyordum. Yanılmışım, pekalada alıp eğlenerek okunulası, çelişkileri çay muhabbetlerinde gülerek anlatılası bir kitapmış. Ucuz bulunca alır okurum artık.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Fuhuş çetEsinin ergenkon dosyasına giren bir tabiri vardır geçenlerde manşet oldu şu; bazı askerler ve yargı elemanlarının ismi fuhuş çetesinin DON KOLEKSİYUNDA yazılıymış. Okişilere şantajla istediklerini yaptırıyorlarmış.

Hanefi Avcı nın adıdamı don koleksiyonun yazılı acaba diye merak etmiştim, bu gün bir kanalda, gazetede okudular Avcının dinlemeye takılan çete üyelerinden biriyle gayri meşru ilişkisi varmış.

Yani yaz diyorlar yazıyor. Çetenin önündeki en büyük engel polis olduğuna göre , polis cemaatten dedimi akan sular durur. Ses kayıtlarında cami yaktık, sakallı şalvarlı adam yetiştirdik provokasyon için diyor, işte onları yazsaya.
 

TakVa

Ordinaryus
Katılım
13 Nis 2007
Mesajlar
2,868
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Avcı Haliç’te mi karargahta mı avlandı?

Devrimci Karargah Örgütü , adını ilk kez, Karacaahmet Mezarlığı’ndan birinci orduya ait Selimiye Kışlası’na yönelik el yapımı roketatarı fırlatarak duyurmuştu.

Sütlüce’deki AK Parti İstanbul İl Binası’na gönderilen, bir polisin şehit olmasına ve bazı görevlilerin yaralanmasına yol açan bombalı paketin sahibi de bu örgüttü.

Bu eylemlerin ardından örgüt daha sıkı takibe alındı.


Ardından örgütün Bostancı’daki hücre evine baskın düzenlendi, örgüt üyesi Orhan Yılmazkaya öldürülürken emniyet amiri Semih Balaban şehit olmuş, Mazlum Şeker adında bir genç hayatını kaybetmiş, 7 polis yaralanmıştı.

Avcı sürprizi

Polis, bu baskından sonra örgütle ilgili çalışmalarını yoğunlaştırırken, bir sürprizle karşılaştı. Örgüt üyesi olduğu iddiasıyla teknik takibe alınan Toplumsal Özgürlük Gazetesi yazarlarından Necdet Kılıç’la Hanefi Avcı’nın yakın ilişkisi tespit edildi.

Polis şaşkındı. Kılıç, Eskişehir’e Avcı’nın yanına gidiyor, Avcı İstanbul’da Kılıç’la buluşuyordu.

Bir süre sonra takipte iz kaybı oldu. Polis klasik yöntemlerin dışında denediği tüm hünerlerine rağmen örgüt üyelerini takipte zorlanıyordu. Örgütün, polisin takip yöntemlerini iyi bilen uzman birinden yardım aldığını düşünmeye başladılar.

Birinci derecede şüpheli Avcı’ydı.

Burada beklenmedik bir başka gelişme yaşanıyor. İstanbul emniyetinden bir köstebek polis,

Avcı’ya giderek Devrimci Karargah Örgütü’nün takip edildiğini ve kendisinin de dinlendiğini söylüyor.


Zaten Avcı da kitabında bu bölümü şöyle anlatıyor: “Sadece 2 kişinin konuştuğu bir telefonun tespitiyle dinleme başlamış, IMEI numarası üzerinden mahkeme kararı alınarak dinleme yapılmış. Yasadışı örgüt elemanı gibi gösterilerek dinlendim.”

Avcı, daha sonra katıldığı bir TV programında ise sadece bir kişiyle konuştuğu telefon hattındaki karşı tarafı dinleyerek kendisinin dolaylı şekilde takibe alındığını iddia etmişti.

Neyse...

Salı günü 3 ilde 20 adrese düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda İstanbul’da 15, Bursa’da 1, Ankara’da 1 kişi olmak üzere 17 kişi gözaltına alındı. Avcı da ifadesine başvurulmak üzere savcılığa davet edildi. Bu satırlar kaleme alınırken Avcı henüz davete uymamıştı.

Anahtar kadın

Buradaki kritik sorular şunlar: Avcı, bu sol örgüte nasıl bulaştı? Necdet Kılıç’la muhabbetinin sınırları nedir? Bu kadar tecrübeli bir istihbaratçı nasıl oyuna gelir?

Gördüğüm kadarıyla her meselede olduğu gibi burada da anahtar, bir kadın...

Hanefi Bey, Edirne’de Emniyet Müdürüyken hızlı okuma kursuna merak salıyor. Doğaldır, geçmişte de birçok önemli bürokrat aynı kursa dahil olmuşlardır. Orada Kezban Hanım’la tanışıyorlar. Kezban Hanım, Necdet Kılıç’la da çok yakın...

Avcı ve Kılıç’ı bir araya getiren Kezban Hanım...

Bu ilişki düzeneğine ilişkin çok duyum aktarıldı, “özel hayata girer” diyerek kitabın o sayfalarını kapatacağım.

Duyduğum kadarıyla Hanefi Bey, o kadar rahat değil. Korkusunun iki önemli nedeni var: 1- Necdet Kılıç’la yaptığı görüşmelerin kayıtları savcının elinde mi? 2- Kezban Hanım’la görüşmeleri görüntülendi mi?

Soruşturmanın safahatı hakkında bilgimiz olmadığı için bu sorulara kesin cevaplar vermemiz çok zor. Hele, ikinci sorunun cevabıyla hiç ilgili değilim. Ama silahlı bir örgütle ilgili yürütülen soruşturmada, (bir kadın yüzünden) teröristlere teknik destek verdiği iddiası çok vahimdir.

Soruşturmanın sonucunu bekleyip göreceğiz. İfade vermeye gittiğinde kendisini nasıl savunacak bakacağız.

Avcı, Haliç’te mi Karargahta mı avlandı, anlayacağız...


şamil tayyar
 

ubeyd_el_turki

Doçent
Katılım
28 Mar 2007
Mesajlar
720
Tepkime puanı
16
Puanları
0
Bu listeyi yayınlayan ahlaksız acaba bugüne kadar DEVLET KADROLARINDAKİ ALEVİ ÖRGÜTLENMEYİ BİR KERE OLSUN YAZMIŞ MIDIR ?

Bugüne kadar gelmiş geçmiş 1-2 tanesi hariç bütün Milli Savunma Bakanlarının neden ALEVİ olduklarına bir cevap aramış mı ?

TSK'nın YÜKSEK RÜTBELİ kadrolarının %90'ının ALEVİ ÖRGÜTLENMESİYLE doldurulduğunu geri kalan %10'una DİN DÜŞMANI SÜNNİLERİN kerhen kısmen alındığına bir cevap bulmuş mu ?

Bu fütursuz ve vicdansız ALEVİ güruhun DEVLETİN bütün kurumlarında (aklınıza gelebilecek en basit kurumda bile) ÖRGÜTLENDİĞİNE, zaman zaman aralarına PKK,DHKPC,DEVSOL gibi örgütlerin elemanlarını da aldıklarına hiç kafa yormuş mu ?

Vay be, ne GÜLEN'miş...Adam memleketi ele geçirmişmiş...

Cahilleri kandırırsın, bunları düşünemeyen göremeyen halkı kandırırsın bir de o FOSİL LAİK KAFALARI kandırır ve YANINDA TOPLARSIN Hanefi AVCI...
Gerçi o laikler bile sana tam olarak inanmadılar çünkü sende geçmişinde İslam'a yakın duran birisi görüntüsünü verdin.

HANEFİ AVCI diyoruz ki sana....
Bize hergün sokakta binlerce köpek havlıyor, ama dönüp bakmıyoruz bile...
 

|SEÇKiN|

Profesör
Katılım
25 May 2010
Mesajlar
812
Tepkime puanı
133
Puanları
0
Konum
İstanbuL
Bu listeyi yayınlayan ahlaksız acaba bugüne kadar DEVLET KADROLARINDAKİ ALEVİ ÖRGÜTLENMEYİ BİR KERE OLSUN YAZMIŞ MIDIR ?
Bu fütursuz ve vicdansız ALEVİ güruhun DEVLETİN bütün kurumlarında (aklınıza gelebilecek en basit kurumda bile) ÖRGÜTLENDİĞİNE, zaman zaman aralarına PKK,DHKPC,DEVSOL gibi örgütlerin elemanlarını da aldıklarına hiç kafa yormuş mu ?

Onlar yormazlar kardeş,
asıl yorması gerekenler var!
ormanı kesen baltanın sapı misali kendi topuğuna ateş edenler...
aynı safta, aynı secdeye baş koydukları bir adam için söylediklerine bak,
dışarıda düşman araman gerekmez bi daha!
 
Üst