Gülen’in ‘beddua’sı, sahibini öldürecek bir ‘kabala’ ritüeliymiş!29/12/2014 16:44
Fethullah Gülen’in iktidara yakın çevrelerde ‘beddua’ olarak kabul edilen sözleri için yeni bir iddia ortaya atıldı. Söz konusu ifadelerin‘beddua sahibini öldürecek bir kabala ritüeli’olduğunu öne süren ‘Bisimit’ rumuzlu yazar, Erdoğan’ın 2003’te attan düşmesini de ‘büyü’ye bağladı.
‘Bu düşüşün arkasında Yasser Al-Habib’in olduğunu nereden bilebilirdik?’bisimit.com ve hükümete yakın haberseyret.com’da yazıları yayınlanan ‘bi simit‘, Tapınak Şövalyeleri ve Kabala inanışı, cifir (sayı sembolizmi) gibi ezoterik kavramlara ilişkin ‘google‘ aramasıyla ulaşılacak genel bilgilere yer verdiği 27 Aralık tarihli‘Amerika, İsrail, İran üçgeninde Erdoğan ve cifir savaşları’ başlıklı yazısında, Erdoğan’ın 30 Temmuz 2003’te attan düşmesiyle ilgili şu yorumda bulundu:
“Bu düşüşün arkasında yıllardır Londra’da İngiliz sermayesi ile kendine kanal kuran, akşama kadar kanalında Hz. Ebubekire, Hz. Ömere, Hz. Aişeye küfür ve lanet okuyan Yasser Al-Habib olduğunu nereden bilebilirdik? Bu bir deneme atışıydı. Ve başarılı oldular. Bu bir uyarı ateşiydi. Ve uyardılar.”
Özal’ın ölümünde kabala ve cifirden başka katil yoktuBisimit, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in bu düşüşü analiz edip anormal bulduktan sonra ‘Doğu’nun önde gelen medreselerinin yaman mollalarını topladığını’ iddia edip şöyle devam etti:
“Bu düşüşün tamamen bir saldırı olduğu kanaatine vardılar ve hemen ardından Özal’ın ölümünün tekrar araştırılmasını talep ettiler. Özal’ın üstüne bu kadar düşme sebebi buydu. Amaç katilleri bulmak değil, ortada kabala ve cifirden başka katil olmadığını ıs-bat ederek ikinci bir suikasta karşı önlem almaktı.”
Görmez savunma hattı kurulması emri verdi‘Dışarıdan dokunan bir el’in Özal’ı yıprattığı ve hasta ettiğinin anlaşıldığını öne süren yazar şu ifadeleri kullandı:
“Aynısını aslında yıllardır Erdoğan’a da yapıyorlardı. Bunu anlamak güç oldu ama geç olmadı. Diyanet İşleri Başkanı Görmez hemen bir savunma hattı kurulması emrini verdi.Erdoğan’ı koruyan mollaların yetiştirdiği talebelerden bazıları danışmanlık vasfı ile yakınında oldu.”
Beddualar Amerika’dan kirli ve kara sözler İran’danBu tarihten sonra Mehmet Görmez ve ‘Kürt Mollalar’ın, devletin ve ümmetin izzeti için savaş verdiğini savunan Bisimit, Erdoğan’a karşı‘Yahudiler’in kurduğunu iddia ettiği üçgen hattı ise şöyle tanımladı:
”Amerika’dan beddualar geliyor, İranlı mollalar kirli ve kara sözlerle Erdoğan’ı sınıyor, İsrail ise medyanın gücünü kullanarak yıpratma operasyonunu meşru kılarak bir yandan asıl failmiş gibi görünmeye çalışırken diğer taraftan da bu operasyonun üstünü örtüyordu.”
Sahibini öldürecek bir kabala ritüeliSözü 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından Fethullah Gülen’in çok konuşulan‘beddua’sına getiren Bisimit, “Bu beddua girişimi dönüşü olmayan, dönüşü durumunda bizzat beddua sahibini öldürecek bir kabala ritüeliydi. Hem de en tehlikelisi” diye yazdı.
Gülen’in ‘beddua’sının ardından duruma hazırlıklı olan Mehmet Görmez’in Molla Muhammed, Molla Abdullah ve Molla Şirin’in önderliğinde 27 Aralık gecesi Bitlis’te bir Norşin medresesinde yaklaşık 100 medrese talebesiyle bir araya geldiği iddiasını dile getiren Bisimit şöyle devam etti: “Yapılan dualar, zikirler ve ritüeller ile bedduaya karşılık verildi. Bu bedduaya karşı bir beddua değildi. Bu bir antivirustu. “
Görmez olayların analizini Erdoğan’a sunduBisimit ayrıca 14 Aralık operasyonun gerekçesi olan ve ‘Taşhiyeciler’ olarak bilinen grubun lideri Molla Muhammed’in tek suçu olarak ‘cifir ilmine vakıf olmasını’ gösterdi.
Bisimit’in iddiasına göre, 17 Aralık operasyonlarının ardından cesaretini toplayan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, tek tek bütün olayların analizini bizzat dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’a sundu ve asıl mücadele ondan sonra başladı.
Bisimit’in bu yazısı, bisimit.com, haberseyret.com. timeturk.com ve gizlinot.com’da yayınlandı. Gizlinot.com yazıyı daha sonra sitesinden kaldırdı.
Fethullah Gülen’in iktidara yakın çevrelerde ‘beddua’ olarak kabul edilen sözleri için yeni bir iddia ortaya atıldı. Söz konusu ifadelerin‘beddua sahibini öldürecek bir kabala ritüeli’olduğunu öne süren ‘Bisimit’ rumuzlu yazar, Erdoğan’ın 2003’te attan düşmesini de ‘büyü’ye bağladı.
‘Bu düşüşün arkasında Yasser Al-Habib’in olduğunu nereden bilebilirdik?’bisimit.com ve hükümete yakın haberseyret.com’da yazıları yayınlanan ‘bi simit‘, Tapınak Şövalyeleri ve Kabala inanışı, cifir (sayı sembolizmi) gibi ezoterik kavramlara ilişkin ‘google‘ aramasıyla ulaşılacak genel bilgilere yer verdiği 27 Aralık tarihli‘Amerika, İsrail, İran üçgeninde Erdoğan ve cifir savaşları’ başlıklı yazısında, Erdoğan’ın 30 Temmuz 2003’te attan düşmesiyle ilgili şu yorumda bulundu:
“Bu düşüşün arkasında yıllardır Londra’da İngiliz sermayesi ile kendine kanal kuran, akşama kadar kanalında Hz. Ebubekire, Hz. Ömere, Hz. Aişeye küfür ve lanet okuyan Yasser Al-Habib olduğunu nereden bilebilirdik? Bu bir deneme atışıydı. Ve başarılı oldular. Bu bir uyarı ateşiydi. Ve uyardılar.”
Özal’ın ölümünde kabala ve cifirden başka katil yoktuBisimit, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in bu düşüşü analiz edip anormal bulduktan sonra ‘Doğu’nun önde gelen medreselerinin yaman mollalarını topladığını’ iddia edip şöyle devam etti:
“Bu düşüşün tamamen bir saldırı olduğu kanaatine vardılar ve hemen ardından Özal’ın ölümünün tekrar araştırılmasını talep ettiler. Özal’ın üstüne bu kadar düşme sebebi buydu. Amaç katilleri bulmak değil, ortada kabala ve cifirden başka katil olmadığını ıs-bat ederek ikinci bir suikasta karşı önlem almaktı.”
Görmez savunma hattı kurulması emri verdi‘Dışarıdan dokunan bir el’in Özal’ı yıprattığı ve hasta ettiğinin anlaşıldığını öne süren yazar şu ifadeleri kullandı:
“Aynısını aslında yıllardır Erdoğan’a da yapıyorlardı. Bunu anlamak güç oldu ama geç olmadı. Diyanet İşleri Başkanı Görmez hemen bir savunma hattı kurulması emrini verdi.Erdoğan’ı koruyan mollaların yetiştirdiği talebelerden bazıları danışmanlık vasfı ile yakınında oldu.”
Beddualar Amerika’dan kirli ve kara sözler İran’danBu tarihten sonra Mehmet Görmez ve ‘Kürt Mollalar’ın, devletin ve ümmetin izzeti için savaş verdiğini savunan Bisimit, Erdoğan’a karşı‘Yahudiler’in kurduğunu iddia ettiği üçgen hattı ise şöyle tanımladı:
”Amerika’dan beddualar geliyor, İranlı mollalar kirli ve kara sözlerle Erdoğan’ı sınıyor, İsrail ise medyanın gücünü kullanarak yıpratma operasyonunu meşru kılarak bir yandan asıl failmiş gibi görünmeye çalışırken diğer taraftan da bu operasyonun üstünü örtüyordu.”
Sahibini öldürecek bir kabala ritüeliSözü 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından Fethullah Gülen’in çok konuşulan‘beddua’sına getiren Bisimit, “Bu beddua girişimi dönüşü olmayan, dönüşü durumunda bizzat beddua sahibini öldürecek bir kabala ritüeliydi. Hem de en tehlikelisi” diye yazdı.
Gülen’in ‘beddua’sının ardından duruma hazırlıklı olan Mehmet Görmez’in Molla Muhammed, Molla Abdullah ve Molla Şirin’in önderliğinde 27 Aralık gecesi Bitlis’te bir Norşin medresesinde yaklaşık 100 medrese talebesiyle bir araya geldiği iddiasını dile getiren Bisimit şöyle devam etti: “Yapılan dualar, zikirler ve ritüeller ile bedduaya karşılık verildi. Bu bedduaya karşı bir beddua değildi. Bu bir antivirustu. “
Görmez olayların analizini Erdoğan’a sunduBisimit ayrıca 14 Aralık operasyonun gerekçesi olan ve ‘Taşhiyeciler’ olarak bilinen grubun lideri Molla Muhammed’in tek suçu olarak ‘cifir ilmine vakıf olmasını’ gösterdi.
Bisimit’in iddiasına göre, 17 Aralık operasyonlarının ardından cesaretini toplayan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, tek tek bütün olayların analizini bizzat dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’a sundu ve asıl mücadele ondan sonra başladı.
Bisimit’in bu yazısı, bisimit.com, haberseyret.com. timeturk.com ve gizlinot.com’da yayınlandı. Gizlinot.com yazıyı daha sonra sitesinden kaldırdı.
