Graham E. Fuller / İslamsız Dünya

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
114078.jpg


Eğer İslam dini olmasaydı dünya nasıl bir yer olurdu? Bazılarına göre bu cevabı çok basit bir soru. Medeniyetler çatışması olmazdı, cihat olmazdı, teröristler olmazdı. Graham E. Fuller ise tam aksini iddia ediyor. İSLAMSIZ DÜNYA’da Fuller tarihten dine, jeo-politikten siyasete kadar aydınlatıcı ve bilgilendirici bir yolculukla bugünkü uluslararası sorunların merkezinde İslam dini olup olmadığını sorguluyor.

Fuller İslam’ın doğuşundan Roma’nın yıkılışına, Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselişinden çöküşüne kadar olan dönemi ince bir üslupla anlatıyor. Terörizmin kökenlerini, İsrail’deki çatışmayı, anti-emperyal mücadeleyi destekleme ve harekete geçirmede İslam’ın rolünü inceliyor ve analiz ediyor. Provakatif bir şekilde birçok politikacının, düşünürün, ilahiyatçının ve askerin aksine İSLAMSIZ DÜNYA’nın bugünkü dünyadan çok da farklı olmayacağını, hatta daha kötü olacağını iddia ediyor.

Etkileyici ayrıntılar ve muazzam analizlerle

İSLAMSIZ DÜNYA Batı’nın İslam’la olan ilişkilerini

yeniden tartışmaya açıyor.

“MUTLAKA OKUNMASI GEREKEN BİR ÇALIŞMA. Graham Fuller’in İSLAMSIZ DÜNYA kitabı küresel Müslüman politikalar hakkında en yetkin bilgiye sahip bir uzmanın yazdığı bilgi turu. Fuller’in ustalık derecesindeki bu kitabı İslam’ın yükselişinden itibaren Müslüman-Batı ilişkilerinin karakterini analiz ediyor. Ayrıca medeniyetler çatışmasından terörizmin kökenlerine, Filistin-İsrail çatışmasının öneminden ABD dış politikasına kadar temel meselelere önemli ve değişik katkılar sağlıyor.”

- John L. Esposito, George Town Üniversitesi Din ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Profesörü
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Graham E. Fuller analizleri ve incelemeleriyle İslam ile Batı arasındaki ilişkiyi yeniden tartışmaya açıyor ve "Kendinizi bir Batılı olarak düşünün ve İslam’ın olmadığı bir dünya hayal etmeye çalışın" diyor.


Kitabın içinde yer alan sunuş yazısı içeriği konusunda yeterince bilgi veriyor:
Eğer İslam dini olmasaydı dünya nasıl bir yer olurdu? Bazılarına göre bu cevabı çok basit bir soru. Medeniyetler çatışması olmazdı, cihat olmazdı, teröristler olmazdı. Graham E. Fuller ise tam aksini iddia ediyor.
İslamsız Dünya'nın İslam’ın doğuşundan Roma’nın yıkılışına, Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselişinden çöküşüne kadar olan dönemi ince bir üslupla anlatıyor. Terörizmin kökenlerini, İsrail’deki çatışmayı, anti-emperyal mücadeleyi destekleme ve harekete geçirmede İslam’ın rolünü inceliyor ve analiz ediyor.
Kendinizi bir Batılı olarak düşünün ve İslam’ın olmadığı bir dünya hayal etmeye çalışın. Gazete manşetleri, televizyon ve radyo haberleri, bilgisayar ekranları ve siyasî tartışmaları İslam’a ait görüntüler ve göndermelerin doldurduğu bir ortamda böyle bir şeyin mümkün olamayacağını göreceksiniz. Cihat, fetva, medrese, Taliban, Vahabi, molla, şehit, mücahitler, radikal İslamcılar ve şeriat kanunu benzeri sözcükler Batılıların adeta gündelik yaşamının bir parçası olmuş durumda. İslam’ın, ABD’nin terörle mücadelesinin ve “Teröre Karşı Küresel Savaş” kapsamında birkaç denizaşırı ülkede uzun süredir yürüttüğü mücadeleye bağlılığının tam kalbinde yer aldığı söylenebilir.
Doğrusu bir açıdan bakıldığında İslam, Ortadoğu’da yaşananların büyük kısmını anlayabilmeyi sağlayacak bir mihenk taşı işlevi görmektedir. İslam’dan bahsederek olayları “Batılı değerler” ile “Müslüman dünyası” arasındaki iki kutuplu bir mücadeleye indirgenebilir. Bazı neo-conlar, yaklaşmakta olan 4. Dünya Savaşı veya “Uzun Vadeli Savaş” ortamında en büyük ezeli düşman olarak “İslamofaşizmi” görmektedir – bu düşünce yapısı esasında çoğunlukla din eksenine odaklanmakta ve çok uzun zamandır gittikçe şiddetlenen Doğu-Batı çatışmasına katkıda bulunan diğer etkenleri göz ardı etmektedir.
Bu kitap, meseleyi tamamen zıt yönden ele alacaktır. İslam diye bir din olmasaydı, Arabistan’ın çöllerinden Muhammed adında bir peygamber çıkmış olmasaydı, İslam destanı Ortadoğu, Asya ve Afrika’nın büyük bölümünde yayılmamış olsaydı Batı ile Ortadoğu arasındaki bugünkü ilişki tamamen farklı olmaz mıydı? Graham E. Fuller’e göre olmazdı, hatta bugünkü manzaradan pek farklı bir şeyle karşılaşılmaz, belki daha kötüsü bile olabilirdi.
Bu görüş ilk bakışta mantığa aykırı gibi görünse de Ortadoğu ile Batı dünyası arasında İslam’ın, hatta Hıristiyanlığın da öncesine uzanan jeopolitik kaynaklı anlaşmazlıkların varlığını başka bir açıdan açıklamak da mümkündür. Çok eskilere dayanan Doğu-Batı ilişkilerinin evrimini sıkı biçimde etkilemiş olan çok sayıda farklı etken vardır: Ekonomik çıkarlar, jeopolitik çıkarlar, bölgedeki imparatorluklar arasında yaşanan güç savaşları, etnik çekişmeler, milliyetçi dalgalar, hatta Hıristiyanlığın içerisinde yaşanan ciddi çatışmalar – tüm bunlar, aslında İslam’la uzaktan yakından alakası olmayan Doğu-Batı rekabetlerine ve çatışmalarına bol miktarda zemin hazırlamaktadır.
Graham E. Fuller şu soruları soruyor. İslam olmasa Ortadoğu daha huzurlu bir yer mi olur? Böyle bir durumda Doğu-Batı ilişkilerinin yapısı ne kadar farklı olur? İslam olmasa uluslararası düzen önümüze bugünkünden daha farklı bir resim mi koyar?
Graham E. Fuller'in İslamsız Dünyası, bu sorulara bazı alternatif cevaplar sunmayı amaçlıyor.


Haber7
 

türkü

Kıdemli Üye
Katılım
18 Tem 2007
Mesajlar
4,973
Tepkime puanı
975
Puanları
0
şimdi batı bu fikirle islam'ı bir sorun olarak görmeyi bırakıp, temele "dinler"i koymayı hedefliyor ve bunu mu demeye çalışıyor acaba?
 

türkü

Kıdemli Üye
Katılım
18 Tem 2007
Mesajlar
4,973
Tepkime puanı
975
Puanları
0
sorun tekel hocam :) islamda da var tabiki.
 
K

Kaçak

Guest
Batının algısındaki din , veya günümüzde islam çografyasında hakim anlayış olan din elbette insanlık için "sorun" olacaktır ...
Aksi olsa idi , bugun cennet gibi bir dünyada yaşıyor olmalı degilmiydik ?
 

türkü

Kıdemli Üye
Katılım
18 Tem 2007
Mesajlar
4,973
Tepkime puanı
975
Puanları
0
dine karşı din..ne dogmaz süreçmiş bu ya hu :)
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Beşir Atalay'ın elinden düşmeyen kitap

Bakan Atalay, CIA’nın Ankara’daki istasyon şefi olan Graham Fuller’in son kitabına merak saldı
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, bir dönem CIA’nın Ankara’daki istasyon şefi olan Graham Fuller’in son kitabına merak saldı. Atalay, Fuller’in “İslamsız Dünya” adlı kitabını elinden düşürmüyor.
Atalay, partisinin dün yapılan grup toplantısına Fuller’in son kitabı “İslamsız Dünya” ile birlikte geldi. Atalay, yoğun çalışma temposu arasında bu kitabı da okuyor. Fuller kitabında, ABD’nin dış politikasına eleştiriler getiriyor. Halen ABD'deki think thank kuruluşu RAND’da siyaset bilimci olarak çalışan Fuller, Profil Yayınları arasından çıkan kitabında “İslamsız bir dünya nasıl olurdu?” sorusuna yanıt arıyor.



İSLAMOFAŞİZM

Fuller kitabında, uluslararası sorunların merkezinde İslam dini olup olmadığını sorguluyor. Terörizmin kökenlerini ve İslamın rolünü analiz ediyor. İslamsız bir dünyanın, bugünden daha kötü olacağını savunuyor. Fuller kitabında, Müslüman-Batı ilişkilerinin karakterini analiz ediyor. Bazı Neocon’ların, yaklaşmakta olan “Uzun Vadeli Savaş” ortamında en büyük ezeli düşman olarak “İslamofaşizmi” görmekte olduklarını aktarıyor. Son yıllarda Batı dünyasının kuşatması altında olan Müslüman dünyanın hiç olmadığı kadar birleştiğine dikkat çekiyor.
Uzun yıllar ABD Dışişleri Bakanlığı’nda görev yapan Fuller, 1977-80 arasında, CİA’nın Türkiye şefi, daha sonra da CIA Ortadoğu masası sorumlusu oldu. CIA Ulusal İstihbarat Konseyi’nde stratejik başkan yardımcılığı da yaptı. Fuller, Kemalizm konusundaki görüşleri nedeniyle de tepki çekti ve Kemalisler nedeniyle Türkiye’nin ilerlemediğini öne sürdü. Fuller’in son kitabına merak saran Bakan Atalay, geçen yıl Nisan ayında TBMM’de yapılan Anayasa görüşmeleri sırasında da Alber Camus'nun 'Düşüş’’ adlı kitabını okumuştu.

Gazeteport

 
Üst