Görmez: İslam'ın geleceği üzerine kafa yormamız lazım

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,139
Tepkime puanı
3,185
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
islamin_1426593421.jpg

Görmez: İslam'ın geleceği üzerine kafa yormamız lazım
GÜNCEL / ANKARA - 17.03.2015 13:56

Diyanet İşleri Başkanı Görmez 'Dünyada İslam'ın geleceği, bilhassa Batı dünyasında, Avrupa'da İslam'ın geleceğinin ne olacağı üzerinde kafa yormamız lazım' dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, İslam ve Batı veya İslam ve Avrupa gibi ikilemler söz konusu olmadığını belirterek, "Ama böyle bir ikilem meydana getirilerek bunun üzerinden belli coğrafyalarda, belli dünyalardaİslamofobi denilen bir hastalık üretildi. Bu önce psikolojik bir hastalık olarak başladı sonra düşmanlığa ve ayrımcılığa dönüştü" dedi.
Görmez, makamında, Estonya Müslümanları Dini İdare Başkanı İldar Muhammed Şın ve beraberindeki heyeti kabul etti. Görmez, burada yaptığı konuşmada, Estonya'da Müslüman varlığının çok kadim bir tarihe dayandığını söyledi.
Bu varlığı en güzel şekilde muhafaza etmenin, Estonya'daki dini kurumların en önemli vazifeleri arasında yer aldığını ifade eden Görmez, Müslüman kimliğin ancak çok güçlü eğitim müesseseleriyle korunabileceğini belirtti.
Birlikte yaşama hukukunu iyi öğretmemiz lazım
Diyanet İşleri Başkanlığı ile Estonya Müftülüğü arasında daha önce başlayan ilişkiler ve çalışmaları daha ileri aşamalara götürmeyi amaçladıklarını aktaran Görmez, "Bilhassa bu tür ülkelerde yaşayan Müslamanların hiçbirisini dışarıda bırakmadan, onlara her türlü hizmeti ulaştırmak hepimizin ortak vazifesi olmalıdır. Müslümanlarla gayrimüslimlerin, Müslüman olmayanların, farkı inançların, farklı dinlerin birlikte yaşadıkları ülkelerde daha farklı bir metot üzerinde de durmamız gerekiyor. Bunun içinde İslam'ın dünyaya gelişinden itibaren insanlığa öğrettiği birlikte yaşama ahlakını, birlikte yaşama hukukunu kendi mensuplarımıza çok iyi öğretmemiz lazım" şeklinde konuştu.
İkilemler söz konusu değil
Görmez, evrensel din olan İslam'ın, her şartta yaşanabilen bir din olduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dolayısıyla bu birlikte yaşama kültürünü ve ahlakını diğer insanlara da İslam'dan hareketle öğretmek gibi bir vazifemiz olmalıdır. Bugün Müslümanların kendi iç meselelerini bitirip, aslında dünyada İslam'ın geleceği, bilhassa Batı dünyasında, Avrupa'da İslam'ın geleceğinin ne olacağı üzerinde kafa yormamız lazım. Aslında İslam ve Batı veya İslam ve Avrupa gibi ikilemler söz konusu değildir. Çünküİslam evrensel ilahi bir dindir. Batı ise sadece farklı inançların, farklı felsefelerin egemen olduğu bir coğrafya adıdır. Ama böyle bir ikilem meydana getirilerek, bunun üzerinden belli coğrafyalarda, belli dünyalarda İslamofobi denilen bir hastalık üretildi. Bu önce psikolojik bir hastalık olarak başladı sonra düşmanlığa ve ayrımcılığa dönüştü. Avrupa ülkeleri buna dayanarak, kendi yasalarını, kanunlarını buna göre tanzim etmeye başladılar. Bir ülkede meydana gelen değişimler başka bütün ülkelere de sirayet ediyor. Öyle görülüyor ki önümüzdeki yıllarda dünyanın üzerinde duracağı en önemli konuların başında bu konu geliyor. Bu konu sadece bir dinler ve kültürler arası ilişki konusu değil, bu konu aynı zamanda bütün insanlığı ilgilendiren, küresel barışı ilgilendiren bir konudur."
Bu konu üzerinde yoğunlaşmalı
Görmez, küçük büyük demeden, dünyadaki bütün Müslüman dini müesseselerin kendi bilgilerini, ufuklarını birleştirerek, bu konu üzerinde yoğunlaşmaları gerektiğini kaydetti.
Estonya Müslümanları Dini İdare Başkanı Şın da ziyaretten duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Görmez ve beraberindeki heyeti, Estonya Müslümanları olarak, ülkelerinde ağırlamak istediklerini belirten Şın, mevcut ortak çalışmaları daha da artırmak istediklerini sözlerine ekledi.
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Ateizm ve eşcinsel derneklerinin kurulmasına resmen izin veren bu hükümetten hesap sormamız lazım.Dine yüzeysel yaklaşan, ahlak ve maneviyata adam gibi önem vermeyen bu hükümetin diyanetinin yapacağı birş ey yoktur.Ancak böyle sızlanıp şikayet etmekten başka öteye gitmez.Ahlak ve maneviyata önem vermeyen bir ülke yok olmaya ve başka milletlerin boyunduruk altında yaşamaya her zaman mecbur olurlar.
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
@müteşekkür Eşcinsel derneklerini anladık, ateizm derneği kurulunca ne oluyormuş :)
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
@müteşekkür Eşcinsel derneklerini anladık, ateizm derneği kurulunca ne oluyormuş :)

"Dindar nesil yetiştireceğiz" diyenler acaba bu kafirler derneğini neyi amaçlayarak kurulmasına izin verdiler?.Sanki Osmanlı toprakları içinde dinsizler yokmuydu?Vardı.Onlara her türlü özgürlük ve yaşama hakkı veriyorlardı ama, dine karşı her hangi bir yamukluk yaptıklarında hemen sınırdışına gönderiliyorlardı.Osmanlı'nın asırlar boyu dimdik ayakta kalmanın en büyük sebebi, ahlak ve maneviyata çok önem vermeleri idi.Osmanlı zamanında; sapık fikirli, reformcu, bid'atçı olanlar sürgün ediliyordu.Dini yaşam resmi olarak koruma altına alınıyordu.Hilafet kaldırılınca hepsi buhar olup uçup gitti Geriye İslam'ın sadece adı ve şekli kaldı..

Laik devlette din korunmaz.Din ve toplum; ahkam-ı şeriye ile koruma altına alınıyordu.Bunları burada tek tek izah etmek çok uzun sürer.
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
Yıkılmalarının sebebi neydi abi?

OSMANLI DEVLETİNİN YIKILIŞ SEBEPLERİ
OSMANLI DEVLETİNİN YIKILIŞ SEBEBLERİ

A.İÇ SEBEPLER
a.Devlet idaresinin bozulması
b.Osmanlı toprak sisteminin bozulması
c.Yeniçeri ocağının bozulması
d.Medrese ve eğitim sisteminin bozulması
e.Adliye mekanizmasının çöküşü

f.Kapitülasyonlar
g.Osmanlının batı gelişmelerine yetersizliği
h.Toplum yapısı ve gayrimüslimler


B.DIŞ SEBEPLER
a.Osmanlı devletinin jeopolitik konumu
b.Şark meselesi
c.Büyük devletlerin Osmanlı üzerindeki emelleri
İÇ SEBEPLER
a.Devlet İdaresinin Bozulması
Türk örf hukukuna göre veraset bir gelenek şeklinde bazı prensiplere bağlanmıştı.Hanedan üyelerinin güçleri ve nüfuzları varsa tahta geçerdi.
Bu 18.yy da değiştirildi.
B.Osmanlı Toprak Sisteminin Bozulması
Toprak düzeni Osmanlı devletinin gücünü teşkil eden temel unsurlardan biridir.
Tımar topraklarının yabancılara üç yüz akçe karşılığında tımar verilmesi tımar sisteminin bozulması had safhaya ulaşmıştır.
C.Yeniçeri Ocağının Bozulması
Seferler sonunda elde edilen ve hristiyan kavimlerce meskun olan yerlerden toplanan gençlerin Türk İslam kültür ve terbiyesiyle yetiştirilmek suretiyle devletin hassa kuvvetlerini teşkil eden kuvvetlerin esasını oluşturmaktadır.

Yeniçeri ocağına bir sürü işsiz ve güçsüzün ekmek kapısı haline gelmiş sağlam temelleri sarsılmış, devlet işlerine el atmış, kendini devlet adamlarından daha üstün saymış, ağalarını paşalarına isyan etmiştir.
D.Medrese Eğitim Sisteminin Bozulması
Medreselerin çok önemli yeri vardır. Fakat Osmanlı medreseleri 16.yy dan sonra akli ilimleri tamamiyle bırakmaları, belki de bu ilimlerde birkaç yüzyıldır herhangi bir gelişmenin olmayışı ve medreselerde okutulmamasıdır.
E.Adliye Mekanizmasının Çöküşü
Adalet müessesi Türk devletlerinin başlangıçtan beri var olan üç kurumdan biridir. Diğerleri ordu ve maliyedir.
Biz de “Adalet mülkün temelidir.” prensiplerinden biridir.


Osmanlı ülkesinde 19.yy da adaletin yerini rüşvet, adam kayırma ve menfaat almıştır.
Bu devirde tayin edilen valiler ve kadılar hakkın, hukukun değil, daha çok kendi menfaatlerinin yanında yer almıştır.
F.Kapitülasyonlar
1935 tarihinden başlayarak 1923 e kadar tam 228 yıl devletin başına büyük gaileler açmıştır.
Osmanlı kapitülasyonları muahededen çok fermandır. Karşılıklı anlaşma söz konusu değildir.
G.Batıdaki gelişmelere karşı Osmanlının tutumu
Batıdaki devletlerin geniş denizlere seferler düzenleyip,sömürgeler elde edip
servet ve marifetlerini arttırdıkları 16.yy da
Osmanlı Devletibu avrupa hareketine katılmamıştır.
H.Toplum yapısı ve gayrimüslümanlar
Büyük devletlerin hepsi gibi değişik dinlere,mezheplere inanan,değişik dillerde konuşan bir çok kavimlere hakim olan
Osmanlı Devleti halkını maddi, manevi tesirlerle uzlaştırarak birleştirmeyi başaramamıştır.
B. DIŞ SEBEPLER
A.Osmanlı devletinin jeopolitik konumu
Osmanlı devletinin merkez noktasını günümüz Türkiyesi oluşturmakta idi.
Bu coğrafi mıntıka tarih boyunca gerek ekonomi değeri, gerekse jeopolitik konum
dolaysıyla sömürgecilerin cazibe merkezidir.
B.Şark Meselesi
Şark meselesi batılılar için 1071de malazgirt zaferiyle başlar.
Daha sonra 2.ci viyanayla dahada artarak
taarruza geçmiştir.

Avrupanın gayeleri
1. Balkanlardan Osmanlı hakimiyetindeki hırıstiyanları kurtarmak
2.Bu gerçekleşmezse hırıstiyanlar içinreformlar istemek.
3.Türkleri balkanlardan atmak.

4.Osmanlı Devletinin asya toprakları üzerişinde yaşayan hırıstiyanlara reformlar yaptırmak ,muhtariyetler verdirmek mümkünse onlarınistikballerine kavuşmasını sağlmak.
C.Büyük Devletlerin Osmanlıüzerinde Emelleri
Şimdi söz konusu devletlerin Osmanlı Devleti üzerindeki menfaatleri ve istekleri üzerinde tek tek duralım.
Bu devletler şunlardır : Rusya , İngiltere,
Fransa , İtalya.

RUSYA: 1689/1723 Yılları arasında hüküm süren çar Petro ‘nun Rusya’ya milli bir politika olarak boğazlar ve ak denize inmek siyaseti
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
Osmanlı'nın yıkılış sebepleri okudum da.

Pek kalır yanımız yok gibi

Ne dersin @yusufi
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
İyi bir şey diyemeyeceğim ağa :)
aç istersen öyle devam edelim ...
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
Ben sana şöyle orta açıyım sen kafa gölünü çak ...
Devletlerin "devlet " denen varlığın arkasına sığınması ...
Yani devlet millet ayrışmasının hayata geçmesidir ...
Devletin bi zatihi milletin kendi olduğu gerçeğinin hafızalardan silinmesi ...
Yoksa ne ahlak , ne fakirlik nede başka bir sebep devletleri yıkamaz ....
Son 200 yıldır bu topraklarda "devlet " denen gizemli bir el milletini terbiye etmekte, şekil vermekte , dilediğini yapmaktadır ...
İşte bu kopukluk zayıf devlet veya devletin sona ermesi ile sonuçlanır ...
Tarihin en güçlü devletleri , halkı tarafından sahip cıkılan devletlerdir ...
Ve bu gerçek hangi inanç sisteminde olursa olsun farketmez ...
Ve son 10 yılda , devlet millet kaynaşması kısmen de olsa sağlanmaya çalışılmaktadır ....
Doğumuzdaki karışıklığın da ana sebebi budur , devlet denen gizli el doğuda ki insanımıza şekil vermeye çalışmıştır...
Ha keza müslümanlar , ha keza gayri müslüm nüfüsumuz içinde bu böyledir ...
Bu devlet biziz anlayışı hakim olduğu sürece güçlü bir devlet oluruz .... @Dut_agaci
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
Azîzim, soru kısa ve öz.

Türkiyemizdeki şu andaki "devlet" kim ?

Osmanlı'daki "devlet" kimidi ?

İdeal devlet olmak için, ne yapmak lazım ?

Dünya da şu anda ideal devlet, var mı ?
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
Ağa soru zor ama ...
Topun gelişi ne kafaya izin veriyor ne vole ye ...
Yerden tın tın gelen bir top ...
Ha bizim köyü düşün ...
Köyde yaşlıların canı ayran çeker ...
Başlarlar çem çem çem anlatmaya , ayranda ne iyi giderdi , sulu olsun buzu bol olsun , tuzu kıvamında olsun ...
gençlerinde ağzı şapırdamaya başlar ...
Muhtar atar narayı hadi herkes yogurdu kapsın gelsin ...
Kızlar yayığı sallasın ...
Herkes toplaşır ayranı eder , kana kana içerse olur sana ideal devlet ....
Şimdi mubala ettiğimi söyleyeceksin ama ideal devlet budur ...
başka biri değildir ...
Bizizdir ..
Bizim ahenkimizdir ..
bizim dayanışmamız , paylaşmamızdır ...
Deli ayran sevmez , çocuklar ayran içemez , kızlara şişmanlar , yaşlılar görmez diye ayrıştırmaya başladıgımızda o ahenk bozulmaya başlar ...
Millet ayran isterken , sütün faydasından , orucun faziletinden , ayranın gereksizliğinden bahsederse muhtar ve birileri ... ( varsayım ayran yapmaya engel yok , ayranında zararı yok )
işte o zaman devletliğimize zeval gelir ...
Var şimdi Osmanlıyla , Türkiyeyi kıyas edelim ...
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
İslamın Geleceğini konuşmak kullara düşmez Yaratan bilir.... bizi ilgilendiren müslümanların geleceğini düşünmek olsun :)
 

MÜTEŞEKKÜR

Kıdemli Üye
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
6,938
Tepkime puanı
198
Puanları
0
İslamın Geleceğini konuşmak kullara düşmez Yaratan bilir.... bizi ilgilendiren müslümanların geleceğini düşünmek olsun :)

ŞİMDİ Kİ RUHSUZ, ŞUURSUZ VE ÇAKMA MÜSLÜMANLARIN TEK DERDİ, RIZIK İÇİN GEÇİNMEK VE DÜNYALIK ELDE ETMEKTİR.

Dâvası olmayan, Allah yolunda cihada katılmaya korkanlar ne İslam'ın geleceğini ne de müslümanların geleceğini düşünür.Daha şeriata kem gözle bakan, hilafet devletinin kurulması için zerre kadar payı bile olmayan bir kimseden hiç hayır gelir mi?İşte bu yüzdendir ki dünyacığını çok seven,Allah yolunda ölmekten ve öldürülmekten korkanlarla bu İslam yücelmez.
 
Üst