Gönülden gönüle

Allah sizin yaptıklarınıza bakmaz kalbinize bakar.
Kestiğiniz hayvanların ne eti ne kanı Allaha ulaşmaz O'na ulaşan ancak takvanızdır.
müttakiler için hidayettir.

erenler demişlerdir ki gönül gayb alemidir. o sebeble gönülleri Allah bilir denir. yüz ise şehadete aittir.
tasavvuf gönül yolculuğudur. bu da cemal cemale yüzyüze olur. gayba iman eder namazlarını dosdoğru ikame ederler.

kırk bu topraklarda çokca kullanılan bir remzdir. kırklara karışmak. yeni doğanın kırkı çıkması. vefat edenin kırk mevlidi. kırk gönül demektir. efendimiz miracdan geldiğinde bir meclise uğrar meclis kırklar meclisidir. yani gönül meclisidir. aslında efendimiz miractan ne getirmiştir gönül getirmiştir. hani ne der yunusemrem gönül nedir bilene gönül veresim gelir. o bize gönül getirmiştir. tabi gönülün ne olduğunu bilene. bilmeyenlere ne yapabilirsin ki yapamqzsın. işaretlerle remzlerle bu iş aktarıla gelip devam edecek. zira bu işi herkes annlayacak diye birşey yok. sanki kendi çok anlamış gibi kendi enaniyetiyle remz peşinde koşuyor ben anladıysam herkes anlar diye tevazu yaptığını sanarken kendi enaniyetini ortaya koyuyor. nerden biliyorsun kendimden biliyorum. ben varya ne hergeleyim. ne hergele. meğer anladıklarım anladığım gibi değilmiş. dediğim çok oldu. o halde anlayan ben değilim. anlamak da an meselesi. yani gönül meselesi. gönül bize nasıl gelecek önce an gelecek an gelmezse nereye gelecek.

muttaki hiçbir anlamadım dostum.

cemaliii' Alıntı:

muttaki hiçbir anlamadım dostum.

Genişletmek için tıkla ...

anlamadıysan anlamadığını anlarsın dostum...

kişinin anlaması için önce anılarının olması gerekir. eğer anıları yok ise anlayışı yok demektir. anı yaşamakla olur. peki yaşamak nedir işte yaşamak bir gönüle girmekle olur. bize göre gönülden maksat ademdir. Allah ruhunu oraya nefhetmiş sonrada elestü bi rabbiküm rabbiniz değilmiyim demiştir. gönülden işitenler buna beliğ demişlerdir. hitap harfsiz hurufsuz yanıtta harfsiz hurufsuz olmuştur. dilsiz kulaksız duyan gelsin.

selametle

gün geceleyin başlar. mesela cumanın gecesi perşembe hava karardığı an girer. cuma gecesi uyur cuma sabahına uyanırız. gece dendiğinde tevhidi remz eder. gündüz ise kesreti remz eder.

sabah namazının şahitli olmasından maksatta kesretin ortaya çıkmasıdır.
ne demiştik gönül gayb alemidir gecedir. yüz ise şehadet alemidir. aydınlıkta yüzler görünür.

gece üç karanlık dönemden geçilir. birincisi mirac kandilidir. ikincisi berat kandilidir. üçüncüsü ise kadir gecesidir.

gece tenzih makamlarıdır. hakkı tenzih eden ancak kendi nurudur.
gündüz ise teşbih makamlarıdır. her nereye dönerseniz o'nun vechiyle karşılaşırsınız.
gecenin içine gündüzü. gündüzün içine geceyi sokmaktan maksat tenzihi ve teşbihi bir etmek demektir. yani tenzihin içine teşbihi teşbihin içine tenzihi sokarız demektir. buna kuş çift kanatlı olur demişlerdir teşbih ve tenzih dervişin iki kanatıdır. bu iki kanat olmazsa uçamaz.

menkıbelerde anlatılır. akıl dipsiz bir kuyudur. ne atarsan at ne koyarsan koy doldum demez.

işte o kuyuya bir yusufun atılması gerekir.
o kuyudan çıkacak olay yusuftur.

kuldur.

Allah ismi uludur
emri tutan kuludur.

sana ruhtan sorarlar. deki ruh rabbımın emrindendir. emir dendiğiinde biri teklifi emirdir. teklif vardır yaparsın yapmaźsın. birde tekvini emir vardır burada iraden yoktur. tekvin yani oluş ile ilgilidir. teklif ise akılla ilgilidir. eğer akıl olmasa teklif olmaz. teklifin olmadığı yerde sorgu sualde olmaz.

sorgu sual akli baliğ olanadır. mesela delilere sorgu sual yok. demekki akıllı olmak lazım.

mesela tasavvufta akıl arı ile remz edilir. arı gibi çalışır dur durak bilmez. arifler arı gibidir. hem arıdır. hem arıtır.

Gönülden gönüle. iki gönül bir olunca samanlık seyran olur.
peki iki tane gönül mü vardır ki bir olsunlar. birisinin yok olması lazım.
zira birisi suret(senlik benlik)tir. senlik benlikten kurtulursak gönüller bir olur.
her ne kadar kesret kullansakta tekliktir. zira gönül de gönüldekide tektir.
senlikten benlikten kurtulduğumuzda seyir başlar.

yunus misali tapduğun eşiğine yatar. tapduk sorar kimdir eşikte ki..
eşi yunustur der. tapduk bizim yunus mu deyince yunus ayaklanır.
efendim gözlerinize ne oldu. sana verdik ya yunusum.

şimdi menkıbeyi senlik benlikle suretlerle anlamağa çalışırsak birşey anlayamayız.
yunusda tapduğuda birdir. tapduğu yunusa gözünü vermiştir. yunus tapduğun gören gözü söyleyen dilidir.

mürşidi müridi suret olarak algılarsak senlik benlikle bakarsak bu işten anlayamayız.
mürşit kimdir mürid kimdir derseler ne diyebiliriz ki. mürid iradesi hakkın iradesi olan demek.
hadi çık ortaya da ben müridim de. hadi ordan. daha ben müridim diyemiyorsun mürşidim diye gezecekmisin.