Geyikli Baba Hazretleri

ukubat

Profesör
Katılım
9 May 2007
Mesajlar
1,942
Tepkime puanı
103
Puanları
0
Konum
istanbul,fatih
Web sitesi
www.ismailaga.org.tr
geyikli-baba-hazretleri.jpeg



Orhan Gazi zamanında yaşamış, büyük bir veli olan Geyikli Baba’nın asıl ismi Hasan’dır. [1] 1275 yılında doğan bu zât, Vefai tarikatına mensup idi. Baba İlyas isimli bir Türkmen Şeyh Efendi’ye bağlanmıştır. Azerbaycan’ın Hoy şehrinden, Bursa’nın İnegöl bölgesine göç etmiştir. Müritleriyle beraber buraya yerleşmiş ve birçok fetih hareketine katılmışlardır.
Geyikli Baba’nın kendine bağlı kalabalık bir müridâna sahip bulunduğu bilinmektedir. Bazı kaynak ve arşiv belgelerinde bunlar “Geyikli cemaati” (Geyikli Baba Sultan cemaati) ve “Geyikli Baba dervişleri” adıyla zikredilmektedir. Konya, Erzurum, Sivas, Malatya, Adana, Biga, Bursa ve İnegöl civarlarında bu cemaate bağlı dervişlerin bulunduğu tarih kaynaklarında mevcuttur.[2]
Geyiklerle Sefer
Geyikli Baba’ya bu lakabın takılmasının sebebi, dağlarda geyiklerle beraber yaşaması ve kerameti ile onlara hükmedebilmesi sebebiyledir. Geyikli Baba ayrıca geyik postu ile dolaşırdı. Müritleri ile beraber çıktıkları seferlere, geyiklerin üzerinde iştirak ettikleri rivayet edilir. [3] Bu seferlerde birçok faydalar göstermişler, Bursa ve Kızılkilise’nın fethine katılmışlardır. Dervişleri, Osmanlı devletinin kuruluşunda birçok hizmetlere muvaffak olmuşlardır.
Orhan Gazi’nin komutanlarından olan Turgut Alp bu zata intisap etmişti. Hatta Orhan Gazi’ye, Geyikli Baba’dan bahseden ilk kişide o olmuştur. Bursalı İsmâil Belîğ ‘e göre Geyikli Baba’ya “Ulvî Baba” diye de seslenilirdi.
Kavak Ağacı
Orhan Gazi, Geyikli Baba’nın methini duymuş ve onu sarayına davet etmişti. Lakin mübarek zat, bu teklifi reddetmiş ve bu Sultan’ı üzmüştü. Teklifin reddedilmesinin sebebi bu görüşme için münasip vaktin beklenmesi idi. Orhan Gazi, dervişlere olan muhabbeti ve hürmeti sebebi ile beklemeye başladı. Bir gün Geyikli Baba sırtında bir kavak ağacı ile Bursa şehrine geldi. Kavak ağacını saraya kadar getirip avlusuna dikmeye başladı. Orhan Gazi bunu görünce çok sevindi ve bu ağaç sebebiyle, dervişlerin duasının kendileri ile olmasını ümit etti.
Geyikli Baba ağacı saray bahçesine diktikten sonra dağlarına geri döndü. Sultan onun peşine giderek kendisiyle görüşmek istedi. Aralarında şu konuşma geçti;
– Geyikli Baba… Şu İnegöl yöresin, tümüyle senin olsun
– Mülk Allah’ındır. Sen, onu ehline ver.
– Ehli kimlerdir?
– Hak teâlâ, dünya mülkünü senin gibi hanlara ısmarladı. Sen de onu, iş ehline ısmarla ki; Allah’ın kulları birbirleriyle işlerini göreler.
– Ne olur! Hiç olmazsa arkadaşların için, bir nesne kabul et!
– Peki, kalbin kırılmasın! Şu tepecikten berisi, Dervişlerin avlusu olsun.
Orhan Gazi bu duruma çok sevindi ve işaret edilen yere dervişler için tekke inşa ettirdi.[4] 1350 yılında vefat eden bu veli zâtın türbesi, Bursa’nın Gürsu ilçesine bağlı Babasultan köyündeki Sultan Orhan’ın kendisine ve dervişlerine armağan ettiği ve dergâhını kurduğu yerdedir. Bu köyün adı Baba Sultan olup Geyikli Baba’nın vefâtından sonra Orhan Gâzî onun için bir de türbe ve külliye yaptırmıştır.
Rabbimiz, Dervişlik ve Cihâd vazifesini birleştirmeye muvaffak olarak bizlere bu güzide vatanı bırakan bütün Gâzî ve Şehîdlerimize gani gani rahmet eylesin!
Dipnotlar
[1] Yunus Emre Divanı, s. 299.
[2] Derviş Burhan, Vilayetname, s. 69.
[3] Âşıkpaşazâde, s. 46.
[4] Tevârîh-i Âl-i Osmân, vr. 42.
 
Üst