Gerçek Mü'min Odur Ki...

Sakallı

Asistan
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
250
Tepkime puanı
32
Puanları
28
Yaş
49
Gerçek Mü'min odur ki, bir taraf-
tan Allah Teâlâ'nın kendisini gördüğünü ve
kontrol ettiğini bilir; bu bilginin şuuru içerisinde
Allah'ın yasaklarını terk ve emrlerini îfâ eder...
Bu hale murakebe denilir, ki Mü'minin birinci ve
en elzem rabıtası budur. Diğer taraftan Mü'min,
Müslüman kardeşlerinin zat ve sıfatlarının hatı-
rında tutarak kendisinden büyüklere saygı,
küçüklere şefkat ve merhamet gösterir; zaman
zaman hayalinde fakirlerini, şeref sahiblerini ve
âlimleri düşünür. Mü'minin Mü'mini rabıta et-
mesi de budur. Kalbdeki bu rabıta keml bulursa,
Mü'min Mü'minden rûhen haberdar olur, ızdıra-
bını paylaşır ve maddeten bilfiil de, malıyla,
gücüyle ilim ve fikriyle yardımına koşar. İşte
"fenâfil'ihvan"ın manası budur. İmam Münâvî
diyor ki: << Hafız İbnu Attar, senediyle Ârif Endü-
lüsî'den naklen şöyle anlatır: Biz birgün Ârif'i
Billah İbnu Tarîf'in evinde misafirdik. Bize
yemek takdim etti. Biz yemeğe başlamak istedik,
onun ise yüzü değişti ve bizden ayrıldı. Derin
bir düşünceye daldıktan sonra başını kaldırdı
ve şöyle dedi. "Özür dilerim, Filan oğlu filan
kardeşimin evi, eşkiyalar tarafından saldı-
rıya uğradı. Şu anda onlara zülüm yapılmak-
tadır. Yemek boğazımdan geçmiyor." Tekrar
daldı. Bir müddet sonra, başını kaldırarak:
"Hamd olsun! Kardeşim çoluk çocuklarıyla
kurtuldu, belayı ehven geçirdi. Şimdi ye-
meğe buyrun." dedi. >>


Üstad İsmail Çetin Kuddise Sirrıh..
Dilara Yayınları..
Tevessül, s-71
 
Üst