Gönülden, ÖzüM'e Lisan ile...

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
Fona bağlanmış, ritimsiz dinliyorum
Can sıkıntısı, zira sebepsiz...​

Kelime haznem tükendi, lisana laf anlatamıyorum
Gece içime akıyor, sessiz...​

Yer ile gök arasında kalmış gibi
Kıyamete az kala uyanıyorum​

Saatler, kum saati gibi
Zaman dan çala çala geriliyorum​
 

Zinnur£yn

 s î
Katılım
2 Kas 2009
Mesajlar
920
Tepkime puanı
386
Puanları
0
Rahman hikmeti ile dokunsun gönül kelâmınıza, daimen...

Yüreğinize, özünüz'e rahmet mü'HÜR...
 

_Berceste_

bir tutam delilik...
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
6,798
Tepkime puanı
1,525
Puanları
0
deryalara daldirdi yahu ne güzel bi paylasim hele de fonla muhtesem olmus :) tesekkürler
 

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
Amin, cümlemizi inşaAllah. Değerli yorumlarınız için teşekkür ederim...
 

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
Be hey dil, ne çekersin bu eziyeti
Dil ile eziyet; söz ile şiddet.​

Be hey dil, söz ile kırarsın alemi
Sona yaklaşırsan, kazanırsın bir dirhem cinnet​

Be hey dil, elinde avucun da ne kaldı ki?
Söz ile incittiğin alem'i insan dan beklersin minnet​

Be hey dil, düşündün mü kabri alemi, mahşeri?
Yerin cehennem, mükafatın; ateşî bereket.​
 

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
Söz, manâ ile zincirlenmiş cümle
Her hakikat, manâ ile tefekküre erer​

Manâ, cümlelerde gizli hazine
Sureti ile; Ruha anlam yükler​

Tefekküre ermenin sırrı; manâyı düşlemek
Manâ ile ruha inşirah!​

Bir saatlik tefekkür, Rabbe şükretmek
Uyan ey gafil, tefekkürle bul ferah!​

Sırra vesile kudretin, sözleriyle süslenmek
Ayetlerini şakımak, doyasıya tevekküre dalmak​

Gönle düşen eteşi kalp ile sözlenmek
Gönlü, inşirah deyasına salmak​

Doymadın mı uykulara? şeytan başucunda!
Ruh daralıyor, şetanda sinsi gülümseme​

Uyan tefekküri kalp ile dünyaya
Ruh doyuyor, şeytanda acı inleme​
 

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
Kusulası kelimeler

Kelimeler kifayesiz kalır duygularım'a tecuman olmak için, sebepler yolculuğun da ilerliyorum;

sebepsiz,niyetsiz bir başıma..

Kırgınım yoluma diken gibi baş kaldırana, kırgınım dikenini canıma akıtıp, zehir sulayana..

Kırgınlıklar bitmez, gerisi vesaireler diye seslenir de yüreğim yetmez..

Ahh zehir gibi kelimeler ...

İçime batan, canımı yakan; kusulası kelimeler.

Yoluma, dikeniyle ses verenle; sebepler zincirine takılmış ilerliyorum;

Sebepe vesile sonuç, ahlak varsa sonuç hayra baki. Ahlaka gebe merhamet, merhamet yoksa nefis cani.

Kelimeler, cani nefise nefes olan kelimeler.

Sesler den doğan kelimeler, hayra baki ses; bülbüller

Sesine bülbülü kat, sesin güle dönsün.

Güle benzemiyorsa sesin; tebessüm et güller gülsün.
 

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
Bir gece daha gözlerini yumdu sabaha
Ömürden çalınan hatıralara yenisi eklendi

Dalmak hatıralara, sevinç mi yoksa gecemi sabaha
Ömrüm tespih taneleri gibi, bir bir kayıyor ebedi bekaya
 

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
Ebedi güzele erişmek muradım, muradımı halis niyetim ile sorguladım= muradım ebedi.
Yüreğime sabrı nakışladım, imtihana sabrı ekledim= imtihanım engebeli

Bu fani alemden, ebedi aleme iman ile göç etmek en büyük nimetim
Vuslatımı bekler, o günümü düşlerim

Ruhi inşirahla dolu nefes almak, ruha can katmak
Muhammedi ahlak ile dolmak, kâinata nefes olmak

Nefis, çağın fravunu, zamanın şeytanı
Şeytanı alt eden Adem oldu, her nefse bir Musa olmalı

Öldük, dirileceğiz mahşeri alemde
Vefa ile gömüldük, ayrılacağız kafileler ile

Vefaya hizmet, sefaya demlenmek gerek
Nefse şifa, ruha vefa, insana ahlak; severek.​
 

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
Cefayla gelen bebek, bu fani aleme sefaya mı geldin sandın?
Güzel gözlerini imtihana araladın gülümseyerek,
imtihan-ı dünyanın oyuncaklarla dolu olduğuna mı inandın?


Ağlayan güzel bebek,ağladın gülerek,
gerçekleri görmek için çok mu oyalandın?


Güzel bebek, fani alemin oyuncağı nefis, nefisle oynuyoruz bilmeyerek,
anlamak için geçmi kaldın?


Ağlama güzel bebek;

hiçbir şey için geç değil,her imtihan ayrı bir ders verir,kazanılan nimet; dersi öğrenmektir.
Nimete erişmek çok mu zor sandın?

Hayır işte burda yanıldın!


İbret almak istersen; hatalar zincirine halka olmaya bak.Her imtihanın ayrı bir dersi vardır mektebi alemde.Her imtihan hayra vesile bak,irade lazım her nefse.

Ağlama güzel bebeğim, sende, bende, herkes; imtihana geldi bu yeryüzü şeytanına.
nefsimiz deneniyor,nefsimiz hesaba çekilecek güne hazırlanıyor; bekliyoruz akılsızca.

Rabbin kim?
Dinin ne?,,,,,

Sorular beynimde dans ediyor,tutamıyorum beynime yerleştiripte cevap veremiyorum; ruhum daralıyor
Yaşarken, yaşantımla cevaplamalıydım bu soruları biliyorum, ama zormuş burası çok zor!

Evet daha meleklerin şemallerine takılı kaldım, soruları nasıl cevaplayayım ki? hazırlamadım ne kendimi, ne nefsimi zor olacığını bile bile, cevap veremeyeceğimi bile bile.Dilime sükûtun mührü vuruldu sanki, Bu dil heryere yetişirdi de şimdi lâl kesildi.

Mührü vurdum dilime, halbuki o mühür nefsime inmeliydi, mühürlemeliydim şeytan-i nefsi.
Yapamadım, işte son durak; inmeli,yürümeli cehhennem-i ateşe kucak aç, mühürle kalbi

Evet bu sonu nefsimle hazırladım, ahlansam da,feryat figân dolansam da hakkımı aldım
Hakkıma hangi yüzle razı olmayayım? hangi yüzle torpil var diyeyim?

Yüzüme bakan anlar nurdan yoksun cemalimi
Bebekken nurdan taşan cemalim; büyüdü taşlara benzedi
Ağlama bebek derlerdi, evet ağladım; sonumu bildim de gözlerim çağladı ırmak misali
Biliyorum affet demeye dahi yüzüm yok ama yalvarıyorum; affet bu günahkâr adem-i

.. .. ..


 

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
Hayat sahnesi denilen alem, acz-i küllî
Sahnenin tozuna kapılmışım, nefes almak afât

İnsanoğlunu kaplamış adâvet, zaman kirli
Bekler sonumuzu arasat, hesaptan kaçanın sonu ne bedbaht

Zorda olsa, zamandan çalarak geçiyor bu garip ömrüm
Bir ney üflemesi kadar zarif,nayif bir yaşam; nefes isterdim

Hayat denilen sahnede rolümü biliyorum, profösyönel miyim,usta mı,çırak mı ne dersin?
Acemilikte tavan yaptım da gerçek rolümü sahiplenip,nefsin putunu yere seremedim

Roller,senaryolar birbine karıştı bu alemi fanide
Kezzap gibi yapıştı yakama benden olmayan roller

Kendimce kendime tek bir rol çizdim; polyanna gibi iyi niyete
Ömrümden senaryolar aktı hangisine büründüm acaba, kaldı mı gerçek roller?

 

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
Teşekkür ederim, gözleriniz nur olsun inşaAllah.
 

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
[video=dailymotion;xb13d5]http://www.dailymotion.com/video/xb13d5_enstrumantal-fon-muzikleri-65_music[/video]​

Alem hakikate bürünsün,lisan adalete gelsin
Âbâ vü ecdad rahat uyusun, adl olsun tüm insanlık

Âğûş ister bu benlik cefaya sürgün,ağyârda en büyük kin
Darbe-i azâb nefis, safeya düşkün şeytan-i benlik

Dâreyn olsun cennet, huzur koksun dâr-ı uhra
Lâilahe illallah cennete senet,defter-i amel inşirah ruha
 

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
[video=dailymotion;xb6l76]http://www.dailymotion.com/video/xb6l76_enstrumantal-fon-muzikleri-71_music[/video]​

Ne acılar çekti bu kalbi mecruh,duygularıma kement vurdum grileşti ruhum.

Acıların ne başında, ne sonundayım. Gri gibi ortada izliyorum azabı...

Lisana lâl değdi,hüznün yaşı yanaklarım da. Şaairin dediği gibi; Gri gibi ruhum ağardı.Ruhumun hüznü galu beladan kalma, evet dedim, sözüme eremedim. Ruhum sözünü tutamadı, hüzne sarıldı.

Geceler zor, dar beklerim sabahı.Vakti fecr de dualar ettim, ruhuma inşirah,

fazl-u rahmetine sığındım verme ruhuma zeval.

Bedene takılan yamalar gibi ruhuma yama vuramam. Ruhum, emanetim,mirasım şiir gibi; her mısrası tefekküre şayan.Zor, çok zor emanete zeval getirmeden huzuruna varmak, huzura doymak.

Bugün, giri gibi ruhum ağardı.Hatalar bahçesin den koparmak istedim seni, gücüm yetmedi,tükendi canımın kanı.Geldin kapıma onca hatadan sonra kabul etmek istedim, korktum.Korktum, tek bir hatanla seni hepten kaybetmekten korktum. Anlıyorsun biliyorum canımın cânânı...

Grileşmek güzel birşey aslında, sorsalar kainatı hangi renge boyamak istiyeceğimi gri, derdim.Gri demek;hem siyah,hem beyaz yani ortada kalmak,imtihanlara ne çok üzülüp isyankâr olmak, nede sevinip nefsin oyunlarına aldanmak.

Gri, bulutların o pamuksu rengi. Öyle çok dokunmak isterdim ki bulutlara kuş misali,bir buluta konup uçmak uzaklara çook uzak diyarlara göç etmek.Grinin hakimiyetinde bir ülkeye varmak,ortalar da kalmak.

Rabbim, ömrümü griyle süslesin.Griye bürüneyim, griyle imtihanlarıma göğüs gereyim. Gri gibi ruhum ağarmış zaten,çivi çiviyi söksün; ruhuma gri ile şifa vereyim ...
 

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
[video=dailymotion;xb6ky4]http://www.dailymotion.com/video/xb6ky4_enstrumantal-fon-muzikleri-70_music[/video]​

Her yaşamın arka fonu vardır; hüzünlü,acılı,hızlı,neşeli,çılgın.... evet, herkesin bir fonu vardır ama hepsinin işleyişi,duygusu farklı.Ömrüm'ün arka fonuna baktığımda acıdan esinleme bir fon,hüzün den beslenen bir ruh görüyorum.

Her yaşamın bir fonu olduğu gibi, her yaşamın da bir rengi vardır.Benim rengim gri, ya sizinkisi? Yine söz döndü dolaştı gride kilitli kaldı.Evet griyi çok severim. Ruhum ağarmış ondan severim, her mislinin terazisi DENGE yi hatırlatır ondan severim.Evet DENGE, kâinatın dengesine,bedenin dengesine bakıpta şaşı olmayacak varmıdır?

Mesela; ağaçlar dan meyve yerine taş yağsaydı? ölüler mezarda değil yatakların da kalsalardı? yediğimiz, arada bir haşa! beğenmeyerek baktığımız nimetler olmasa idi? doktorlar böbreklerimiz'in yerine kalbimizi taksalardı? beğenmediğimiz ıy dediğimiz bağarsaklarımız olmasa idi? evet DENGE. Herşey ne kadar muntazam bir şekilde dengede dimi?

İşte griyi en çokta bu sebepten seviyorum.

Kâinat ne kadar dengede ise, bedenim ne kadar dengede ise ruhumuda dengeye sabitlemeliyim,ruhuma denge vermeliyim. Düşmemeli,tökezlememeliyim. Dengemi koruyup dimdik ayakta kalmalı, bir dala tutunup ilerlemeli, bir bir ilerleyerek saymalı.

Kâinata baktığım da dengesiz tek bir "teferruata" dahi raslayamadım.Ağaçlar,çiçekler,böcekler o kadar muzzam bir şekilde dengede ki, düşünsem belkide beynim den noksan kalırım.

Bu ayeti kerime; "Sizin için hayvanlarda da elbette ibretler vardır, size onların karınlarındaki fers (yarı sindirilmiş gıdalar) ile kan arasından, içenlerin boğazından kolaylıkla kayan dupduru bir süt içirmekteyiz." (Nahl Suresi, 66) anlatmaz mı DENGE yi?

Kan ile süt? içtiğimiz süt nereler den geliyor da tertemiz, dupduru. Dengeye hayran olmamak elde mi? Rabbimin muazzam dengesi kâinata karış karış nakışlı. Bunu göremeyen, bir parça çamur dan oluşmasına rağmen Rabbe kafa tutar kendini sanar akıllı(!)

Arıda ki dengeye ne demeli? çiçekle muhteşem uyumuna hayran kalmamak mümkün mü? çiçekten alır balı, kendi mabedinde saklar zamanı gelince cimrilik etmeden sunar ürününü.Hayvanlara bakıyorum da, bizler den daha uyumlu,daha vijdanlı,daha vefâkarlar.

Bir ölüyü gömmeyi bile yine bir hayvandan; kargadan öğrenmedik mi?Vefâ,merhamet görmek istersek, bir köpeğin dolu dolu bakan gözlerine inmeli.

Karıncaya bakınca çalışkanlığına gıpta etmeyen var mı? Heleki tembel, biz insanlara baktığım da karıncanın azmi takdire şayan olmalı.Dengesizliğe rağmen, evet denge derken dengesizlikte nerden çıktı dediğinizi duyar gibiyim. Dengesiz dedim çünkü; karıncayla bizlerin cüsse farkına baktığım da bir dengesizlik hakim. Ama, oda kâinatın ayrı bir DENGE si.

Nasıl mı? Rabbimiz, bazen nimetini haketmeyen bir kuluna mukabil, küçücük bir karıncayı eş tutuyor.İbret alsın,manayı kavrasın bir karıncadan UTANSIN diye karıncayı hal dili ile konuşturuyor. İbret alan kula ne mutlu, ne büyük nimet.

Denge;

herşeyin başı sonu terazinin sembolü, bu fani alemi dengelemiş yaradan,bize düşen dengeyi şaşmadan ruha denge yaşatmak.


DENGE, er kişinin işi
Nefsin zıttı, ruhun sesi

DENGE, alemi ayine
Beni adem'in hamuru,ateş iblise

DENGE, kemalât
Ruha seranat

.. .. ..

DeRgah
 

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
Karanlıkların ardın yeni bir sabah daha ardında; güneşe gebe.
Âbir-i sebîl oldum bakmadan arkama, canıma bir hâlil nasip eyle.

Omzuma yükledim benden ağır yükler; kamburum çıktı.
Hârâbat'a döndüm mabedim hüzün söyler, kalpten akan nur değil kandı​
 

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
Hayatta hiçbir şey gereksiz değil.Herkes'in bu alemde bir görevi,bir zinciri var.
Bazen gerekli yada gereksiz o zincire halka olmak zorunda kalır kişi, sebepsiz oynamaz zar.​

Gereksiz yere hayata girenlerin görevidir hayatı darmadağın edip,yıkıntılara bırakmak ebedi.
Gerekli yere imtihana vesile olmak için vardırlar, gereksiz değil, gereklidirler.​

Gereksiz görünenler, gerekliliğe sürüklerler
Gereksizler olmasa gerekliler nasıl hesaba çekilirler ki?​

 

mü'HÜR

Ordinaryus
Katılım
19 Eki 2010
Mesajlar
2,563
Tepkime puanı
422
Puanları
0
Yaş
37
Parti parti parti, akılları yedi
Özüne dönsün herkes, siyasetten hayır gelmez.

Siyaset er kişinin kârıyken, her kişinin diline nakarat olmuş
Dizi filim seneryolari gibi üreten üretene senaryolar zinciri oluşmuş

Dinde var mıdır yeri? dedikodu yemektir eti
Dikkatli et! heran hak, ister diyeti
 

YagmuR

Üye
Katılım
18 Ağu 2006
Mesajlar
2,504
Tepkime puanı
586
Puanları
0
Yaş
35
Konum
¤´ UnuTuLu§taN `¤
Web sitesi
www.gencislam.com
Parti parti parti, akılları yedi
Özüne dönsün herkes, siyasetten hayır gelmez.

Siyaset er kişinin kârıyken, her kişinin diline nakarat olmuş
Dizi filim seneryolari gibi üreten üretene senaryolar zinciri oluşmuş

Dinde var mıdır yeri? dedikodu yemektir eti
Dikkatli et! heran hak ister diyeti

Tüm zamanların ve ihvanın gündeminin önemine binâen
Tüm elh-i ihvana armağanımız olsun bu güzel dizeler
Yüreğinize derman mü'hür :gul
 
Üst