Bizim oralarda...
Dul bir meleğin kanatlarında kırılan...
Son hüzmeyle bitince bahar...
Güz gelir...
Kekremsi gülüşlerimizi...
Gözyaşına karıştırarak...
Ve kadife tüylü kedilerin...
Ölegeldiği ıslak kaldırımlardan...
Mekki yalnızlıkları...
Mestan bir rüzgarın önüne katarak...
Türkü türkü süzülür...
Çalakalem elemler...
Güz gelmiştir artık...
Turkuaz hüzünler sıçratarak...
Evrenin suskun kelepçesine...
Ağlama vaktinin beyanıdır...
Ufukta zangırdayan...
Üveyik senfonisi...
Böyle zamanlarda...
Biz...
Kemiksiz çocuklar...
Baharın rahminde tomurcuklanan...
Körpe güller gibi...
Solmaya yüz tutmuş gülüşlerimizle...
Kan ve menekşe adına...
Çöl ve düş adına...
Zeyl ve aşk adına...
Allah ve ins adına...
Gecikmiş ölümlere pazarlanırız...
Erken tutuşan acılarımızı...
Omzumuza peykelenerek...
Ben...
Adı kirlen(diril)miş...
Tomruk sperma...
Daha...
-20 yaşındayken...
Mor benizli uçurumlardan...
Şaşırmadım yuvarlandığıma...
Çünkü...
Direniş yumrusunu boynuna asıp...
Kaburgasını kıran karıncalar...
Sevmezler...
Toprak üstünde...
Yalınayak yürümeyi...
Bu yüzden ben...
Çarığını yiyen...
Ümmi bir kavimin...
Söz bilmez sözcüsüydüm...
Ve derdim yoktu...
Dertsizlikten gayrı...
Huruf yağmurları...
Kaşlarımın kıvrımındaki...
Münadi ısırıkları...
Pansuman edemeden...
Yıllar geçti üstümden...
Galiz bir silindirin...
En keskin çarklarını...
Göğsümde paslayarak...
Sormalıydım...
Soramadım...
Evhamlığımın hesabını...
Ama gün geldi...
Hesap soracak kıvama erişti...
Ellerimin gardiyan kokusu...
Velakin...
Son kullanma tarihi geçmiş...
Acılardan mesul değilmiş meğer...
Künyeme ifrit sokan...
Arkaik sürüngenler...
Ve...
Şimdilerde...
Dumanı iflas bir ateşten...
Cigarasını yakmaya çalışan...
Meyyit bir intihar aleviyim...
Dokunsam sana...
Yok olacağım...
Yarabbi...
Ya! - Rabbi - Yâr!
Varolmak ne kötü...
Yokluğunun zindanında...
Dul bir meleğin kanatlarında kırılan...
Son hüzmeyle bitince bahar...
Güz gelir...
Kekremsi gülüşlerimizi...
Gözyaşına karıştırarak...
Ve kadife tüylü kedilerin...
Ölegeldiği ıslak kaldırımlardan...
Mekki yalnızlıkları...
Mestan bir rüzgarın önüne katarak...
Türkü türkü süzülür...
Çalakalem elemler...
Güz gelmiştir artık...
Turkuaz hüzünler sıçratarak...
Evrenin suskun kelepçesine...
Ağlama vaktinin beyanıdır...
Ufukta zangırdayan...
Üveyik senfonisi...
Böyle zamanlarda...
Biz...
Kemiksiz çocuklar...
Baharın rahminde tomurcuklanan...
Körpe güller gibi...
Solmaya yüz tutmuş gülüşlerimizle...
Kan ve menekşe adına...
Çöl ve düş adına...
Zeyl ve aşk adına...
Allah ve ins adına...
Gecikmiş ölümlere pazarlanırız...
Erken tutuşan acılarımızı...
Omzumuza peykelenerek...
Ben...
Adı kirlen(diril)miş...
Tomruk sperma...
Daha...
-20 yaşındayken...
Mor benizli uçurumlardan...
Şaşırmadım yuvarlandığıma...
Çünkü...
Direniş yumrusunu boynuna asıp...
Kaburgasını kıran karıncalar...
Sevmezler...
Toprak üstünde...
Yalınayak yürümeyi...
Bu yüzden ben...
Çarığını yiyen...
Ümmi bir kavimin...
Söz bilmez sözcüsüydüm...
Ve derdim yoktu...
Dertsizlikten gayrı...
Huruf yağmurları...
Kaşlarımın kıvrımındaki...
Münadi ısırıkları...
Pansuman edemeden...
Yıllar geçti üstümden...
Galiz bir silindirin...
En keskin çarklarını...
Göğsümde paslayarak...
Sormalıydım...
Soramadım...
Evhamlığımın hesabını...
Ama gün geldi...
Hesap soracak kıvama erişti...
Ellerimin gardiyan kokusu...
Velakin...
Son kullanma tarihi geçmiş...
Acılardan mesul değilmiş meğer...
Künyeme ifrit sokan...
Arkaik sürüngenler...
Ve...
Şimdilerde...
Dumanı iflas bir ateşten...
Cigarasını yakmaya çalışan...
Meyyit bir intihar aleviyim...
Dokunsam sana...
Yok olacağım...
Yarabbi...
Ya! - Rabbi - Yâr!
Varolmak ne kötü...
Yokluğunun zindanında...