firavnun kuran'da işi ne

ebumusab

Üye
Katılım
9 Eki 2006
Mesajlar
252
Tepkime puanı
90
Puanları
28
selamun aleyküm kardeşler
firavn ve haman gibi kafirlerin kuranda işi ne ve kıyamet gününe kadar bunları neden okumak zorundayız görüşlerinizi bekliyorum
selamun aleyküm
 

yenibeyin

Asistan
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
712
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.yenibeyin.com
Allah onları insanlara misal olması için bildiriyor. Kiyamete kadarda kalacak onlar ve her zaman okuyup ibret alacağız ki aynı hatalara düşmeyelim
 

ufuklar27

Paylaşımcı
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
310
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Kaş
Web sitesi
www.lotuskitap.com
Allah onları insanlara misal olması için bildiriyor. Kiyamete kadarda kalacak onlar ve her zaman okuyup ibret alacağız ki aynı hatalara düşmeyelim

Firavun, son nefesinde iman etti ve secdeye kapandı. :)

Firavun'un hayatı ve yaşadıkları hakkıyla okuyup anlayabilenler için çok derin manalar taşıyor. İbn Arabi'den de bu bahisleri okumak lazım.
 

atctrf

Üye
Katılım
30 Kas 2006
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
merhaba, firavn kabul olmayan secdeyi hala devam ettiriyor; yandaki resme bakın kur'andaki ifadelerin tecellisi orada
 

ufuklar27

Paylaşımcı
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
310
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Kaş
Web sitesi
www.lotuskitap.com
İbn Arabi pek kabul gören bir kişi değil diye duydum

İbn Arabi, islam dünyasında oldukça geniş kabule mazhar olmuştur. Bir çok tasavvuf ekolü kendi tarikatlarında yer verirler İbn Arabi'ye. Ve onun lakabı Şeyhül Ekber'dir. Yani en büyük şeyh.

Fakat tam tersi değerlendirmeler de olmuştur. Onlar da bu belki de en büyük İslam evliyasına Şeyhül Ekfer demişlerdir. Yani en kafir şeyh. Bu sufli anlayış sathi bir bakış açısının sonucudur.

Dikkatle bakılırsa İbn Arabi'nin Kuran'a ve ehli sünnet çizgisine bağlı olduğu görülür.
 

yenibeyin

Asistan
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
712
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.yenibeyin.com
allah ibret verdimi günlükte olabiliri, anlık ve asırlıkta olabilir hatta bir ayette biz sineği misal vermekten çekinmeyiz(tam aklımda değil metni) diyor. O secde kabul olunmuş manasına mı geliyor ben anlamadım nasıl oluyor
 

ufuklar27

Paylaşımcı
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
310
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Kaş
Web sitesi
www.lotuskitap.com
allah ibret verdimi günlükte olabiliri, anlık ve asırlıkta olabilir hatta bir ayette biz sineği misal vermekten çekinmeyiz(tam aklımda değil metni) diyor. O secde kabul olunmuş manasına mı geliyor ben anlamadım nasıl oluyor


Kuran'da Elmalılı Hamdi Yazır'ın mealiyle konu şu şekilde anlatılıyor Yunus Suresinde:


90. Derken İsrail oğullarını denizden geçirdik. Firavun askerleriyle takip ve taarruz etmek için derhal arkalarına düştü. Sonunda boğulma kendini sıkboğaz edince: "İnandım, gerçekten de İsrail oğullarının iman ettiği Allah'tan başka tanrı yok, ben de O'na teslimiyet gösterenlerdenim!" dedi.

91. "Ha! Şimdi mi? Halbuki bundan önce isyan etmiştin ve fesatçılardan idin.

92. Biz de bugün seni bedeninle bir tepeye atacağız ki, arkandan geleceklere bir ibret olasın!" Ne var ki insanların birçoğu ayetlerimizden cidden gaflettedirler.


İslam ulemasından çokları Firavun'un imanının kabul olmadığına hükmetmişler. Oysaki bu ayetlerde Firavun'un imanının kabul olmadığına dair bir hüküm yok.
İbn Arabi de buradaki kelimelerden ve Kuran'daki diğer ayetlerden yola çıkarak Firavun'un imanının kabul olduğu görüşünü savunuyor.
 

atctrf

Üye
Katılım
30 Kas 2006
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Hayır hocam Kur'an-kerimde anlatılan imanın kabul olmadığıdır. Siyer(peygamberler tarihi)'e baktığımızda firavn'ın Kızıldeniz' de Musa A.S.'ı arkasından kovalarken sular birleşince canı çıkarken herşeyi anlaması ve orada iman edip secdeye gitmesi hadisesidir. bu da ilmihal kitaplarında anlatıldığına göre iman-ı yeis diye adlandırılır. bu da ehl-i sünnet inancına göre makbul olmayan bir imandır. imanı olmayanın secdeside olmayacağına göre... böyle british museum'da beklemeye koyulur biz ibret alalım diye (anlayana)
 

yenibeyin

Asistan
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
712
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.yenibeyin.com
benim anlamadığım bişey var peygamber efendimizin amcası ki onu her seferinde korumuştur ama olurken müslüman olup olmadığı kesin değildir o konu tartışma konusu bile olmazken ömrünün her anında allaha inanan insanlara zulmetmiş ve kendini allah ile eşdeğer görmüş birini neden tartışıyoruz o açıkça belli bütün islam uleması onun secdesi kabul olmamıştır diyor biz şimdi burada konu açarak onun secdesini kabul mu ettireceğiz alimlerden daha mı şefkatli olacağız inşallah yanlış anlaşılmaz
 

ufuklar27

Paylaşımcı
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
310
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Kaş
Web sitesi
www.lotuskitap.com
benim anlamadığım bişey var peygamber efendimizin amcası ki onu her seferinde korumuştur ama olurken müslüman olup olmadığı kesin değildir o konu tartışma konusu bile olmazken ömrünün her anında allaha inanan insanlara zulmetmiş ve kendini allah ile eşdeğer görmüş birini neden tartışıyoruz o açıkça belli bütün islam uleması onun secdesi kabul olmamıştır diyor biz şimdi burada konu açarak onun secdesini kabul mu ettireceğiz alimlerden daha mı şefkatli olacağız inşallah yanlış anlaşılmaz

Ebu Talib, peygamberimizi koruyup kolladı, bildiğimize göre son nefeste bile iman etmedi. İnsanlara zulmetmiş ve ilahlık taslamış birisi olan Firavun son anında iman etti. Çok hikmetli olaylar. Bu olaylar üzerinde çok ince düşünmek lazım.

Ayette geçen "şimdi mi?" ifadesi Firavun'un iman ettiğinin delilidir. Hatta bu "şimdi mi?" sorusu, bir azarlamayla birlikte, belki de firavunun imanının kabulünün de bir delilidir.
 

ebumusab

Üye
Katılım
9 Eki 2006
Mesajlar
252
Tepkime puanı
90
Puanları
28
selamun aleyküm
kardeşler camdan bakması gerekenler cama bakınca,parmak ay'ı gösterirkende parmağa bakanların birşey göremedikleri malumunuz acaba bu konumdamıyız
selamun aleyküm
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Sen "Firavn" hitabını işitince nefsine söylendiğini düşün...

"Ya Musa" denildiği zaman Ruhuna seslenildiğini hissetmeye çalış..

Sonra Sana bildirilenleri, söylenenleri bir de böyle tefekkür et..

Ruh ki Musa AS. gibi Firavn'ın sarayında yetişir de sonra Rabbından gelen hitabı işiterek Firavn'ın karşısına çıkar.. Nefis demek, esasında beden demek.. Bedenin terkibi olan 4 unsur demek.. Ruhun, Firavn'ın sarayında..

Derken "Allah katından ilim verilen biri" çıkar gelir de Musa AS.'a kendisinden tek harf bilmediği İlm-i Ledün'i öğretir.. Gemiyi deler de gözden düşürür.. Delinen bedende gurur kibir benlik olmaz.. Sonra çocuğu öldürüverir.. Yani Nefs-i Emmarenden beraat ettirir.. Nefsinin arzularını öldürür.. Sonra, yıkılan duvarı doğrultur da altındaki gizli hazineden nasiptar eder.. Sen o gizli hazineyi kendi kalbinde bulursun.. Çünkü onu örtecek bütün duvarlar doğrultulmuştur..

Kardeşim, sen sen ol; sakın ki Allah'ın işleri ve sözleri için neden böyleki deme.. O, abes bir iş işlemez.. Abes bir örnek vermez..

Şart ki öğrenmek ve kalbine indirmek için ondaki manayı talep etmiş olasın..

Değilse abes ile iştigal asıl bu olur..

(Fakat, bu manaları gerçekten hissetmek ve idrak etmek için Gönül Sahibine gönülden bağlanmış olmak icap eder... Yani rusuh -sadır- İlim Sahibini bulmak, onu sevmek, onu kendine delil etmek... Bunu da bir kenara not etmeli..)

Cenab-ı Hak, Ayetlerini hem afakta (dış dünyada) hem de enfüste (nefislerde) bizlere göstereceğini vaad etmiştir.. Şüphesiz, Allah, asla vaadinden geri dönmez..
 

haznedar74

Üye
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
herkesin cuma'sı mübarek olsun.

Esselamü aleykum kardeşlerim, ben bugün üye oldum, Firavun ile ilgili yazılanlar dikkatimi çekti, bende birşeyler söylemek istedim müsadenizle;
-Firavun aleyhilane yaşadığı 400 yıl boyunca Alemlerin Rabbi olan ALLAH c.c. na ve O'nun peygamberi Hz. Musa a.s.'a düşmanlık etmiş biridir. üstelik firavun aleyhilane kendisinin ilah olmadığını gayet iyi biliyordu, fakat nefs-i emmare sıfatlarına haiz olduğu için insanların kendisine ilahmış gibi davranmaları hoşuna gidiyordu, Musa as. kendisine ALLAH c.c.'nun emri ile gelip asasının ejderha olması ve elini koynuna sokunca bembeyaz bir nur olması mucizeleri karşısanda Musa as.'a tabi olacakken veziri Haman aleyhilane ona hitaben "Sen kendin ilahlığı bırakıp başka bir ilahamı kul olacaksın" sözleri karşısında nefsinin fısıltıları ve şeytan aleyhilanenin vesveselerine kulak vererek son anda vazgeçmiştir.
-Alemlerin Rabbi ve herşeyin gerçek sahibi olan ALLAH c.c. insandan kendisine kulluk yapmasını ister, verdiği nimetler karşısında insanın şükretmesini, nankörlük etmemesini ister. Firavun aleyhilane hem nankördür, hemde kendisini ilah gibi görmek ve bunu insanlara zorla kabul ettirmek suretiyle haddini aşmış birisidir. Firavun aleyhilane Musa as.ın peşinden kızıldenize girip sular üstünü kaplamaya başlayınca ölüm korkusu ile "iman" etmiştir, bu tabiki geçerli bir iman değildir ve kabul edilmez.
-Bizler şuna herzaman hamdetmeliyiz, ALLAH c.c. bizleri müslüman bir ülkede müslüman bir anne babadan yarattı, her ne kadar insan doğduğunda islam fıtratı üzerine doğsada sonradan ebeveynleri onları kendi dini üzerine yetiştirdiği göz önüne alınırsa bizim çok büyük bir nimet içerisinde bulunduğumuz daha iyi anlaşılabilir, üstelik 18 bin alemlerin yaratılmasına vesile olan Alemler serveri Peygamber efendimizin ümmeti olmak ile şereflendik, bu nimetlerin kadrini bilmek, ALLAH c.c'na bize ihsan ettiği bu büyük şerefler için her daim hamdetmeliyiz ki, nice peygamberler bu nimetle şereflenmek için ALLAH c.c.'na yalvarmışlardır. BİZİ KENDİNE KUL, HABİBİNE ÜMMET OLMAKLA ŞEREFLENDİREN, KENDİSİNDEN BAŞKA İLAH OLMAYAN YÜCELER YÜCESİ ALLAH C.C.'NA SONSUZ HAMDÜ SENALAR OLSUN.....
 

ebumusab

Üye
Katılım
9 Eki 2006
Mesajlar
252
Tepkime puanı
90
Puanları
28
selamun aleyküm..

şu meşhur firavun. Kuran 74 yerde firavun adını anmaktadır. Kuran gibi bir kitabın öyle bir adı 74 defa tekrar etmesi, Kuran a iman edenler açısından mükemmel bir ders.
Kuran ımız bir şahıs olmasından çok sembol olan firavun dan söz etmektedir. Çünkü firavun şirkin ve azmanın temsilidir. Ezip benliklerini imha ettiği kitlelere ilahlığını kabul ettirdikten sonra o dalkavuklarını üretmiş, dalkavukları da onun güç ve şöhretini büyütmüşlerdir. O bu yönüyle tam bir semboldür.
Firavun boş değildir hiç boş değildir. Çünkü o kendisinden sonra gelen nice zalim insan kılıklıların ve sistemlerin aslıdır. Onu tanımak şerri ve zulmü tanımaktır. Onu tanımak Musa yı bilmektir. Bugün olanların yarın nasıl sonuçlanacağını görebilmek için firavun un bilinmesi önemlidir. O bu nedenle Kuran dadır
Musa nın karşısına dikilen Allah ın kulu olmayı acizlik gören firavun ne ilktir nede sondur. İnsanlığın uzun tarihi onun gibi niceleriyle doludur.
Firavun tek değildi. Karunu ve Hamanı ile firavun, firavunoğlu o insanlardan emip onları besledi onlarda onu kudurttu.
Karun onun döneminde serveti temsil ediyordu, Haman ise, dalkavuk bürokratı ve kamuoyu oluşturan güçleri temsil ediyordu.
Ölümlü bir insan nasıl ilahlaşır. İlahlığı o iddia etse bile, kalabalık kitleler böyle bir safsataya nasıl destek olur, hatta nasıl sessiz kalır sorusunu en tabii cevapları firavundadır.
Halkın büyük bir bölümü sefalet içerisindeyken, küçük bir azınlığın zevk içinde nasıl yaşayabildiğini anlamak için o bir derstir.
Ezilenlerin ezilmişliklerini anlamaları için bir derstir. Ebedi cehenneme yuvarlanışın nasıl başladığının en iyi görülebileceği bir derstir.
Musa aleyhisselam gibi bir peygamberin latif sözlerini anlamadı, anlamadılar. Bir sürü musibet yağdı anlamadı, anlamadılar.
Firavun inatçı kafire ne güzel sözün ne de başına yağan azabın fayda etmeyeceğini anlatmak için Kuran dadır.
Firavun un asıl sorunu insanların iradelerine hakim olma sorunuydu. Emir altındakilerin kendisi gibi düşünmelerini, zevlerine varıncaya kadar onun gibi olalarını istiyordu, tek söz sahibi olmalarını istiyordu. Allah a asi olması bundandır. Musa aleyhisselam ı düşman edilmesi de bundandır. Bütün firavuni sistemlerin temel karakteri budur. Bunun için bütün ilahları reddedip sadece Allah a kulluğa çağıran Kuran firavun u örnek göstermiştir.
Piskolojik baskı Allah ın dinini engelleme, hapis ve işkence ile ezme, soykırım gibi yollarla hakkın karşısına dikilenler için bir örnektir o.
Öldürttü, astı, kesti ama karısının iman etmesine bile engel olamadı. Onun en büyük destekçilerinden sihirbazların toplu imanını engelleyemedi. Kendi çöplüğünde ötemedi. İbret oldu, ders oldu.
Bütün tağutlara ve bütün ezilenlere asıl gücün kimin elinde olduğunu, kimin ebedi, kimin fani olduğunu gösteren bir ders oldu.
Hüküm ve hükümranlık sadece Allah ındır. Gerisi boş ve fani densin diye o Kuran da anıldı.
O azdıkça Musa nın gelmesi yaklaştı.
Günü geldiğinde Allah ın yardımı gelir. Çare tükendi denirken, denizler yol olur. Dalgalar kimini korur, kimini boğar. Kendisini ilah zannedenler. İnsanları kul edinenler bende iman ettim der ama imanın faydası olmaz. Şımaranlar helak olur, sabredenler kazanır. Olsa olsa firavun kadar olanlar kendilerine öğüt bulsunlar onların zulmü altında ezilenler de, denizlerin yol olacağı günü beklesinler diye o Kuran da anıldı.
Ya sistemi ile ya da adı ile bir firavun muhakkak bulunacaktır. Yazı kovalayan kış gibi, gündüzü kovalayan gece gibi.
Ama gelecek olan Musa dır. Onun haşmetli sarayında da olsa, gelecek olan Musa dır.
Bir hoca efendinin ders notlarından alıntıdır..
Selamun aleyküm..
 

zeygue

Aktifleşmemiş
Katılım
17 Kas 2006
Mesajlar
1,262
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ankara
benim anlamadığım bişey var peygamber efendimizin amcası ki onu her seferinde korumuştur ama olurken müslüman olup olmadığı kesin değildir o konu tartışma konusu bile olmazken ömrünün her anında allaha inanan insanlara zulmetmiş ve kendini allah ile eşdeğer görmüş birini neden tartışıyoruz o açıkça belli bütün islam uleması onun secdesi kabul olmamıştır diyor biz şimdi burada konu açarak onun secdesini kabul mu ettireceğiz alimlerden daha mı şefkatli olacağız inşallah yanlış anlaşılmaz
:clap2: :clap2: :clap2:
 

zeygue

Aktifleşmemiş
Katılım
17 Kas 2006
Mesajlar
1,262
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ankara
İbn Arabi, islam dünyasında oldukça geniş kabule mazhar olmuştur. Bir çok tasavvuf ekolü kendi tarikatlarında yer verirler İbn Arabi'ye. Ve onun lakabı Şeyhül Ekber'dir. Yani en büyük şeyh.

Fakat tam tersi değerlendirmeler de olmuştur. Onlar da bu belki de en büyük İslam evliyasına Şeyhül Ekfer demişlerdir. Yani en kafir şeyh. Bu sufli anlayış sathi bir bakış açısının sonucudur.

Dikkatle bakılırsa İbn Arabi'nin Kuran'a ve ehli sünnet çizgisine bağlı olduğu görülür.

İbn-i Arabinin küfür sözlerinden dolayı asıldığını unutuyorsunuz.
 

manifesto

Yasaklı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
0
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Konum
Kocaeli
Sanırım bir şeyi kaçırıyoruz
Soru aslında firavunun akıbetinden ziyade kur'anda neden tevatür edildiği
Müşriklerin kafirlerin ehli fasıkların kıssaları neden kuranda anlatılır ve biz bunları neden okumak zorundayız?
aslında güzel bir soru
ben doyurucu cevap göremedim
İbret almak için diyen arkadaşları olmuş bir bir giriş olabilir
 
Üst