‘fethullah gülen’le said nursi anlayişinin katiyen alakasi yok’

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
‘Fırıncı abi’ olarak tanınan Mehmet Fırıncı, Fethullah Gülen Hareketi ile alakalı çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Mehmet Fırıncı, Bediüzzaman yaşasaydı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı alkışlayıp, tebrik edebileceğini belirterek şöyle konuştu; ‘‘Bediüzzaman Said Nursi hayatta olsaydı, Erdoğan’ı tebrik eder ve alkışlardı. Mesela şu anda noksan kalan bir şey var, Ayasofya… ‘Bu kadar güzellikler yaptınız, Ayasofya’yı da açın’ derdi.’’
‘FETHULLAH GÜLEN’LE SAİD NURSİ ANLAYIŞININ KATİYEN ALAKASI YOK’Fethullah Gülen hareketi ile Said Nursi hareketinin arasında hiçbir bağın olmadığını vurgulayan Fırıncı şunları söyledi, ‘‘Bediüzzaman Said Nursi otel odasında ayağa kalkarak ‘katiyen menfi harekete iznim yok! Bizim hareketimiz müspet harekettir, cihad-ı manevidir’ dedi. Dolayısıyla günümüzde konuşulan bu meselelerle Said Nursi anlayışının katiyen alakası yok. Fethullah Hocaefendi’nin tarzı başka Said Nursi’nin tarzı başkadır. O bir din adamı olarak hizmet yapmaktadır, ama Said Nursi’nin koyduğu tarz değildir.’’
’17 – 25 ARALIK BİZE BAŞKA ŞEYLERİ GÖSTERDİ’‘Fethullah Gülen hareketi dini hareket midir?’ sorusunu cevaplayan Fırıncı, 17 – 25 Aralık’ta yaşanan olayları örnek göstererek, Gülen Gurubu’nun artık dini bir hareket olmadığını belirtti. Fırıncı ‘‘Evvela dini bir hareket olarak ortaya çıkmıştır. Ama 17 – 25 Aralık bize başka şeyleri söyledi. Bir taraftan çok masum insanlar da var. Ama son Çağlayan Adliyesi’ndeki hadiseler de hakikaten şaşırttı. Ahmet Taşgetiren Bey gibiler güzel tarif yapıyorlar. ‘Cemaatken şöyleydi, örgütken böyle oldu’ diye. Yani cemaat olduğu bir zaman var, örgüt olduğu bir zaman var. Dolayısıyla ne diyeceğimizi şaşırıyoruz’’ dedi.
‘SAİD NURSİ MÜSLÜMAN KARDEŞLERİ İÇİN BEDDUA ETMEMİŞTİR’Mehmet Fırıncı; Fethullah Gülen’in bedduasının hatırlatılması üzerine, Bediüzzaman Said Nursi’nin Müslüman kardeşlerine yönelik tavrını örnek gösterdi. Bediüzzaman’ın Müslümanlara beddua etmediğini söyleyen Fırıncı sözlerine şöyle devam etti, ‘‘Genel olarak şer kuvvetleri, düşman kuvvetleri ‘Allah onlara fırsat vermesin’ gibi beddualar etmiştir. Müslüman kardeşleri için katiyen öyle bir şey yapmamıştır. Mesela Emirdağ’da Emirdağ müftüsü Üstad aleyhinde konuşuyor. Talebesi de gelip, ‘müftüyle konuştum senin hakkında böyle söyledi’ diyor. Üstad da ‘çık dışarıya sen benim kardeşimi bana düşman etmek istiyorsun’ diyerek kovuyor hizmetten.’’
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Hoca Efendi Nur Cemaatine sizin sayenizde katıldı.
Elhamdülillah.
Hoca Efendi’nin konumu neydi cemaat içerisinde?
Cemaate başladı, yürüdü. Namazları cemaatle tatlı tatlı kıldırıyordu. Risale-i Nur’u okuyordu. Tesir ediyordu bize.
AĞABEYLERİN HOCAYA KARŞI ÇOK SEVGİLERİ VARDI
Mesela Tahiri ağabey, Zübeyir ağabey. Bu ağabeylerin Fethullah Hoca hakkındaki düşüncelerini hatırlıyor musunuz?Onların Hocaya karşı çok sevgileri vardı. Çok fazlaSeverlerdi.Herkes. Hususan Sungur ağabey. Hatta Zübeyir ağabeye Hoca efendiyi anlattım. ‘İstanbul’a gelsin, bana misafir olsun’ dedi. O’na misafir oldu.
Zübeyir ağabey ile Hocaefendinin bir sohbetini hatırlıyor musunuz?
Yok. Ben ikisinin beraber olduğu bir yerde bulunmadım. Ama vesile oldum. ‘Bana misafir olsun’ dedi. Zübeyir ağabeyin sözleri bunlar.
http://www.mehmedkirkinci.com/index.php?s=article&aid=1294
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Fethullah Gülen hakkında düşüncemi soruyorsunuz;
Öyle bir İslam hadimine ben ne diyebilirim ki. Dünya çapında hizmeti meydanda.Fethullah Gülen Bediüzzaman'ın hizmetini bir nevi devam ettiriyor demektir. Fethullah Hoca'nın bize karşı hiçbir tavrı olmadı.Ve olmazda.
Ezelden kaynaşan ervaha ayrılık olur mu? Biz İslam ümmetiyiz.Peygamber (A.S.M)'ın manevi evladlarıyız.Biz birbirimizle iftihar ediyoruz.Birbirimize dua ediyoruz.
Muhterem Tempocu arkadaşlar; Sizde ayılın, toparlanın.İslam kardeşliğiyle bir vücudun azaları gibi olalım.Ahirzamandayız, kıyamet yakındır.Her şey orada açığa çıkacaktır. Çok selamlar.Nur'un aciz bir talebesi ve Fethullah Hoca gibi İslamiyet hadimlerinin bir arkadaşı ve onlardan dua bekleyen Mustafa Sungur
http://www.sorularlasaidnursi.com/m...rgisinin-sungur-agabey-ile-roeportajlari.html
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Kurban Bayramında gelince, “Sen İstanbul’a gidip Zübeyir Ağabeyi ziyaret et.” dedim. Zübeyir Ağabeye de kendisini anlattım. “Çok kabiliyetli bir kardeşimizdir, ilgilenirseniz iyi olur.” dedim. Ondan sonra Zübeyir ağabeye misafir oldu, gelip gitmeye başladı.
Edirne’de önce Suat bey müftü idi. Ondan sonra Yaşar Tunagür oldu. Yaşar Bey iyice sarıldı buna. Sonra askere İzmir’e gitti.Orada da bir yüzbaşı denk geldi: “Sen” demiş, “askerliği bırak, millete dinini anlat.” Öylece İzmir ona sahip çıktı. Zübeyir Ağabeyle ondan sonra da teması devam etti.
Bazen Cuma günü vaaz için bazı camilere götürüyorduk. “Hocam nereyi ezberleyeyim?” diyordu. Gösterdiğim yeri hemen ezberliyor, kekelemeden konuşuyordu. Millet “Şu çocuğa bakın nasıl ilham geliyor!” diyordu.Kimse membaını bilmiyordu...
Yıllar sonra annesinin vefatı üzerine Osman Hoca ve Ahmet Şahin’le birlikte taziye için gittik. Üç-dört saat yanında kaldık. Çok güzel sohbetler oldu. Birkaç gün önce bir rüya görmüştüm. Rüyada geniş bir bina, ucu bucağı görünmüyor, zemini de halı gibi döşenmiş. Hoca efendi birden yanımda durdu ve binayı bana anlatmaya başladı.
Dedim: “Buraya gelmeden önce böyle bir rüya gördüm. Tabiri nedir?”
Dedi: “Estağfurullah, siz daha iyi bilirsiniz.”
Ben de “Sizin hizmetinizden çok gelişeceğine işarettir.” Dedim.
Hocaefendi: “Bu sizin hizmetiniz , sizin , sizin...”diye ağlamaya başladı.
İzmir’de hapisteyken Nazım Gökçek, Necmettin Bey ziyaretine gideceğiz. Gitmeden öncede bir rüya gördüm. Rüyada Cebrail elinde bir masa saati ...Bana “Al bunu Fethullah Hocaya ver.” Ziyaretine gittiğimizde bu rüyayı anlattım. “Hocam, bunu işittikten sonra 10 sene hapiste kalsam hiç aldırmam.” Dedi.
Yüz yetmiş ülkede okul yapmak ne demek?Cebrail’in rüyadaki saati bu işte...
Ben, “Cenabı-ı Hak, Bediüzzaman’ı kendisini anlatmak için yaratmış, Fethullah Hocayı da hizmet için yaratmış.” diyorum. Benim inancım bu...

Mehmet KIRKINCI ( Kırkıncı Hocaefendi )
http://www.gencadam.com/muhteviyat/...ndiyi-anlatiyor-1-2-3/?tmpl=component&print=1
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Mehmet KIRKINCI ( Kırkıncı Hocaefendi )!!!


Başbakana İttihad-ı İslam MektubuYazar: Mehmed Kırkıncı, 25-6-2014
Aziz ve Muhterem Başvekilim; Fâtır-ı Hakîm’in ezelden beri cereyan eden ve kıyamete kadar da devam edecek olan bir kanunudur ki; bu necip millet maddi ve manevi inkıraza uğradığı, aralarında fitne ve fesatların çoğaldığı bir zamanda, onların dünya ve ahiret saadetlerine vesile olacak, sırat-ı müstakim dairesinde yaşamalarını sağlayacak, mazlumları zalimlerin zulmünden kurtarıp adaleti tesis edecek ya bir mürşit veya bir müceddit gönderdiği gibi, hayatını, hissiyatını ve himmetini milletin maddi ve manevi teali ve terakkisine, necat ve saadetine hasreden sizin gibi âl-i himmet, âlicenap, vatanperver devlet adamlarını da göndermesi O’nun lütuf ve kereminin icabındandır.Faziletperver Başvekilim,Kısa bir zaman önce yaklaşık on beş gün Güneydoğu Anadolu’nun birçok ilini dolaştım. Her gittiğim yerde milletin kahir ekseriyetinin sizin muvaffakiyetiniz için dua ettiğine yakinen şahit oldum. İktidara geldiğinizden beri girmiş olduğunuz bütün seçimlerde muvaffak olmanızın, çok büyük ve hayırlı hizmetlere imza atmanızın arkasında ehl-i hamiyetin dualarının büyük bir tesirinin ve hissesinin olduğu kanaatindeyim. Zaten böyle umumi ve külli bir duaya mazhar olan bir zatın, Allah’ın izni ile muvaffak olmaması mümkün değildir. Bu necip milletin teali ve terakkisi için çalışmak, onlara hizmet etmek sizin için en büyük bir şeref, en âli bir izzet ve en yüce bir bahtiyarlıktır.Tanzimat’tan bugüne kadar böyle maharetli bir kadronun varlığına ilk defa şahit olmaktayız. Rahmetli Adnan Menderes ve Merhum Turgut Özal’ın bu milletin maddi ve manevi terakkisi için yapmış oldukları hizmetlerini her zaman şükranla yâd ediyoruz. Ancak onların böyle yeteri kadar maharetli bir kadroları yoktu.Cenab-ı Hak çok çetin, fakat o kadar da şerefli olan bu hizmet yolunda size kabiliyetli, sadakatli, hamiyetperver birçok dava arkadaşı nasip etti. Hükümetinizin on iki yıllık icraatları arasında; resmi dairelerde başörtüsünün serbest olması, Kuran-ı Kerim ile siyerin ders kitabı olarak okullarda okutulmaya başlanması gibi manevi hizmetlerin yanında, duble yolların, tünellerin, hava alanlarının, hızlı trenlerin yapılması, IMF’ye olan borcun ödenmesiyle Batılı güçlerin tahakkümünden kurtularak ekonomik bağımsızlığın kazanılması, 153 yıllık rüya olan tarihi Marmaray projesinin hayata geçirilmesi, Kanal İstanbul gibi dev bir projenin hazırlanması, başta Savunma Sanayi olmak üzere dış devletlerden alınan birçok araç ve gerecin memleketimizde üretilmeye başlanması gibi birçok fevkalade hizmetlerin yapılması, Avrupa başta olmak üzere dünyanın nazarını ülkemize celbetmiştir.Âlicenap Başvekilim,Memleketimizin dünya nazarındaki itibarını gıpta edilecek bir konuma getirmeniz, milletimizi fevkalade memnun ve mesrur etmektedir. Tevfik-i İlahi ile sadece milletimizin değil, dünyadaki muhtaç insanların derdi ile dertlenmeniz, onların yardımına koşmanız, gerek memleketimizde gerekse muhtelif ülkelerdeki ecdadımızın imar ettiği tarihi eserleri gün yüzüne çıkarmanızdaki maharetiniz, yurdumuzun en ücra köşelerine kadar götürülen sağlık hizmetlerindeki başarınız, başta Suriyeli ve Filistinli kardeşlerimiz olmak üzere dünyanın birçok yerindeki müslüman kardeşlerimizin imdadına koşmanız ve onlara şefkat kucağını açmanız hayret ve takdirle müşahede edilmektedir.Hamiyetperver Başvekilim,Malumunuz olduğu üzere; “Azametli bahtsız bir kıt'anın, şanlı tali'siz bir devletin, değerli sahibsiz bir kavmin reçetesi; ittihad-ı İslâmdır.” ( Mektubat, B. Said Nursi)Ne yazık ki, ittihad-ı İslam’ın ehemmiyetini kavrayamayan çorak dimağlar ve şuursuz müslümanlar, bu din-i mübinin nezahat ve ulviyetine gölge düşürmektedirler. Müslümanların bugün düşmüş oldukları bu elim vaziyet, âlicenap dimağların vicdanlarını müteessir etmekte ve derinden yaralamaktadır. Bir kâbus gibi üzerimize çöken bu elim hal karşısında ehl-i imanın kalbi, ruhu ve vicdanı sarsılmaktadır.Dünyadaki bütün müslümanların gözü, bir zamanlar cihanın efendisi, hâkimi ve üstadı olan, maddi ve manevi terakki ile milletini saadet ve selamet içinde yaşatan, ilim ve adaletleriyle dünyaya damga vurup asırlarca cihanı titreten, marifet ve irfan nurlarını âlemin aktarına neşreden, dünyaya şan ve şerefle altı asırdan fazla bir zaman hükmeden o muhteşem ve ihtişamlı ecdadımızın torunları olan bizlerin üzerindedir.Eserlerinin bir çok yerinde ecdadımız için “Necip kavim” ifadesini kullanan Bediüzzaman Hazretleri Lemaat adlı eserinde;“Eski zamandan beri istiklal-i İslâm'ın bekası, hem Kelimetullah'ın i'lâsı için, farz-ı kifaye-i cihadı; o lâzime-i diyanetDeruhde ile, kendini yekvücud-u vahdanî, İslâm'ın âlemine fedaya vazifedar, hilafete bayrakdar görmüş olan bu devlet.” ifadelerine yer vermektedir.Muhterem Başvekilim,Jeopolitik bakımdan çok kritik bir noktada olan memleketimizin etrafı adeta bir ateş çemberi haline gelmiştir. Vatanımızı bu ateş çemberinden en az zararla kurtaracak olan tecrübenin, ferasetin, metanetin, sabır ve donanımın sizde olması bizim için en büyük bir nimettir. Bunu, Cenab-ı Hakk’ın inayet ve yardımıyla başaracağınıza inancımız tamdır.İtaatteki hikmet ve maslahatı kavramayan nice milletler, Allah’ın en büyük ihsanlarından biri olan “devlet” nimetini ellerinden kaçırmışlar; birlik ve bütünlüklerini, istiklaliyetlerini muhafaza edememişlerdir. Tarih bunun acı misalleriyle doludur. Eğer Endülüs’te şehzadeler memleketi bölerek baş çekmeselerdi, belki bugün Avrupa’nın, hususen Fransa’nın varlığından söz edilmeyecekti. Dâhili isyan ve ihtilaflarla Osmanlı otoritesi sarsılmasaydı, muhtemelen bugün Ortadoğu’daki bu vahim hadiseler yaşanmayacaktı.Bugün bütün âlem-i İslam’ın kalbini derinden yaralayan ve vicdanlarını sızlatan Filistin, Suriye, Irak ve Mısır gibi birçok İslam ülkesinde yaşanan elim hadiseler hep ihtilaf ve tefrikanın neticesidir.Tevfik-i İlâhî sizin ve dava arkadaşlarınızın refiki olsun. Ehassı emelim, saadet ve afiyetinizin berkemal olması ve muvaffakiyetinizin daim olmasıdır.
19.06.2014
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Mehmet KIRKINCI ( Kırkıncı Hocaefendi )!!!

SEÇİM İLE İLGİLİ OLARAK KAMUOYUNA DUYURU - 28.03.2014Yazar: Mehmed Kırkıncı, 28-3-2014
Daha önce son hadiselere ve hükümetimize bakışımla ilgili beyanatlarda bulunmama rağmen, seçimin yaklaşmış olduğu bu günlerde hakkımda tamamen hakikat dışı haberlerin yayıldığını esefle işitiyorum.Nur talebeleri olarak yarım asrı aşan bir zamandan beri seçimlerde takip ettiğimiz yol belli olup halen aynı istikamet üzerindeyiz. Üstadımız, Halk Partisinin başa gelmesi halinde komünist kuvvetlerin memlekete hakim olacağını açıkça beyan ederek, Halk Partisi karşısındaki en büyük sağ parti olan Demokrat Partiyi açıkça desteklemiştir. Nur Talebeleri de aynı yolu takip ederek ve sevad-ı azama tabi olarak, Halk Partisi karşısında mücadele veren ve çok hayırlı işlere imza atan Ak Parti hükümetini desteklemişlerdir ve desteklemeye devam etmektedirler. Bu meyanda benim de aynı kanaatte olduğumu efkâr-ı umumiyeye bir kez daha bildirmem zaruret halini almıştır. 28.03.2014
Mehmet KırkıncıERZURUM​
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Mehmet KIRKINCI ( Kırkıncı Hocaefendi )!!!



Hocam biliyorsunuz, Ufuk Yayınevi Risale-i Nur’dan Lem’alar kitabını sadeleştirme faaliyetinde bulundu; hemen bütün ağabeylerimiz bu hususta fikirlerini beyan ettiler. Siz nasıl bakıyorsunuz bu sadeleştirme işine?


Hiç iyi olmadı tabi.

KİMİN HADDİ VAR Kİ BU RİSALELERİ SADELEŞTİRMEYE CÜRET EDİYOR

Kırkıncı hocam ne diyor diye cemaat çok merak ediyor?

Eğer Nurlara bir el girerse bu iş ayrana döner yani o zaman. Üstad Hazretleri 28. Mektup’un 8. Meselesinde, “bu libaslar fıtrî olarak geliyor” diyor. Üstad kendisi diyor bunu. “Manaların lafızları, libasları fıtridir, benim bile bunları değiştirmeye salahiyetim yoktur” diyor Üstad. Bu da bitiriyor meseleyi yani.
Üstad benim selahiyetim yok dedikten sonra, kimin haddi var ki bu Risaleleri sadeleştirmeye cür’et ediyorlar. Risaleler sadeleştirilmeye bir başlandı mı o zaman ayrana döner…

omer_ozcan_mehmet_kirkinci1.jpg
Başka söze gerek yok diyorsunuz yani?


Yok!.. Üstad kendisi diyor canım. Allah Allah! Kimin haddi var buna. Öyle şey mi olur?

Bediüzzaman’ın eserlerinin içini değiştirip kendi kelimelerini, kendi ifadelerini koyup, sonra Üstad’ın adıyla satmak veya bedava dağıtmak sadakat düsturuna uyar mı?

Ne demek canım, ihlas, sadakat meselesi bu tabi… Risale-i Nur’un bu haline sadık kalmak, muhafaza etmek her nur talebesinin hakkı ve vazifesidir. Risale-i Nur’un kisveleri bir vücudun elbisesi gibi değil ki, derisi gibidir. Bizim giydiğimiz elbise gibi değildir yani. Ya nedir? İnsanın derisi, cildi gibidir. Bu söylediğimi bilhassa kaydet.

Kur’an’ın hâsiyetlerine mazhar olmuş…

Evet, aynı öyle…

RİSALEDEKİ LAFIZLAR İNSANIN CİLDİ GİBİDİR

Hocam şu da çok soruluyor. Şerh ve izaha izin vermiş mi Üstad Hazretleri deniyor?

O mesele başka. O olur… İzah başka şey, Kur’an’ı da, Hadis-i Şerifleri de izah ediyor âlimler, üzerine kendi adlarını yazıyorlar. O mesele başka. Sadeleştirme tehlikeli…

Mektubat’tan ilgili yerde söyle diyor Üstad Hazretleri, “Kur'anın bir nevi tefsiri olan Sözler'deki hüner ve zarafet ve meziyet kimsenin değil; belki muntazam, güzel hakaik-i Kur'aniyenin mübarek kametlerine yakışacak mevzun, muntazam üslûb libasları, kimsenin ihtiyar ve şuuruyla biçilmez ve kesilmez; belki onların vücududur ki, öyle ister ve bir dest-i gaybîdir ki, o kamete göre keser, biçer, giydirir. Biz ise içinde bir tercüman, bir hizmetkârız.”

Evet, Risalelerdeki lafızlar insanın cildi gibidir. İnsanın derisini soyarsan onda hayat kalmaz.

Şerh ve izah yapanlar kendi adlarıyla bunları yayınlayabilirler değil mi?

Elbette, şerh ve izah başka şey.

Hocam bu röportajı “Risale Haber”de yayınlamak istiyorum. Müsaadeniz var mı?

Yayınlayabilirsin.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Bunlarla oyalanmamak lazım. Daha sağlam şekilde yol almasını biliyor Ak Parti
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Mehmet KIRKINCI ( Kırkıncı Hocaefendi )!!!

SEÇİM İLE İLGİLİ OLARAK KAMUOYUNA DUYURU - 28.03.2014

Yazar: Mehmed Kırkıncı, 28-3-2014
Daha önce son hadiselere ve hükümetimize bakışımla ilgili beyanatlarda bulunmama rağmen, seçimin yaklaşmış olduğu bu günlerde hakkımda tamamen hakikat dışı haberlerin yayıldığını esefle işitiyorum.Nur talebeleri olarak yarım asrı aşan bir zamandan beri seçimlerde takip ettiğimiz yol belli olup halen aynı istikamet üzerindeyiz. Üstadımız, Halk Partisinin başa gelmesi halinde komünist kuvvetlerin memlekete hakim olacağını açıkça beyan ederek, Halk Partisi karşısındaki en büyük sağ parti olan Demokrat Partiyi açıkça desteklemiştir. Nur Talebeleri de aynı yolu takip ederek ve sevad-ı azama tabi olarak, Halk Partisi karşısında mücadele veren ve çok hayırlı işlere imza atan Ak Parti hükümetini desteklemişlerdir ve desteklemeye devam etmektedirler. Bu meyanda benim de aynı kanaatte olduğumu efkâr-ı umumiyeye bir kez daha bildirmem zaruret halini almıştır. 28.03.2014
Mehmet KırkıncıERZURUM​
Neden zaruret hali almış acaba ki ,böyle bir sonla bitiriyor .Anlayana sivri sinek saz!Muhattabı olan muhtereme ithaf ediyorum:)
 
Üst