Fethiye Camii(Ayasofya)ibadete açılsınmı?

  • Konbuyu başlatan KOCAYUSUF-1
  • Başlangıç tarihi

Fethiye Camisinin(Ayasofya'nın)ibadete açılmasını istiyormusunuz?

  • EVET

    Oy: 57 93.4%
  • HAYIR

    Oy: 4 6.6%

  • Kullanılan toplam oy
    61

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Ayasofya'nın ilk temelleri Kilise olarak atılmadı mı...?

Ben öyle biliyorum...

Cami olsun bana uyar daha da hoş olur ama...

Bu husus kıyas yapılarak Avrupa'daki Camiler Kilise yapılırsa buna biz de üzülürüz...
 

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com
535309_357152847667694_128472997202348_920952_1640477642_n.jpg
 

z£LaL

Börtecine
Katılım
12 Eki 2009
Mesajlar
3,828
Tepkime puanı
561
Puanları
0
Konum
izmit/istanbul
Vakıflar Genel Müdürlüğü; Ayasofya’nın cami olduğunu açıkladı

Kur'an-ı Kerim tilaveti ve Ezan sesleri yankıları ile yaşamıştı. Ayasofya bugün aynı sesleri yeniden duymak hasreti içindedir.


 

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com


AYASOFYA MÜZE DEĞİL CAMİ ! AYASOFYAMIZ ASLINA DÖNÜYOR..

VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ: İSTANBUL’UN FETHİNİN SEMBOLÜ OLAN VE FETİHTEN SONRA CAMİYE ÇEVRİLEN, ANCAK DAHA SONRA MÜZEYE DÖNÜŞTÜRÜLEN AYASOFYA’NIN MÜZE DEĞİL CAMİ OLDUĞUNU VURGULADI !…


http://ayasofyacamii.org/


 

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com
esh9718_2.jpg



Aygün: Başbakan Ayasofya'yı ibadete açsın elini öperim.

Samanyolu Haber'e canlı yayın konuğu olan CHP'li vekil Sinan Aygün, CHP'yi sarsan Gürsel Tekin istifasını yorumlarken, canlı yayında Kemal Kılıçdaroğlu'nu kızdıracak sözler söyledi.
TAYYİP ERDOĞAN'IN ELİNİ ÖPERİM

Başbakan Erdoğan'ın din üzerinden siyaset yapmasını eleştiren Aygün 'Camilerle siyaset yapmak yanlış. Sayın Başbakan eğer bu camiler konusunda samimiyse Ayasofya'yı ibadete açsın. Ayasofya'yı Atatürk ibadete kapattıysa, Tayyip Erdoğan'da açsın. Gidip Tayyip Erdoğan'ın elini öpeceğim. ' dedi.

Videoyu izlemek için tıklayın...

http://www.ensonhaber.com/aygun-basbakan-ayasofyayi-ibadete-acsin-elini-operim-2012-05-05.html
 

giriftar

Ordinaryus
Katılım
1 Ocak 2012
Mesajlar
2,599
Tepkime puanı
59
Puanları
0

Sultan Vahdettin,1. Dünya savaşı akabinde İstanbul’un işgalinde, emrinde kendi güvenliğinin korunması amacıyla bırakılmış 700 kişiden müteşekkil orduyu Ayasofya çevresine mevzilendirmiş,ve ordunun kumandanı olan binbaşı Tevfik Bey’e şu emri vermiştir:
“Benim hayatımı boş verin, eğer işgalciler İstanbul'un fetih sembulü olan Ayasofya’ ya çan takmaya gelirlerse,benden emir beklemeden ateş açın ve son nefesinize kadar Ayasofya Cami için savaşın
 

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com
5874.jpg




Aygün, Ayasofya için harekete geçti!

AK Parti ile CHP arasında devam eden cami polemiğinde Başbakan Erdoğan'a Ayasofya'yı ibadete açması çağrısı yapan CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün harekete geçti.

Ayasofya ile ilgili Meclis'e soru önergesi veren CHP'li Aygün; Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a "481 yıl cami olarak Müslümanlığın hizmetinde bulunan Ayasofya'nın, milletimizin taleplerini de göz önüne alarak tekrar cami olarak açılması için yeni bir kararname hazırlamayı düşünüyor musunuz" diye sordu.
Aygün geçen hafta Samanyolu Haber Tv'de yayınlanan Günlük programında Samanyolu Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu'nun sorularını cevaplamış ve cami tartışması konusunda Başbakan'a çağrıda bulunmuştu.
CHP milletvekili Sinan Aygün Başbakan Erdoğan'a "camiler konusunda samimiyse Ayasofya'yı ibadete açsın elini öperim, arkasında namaz kılarım" dedi.
İzleyicilerden gelen mesajlar üzerine Aygün kendisinin konuyu Meclis gündemine taşıyacağını söyledi.
Sinan Aygün programdan sonra TBMM Başkanlığına soru önergesi vererek konuyu Meclis gündemine taşıdı ve "Ayasofya'yı ibadete açmak üzere bir kararname hazırlamayı düşünüyor musunuz" diye sordu.
Aygün ayrıca "bu konuda bir karar alamayacaksanız gerekçesi nedir" diye ekledi.
CHP'li Aygün'ün önergesine Kültür ve Turizm Bakanı Günay'ın ne yönde cevap vereceği merak ediliyor.
İşte CHP Ankara milletvekili Sinan Aygün'ün Ayasofya'nın ibadete açılmasıyla ilgili verdiği soru önergesi...

http://www.sonsayfa.com/Haberler/Siyaset/Aygun,-Ayasofya-icin-harekete-gecti-219390.html
 

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com

Bediüzzaman Ayasofya'nın açılması için mektup yazmış.

Tarihçi Mustafa Armağan:"F.S.Mehmet'in vakfettiği şekliyle Ayasofya'nın kullanlıması için yeni bir kanun çıkarmaya gerek yok.İktidarın, bakanlar kurulunun bu(eski)
kararını iptal etmesi yeterli. Daha öncede Arapça ezan konusunda kanundan "Arapça ezan okumak yasaktır" ibaresi çıkarıldı ve halk bildiği şekliyle okumaya devam etti"
Tarihçi Mustafa Armağan'ın dediği gibi "yeni bir kanun çıkarmaya gerek yok.İktidarın, bakanlar kurulunun bu(eski)kararını iptal etmesi yeterli"

 

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com
Yani Bakanlar kurulunda yeni bir kararname çıkaracak. İstese hükümet bu karanameyi rahatlıkla çıkarabilir.Hiç bir muhalefet partisinin buna karşı çıkacağını sanmıyorum.

Acaba hükümet Yunanistan ve A.B'den mi çekiniyor? A.B'ye almazlarmı diye çekiniyor? A.B.D'den mi çekiniyor? Yoksa başka sebeplermi var?
 

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com
Ayasofya pakete sığmadı!.

SAHTE İMZALARLA YILLARDIR KAPALI


Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı Demokratikleşme Paketi, Mor Gabriel (Deyrulumur) Manastırı’na arazi iadesinde bulunurken, yıllardır hukuksuz, sahte imzalarla ibadete kapalı tutulan... Ayasofya Camii’ni mahzun bıraktı. Bu toprakları fethin ve bu ülkedeki Müslümanların egemenliğinin en önemli sembollerinden olan Ayasofya’nın müze olarak bırakılması, “Ayasofya pakete sığmadı” yorumlarına neden oldu. Türk halkı, yeni bir paket ile Ayasofya’nın ibadete açılmasını bekliyor…

Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı Demokratikleşme Paketi, Mor Gabriel (Deyrulumur) Manastırı’na arazi iadesinde bulunurken, yıllardır hukuksuz, sahte imzalarla ibadete kapalı tutulan Ayasofya Camiini mahzun bıraktı.

W,X,Q Demokratikleşme Paketi, artık Türkiye’nin gündeminden kalkmış THK, kurban derileri , yardımlar, isim değişiklikleri, parti üyeliği, Roman Enstitüsü, manastırlara arazilerinin iadesi gibi konularda belli serbestlikler getirirken bir özgürlük açılımında olmazsa olmaz olarak bulunması gereken Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması konusuna hiç değinilmedi.

Günlerdir kamuoyunda yükseltilen beklentilerle bütün Türkiye’nin şartlandırıldığı paket nihayet önceki gün Başbakan Erdoğan tarafından açıklanınca, ilk günün sıcaklığı geçmeye başlayınca, içeriğinde esas olması gereken konulara değinilmediği de görüldü. Türkiye’nin inanç özgürlüğü alanında kanayan bir yarası olan Ayasofya Camiinin müze olarak kullanılması da bunlardan biri.

Milli Gazete’nin ortaya çıkardığı belgelere göre, Mustafa Kemal Atatürk adına ıslak imza ile değil de tam 5 asırdır cami iken sahte imza ile müzeye çevrilen Ayasofya yeniden ibadete açılmayı bekliyor. Sultan Fatih tarafından camii olmaktan çıkaranlara lanet okunmasına rağmen, neredeyse bir asırdır müze olarak ibadete kapalı olan Ayasofya Cami için, 11 yıllık AK Parti iktidarında da bir değişim olmadı. Eski dönem yasaklarını kaldıran açılım, atılım ve özgürlükleri esas alması gereken, Başbakan Erdoğan’ın Ayasofya Camii’nin ibadete açılmasına yönelik tek kelime bile olsa bahsetmemesi ise manidar bulunuyor. Türk halkı fethin ve bu topraklar üzerindeki egemenliğimizin en önemli sembollerinden olan Ayasofya’nın ikinci pakette muhakkak ibadete açılmasını bekliyor.


996025_450850885031883_1768901898_n.jpg
 

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com
1396016_629061363783228_1377107708_n.jpg


“Ayasofya turizme açılmış, tekrar camiye çevirelim demek gereksiz bir polemik.”
(Kadir Topbaş)--(29 Şubat 2004 )


Müslüman başkan peki İSTANBULDA açmadığın ve onarmadığın kilise ve sinagog kaldımı ? Müzeleri tekrar kiliseye çevirdiniz..


Bir bak sağa sola belki unutmuşsunuzdur bir kenarda kilise ve sinegog kalmıştır. Sonra Tayyip bey üzülür yine ağlar.Aman kiliseler kapalı kalmasın.. Kardeşleriniz üzülür..

Ayasofya sizin meseleniz değil, ümmetin meselesi... İnşallah MİLLİ GÖRÜŞ gelecek AYASOFYA özgürlüğüne kavuşacak..!!!


 

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com
39949520_Ayasofya.jpg


Ayasofya'nın müze yapılmasını bakın kim istemiş!




Zaman yazarı - Tarihçi Mustafa Armağan köşe yazısında Ayasofya ilgili önemli bilgiler paylaştı.

Zaman Yazarı - Tarihçi Mustafa Armağan Ayasofya'nın müze yapılmasıyla ile ilgili çarpıcı bir bilgi paylaştı. İşte Tarihçi Mustafa Armağan'ın bugünkü köşe yazısı....



  • Atatürk’ten, Ayasofya’yı müze yapmasını Amerika istemiş


“Bugün” gazetesinin haberine göre Ayasofya’nın 2007 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca hazırlanan bir haritada müze değil, ‘kilise’ olarak işaretlendiği ortaya çıktı.


Gerçi bazı çevrelere şirin görünmek isteyen bir işgüzarın işi de olabilir bu ama Türkiye’de bir kesimin Ayasofya’yı hâlâ kilise olarak gösterme gayreti de herhalde inkâr olunamaz.


Öte yandan Fethin sembolü olan Ayasofya’yı müze yapma fikrinin bir Amerikalı’dan geldiği iddiası bir süredir ortada geziniyordu ama bu ‘büyük buluşma’ hakkında unutulmuş bir fotoğraf, iddianın doğruluğunu kanıtlamış oldu.


O fotoğrafı Ankara’daki Milli Kütüphane’de buldum. Bu fotoğrafla birlikte Ayasofya’nın laikleştirilmesi serüveni yeni bir boyut kazanıyor.


Ayasofya bir Hıristiyan mabedi olarak başladığı ömrünün 1453-1934 arasındaki dönemini cami olarak geçirdi. 79 yıldır da laik bir yapı olarak hizmet vermekte.


Müslüman-muhafazakâr camianın 1950’li yıllardan beri talebi, Ayasofya’nın yeniden cami yapılmasıydı. Bu ‘büyük fetih’ önce Menderes’ten beklendi, olmadı. Sonra Başbakan Demirel, Özal ve nihayet Erdoğan oldu umutların odağı. Talep bitmedi ama yerine de gelmedi.


Bu yazıda “Ayasofya neden yeniden cami olmalı?” tezimi savunmak yerine müze yapılmasının arka planına eğileceğim. Ancak birkaç cümleyle tavrımı ortaya koymakta yarar görüyorum:


1) Ayasofya’nın müze yapılması bir bakıma Fetih’ten özür dilemektir. Tarihen Ayasofya’nın statüsü ona sahip olan ülkenin hukukuna göre belirlenir.


2) Hukuken bir vakfın başka bir maksatla kullanılması mümkün değildir; her ne kadar Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ‘işletiliyor’ ise de, Ayasofya da bir vakıftır: Fatih Sultan Mehmed Vakfı. Hukukun üstünlüğünün dillere pelesenk edildiği bir devirde Ayasofya’ya sıra gelince‘Canım dış baskıları görmüyor musun?’ bahanesine sığınmanın bağımsız ve büyük devlet olma iddiasıyla bağlantısını kurmak zordur.


Şimdi gelelim 1930’lu yılların başında “Atatürk Türkiyesi” üzerinde Ayasofya’nın cami olmaktan çıkarılması için bir dış baskının olup olmadığına.


2490219.jpg






Amerika faktörü


Uzun yıllar zamanın Maarif Vekili Abidin Özmen’in gayretkeşliği ve Ayasofya Komisyonu’nun raporu üzerine müze yapıldığı söylenirken maalesef tarihî bilgiler ihmal edildi. 1930’lu yılların ortalarına doğru gidilirken Türkiye’yi yönetenlerin hangi dış etkiler ve baskılar altında hareket ettiği nedense gündeme getirilmedi. Oysa bu yılların dış dünya ile ilişkilerin yeniden kurulduğu, özellikle Anglo-Sakson dünyasıyla krediden tutun da kültürel ilişkilere kadar bir restorasyon dönemi olduğu bilinmelidir.


İşte bu dönemde bir yandan yurtdışına Anadolu medeniyetlerini araştırmak üzere araştırmacılar gönderilirken, öbür yandan Bizans araştırmalarını yürütmek üzere uzmanlar davet edilir. Kimi Bodrum ve Fenari İsa camileri üzerinde çalışırken 1940’larda Kariye Camii ile İznik’teki Bizans kiliselerini cami olmaktan çıkarma çalışmaları dikkat çeker. Demek ki genel olarak vaktiyle cami yapılmış Bizans kiliselerinin eski kimliklerinin ortaya çıkarılması ve yeniden kilise yapılamadıkları için de müzeye dönüştürülmeleri süreci başlar.


İşte Ayasofya’nın müzeleştirilmesi ve mozaikler dahil Bizanten kimliğinin yeniden ortaya çıkarılması faaliyetinin tam bu yıllara denk gelmesi ilginçtir.


İşte laik bir Ayasofya için ilk adımın Thomas Whittemore adlı garip bir ABD’liden gelmiş olması önemlidir. Ayasofya’nın özellikle mozaiklerini yeniden ortaya çıkarma fikriyle İstanbul’a gelen ve bir restorasyon için izin koparmaya çalışan Whittemore’un Atatürk ile bizzat görüşerek onu Ayasofya’yı cami olmaktan çıkarıp bir müze haline getirmeye nasıl ikna ettiğini araştırmacı Natalia Teteriatnikov şöyle ortaya koyuyor:


“Amerika Bizans Enstitüsü, 1930’da Thomas Whittemore tarafından Boston’da kuruldu. Harvard’dan Prof. Robert Blake otobiyografisinde şöyle yazıyordu: “Bizans sanatı, tarihi ve arkeolojisi incelemelerini teşvik etmek konusunda bir Amerikan, İngiliz ve Fransız girişimi olan Bizans Enstitüsü’nün kuruluşunda onunla (Whittemore) birlikte çalıştım. Bizans Enstitüsü’nün büyük başarılarından biri, 1931’de TC’nin Cumhurbaşkanı Kemal Atatürk’ü, Ayasofya Bazilikası’nın içindeki mozaiklerin ortaya çıkarılması sorumluluğunu Bizans Enstitüsü’ne teslim etmeye ikna etmesiydi.” (Kariye, Pera Müzesi Yay., 2007, s. 34.)


Bu alıntıdan Bizans Enstitüsü’nü yalnız ABD’nin değil, İngiltere ile Fransa’nın da desteklediğini öğreniyoruz. Ancak makalenin devamında daha önemli bir pasaj var. Onu da beraber okuyalım:


Ayasofya müzakereleri


“Atatürk ile Whittemore arasında, ABD Dışişleri Bakanlığı ve Ankara’daki Amerikan Elçiliği’nin aktif destek verdiği müzakereler yürütüldü. Bu müzakerelerin sonucunda Ayasofya cami olarak kapatıldı ve müze olarak açıldı.”


Yeterince açık bir ifade, değil mi? Meğer Atatürk ile Ayasofya pazarlığının içine ABD Dışişleri Bakanlığı ile ABD Büyükelçiliği de girmiş ve sonuçta Ayasofya Camii’ni müze yapma girişimi başarıya ulaşmış. Daha da çarpıcı bir alıntı bu defa bizzat Whittemore’un, çalışmalarını finanse eden Robert ve Mildred Blisse’e yazdığı mektupta geçen şu cümleleri:


“Türk hükümeti geçen yıl üç kiliseyi ulusal anıt ilan etti (Kariye dahil). Bizans Enstitüsü’nün, Türk hükümetinin İstanbul’da kalan Bizans kiliselerinin gözeticisi olarak onların kalıntılarının gecikmiş korumasından sorumlu olduğu yönündeki UYARISINA verilmiş bir karşılıktır bu. Geçenlerde Eski Eserler ve Anıtları Koruma Heyeti’nde bana tanınan yer, Türkiye’de bana her zamankinden daha sağlam bir nüfuz pozisyonu sağlıyor.”


Durum bu: ABD, İngiltere ve Fransa’nın desteklediği bir kurum tarafından uyarılmışız ve buna kiliseden çevrilmiş üç camiyi ‘anıt’ yaparak cevap vermişiz.


Bu durumda Lord Curzon’un 2 Ocak 1918’de söylediği şu sözle yan yana getirilince nasıl bir manzara çıkıyor, takdiri size bırakıyorum:


“İstanbul, özellikle Doğu dünyasının kozmopolit ve enternasyonel bir şehridir. Ayasofya ki, 900 yıl önce bir Hıristiyan Kilisesiydi, elbette gene eski durumuna getirilecektir.”


Anlaşılan o ki, Ayasofya’nın yeniden kilise yapılması istenmiş ama olmayınca orta noktada buluşulmuştur. Neden olmadığını da başka bir yazıda değerlendiririz.


http://www.samanyoluhaber.com/gundem/Ayasofyanin-muze-yapilmasini-bakin-kim-istemis/1032291/

 

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com
turkiye-gazetesi_67641+-+Kopya.jpg


Başbakan Erdoğan,Norveç Kralına ve Kraliçesine Ayasofya Camiini gezdiriyor.

Onu bunu gezdireceğine,Fethin sembolü olan Camii'yi açsana.

Camii'ye de bayanlar başı açık girmişler.
 

KARAMURAT-3

Kıdemli Üye
Katılım
11 Eki 2007
Mesajlar
4,706
Tepkime puanı
54
Puanları
0
Konum
Ankara
Web sitesi
mazlumlarvezalimler.blogcu.com
892506_detay.jpg



Halaçoğlu'ndan çarpıcı 'Ayasofya' iddiası

Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması için TBMM'ye kanun teklifi veren MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, müze yapılması hususunda çıkarılan 7.11.1934 tarihli kararnamenin de sahte çıktığını söyledi.

Resmi Twitter hesabından konuyla ilgili bilgi veren eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Halaçoğlu, "Bugün (7 Kasım günü) Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması için kanun teklifi verdim. Müze yapılması hususunda çıkarılan 7.11.1934 tarihli kararname sahte çıktı.Resmi Gazete'de yayımlanmamış. 'Atatürk' adı verilmeden onun adı kullanılmış. Bu soyadı verilmeden adı böyle kullanılmış. İbadet yapılırken müze olarak da kullanılmaya devam edebilir. Tıpkı diğer camilerimizin turistlere açık olması gibi.Ayasofya fethin ve hakimiyetin sembolüdür. Ayasofya bir semboldür. İstanbul'un fethinin sembolü. İstanbul ile ilgili ABD ve diğer Avrupa liderlerinin beyanlarını görün, Patrikhanenin kullanmasından korkarsanız hiçbir şey yapamazsınız. Zaten bu durumlara düşmemiz hep bu korku değil mi?" dedi.

'BİLMEYENLERE NASIL İZAH EDEBİLİRİM'

"Böyle bir kanun teklifini kendini Türk gören herkesin desteklemesini beklerdim. Ne yazık ki bazıları bağcıyı dövmeye kalkıyor." diye sitem eden Halaçoğlu, şöyle devam etti:
"Dört halifeyi sayamayan kişilere Ayasofya'nın ibadete açılmasının önemini nasıl anlatabilirim?Kurtuluş Savaşı'nda İstanbul'un neden işgal edildiğini ve bunun Hristiyan dünyası açısından hangi sebeple önemli olduğunu bilmeyenlere nasıl izah edebilirim. Maalesef gerçek budur. Rahatsızlığınızı anlıyorum. Rahatsız olsanız da bunu gerçekleştirmeye çalışacağım. Değer kelimesini bilmeyenler muhatabım değildir. İstanbul, Fatihlerin bize armağanıdır. Bundan rahatsız olanlar karşı çıkmaya devam edebilir. Türkler olarak buna hakkımız vardır. 'Hükümet karşı çıkar' diye bu tür girişimlerden vaz mı geçelim? Artık bırakın bunları ve kendinizi ifade etmekten çekinmeyin."

CİHAN

http://www.haberturk.com/gundem/haber/892506-halacoglundan-carpici-ayasofya-iddiasi
 

karadamlalar

Asistan
Katılım
28 Eki 2013
Mesajlar
267
Tepkime puanı
1
Puanları
0
öz haline teslim edelim, zorlamalara gitmeyelim, ayasofya kilise olsun hepimiz rahatlayalım :)
 
Üst