Fatma Kalbî kıyamda...

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
...

Yürüyebilseydi, bu kadar yakınıma gelebilir miydi? Tutsaydı ayakları, adım atabilseydi meselâ, gönlümüze bu kadar teklifsiz girebilir miydi? Kasları o amansız kıpırtısızlığa doğru eriyor olmasaydı, kaçıp gider miydi yoksa bizim gibi? Çağrıldığı yerden uzakta mı gecelerdi avuçları? Beklendiği köşelerden ıraklara mı düşerdi sesi, nefesi? Kalkabilseydi tekerlekli sandalyesinden, terk eder miydi tercihe en lâyık yerleri?
Köşesinde oturuyor Fatma. Buruk bir şiir gibi. Epeydir eski kapakları arasında mahcup bekleyen sahaf kitabı gibi. Dağ başında bir koyakta unutulmuş bir göze sanki. Dupduru. Zayıf. Ama kaynıyor. Akışıyor. Yolunu ancak garip aşıkların bildiği bir dağ evi gibi. Sadece kuşların bildiği adresinde. Oturuyor. İnsan aklının varlık üzerindeki duruşunu temsil edercesine…
Dini lüzumsuz bilgilere boğan, gereksiz ayrıntılarla bulandıran, kul ile Rabbi arasına çetrefilli cinnetler sokan, Kitab’ın duruluğunu tuhaf tekniklerle bulandırmaya yeltenen “çok bilmiş”gillerin Fatma’nın ümmiliğinden öğrenecekleri çok şey var… Utanmayı unutmamışlarsa, benim gibi yüzlerini yerde saklayacakları kesin. Çok şey bilmenin o metal kabını kırıp kalplerine azıcık nefes aldırabilirlerse, göz yaşlarının gecikmişliğine yanacakları kesin.
İstanbul’u tarif ediyor Fatma… Bin bir zahmetle, sadece bir kerecik geldiği İstanbul’un kalbine ilk görüşte giren o: “Çok sıcaktı. Bir de nem vardı. Sanki terliyordu İstanbul. Tabii ya, içinde Eyyub Sultan yatınca, Fatih’ler yatınca, sen olsan sen de terlersin…”
Tarif edemediğim o ses o sabah çağırınca, Berat (Demirci) hocamın közlenmiş mantarlı kahvaltısını bile gözden çıkarıp köyüne kadar vardık. Annesi karşıladı kapıda. Hiç şaşırmadı. “Biliyordum sürpriz yapacağınızı.” dedi. O köşede, kitapları yanı başında, mealiyle okuduğu Kur’ân’ı başucunda karşıladı bizi Fatma. Nasılsa bilemez de ben de araya nasihat sokuştururum diye sorduğum sorulara verdiği karşılıklar, benim ve dostlarımın dilini bir anda felç ediverdi. Sustuk ve ağladık sadece. Konuşmaya mecalim olduğunda, Fatiha’dan açtım bahsi: “-‘Din’ ne demek Fatma?” “-‘Borç’ demek hocam.” “-‘Din günü’ peki?” “-Herkesin borçlu olduğu gün… Herkes borç içinde. Her an her şey her şeyden borç istiyor, borç alıyor. Herkes borçla var oluyor. Ödünç yaşıyor.” “-Öyleyse ‘Mâlik’ ne demek söyleyebiliriz artık…” “-Kimseye borcu olmayan. Herkesin borç aldığı. Herkesin varlığını ödünç aldığı… Asıl Sahip.” “-Demek ki, kim kime ne veriyorsa hepsi O’ndan alıp da veriyor. Şu ‘borç günü’nde hepimiz her teşekkürü O’na borçluyuz. Yani… Elhamdülillah…”
Bütün şarkıları yarım bırakıyor Fatma’nın sesinde saklı o yumuşacık bilgelik. Sözlerin hemen hepsi kuru kalıyor içine doğru kanayarak büyüttüğü hikmet deryasının yanında. O da bildiğimiz gençlerden işte. Tek farkı, yürüyememesi. Sadece 22 yaşında. Onlu yaşlarından bu yana giderek gücünü kaybeden kaslarıyla fiziksel olarak hızla yaşlanmanın dramını yaşamış. Önce ayak uçlarına basa basa da olsa yürümeler. Sonra dizlerinde zorlanmalar. Gençleştikçe ihtiyarlama. Çaresiz oturup kalma. Yaşı ilerledikçe aczin arttığı o ihtiyarlık günlerini gencecik yaşında tamamlamak nasıl bir duygu olsa gerek?
Ayrılırken, tembihledim. “Sana gelen herkese her gün sadece bir ayet bir de hadis anlatacaksın.” İtiraz etmedi. Fırsat bulduğumda ben de alıyorum ayet ve hadis haberlerimi Fatma’dan. En son “Bugünkü ayetiniz Kevser Sûresinin hepsi olsun…” dedi. Fizik Tedavi seansını bekliyordu. Araya tarif edemeyeceğim tatlılıktaki o gülüşünü kattıktan sonra ekledi: “Benim Kevser’im annem! Ya sizinki?” Durdum sadece. Sustum. Göğsüme doğru iniveren soğuk hançeri bir yerinden yakalamaya çalıştım. Nasıl gafletti bu? Onca yıl oku oku da, bir kere olsun “Sana Kevser’i verdik…”diyen Rabbinin sözünü üzerine alınma… Neydi sahiden Kevser’im benim? Neydi?
Fatma’nın ziyaretine birlikte gittiğimiz sevgili dostum Ahmet Bulut, Hilal TV’deki Namazla Diriliş programında yayına bağlayınca en sık gördüğü rüyayı anlattı Fatma. Program konuklarını da seyircileri de gözyaşlarına boğan rüyayı belki ben hiç göremeyeceğim: “Namaz kılarken kıyama kalktığımı görüyorum hep. Uzun uzun kıyamda duruyorum. Namazı kıyamla kılınca kendini önce rükuda, sonra secdeye doğru küçülttükçe küçültüyorsun.. Öyle güzel oluyor ki… (O tatlı gülüşler giriyor araya yine.) Sanki Rabbim beni sevindirmek için rüyamda hep ayağa kaldırıyor…”
Söz verdim. Ben de kıyamlarımı uzun tutacağım… Hem sadece kalıbımı değil kalbimi kıyama kaldıracağım.

Senai Demirci
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
[iZLESENE]1250658[/iZLESENE]

Burada videosu da var ama ekleyemedim.....
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Bu vakit manazı için bana farklı bir bakış açısı daha kattı cümlemize nasib olması duası ile.... :)
 

Gülzar-ı İrfan

..............
Katılım
24 Eki 2006
Mesajlar
6,736
Tepkime puanı
436
Puanları
0
FATIMA'yı Ramazan gecesi bir sahur programında izlemiştim...
Ve O olduğu sürece ekrandan ayrılamadım...
Ne güzel anlatıyordu bize ALLAH'ı sevmenin tadını....
İbretle izlenmesi gereken bir kul FATIMA Kardeşimiz.....
Her uzvunun yerinde olduğunu zannettiğimiz bizlerin çok büyük bir eksikliğini serdi önüme FATIMA....
Gönlümüz yokmuş bizim...
AŞKIMIZ eksikmiş ....
Mevla kendisinin her daim yanında olsun inşaALLAH....


Teşekkürler UMMUHAN abla....:ppty


ALLAHA EMANET OLUN
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
FATIMA'yı Ramazan gecesi bir sahur programında izlemiştim...
Ve O olduğu sürece ekrandan ayrılamadım...
Ne güzel anlatıyordu bize ALLAH'ı sevmenin tadını....
İbretle izlenmesi gereken bir kul FATIMA Kardeşimiz.....
Her uzvunun yerinde olduğunu zannettiğimiz bizlerin çok büyük bir eksikliğini serdi önüme FATIMA....
Gönlümüz yokmuş bizim...
AŞKIMIZ eksikmiş ....
Mevla kendisinin her daim yanında olsun inşaALLAH....


Teşekkürler UMMUHAN abla....:ppty


ALLAHA EMANET OLUN


Namaz mamaz gibi kılınır ise şayet lezzetli... değilse birkaç ezber dua ve eğilip dikilmek gibi hareketlerden ibaret....
 

Gülzar-ı İrfan

..............
Katılım
24 Eki 2006
Mesajlar
6,736
Tepkime puanı
436
Puanları
0
FATIMA Kardeş kıyamda duracağın vakit geldiğinde bu garibi de yanına alır mısın acaba....


ALLAHA EMANET OLUN
 

ibrahimi

Has Uşak
Katılım
19 Haz 2006
Mesajlar
23,463
Tepkime puanı
1,831
Puanları
0
Yaş
37
Konum
forvet arkası
ilk linkteki videoyu düzenledim.

bu nasıl bir namaz aşkı Allah'ım bu ne güzel tarif...
reis abi beni de utananlara yaz...
 

Meryem

Komplike
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
15,309
Tepkime puanı
759
Puanları
0
Yaş
37
Konum
İstanbul
Defalarca dinledim, ben de olanların onda olmadığı, onda olanların ise bende olmadığı birinin beni hiç bilmese de, hissetmese de nasıl yerden yere vurduğunu hissettim... Ürperdim...

Onun bedeni nasipsizliği benim manevi nasipsizliğim yanında hiç birşeymiş...
 

Ahver

Âsî İşgâl Kuvvetleri
Katılım
24 Tem 2007
Mesajlar
2,871
Tepkime puanı
701
Puanları
0
TRT'nin Hac Belgeselinde izlemiştim bu kardeşimizi.
Onun haccının heyecanına,yine onun gözyaşları eşliğinde şahid olmuştuk.

Onu izledikten sonra haccetmek nasib olsun diye ettiğim dualarım daha da şiddetlendi.

Kardeşimizin halisane duyguları bazı şeylerin kıymetini daha iyi anlamamıza vesile oldu.Allah razı olsun.

Onun gören gözü,kıyam eden,hacceden ayakları var.Bize de nasib olur inşaallah.
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Defalarca dinledim, ben de olanların onda olmadığı, onda olanların ise bende olmadığı birinin beni hiç bilmese de, hissetmese de nasıl yerden yere vurduğunu hissettim... Ürperdim...

Onun bedeni nasipsizliği benim manevi nasipsizliğim yanında hiç birşeymiş...


Çok güzel bir yorumdu hazine .... Fatma'nın söyledikleri kadar etkili.... samimiyet nasıl etki ediyor hemen....
 

Zinnur£yn

 s î
Katılım
2 Kas 2009
Mesajlar
920
Tepkime puanı
386
Puanları
0
Ya Rab! Amellerimizi Hz. Fatıma soyundan eyle.
Heveslerimizi uhrevî olana sabit kıl.
Her babaya bir Fatıma, her erkeğe bir Fatıma, her mü'mine bir Fatıma nasip et...
 

Nur-uL Envâr

Enis ~
Katılım
20 Ara 2009
Mesajlar
1,885
Tepkime puanı
557
Puanları
0
Konum
Eşikte.
Amin...

Rabbim Erdirdiği Lütûfların Farkında olarak Yaşamayı Nasib Eylesin...
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Şeklen değil kalben KIYAM da olabilmek gerçekten SECDE yapabilmek.............

Namaz Zevkine her rekatta erebilmek.......
 

Hasan

Kardeşiniz
Katılım
9 Eki 2006
Mesajlar
6,112
Tepkime puanı
279
Puanları
0
Yaş
53
Konum
KALU BELA
Rabbim müsüman kuluna ne güzel bir imkan vermiş,gel benle muhatap ol seni günde 5 kere dinleyeceğim diyor.Yanınızda çalışanlar size günde 5 kere gelse bişiler istese nekadar sevsenizde sıkılırsınız dimi.Ama rabbim sana gel diyo hemde ümmeten toplanda gel diyo,ben vermek istiyorum sen iste diyo.

Elin hindusu budist i yamyam vudu büyücüsü,şamanı böyle bir trans haline geçmek için kendine ne eziyetler edip uğraşlar veriyo.Ama biz müminler ALLAH u ekber dedikmi huzurdayız işte hemde günde kaç kere.

Teknoloji çağında iletişim için milyonların harcandığı günümüzde baki aleme RABBİNE en güzel bağlanmanın bedava yolu,iritibatı koparmamak lazım.
 
Üst