Fatih Erbakan'dan İntikam Sözleri

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
BU AĞACIN ALTINDA ÇOK NAMAZ KILDILAR

Fatİh Erbakan, bahçede altında konuştuğumuz 100 yaşındaki çam ağacı için 'Bu ağacın gölgesinde, muhterem babam Necmettin Erbakan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere birçok isim öğle namazı kıldı. Bu ağaç, gölgesinde birçok insanın namaz ibadetini yerine getirdiğine şahit oldu' diyor

Fatih Erbakan'ın intikamı acı olacak!

15 Temmuz 2010 Perşembe 08:35

Şevket Kazan'dan sonra şimdi de Erbakan'ın küçük oğlu Fatih Erbakan Numan Kurtulmuş'a ateş püskürdü...

Saadet Partisi'nde sular bir türlü durulmuyor. Kongrede Erbakan'ın listesine karşılık başka bir liste hazırlayan Kurtulmuş'a kongre sonrası tepkiler de gelmeye devam ediyor. Şevket Kazan'dan sonra şimdi de Erbakan'ın küçük oğlu Fatih Erbakan Numan Kurtulmuş'a ateş püskürdü...'Eğer Erbakan Hoca'nın isminden rahatsızsa o zaman gitsin başka parti kursun. 45 gün içinde yeni kongre olacak. Kendilerine yazık oldu' diyen Erbakan Akşam gazetesine konuştu. İşte o röportaj...

KONTROLDEN ÇIKTILAR

- Numan Kurtulmuş'un iki listeyle ilgili açıklamasına ne diyeceksiniz?

Başta Milli Görüş lideri muhterem babam olmak üzere, Yüksek İstişare Kurulumuz'la görüşülerek üzerinde mutabık kalınan listedir. Maalesef son dakikada Numan Kurtulmuş ve ekibi, ani bir manevrayla o listeden vazgeçtiler. Samimi olmayan bir tavırla yeşil listeden haberimiz yok, diye ortaya çıktılar. Halbuki muhterem babamın ve YİK kurulu üyelerimizin beyaz listeden haberi yoktu. Yeşil liste, Erbakan'ın kontrolünde olmuştur. Kendileri Erbakan'ın kontrolünden çıkmışlardır.

GEREKEN YAPILACAK

- Peki sizce neden böyle bir açıklama yaptı?

Sonuç olarak Erbakan Hoca'ya, YİK'e ve Milli Görüş prensiplerine itaatsizlik gösterilmiştir. Sonuçlarını da hepimiz göreceğiz. Burada kalmayacak. Önümüzdeki günlerde gerekenler yapılacak. Babam 83 yaşında olmasına rağmen, Numan Bey, Balgat'taki evimize geldiğinde kendisine en büyük saygıyı göstermiş, yürüme zorluğu çekmesine rağmen kapıda karşılayıp, uğurlamıştır. Evladı gibi yaklaşmıştır. Zaten 40 senelik Milli Görüş hareketinde bir insana verilebilecek en büyük paye, en büyük makam partinin genel başkanlığıdır. Gösterilen bu iyi niyete, böyle bir itaatsizlik yapıldı.

KENDİSİ İÇİN KÖTÜ OLMUŞTUR

- Numan Bey'in bu davranışına şaşırdınız mı?

Şaşkınlık derken onların adına üzülüyorum. Bunu yapmaları, başta kendileri için kötü ve üzücü olmuştur. Çünkü, Numan Bey'in orada yapması gereken, 'iki liste de beni genel başkan adayı olarak gösteriyor. Siz benim hangi arkadaşlarla çalışmamı uygun görüyorsunuz, onu seçebilirsiniz' demeliydi. Bu halde hiç de problem olmayacaktı. Nedense bir inatla, 'yeşil listeden haberim yok deyip, bazı arkadaşlarını da örgütleyip o listeden istifa ettirme yoluna gitmiştir.

YÖNETİM ELLERİNDEN ALINACAK

- Üzücü durumu açar mısınız?

Çünkü bundan sonra yapılacak yeni kongreyle yönetim ellerinden alınacak. Önceki gün ilçe seçim kuruluna kongrenin iptali başvurusunda bulunuldu. Numan Bey, 310 oyla seçildi. Kongrede salt çoğunluk aranmıyor ama 2 - 3 adaylı kongreler için geçerli. Tek aday olarak Numan Bey, delegenin 4'te 1'inin oyunu alıyor. Aslında hukuken genel başkanlığı da tartışmalı. Kongre iptal olursa, genel merkez 45 gün içinde yeni kongre yapmak zorunda. Kanunen olmazsa da, delegelerin imzasıyla olağanüstü kongre yapılacak. Yüzde 20 delegenin imzası gerekiyor. 15-20 gün için olağanüstü kongre yapılır. Onun için diyorum yazık oldu.

- Peki bir araya gelip konuşsanız...

Numan Bey özür dilese bile ben aday göstermem. Çünkü, güven problemi oldu. Böyle devam etmek ileride sıkıntı doğurabilir.Ama o babamın ve YİK üyelerinin bileceği bir iş. Ama bir insan tekrardan Milli Görüş prensiplerine bağlı kaldığını söylüyorsa, bunun için illa genel başkan olmasına gerek yok. Numan Bey, Genel İdare Kurulu'nda da, İstanbul İl Teşkilatı'nda da hizmet edebilir.

BAŞKA PARTİ KURSUNLAR

- Erbakan Hoca'nın etkisi, yaşı olabilir mi?

Hoca'nın yaşının tabii bahane edilecek bir tarafı yok.Yarın SP iktidara gelse, -öyleyse ben başbakan, cumhurbaşkanı olacağım- diyecek bir durumu da yok.

- Kurtulmuş genel başkan ama partiyi Erbakan yönetiyor gibi bir algıyı kırmak için olabilir mi?

Erbakan'ın yönetmesi değil. Bu kanunen de mümkün değil. Ama Erbakan Hoca'yla siz istişare yapıp, ona söz verip, mutabakata vardıktan sonra geri dönerseniz, o zaman problem olur. Davanın kurucusu olarak, YİK'le birlikte kendisine görüşünü soruyorsunuz, Onun oluruyla genel başkan oluyorsunuz, Onun elini öperek geliyorsunuz, delege o yüzden size oy veriyor. Eğer Erbakan Hoca isminden rahatsızsanız o zaman kendinize bir parti kurardınız. Millet onu değerlendirir. Erbakan Hoca'yı istemiyorsa, size oy verir. Ama bunun yapılmaması çok ilginç. Erbakan Hoca'nın siyasi sermayesinden bir yerlere gelme durumu.

ERDOĞANLAR AÇIKLADI

- İkinci Tayyip Erdoğan çıkışı denilebilir mi?

Amaç olarak belki. Onlar da buradan sıyrılıp, kendi yolumuzda gidebiliriz gibi düşünüyorlar. Ama Tayyip Erdoğan'da şöyle bir durum vardı. Onlar belirli bir noktada en azından açıkça söylediler. Dediler ki, 'Biz Milli Görüşcü değiliz, gömleğimizi de çıkarttık. Erbakan Hoca'ya da itaat etmiyoruz.' Burada durum, Erbakan Hoca'nın tamamen yanındaymış gibi yaparak ve 'SP, Milli Görüş biziz' diyerek yapılan bir yanlış var. Bunu delegelerimizin görmesi lazım. Bunlar unutulur geçer. Önemli olan SP'nin milli görüş çizgisinde kalmasıdır.

BABAM SAKİNDİR

'Ne olacak şimdi diye babamı aradığımda, bizim kadar heyecanlı davranmadı. O gece normal ibadetini yapıp, istirahata çekildi. Ertesi gün YİK'le toplandılar ve bu kararlar çıktı.

İSTİFA ETMELİ

100 delege bilmeden karışıklıktan oy verdiği söylüyor. 200 delegeden oy almış olan Numan Bey'in zaten istifa etmesi lazım. Bu zaten kendi teşkilatlarından bir güven oyu alamadıklarının göstergesidir.

'MIŞ' GİBİ YAPMIŞ

Numan Bey, bugünkü hükümet için - mış gibi yapma hükümeti- diyor. Hoca'nın yanında, Milli Görüş ve prensiplerine bağlıymış gibi gözükerek, birtakım planların içine girmiş. Onu da görmüş olduk.

YAŞLILARA TAVIR DEĞİL

AKP'DE bunu gördük. Önce yaşlılara karşı diye çıkış oluyor, sonra ABD'nin Irak'ı bombalamasına destek vermeye kadar iş gidiyor. Bütün arazilerin stratejik kuruluşlara satılmasına kadar gidiyor. Onun için burada da korkumuz o. Endişemiz bu.'

AMAÇ OY ARTIRMAK

NUMAN Bey ve özellikle yanındaki bazı insanlar oyumuz artarsa, belli noktalara geliriz, oy için de belli tavizler vermek gerekir, diye düşünmüş olabilirler. Tıpki AKP'de olduğu gibi. Bu açıkça ortaya çıktı

BU AĞACIN ALTINDA ÇOK NAMAZ KILDILAR

Fatİh Erbakan, bahçede altında konuştuğumuz 100 yaşındaki çam ağacı için 'Bu ağacın gölgesinde, muhterem babam Necmettin Erbakan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere birçok isim öğle namazı kıldı. Bu ağaç, gölgesinde birçok insanın namaz ibadetini yerine getirdiğine şahit oldu' diyor

Akşam Gazetesi


***

BU HABER'in KİMİ İFADELERİ habervaktim com'da TEKZİP edildi:

Erbakan: O ifadeler benim değil!

Necmettin Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan, Akşam gazetesinde yayınlanan röportajı için, "Orada kullanılan ifadeler benim değil" dedi. Peki hangi ifadeler. İşte o çarpıcı açıklama:

"O SÖZLER BANA AİT DEĞİL"

NTV'nin Saadet Partisi kongresi sonrasında yaşanan tartışmalar ve Akşam gazetesine verdiğ röportaj ile ilgili sorularını cevaplayan Fatih Erbakan; Gazetedeki röportajda benim olmayan ifadeler var. Örneğin 'Numan bey gidecek' ifadesi benim değildir. Buna karar verecek ben değilim, benim böyle bir ifadem yok. İstifa etmezse deviririz ifadesi de benim ifadem değildir. Babamdan beslendi ifadesi de benim değildir" dedi.

Fatih Erbakan, şunları söyledi:

NECMETTİN ERBAKAN RAHATSIZ...

"Malesef Milli Görüş lideri babama bir itiatsizlik yapılmıştır ve sözünden çıkılmıştır. Kendisi de bu durumdan rahatsızdır. Erbakan demek milli Görüş demektir. Bunu tasfiye etmek kimsenin gücü yetmez. Delegeler verdikleri oylarla Erbakan Hoca'nın yanında olduklarını gösterdiler. Nitekim Numan Bey de 310 oy aldı. Bunların 100 oyu da bilinçsizce verilen oylar. Bunu de herkesin değerlendirmelerine sunuyoruz.

BUNDAN SONRA NE OLACAK?

Bundan sonra olağanüstü yeni kongre için delegelerden imza toplanması var. Yeni bir kongre yapılacak.

NUMAN BEY'İN ÇELİŞKİLERİ

Numan Bey kongrede yeşil listeden haberinin olmadığını söyledi. Fatih Erbakan'ı neden listeden çıkardınız dediler. Söyledikleri kendisi ile çeliştiğini gösterdi. Burada kendi kendileri ile bir tutarsızlığa düşüyorlar. Bu açıklamalar listenin dışında kalmanın tepkisi değil. Bunlar bizzat birinci ağızdan yapılan açıklamalar. Babamın bilinmesini istediği açıklamalar.

AK PARTİ BENZETMESİ

Daha önce de benzer olay olduktan sonra da Erbakan Hoca'ya itaat etmesek de onun fikirlerini hayata geçireceğiz dediler. Ama bugün farklı noktadalar. Bundan endişe ettiğim için böyle dedim."

HABERVAKTİM.COM
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
FATİH ERBAKAN'A YANIT :

Gazeteci yazar Hadi Özışık'ın Best FM'de hazırlayıp sunduğu Konuşan Türkiye programına telefon ile katılan Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Fatih Erbakan'ın "yeniden kongreye gidip Kurtulmuş'u genel başkanlıktan indireceğiz" şeklindeki sözlerine jet yanıt verdi.

Hadi Özışık'ın "Sayın Numan Kurtulmuş siz Kongre süreci ile ilgili konuşmak istemiyorsunuz biliyorum ama Fatih Erbakan'da Akşam gazetesine konuşmuş. Kurtulmuş'u genel başkanlıktan indireceğiz demiş. Kaç imza toplamaları gerekiyor yeni bir kongre toplamak için?" şeklindeki sorusuna Kurtulmuş şöyle yanıt verdi:

YENİ KONGRE SADECE PARTİYE ZARAR VERİR

"Ben tüzükte kaç imza gerekiyor bilmiyorum. Zaten ilgilenmiyorum da. Bakın iki farklı genel başkan çarpışmadı kongrede. İki listenin de tepesinde Numan Kurtulmuş ismi vardı. Sadece 6 isim farklıydı. Bu kadar listeler üzerinden delegeler üzerinden yeniden kongre süreci başlatılması partimize zarar verir. "

Özışık'ın "Kongre öncesinde listelerde bir uzlaşma olmuş muydu? Erbakan'ın kontrolünden çıktı diyorlar sizin için" sorusuna Saadet Partisi genel başkanı şu yanıtı verdi:

"Problem 6 tane büyüğümüzün İstişare Kurulunda kendilerinden faydalanmak istediğimi 6 büyüğümüzün ismi üzerinden çıkıyor. Bunu anlamak çok zor. Kim hangi gayeye hizmet ediyor anlamıyorum."

BİZE YAPMAMAYI ÖĞRETENLER ŞİMDİ KENDİ YAPIYOR

Kurtulmuş, kendisi hakkında eleştiriler yapan Şevket Kazan'a isim vermeden çok sert yanıt verdi:

"Bizim siyasi tecrübemiz, ahlakımız şunu gerektirir. Biz kendi parti için problemlerimizi kamuoyu önünde konuşmayız. Bize bunu öğreten isimler, şimdi kamuoyu önünde dedikodu mekanizmaları ile tartışıyor iç meselelerimizi. "

BAŞBAKAN İLE NE KONUŞTULAR?

Özışık'ın "Tayyip Erdoğan ile beraber çalışmıştınız biliyorum. Dün de kendisi ile bir görüşme yaptınız. Hangi ruh haliyle birbirinizi karşıladınız?" sorusuna Kurtulmuş şöyle yanıt verdi:

"Evet kendisi ile belediye başkanı iken beraber çalışmıştık. Duygusal olarak olağanüstü bir ortam içinde konuşulmadı. Türkiye'nin ortak bir sorunu terör karşısında iki siyasi parti liderinin konuşmasıydı.

Kurtulmuş ardından Başbakan'a sundukları partilerinin çözüm önerilerini şöyle sıraladı:

"Sorun hepimizin ortak sorunu. Bir sağ duyu cephesi oluşturulmalı. Özel bir anti-terör timi oluşturulumalı diyoruz ama insan hakları ve hukuk devleti çerçevesinde siyasi iradenin emrinde olmalı. Yerli istihbarat düzeyinin en üst düzeye çıkartılması gereklidir. Başkalarından alınacak istihbarat ile yola çıkmak mümkün değildir. "
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
SP, Aile Partisine dönüştürülüyor diye eleştiriler vardı. Fatih Erbakan bu çıkışıyla tenkidlerin haklı olduğunu İSPAT etmiştir. Babasının yerinde gözü olduğu imajını uyandırmıştır. Oğul Erbakanla beraber, kız Erbakan, Damat Erbakan, Kayın Erbakan vs., bu isimlerin yer aldığı YEŞİL LİSTEYE sahip çıkan Baba Erbakan da halka açılacak bir partiye değil AİLESİNE açılacak bir partiye taraf olduğunu ilan etmiştir. Gerçekten yazık oldu SP'ye... Kurtulmuş'u beğenin beğenmeyin, Kurtulmuş'un Siyasete taşıdığı kararlı ve aynı zamanda yumuşak (yapıcı) üslubu sebebiyle SP barajı geçmeye, iktidar alternatifi olmaya namzet bir parti haline gelmişti. %2,5 lara mahkum olan SP'i %5 lere taşımıştı...
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Numan Kurtulmuş”tan başka teklifi olan var mı?..

Serdar Arseven - Vakit
[email protected]

2010-07-15

MSP camiasını pek tanımazdım.
Erbakan Hoca’nın mizahi üslubu, dikkat çekici tavırları ve tartışmalarda sergilediği zekası ilgimi çekerdi.
O zamanki tabii ve de laikçi çevremde, Erbakan Hoca’nın son derece tehlikeli bir “politikacı” olduğu, “ülkeyi karıştırmak için” alttan alta çalıştığı söylenirdi.
Her gittiği yerde namaz kılarmış ki, oy gele!..
*
Bunlara gülüp geçerdim.
Aklıma yatmazdı, Hoca gibi giyimine kuşamına özenli ve tarz olarak batılı bir devlet büyüğünün “rejim değişikliğini” planlıyor olmasına.
Öyle her gittiği yerde namaz kıldığına dair iddialar hakkında da, “Herkes hocanın peşindeyken öyle bir şey yapar mı, laf ola beri gele” diye düşünürdüm.
Gel zaman git zaman, Cenab-ı Allah bize de “Namaz-niyaz”ı nasip etti.
“Hadi” dedik; “bir de İslami yerde çalışalım.”
O zaman Erbakan Hoca ve çevresine daha yakın durmak gerekti.
Ve, gördüm ki Erbakan Hoca hakkındaki “olumsuz propaganda”nın hemen bütün unsurları birer yalandan ibaretmiş.
*
Milli Görüş camiasıyla ilişkinin mesleğe ilişkin ilk deneyimim de, Sayın Şevket Kazan’ı ziyaret ve “röportaj” oldu.
Kartal’daki 1001 Çeşit adlı mağazaya davetliydik; Sayın Kazan bizi orada karşıladı ve bir eve götürdü.
Hazırlanmasına katkıda bulunmamıza izin vermemesinden, üstelik tepsi içinde önümüze kadar getirmesinden dolayı hayli ezilmemize vesile olan kahveyi yudumlarken, Sayın Kazan, yabancısı olduğum bir dünyaya taşıdı beni: “Bak Serdar Kardeşim!.. Ne yaparsan yap ihanet etme!..”
*
Ben mi?..
İhanet?..
Neye, niçin?.
Yani, niçin bana söylüyor bunu?..
Ve ilk görüşmemizde…
Ne ihaneti?..
Muhterem Kazan şöyle devam etti: “Bizim görevimiz Hocamıza, Erbakan hocamıza sonuna kadar itaat etmektir!..
Onun ayağının altındaki çöpleri yerlere yatıp temizlemektir!..
Bazılarımız, bunu yapmak yerine itiraz geliştiriyorlar.
Hocamızı akılları sıra tenkit ediyorlar.
Sanki Hocamız onlar kadar bilmiyor, sanki akılları Hocamızınkinden daha çok eriyor.
Sanki davayı bunlara bıraksa Hoca, duvara toslatmayacaklar!..
Hocanın bir bildiği yok zannediyorlar!..
Hocaya karşı çıkmak en büyük ihanettir!..
Hoca’ya itiraz etmek en büyük ihanettir!..
Ve, şu şu şu (Orada isimleri saydı da ben burada vermeyi uygun görmüyorum) isimler bunu yapmıştır!..
Bu arkadaşlara tavsiyem bir an evvel tövbe etmeleridir!..”

*
Sayın Kazan, tam 20 yıl evvel bana bu meyanda tavsiye ve telkinlerde bulunduğunu belki hatırlar.
Ben ise, her cümlesini beynime kaydetmişim.
O anın şaşkınlığı yok mu?..
“Müslümanlar Kardeştir” hükmüne ram olarak “bu tarafa” geçmiş olan hassas bünyem; daha ilk ciddi ziyarette bu tür bir tabloyla karşılaşıyordu…
Zor geldi itiraf edeyim;
“Eleştirinin, adamı neredeyse dinden çıkartacağı” yönündeki yaklaşımı sindiremedim.
Ve sonra sonra…
Sayın Kazan’ın, Erbakan Hoca’mızı eleştirmiş olmalarından dolayı şiddetle kınadığı isimlerle yakın münasebetlerim oldu.
Onların ne denli samimi, ne denli fedakar insanlar olduklarına şahitlik ettim.
Ve dahası Hoca’mızı her durumda, özellikle de başının büyük dertlere girdiği durumlarda var güçleriyle savunuyordu bu dostlarım!..
Bunları gördükçe idrak ettim ki, pek çok üstün özelliği bulunan bu camiadaki sıkıntı, “eleştiri” kültürüne pek yer olmamasıydı.
Eleştiriye, farklı fikirlere, alternatif projelere tahammülsüzlüğü yadırgadım.
Ve hâlâ yadırgıyorum.
*
Saadet karşıtı bir kanaldan Kurtulmuş’a yüklenen Kazan’ı izlerken, taaa 20 yıl önceki o sohbet geldi aklıma.
Sayın Kazan hiç değişmemiş.
Oysa…
Sosyolojik gerçek; toplumlar değişiyor.
Değişmeyen tek şey değişimse; “statüko”nun yerini koruması her geçen gün zorlaşıyor.
Evdeki çocuklar, eskilerin çocukları değil.
Akıllarına yatmayan bir ifade kullandığınızda hemen uyarı alıyorsunuz.
*
Gittikçe daha fazla sorgulanıyor bünyeler; sadece bilinen “Askeriye” değil, sivil yapıların içindeki “Askeriyeler” de mercek altına alınıyor.
İnsanlar yıllar yılı ortaya koydukları fedakarlıkların nerelerde ve nasıl değerlendirildiğini bilmek istiyorlar.
Herkes ama herkes sorgulanıyor..
Peki…
Ya İtaat?..
Evet itaat şart!..
Amma velakin, o da kayıtsız şartsız değil!..
*
Saadet Kongresi, “değişim”in bu bünyeyi de etkilediğini gösterdi.
Ve oradaki çekişme…
Dün de ifade ettiğim gibi son derece sağlıklıydı.
Erbakan Hoca, bu ülkenin yetiştirdiği en büyük devlet adamlarından.
Belki de en büyük devlet adamı.
Birikimine bütün dünya ihtiyaç duyuyor ve özellikle Siyonizmle ilgili tespitlerinin ne denli isabetli olduğu bugün çok daha iyi görülüyor…
Şüphe yok ki; Erbakan Hoca’nın başında olduğu bir Refah-Yol, Türkiye’yi birkaç sene içinde düze çıkartacaktı.
Havuz sistemiyle, devletin kaynaklarını millete döndürmeyi, bütçeyi denkleştirmeyi, kara delikleri kapatmayı başaran ve bu arada borcu bir kuruş attırmadan her çalışana muazzam zamlar yapan Erbakan iktidarı yaşatılmayınca, kaybeden Türkiye oldu.
Bu, bugün herkes tarafından görülüyor.
Lakin…
Ne yazık ki; Erbakan Hoca’nın resmen siyasete devam gibi bir imkan yok.
Sayın Kurtulmuş’un olmadığı bir durumda, Saadet’i kim sürükleyecek?..
Aklınıza gelen ve tabii aklınıza yatan bir isim varsa buyurun üzerinde çalışalım…
Yoksa…
Bırakalım da Kurtulmuş yürüsün yolunda…
İşte, genel seçime bir yıllık bir zaman kaldı.
Başarısız olursa, diyecek fazla sözü yok.
Başarılı olursa, zaten bayram.
Sayın Kazan ve diğer büyüklerimiz, “bir yıl” sabredemeyecekler mi?..
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
D.Mehmet Doğan - Vakit
2010-07-16

Hocasız Saadet olur mu?

Bu soruya “olmaz!” cevabı verenlerin bir hayli olduğu muhakkak...

Türkiye’nin en doğurgan partisi CHP’dir. Neredeyse bütün partiler, MSP ve türevleri hariç ondan çıkmıştır. 1980 sonrasında kurulan ANAP da CHP geleneğine bağlanamaz.

CHP geleneği 1980’den sonra tesirini kaybetti, çünkü bölündü. Ecevit, yeni bir parti ile siyaset sahnesinde rol arayışına girdi ve 28 Şubat sonrasında kendisine verilen rolü oynadı! Bu dönem CHP barajın altında kaldığı için Meclis’te yoktu. Ecevit’in 28 Şubat siyaseti partisini bitirdi. Bu sefer CHP yükseldi. Ecevit’in ölümü de CHP’nin elini güçlendirdi. Son olarak Rahşan hanımın iltihakı, uzun sürmüş ayrılığı tamamen ortadan kaldırdı. CHP şimdi son barutunu kullanmak için hazır!

CHP cephesi birliğe doğru giderken, hatta DP’yi ve hatta MHP’yi bile kendi çizgisine çekerken, Sarıgül takıntısından da kurtulmuşken, iktidar partisi, Saadet’in tehdidi altına düşecek gibi idi.

Saadet’in önümüzdeki seçimde artıracağı her yüzde, AK Parti’nin hanesinde eksilme anlamına gelecek. Saadet’in bu potansiyelinin bilinmemesi mümkün değil.

Son aylarda AK-Parti karşıtı basın yayın kuruluşlarının Saadete, Numan Bey’e gösterdikleri aşırı ilgi boşuna değildi. Genel kurul, şimdiki görünümüyle Saadet Partisi’nin geleceğini etkileyecek şekilde cereyan etti.

Partinin kurucuları ile, yeni yürütücüleri arasındaki ilişkiler kopmuş görünüyor. Kurucu irade, başın ayaktan ayrıldığı düşüncesiyle yeni hamleler yapabilir. Numan Bey’i etkisizleştirebilir. Burada tek mesele yerine konulacak bir ismin ortada görünmemesi.

Numan Kurtulmuş genel kurul dikkate alınmadan kurucular tarafından desteklenmezse, partiyi zor günler, hatta parçalanma bekler. MSP geleneği yeni bir parti ile seçmen karşısına çıkabilir. Bu saatten sonra yapılacak çıkışın, her iki partiye de fazla bir faydası olmaz. Fakat, seçmendeki tereddütün AK Parti’ye fayda sağlayacağından şüphe duymamalı!

Numan Bey, Saadet’in Hocayla olmayacağını düşünüyorsa, Hocasız da olmayacağını anlamış olmalıdır.
 

oguz

Yeni
Katılım
29 Eki 2006
Mesajlar
1,560
Tepkime puanı
36
Puanları
0
SP, Aile Partisine dönüştürülüyor diye eleştiriler vardı. Fatih Erbakan bu çıkışıyla tenkidlerin haklı olduğunu İSPAT etmiştir. Babasının yerinde gözü olduğu imajını uyandırmıştır. Oğul Erbakanla beraber, kız Erbakan, Damat Erbakan, Kayın Erbakan vs., bu isimlerin yer aldığı YEŞİL LİSTEYE sahip çıkan Baba Erbakan da halka açılacak bir partiye değil AİLESİNE açılacak bir partiye taraf olduğunu ilan etmiştir. Gerçekten yazık oldu SP'ye... Kurtulmuş'u beğenin beğenmeyin, Kurtulmuş'un Siyasete taşıdığı kararlı ve aynı zamanda yumuşak (yapıcı) üslubu sebebiyle SP barajı geçmeye, iktidar alternatifi olmaya namzet bir parti haline gelmişti. %2,5 lara mahkum olan SP'i %5 lere taşımıştı...


bileğini yüreğini ortaya koyarak bir yerlere gelmek yerine ,tepeden inme emri vakilerle bir yerlere gelmek istemek
bu benim hiç sevmediğim bir durumdur .
Bir insanı hem genel başkan yapacaksın hemde çalışacağın insanları ben belirleyeceğim anlayışı ,o insanı uzaktan komuta etmek istediğinizi gösterirki bu hiçde güzel davranış değildir .
Numan bey mademki genel başkandır ,kendi çalışma arkadaşlarını belirlemede özgür olmalıdır
yok böyle olmaz diyorsanız o zaman neden numan beyin karşısına aday olmadınız
numan beyin karşısında olanların hareketlerini yakışıksız buluyorum ....
 

ukubat

Profesör
Katılım
9 May 2007
Mesajlar
1,942
Tepkime puanı
103
Puanları
0
Konum
istanbul,fatih
Web sitesi
www.ismailaga.org.tr
Anladığım kadarıyla erbakan hanedanı ve sp fanatikleri kolay kolay partiden tasfiye olunamayacak....
numan kurtulmuş zaten korumalarını arttırdı...her an bir felaket olabilir...
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
bileğini yüreğini ortaya koyarak bir yerlere gelmek yerine ,tepeden inme emri vakilerle bir yerlere gelmek istemek
bu benim hiç sevmediğim bir durumdur .
Bir insanı hem genel başkan yapacaksın hemde çalışacağın insanları ben belirleyeceğim anlayışı ,o insanı uzaktan komuta etmek istediğinizi gösterirki bu hiçde güzel davranış değildir .
Numan bey mademki genel başkandır ,kendi çalışma arkadaşlarını belirlemede özgür olmalıdır
yok böyle olmaz diyorsanız o zaman neden numan beyin karşısına aday olmadınız
numan beyin karşısında olanların hareketlerini yakışıksız buluyorum ....

Kısa ve öz. Allah razı olsun senden oğuz abi.
 
Üst