Faruk Beşer - Fıkıh Kültür ve Medeniyet

faruk

Üye
Katılım
26 Eki 2006
Mesajlar
286
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Saidi Nursi hz.lerinin sözlerini tartışmak değil amacım. Sitede ilginç bu türlü konular yok. Herkese sorulan hocaya sorulmamış herhalde ya da cevaptan kaçınıyor. Biz bekliyoruz cevabını, aynı bakış açısını bakalım burada görebilecek miyiz?

Siz sorsanıza muhterem...
Sordunuz da cevap mı vermedi?
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Ya ben nurcu değil mi dedim? Derdim nurcular değildir de demedim. Maalesef dedim nasıl bir zemin ise bu tipler rahat yetişiyor diye de ekledim.

Fethullah Gülen'in fıkhını anlayabilen İmamı Rabbaninin, Halidi Bağdadinin fıkhını anlayamamış ya...
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Arkadaşlar herkes bir tarikata girmek zorundamı?


Herkes bir tarik üzerinedir zaten . Ayrıca doğru veya yanlış bir yolda olmak için tören ve merasim düzenlemek gerekmiyor !
Bu bağlamda herkesin bir tarikatı ve tarik'i olduğunu bilmemiz gerekiyor.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Faruk Beşerin fıkhı beni ilgilendirmiyor. Savunan tarafa dedim, çok meraklı iseniz görün diye.

Yani Fethullah Hoca bile zannetmiyorum ki karşı olsun rabıtaya ve tarikata. En fazla daha küçümser bir bakış açısı ile sunar kendi yoluna çekmek için milleti. Hal böyle iken onun talebesi olduğunu söyleyen forumdaki arkadaşlar Faruk Beşeri savunuyor ya ilginç yani.
 

m-angel

Nam-ı diğer TÜRBEDAR
Katılım
20 Eyl 2007
Mesajlar
1,629
Tepkime puanı
260
Puanları
0
Yaş
55
Cevşenü'l-Kebîr "Amelî hüküm" içeren bir metin değil; feyizli bir münâcâttır. Vahye dayanan eşsiz bir tefekkür ve zikir kaynağıdır. Allah'ın bin bir ism-i şerifiyle Cehennemden, ateşten, azaptan, gazap ve kahr-ı İlâhî'den, âfetlerden, musîbetlerden Allah'a (cc) sığınma mânâsını ifâde eden tevhid cümlelerinden müteşekkildir.

Hazret-i Cebrâil (as) tarafından Peygamber Efendimiz'e (asm) "vahy-i zımnî" tarzında tâlim ve tebliğ edilen ve "zırhı çıkar, onun yerine bu Cevşeni oku!" buyurulan bu kuvvetli münâcâtı—Cevşenin, kelime mânâsı da "zırh" demektir.— Hazret-i Ali (ra), bizzat Peygamber Efendimiz'in (asm) mübârek dilinden yazmış ve rivâyet etmiştir. Böylece Peygamber Efendimiz (asm) vahiyle aldığı bu mânevî zırhı, ümmete hediye bırakmıştır.

Hadis kitaplarının her birinin, bütün sahih hadislerin ve sıhhatli rivayetlerin hepsine yer vermesi teknik olarak mümkün değildir. Zaten hiçbir Muhaddisin, kitabında her sahih hadise yer verdiği şeklinde bir iddiası da yoktur. Böyle bir iddiâ gerçekçi de ollmaz. Peygamber Efendimiz'in (asm) dâr-ı bekâya irtihalinden sonra ümmet haklı olarak topyekûn hadis toplama seferberliğine girişmiş, genelde "amelî hüküm" içeren ve kaybolmak tehlikesi arz eden hadislerin rivayetine ehemmiyet verilmiş ve kitaplarda toplanmış; Cevşen gibi veya Peygamber Efendimiz'in (asm) mağarada Hazret-i Ebu Bekir'e (ra) talim buyurduğu hafi zikir gibi ya da buna benzer muhtelif duâ ve münâcâtlar ise zaten büyük kutupların ve güvenilir evliyanın uhdesinde mevsuk bir şekilde bulunmakta ve tâlim edilmekte olduğundan, ayrıca rivayet edilmesine ve meşhur kitaplara alınmasına ihtiyaç duyulmamıştır. Hazret-i Ali'ye (ra) hususî bir emanet olarak bırakılan Cevşen ise o esnada, evlâd-ı Resûl'ün (asm), yani ehl-i beytin elinde bulunuyordu ve mütevâtir hükmündeydi.

Bununla beraber Cevşen'de geçen duâlar, hadis kitaplarında elbette vardır. Et-Terğîb ve't-Terhîb'de, Kenzü'l-Ummal'da, Mecmû'atü'd-Daavât'da ve Mecmû'atü'l-Ahzâb'ta bu rivayetlerin bir kısmı veya tamamı yer almaktadır. Kenzü'l-Ummal'da İbn-i Abbas (ra) ve Ubey İbn-i Ka'b (ra) rivâyetleri ile Peygamber Efendimiz'in (asm): "Cebrail geldi ve bana dedi ki: Ya Muhammed! Sana birkaç kelime getirdim. Bunları senden önce hiçbir Nebi'ye getirmedim" sözüyle birlikte Cevşen'deki münâcâtın bir kısmı zikredilmiştir. (2) Ayrıca yine Kenzü'l-Ummâl'da Enes Bin Mâlik (ra) rivayetiyle Cevşenin bir kısmı daha rivayet edilmiştir. Ahmed Ziyâeddin Gümüş hânevî Hazretlerinin Mecmû'atü'l-Ahzab'ında ise Hazret-i Zeyne'l-Abidin'den (ra) Hazret-i Ali'ye (ra) dayanan sağlam bir senetle Cevşenü'l-Kebir'in tamamı rivayet edilmiştir.

Binaenaleyh, Cevşenü'l-Kebîr'in sıhhati konusunda münakaşaya girmek gayet lüzumsuzdur, hatta zararlıdır.

Uhuvvet bağlarını veya îmânın halâvetini rencide edecek tartışmalardan uzak durmak daha isabetli olur. Nihayet, Cevşenü'l-Kebir'i okuyan feyizdâr olur, okumayan feyzinden mahrum kalır ve kendisi bilir.
 

m-angel

Nam-ı diğer TÜRBEDAR
Katılım
20 Eyl 2007
Mesajlar
1,629
Tepkime puanı
260
Puanları
0
Yaş
55
Yani tarik yol demek. Bir yolda olmak demek değilmi. Bir yola bağlanmak onu benimsemek demek.Güzel ben doğru yoldaymışım o zaman.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
m-angel abim bu konuları dün konuşmaya başlamadık. Ben Faruk Beşerin yorumunu sordum. Yukarıda yazının sahibi mağara hadisesini ve hafi zikri kabul ettiğine göre rabıtayı da muhtemelen kabul eder. Bakış açısından bunu çıkarmak mümkün.

Yukarıdaki sözler ise tatminkar olmamakla beraber, eh yani öyle olsun dedirticek bir tarzdadır.

Meselemiz cevşen değil. Olaylara selefi gözle bakan birisinin bu konulardaki yorumlarıdır.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Yol da, her yol Allah'a gider. Bu demek değildir ki her yol doğrudur. Ama en salim yol kamil bir mürşide bağlanmaktır.

Ama meselemiz de şu anda bu değil.
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Böyle

Allah selâmet versin. İnşaallah bulunduğunuz yol sizi sahil-i selâmete çıkarır ve ahir ve akıbetiniz de güzel olur.

:)
 

m-angel

Nam-ı diğer TÜRBEDAR
Katılım
20 Eyl 2007
Mesajlar
1,629
Tepkime puanı
260
Puanları
0
Yaş
55
Kimin neye karşı olup olmadığını anlamak için o insanı tanımak lazım . Fethullah Gülen Hoca Efendinin rabıta ile ilgili cd leri mevcuttur. Merak eden varsa dinler ve bu konuda aydınlanır. Ama Faruk Beşer hocanın söylediği bu konuyu istismar edenler . Bunu da anlamak bu kadar zor olmasa gerek.
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Faruk Beşerin fıkhı beni ilgilendirmiyor. Savunan tarafa dedim, çok meraklı iseniz görün diye.

Yani Fethullah Hoca bile zannetmiyorum ki karşı olsun rabıtaya ve tarikata. En fazla daha küçümser bir bakış açısı ile sunar kendi yoluna çekmek için milleti. Hal böyle iken onun talebesi olduğunu söyleyen forumdaki arkadaşlar Faruk Beşeri savunuyor ya ilginç yani.

Demişsinki....En fazla daha küçümser bir bakış açısı ile sunar kendi yoluna çekmek için milleti.........Bu sözünle vebal almıyormusun?????

Bana burada F.Gülen talebesi kim gösterebilirmisin ? Talebe ayrı konumdur senpatizan olmak ayrı bir konudur sevmek ayrı bir konudur cemeatte olmak üzere ayrı bir konudur.

Efendin bile F.Gülen hakkında tek negativ kelime söylemezken Siz nasıl bu düşüncede olursunuz En fazla daha küçümser bir bakış açısı ile sunar kendi yoluna çekmek için milletie Tekrar ediyorum içinde bulunduğunuz oluşumun efendisi bir tek negatif kelime kullanmazken siz hangi ilminize dayanarak bu yorumu yapıyorsunuz...
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
imam azam rahimehullah'ın mezhebini bir profesörün mezhebine tercih etmem. sevgiler
 

ribateri

Üye
Katılım
24 May 2008
Mesajlar
41
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Prof. Dr. Faruk Beşer'in F. Gülen'i "müçtehid" ilan ettiği konusunda bilgisi olan var mı?
 

elmnightmare

Profesör
Katılım
8 Eyl 2007
Mesajlar
1,734
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Prof. Dr. Faruk Beşer'in F. Gülen'i "müçtehid" ilan ettiği konusunda bilgisi olan var mı?
Fethullah Gülen'in fıkhını anlamak adlı kitapta var.

Prof. Dr. Faruk Beşer hoca zat-ı âlinizle ilgili yazdığı kitapta ve bu kitapla ilgili Pazar Sohbeti’nde zat-ı âlinizi “âlim, fakih, müceddit ve müçtehid” gibi vasıflarla tavsif etti ve değişik görüşleriniz üzerinde de durdu. Böyle bir çalışmayı ve bu konuşmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Bu meselede, o hocaefendi (Prof. Dr. Faruk Beşer) gibi hatta onun gibi düşünen hocaefendiler var. Onlara ait yanı var. Bunlara ait yanlarından meselenin redaktörlüğünü ben yapmadığımdan dolayı âlem nasıl düşünüyorsa öyle yapar, bir şey diyemem buna. Fakat öyle bir meselede şöyle veya böyle işin tashih yanı bana getirilirse mutlaka diyeceğim şeyler vardır. Yani birisinin hüsn-ü zannının ifadesi veya görüşünün ifadesi, kalkıp o türlü şeyleri yakıştırıyor olabilir. Bir urba giydirip kendince öyle yapabilir. Bildiğiniz gibi çok tekerrür ettiğim bir laftır: Bazılarında çok engin, çok derin hüsn-ü zanlar birer içtihat hatasıdır. Allah (cc) onları affedebilir. Kamuoyu da onları affedebilir. Selef-i salihin de, o ervah-u hâzirun da, bunlar affedebilir. Fakat o meseleye birisi (kitapta zikredilen ve ileri sürülen vasıfları kabul eden) sahip çıkarsa onu affetmeyebilirler. Hakkı değildir çünkü, o bir gasptır. Çok önemli, çok büyük bir payeyi gasp etme olabilir
http://www.gencadam.net/content/view/393/38/
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Prof. Dr. Faruk Beşer'in F. Gülen'i "müçtehid" ilan ettiği konusunda bilgisi olan var mı?


Alakaya sellektör derler avam da.

Biri birşeyler biri hakkında şimdi bir birşeyler demiş biri hakkında o mu demektir.

Şimdi ben Alice için Adminlerin adminişu şu nedenle desem Alice Adminlerin Adminimi oluyor????
 

Aşiyân

Asistan
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
738
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Konum
Şehr-i Yâr
Ortada bir kuyu var ve.. Herkes taş çıkarmaya çalışıyor..

Herkes İlim için elbirliğiyle Hizmetde bulunacağına...

Araya tefrikalar sokmak.. nifak tohumları biçmek görevimiz olmuş..

Neden halâ yok şu din alimi böyle.. Yok tasavvufda şu bidattır... yok senin İnandığın insan doğru kişi değil.. Yok Şeyhler ki halk dilinde oda olmuş şığh..
yok sadıklarla beraber olun ayetıne yanlış mealller.

Nerde kaldı bizim müminliğimiz.? Niye İslamda hepimizin alnı secdeye değiyorken ve hepimiz Hamd olsun Aynı Rahman'a itaat edıyorken Tefrikalarla uğraşıyoruz..

Ortalıkda bunca Dinden, İslamdan uzak insanlara tebliğ etmekden muaf bırakıyoruz kendimizi..

Nefsimiz bukadar mı Sardı yureğimizi.. ?

İslamı bu denli güzel yaşamaya çalışan değerli ''ağabeylerime''-''Hocalarıma'' bu yaklaşımları gördukçe üzülüyorum..

 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Fethullah Hoca'nın cevabı gerçekten ilginç. Söyleyen yalnız Faruk Beşer değil başka hocaefendiler de varmış. Kimler acaba? Emin Saraç mı, İsmail Çetin Efendi mi, Mehmet Emin Er mi, Mahmud Efendi mi yoksa cemaatin hocaefendileri mi? Yani ben kendim hakkında öyle demem ama diyenler de var demiş Fethullah Hoca.

Şimdi agbi, bizim tarafta kimse aleyhinde bir şey denmez ki Fethullah Hoca aleyhinde söylenmiş olsun. Yalnız diyalog konusunda bir kaç söz geldi kulağıma, emin olmadan burdan söylemek doğru olmaz. Yani bu hakikat mesleği davası ortaya çıkınca tabi ki tarikatlar biraz küçümsenir oldu o tarafta. Yani bu bakımdan söylemiştim ki söylediklerimde haksız olduğuma inanmıyorum. Asıl tuhaf olan senin yoluna ve üstatlarına bidat lekesi bulaştıran bir adamı senin savunman. Sırf nurcudur diye..
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Fethullah Hoca'nın cevabı gerçekten ilginç. Söyleyen yalnız Faruk Beşer değil başka hocaefendiler de varmış. Kimler acaba? Emin Saraç mı, İsmail Çetin Efendi mi, Mehmet Emin Er mi, Mahmud Efendi mi yoksa cemaatin hocaefendileri mi? Yani ben kendim hakkında öyle demem ama diyenler de var demiş Fethullah Hoca.

Şimdi agbi, bizim tarafta kimse aleyhinde bir şey denmez ki Fethullah Hoca aleyhinde söylenmiş olsun. Yalnız diyalog konusunda bir kaç söz geldi kulağıma, emin olmadan burdan söylemek doğru olmaz. Yani bu hakikat mesleği davası ortaya çıkınca tabi ki tarikatlar biraz küçümsenir oldu o tarafta. Yani bu bakımdan söylemiştim ki söylediklerimde haksız olduğuma inanmıyorum. Asıl tuhaf olan senin yoluna ve üstatlarına bidat lekesi bulaştıran bir adamı senin savunman. Sırf nurcudur diye..


Kulağına gelenleri bırak ilk ağızdan duydun mu onu söyle.

Ben çok gördüm F.Gülen " A derken " avamda bu A değişimlere uğrayıp E de oluyor K da oluyor.

Onu bırakın avamda F.Gülenin kendi kitabında söylediklerinin tamamı tersi dedi diyenlerde çıkıyor.

Bu değişimleri yapanlar ya Cahil Ya Tarafgirli Ya cahilliğinden Şeh lerini uçuran YADA NİFAK İÇİN ÖZEL GİRMİŞ LÖWRENSLER.

Bak sana agbi tavsiyesi HER DİYENEN E İNANMA KAYNAĞINDAN ALMADIKÇA
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
Elhamdülillah biz de yok öyle pek cahil ve herkese laf yetiştiren biri. Forumda da görülüyor, benim haricimde :) Mesele tarafgirlik meselesi değil yani.

Tekrar edeyim agbi, yolunu ve üstatlarını ehli bidat gören ve öyle olduğunu söyleyen birini savunmak da neyin nesi?
 
Üst