Farklılaşan ifadeler

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
bendeniz... gidi... don... g.t... ve bunlar gibi daha pek çok kelime. aslında bunların ilk anlamları farklıydı. zamanla değişti.

"bendeniz" aslında köleniz demek. ama artık bu anlamı bilinmiyor pek ve daha çok birinci tekil şahsın kibarlık ifadesi olarak kullanılıyor.

"seni gidi seniii" deriz. şirinlik ifadesi olarak. bu aslında eskiden ayıp bir anlama sahipti. gidi, deyyus demekti.

"don" aslında genel kılık, kıyafet demek. iç çamaşırlar için içdon denirdi. zamanla, dilde ekonomi yasasına uyarak "" düştü ve geriye kalan kısım, anlam daralmasına uğrayarak şimdiki anlamına kavuştu.

"g.t" ise aslında masum bir anlama sahipti. "götürmek" fiili de buradan gelir. bir şeyin arkası demektir. zamanla bu da anlam daralmasına uğramıştır. kibar görünme çabasıyla bu kelime kullanılmaz ve yazarken de böyle noktalı yazılır. ama köylerde falan açıkça ve kabaca söylenir. köy hep doğaldır. (şehirlerde kibar olmaya çalışmanın son ürünü de tuvalete "lavabo" demek. oysa ikisi farklı kavramlar.)

bir de şimdi argoda erkek cinsel organı anlamına gelen bir kelime, eskiden sadece alet ve silah anlamındaydı.

dikkat edilirse daha önceden kötü veya ayıp anlama gelen bir kelime, sonradan olumlu anlama gelecek şekilde değişebildiği gibi, tersi de olabiliyor. dil değişen, canlı bir yapı. yaşayan dil deniliyor buna.
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
(şehirlerde kibar olmaya çalışmanın son ürünü de tuvalete "lavabo" demek. oysa ikisi farklı kavramlar.)

peki, ilerde "lavabo" da anlam değişmesine uğrayıp tuvalet anlamına bürünebilir mi?

eğer o anlama bürünürse elimizde iki adet aynı anlamda kelime oluşacaktır. aslında wc, yüznumara (artık kaybolmakta), hela, kenef gibi başka eş anlamlı kelimeler de var.

mesela birisi lüks bir restoranda "ben lavaboya gidiyorum" deyip kalkar ve tuvalete gittiğinde tuvaletin içinde lavabonun olmadığını görür. elini yıkayamayacağı için rahatsız olur. görevliye şöyle sormak zorunda kalabilir: "bu lavabonun içinde lavabo yok mu?" :)

oysa "tuvaletin içinde lavabo yok mu?" diye sorması doğru ve güzel olanıdır. ama nezaket kuralları gereği bunu söyleyemiyorlar.

işin ilginci de şu: ileride lavabo kelimesi tuvalet anlamına bürünürse, bir süre sonra bu nedenle kullanılması ayıp kabul edilerek yerine başka bir kelime bulma ihtiyacı duyulabilir. :)
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
anlam değişimine uğramış bir önemli kelime de imparator kelimesi. eski roma döneminde askerî yönetici, kumandan anlamına sahipti. ta ki, sezar alçakgönüllülük yapıp kendisine de diğer sıradan romalı kumandanlar gibi "imparator" diye hitap edilmesini emredinceye kadar. o andan sonra diğer imparatorlar (kumandanlar) bu ünvanı kendileri için kullanmamaya başladılar ve böylece zamanla imparator, sadece en üst kumandanın ünvanı olarak anlam değişimine uğramaya başladı.

emperyal, emperyalizm vb kavramlar da buradan doğdu.
 

Mugalata

Kıdemli Üye
Katılım
10 Mar 2014
Mesajlar
4,252
Tepkime puanı
146
Puanları
0
Konum
izmir
kelimelerin bir dilden öbür dile geçerken de anlam değişimleri olabiliyor. işte arapçadan dilimize değişerek geçen kelimelerden bazıları:

İdrak: Arapçası bir şeyin dibine veya sonuna varma, Türkçesi anlama.
Feyiz: Arapçası taşıp dökülme, bolluk, bereket, Türkçesi kültür yahut aydınlanma.
Hazz: Arapçası kısmet, nasip, pay, Türkçesi zevk alma – hazzın doruklarında gezinmek, hedonizm, hazcılık.
Hile: Arapçası çözüm, çare,Türkçesi kandırmaca.
İptila: Arapçası imtihan, mihnet, sınav, Türkçesi özel bir tür manevi imtihan.
İdrar: Arapçası bol süt vermek, Türkçesi başka.
İmla: Arapçası dikte etmek, söyleyip yazdırmak, Türkçesi doğru yazım.
Haşmet: Arapçası uşak ve hizmetçiler güruhu, maiyet, Türkçesi ululuk.
Kasvet: Arapçası acımasızlık ve gaddarlık, Türkçesi ruh sıkıntısı.
Cumhur: Arapçası yığın, Türkçesi ahali.
 
Üst