Farkettim de...

adams77' Alıntı:

Ben marslıyım )

Genişletmek için tıkla ...

hemşeriyiz yani

Poşet yasası yerine sokak köpekleriyle ilgili bir yasa çıksa. Belediyeler hayvansever derneklerin şerrinden birşey yapamıyor. Çoluk çocuk okula gidemiyor. Onu geçtim bizler bile sabah işe giderken ve akşam saatlerinde korkuyla yürüyoruz sokakta.

Dün eski bir filmin adını aklımıza getirmeye çalıştık. Filmin konusunu konuştuk. Ama isim zikredilmedi. Hatta internetten arattırmadık bile. Sadece konuştuk.

Bugün Netflix hesabıma girdim, tavsiyeler listesinde adını aklımıza getiremediğimiz bu filmi ön sıraya almış. Film çok eski bir film. Ve Netflix'te eski film hiç izlemedim. Yani sistemin bana eski film tavsiye etmesi mümkün değil.

Bana öyle geliyor ki Google ortamdan aldığı sesler üzerinden de eğilim belirliyor, ve tüketiciyi ona göre yönlendiriyor! KorkuuUUUnnçç!!! Bu nasıl bir algoritma böyle yau?

DostunDostu' Alıntı:

Dün eski bir filmin adını aklımıza getirmeye çalıştık. Filmin konusunu konuştuk. Ama isim zikredilmedi. Hatta internetten arattırmadık bile. Sadece konuştuk.

Bugün Netflix hesabıma girdim, tavsiyeler listesinde adını aklımıza getiremediğimiz bu filmi ön sıraya almış. Film çok eski bir film. Ve Netflix'te eski film hiç izlemedim. Yani sistemin bana eski film tavsiye etmesi mümkün değil.

Bana öyle geliyor ki Google ortamdan aldığı sesler üzerinden de eğilim belirliyor, ve tüketiciyi ona göre yönlendiriyor! KorkuuUUUnnçç!!! Bu nasıl bir algoritma böyle yau?

Genişletmek için tıkla ...

bu yeni bir şey değil. aynısını yandexte yapıyor. Kahve muhabbeti yapıyoruz reklamlar nescafe, bilgisayar muhabbeti yapıyoruz reklamlar laptop vs vs... zaten maillerimiz, sosyal medya hesaplarımız adamların elinde bari konuştuklarımız bize kalsaydı

DostunDostu' Alıntı:

Dün eski bir filmin adını aklımıza getirmeye çalıştık. Filmin konusunu konuştuk. Ama isim zikredilmedi. Hatta internetten arattırmadık bile. Sadece konuştuk.

Bugün Netflix hesabıma girdim, tavsiyeler listesinde adını aklımıza getiremediğimiz bu filmi ön sıraya almış. Film çok eski bir film. Ve Netflix'te eski film hiç izlemedim. Yani sistemin bana eski film tavsiye etmesi mümkün değil.

Bana öyle geliyor ki Google ortamdan aldığı sesler üzerinden de eğilim belirliyor, ve tüketiciyi ona göre yönlendiriyor! KorkuuUUUnnçç!!! Bu nasıl bir algoritma böyle yau?

Genişletmek için tıkla ...

Melekler de onları kayıt ediyor hocam

DostunDostu' Alıntı:

Dün eski bir filmin adını aklımıza getirmeye çalıştık. Filmin konusunu konuştuk. Ama isim zikredilmedi. Hatta internetten arattırmadık bile. Sadece konuştuk.

Bugün Netflix hesabıma girdim, tavsiyeler listesinde adını aklımıza getiremediğimiz bu filmi ön sıraya almış. Film çok eski bir film. Ve Netflix'te eski film hiç izlemedim. Yani sistemin bana eski film tavsiye etmesi mümkün değil.

Bana öyle geliyor ki Google ortamdan aldığı sesler üzerinden de eğilim belirliyor, ve tüketiciyi ona göre yönlendiriyor! KorkuuUUUnnçç!!! Bu nasıl bir algoritma böyle yau?

Genişletmek için tıkla ...

hem deneme hem geliştirme ARGE amaçlı yapay zeka sistemlerinin kullanımı bu tip firmalar tarafından destekleniyor.

Yağmur duası genelde kabul olunan bir duadır. Bu duyaı yapan Allah dostlarına biri şu soruyu sorar; “ne zamandır takip ediyorum siz ne zaman yağmur duasına çıksanız ardından yağmur yağıyor. Acaba ümmetin selâmeti, islâmın hakimiyeti için ettiğiniz dualar neden bu yağmur duası gibi kabul olmuyor?” Allah dostunun verdiği cevap: “yağmurda hayvanların ve nebatların da hakkı vardır, Biz bu duyayı onların üstünden yaparız, bu yüzden anında kabul olur. Lakin insanlar öyle değil. Ümmetin genelinin dışı islamdır içi islamın hakimiyetini istemez. Yaptığımız duaların kalplerde karşılığı olmadığı için bu duyalar anında kabul olmuyor.”

Anlaşılan o ki duaların, dua edilenin kalbinde karşılığı olması lazım. İslam insana gelmiş. Hayvanlar günahsız oldukları için onlara yapılan dualar ne hikmetse tutuyor.

Bunu niye anlatıyorum?

Ne zamandır takip ediyorum, Türkiye'de hayvanlara eziyet edenlerin sayısı şu son zamanlarda çok arttı. Bu artış hayra alâmet değil. Açıkcası ben korkuyorum. Hayvanlara yapılan bu eziyetlerdeki artık sanki milletçe başımıza gelecek büyük bir belânın ön habercisi gibi görünüyor. Allah'ım inşallah öyle değildir.

Geçen bir video gördüm. Adam Cafe'de otururken ayağa kalkıp orada duran köpeğe yaklaşıyor, bıçağı beline saplayıp hiçbir şey olmamış gibi masasına dönüp kahvesini yudumlamaya devam ediyor. Hayvan yerlerde kıvranıyor yau. Herif sanki lambayı yakmak için kalkmış gibi sakin sakin geri yerine oturdu.

Bugün bir video gördüm, adam evde kediyi dövüyor, çocukları odaya giriyor, çocukları çıkartıp kapıyı kapatıyor, sopayla kediyi dövmeye devam ediyor. Ama nasıl vuruyor o küçücük kediye...

Ya Rabb, içimizdeki zalimler yüzünden bizleri helâk eyleme.

Arkadaşlar, elimizden geldiğince bu zulme engel olalım. Hayvanlara merhamet gösterelim. Umulur ki bu merhamet, içimizdeki zalimlerin zulmünü geçer de başa gelecek belâlar def olur.

Stratejik tefekkür

tam tersi.yahudi sermayesi batılı devletlere tasma takmış durumda.istediği gibide kullanıyor

bi husben' Alıntı:

tam tersi.yahudi sermayesi batılı devletlere tasma takmış durumda.istediği gibide kullanıyor

Genişletmek için tıkla ...

Onun için mi batılı devletlerin poposu rahat?

Sen Avrupa veya ABD'de yaşayan bir Yahudi olsan İsrail'e taşınır mıydın?

Veya şöyle sorayım, neden rahatı bozulan Müslümanlar Avrupa'ya veya ABD'ye kaçıyor?

Sakın bana, Filistinlilerin direnişi yüzünden Büyük İsrail'i kuramıyorlar falan deme!

DostunDostu' Alıntı:

Onun için mi batılı devletlerin poposu rahat?

Sen Avrupa veya ABD'de yaşayan bir Yahudi olsan İsrail'e taşınır mıydın?

Veya şöyle sorayım, neden rahatı bozulan Müslümanlar Avrupa'ya veya ABD'ye kaçıyor?

Sakın bana, Filistinlilerin direnişi yüzünden Büyük İsrail'i kuramıyorlar falan deme!

Genişletmek için tıkla ...

düşüncelerinin kayda değer değeri yok.
sermaye sahıplerinin israile taşınması demek kendi ayaklarına kurşun sıkmak gibi bişey olur
sermayeyle tüm dünyayı egemenlikleri altına almak varken neden israile taşınsın .israili, dünyanın merkezindne yönetiyorlar.hem israili hemdesermayelerinin olduğu ülkeleri yönetiyorlar.sermayeyle ülkeleri tasmalamışlar bu kadar basıt.

hedeflerinde büyük israil vaadedilmiş topraklar var.Bunu sadece kendi güçleriyle yaamayacakları açık. o yüzden esir aldıkları abd ingiltere fransa gibi ülkelerle yapıyorlar. ve şu an o kadar açıkkı görmemek için kör olmak lazım

şimdi bile güneyimizde bu toprakları yarın kolay alabılmesi için abd fransa ingiltere eliyle ırak gıbı suriye gibi ülkeleri güçleştirerek emellerine ilerliyorlar.

batılı devletlerin poposu neden rahat?
güçlüler hem ekonomik anlamda hem savunma anlamında
güçlüysen rahtsın değilsen rahat olamazssın
bu rahatlığı sağlayan yine yahudi sermayesidir

Para tek başına bir anlam ifade etmez. Parayı kullanacak akıl gerek. Batı bu akla sahip olduğu için rahat.
Kalkınan, güçlenen tüm devletler/milletler parayla değil meritokrasiyle yani liyakat sistemiyle yükselmişlerdir. Bunun aksine örnek yoktur.

Gel günümüz türkiyesine uyarla bunu. paranın bolluk zamanında üretim terkedilip ithalata yönelindi gelinen noktada soğan 5 patlıcan 13 tl...vs
Gel bizimle bir zamanlar aynı çizgide olan güney koreye uyarla bunu adamlar şimdi nerede?

Sen sırf imam hatipli diye, akraban diye, yandaş diye, yalaka diye, konuşması hoşuna gidiyor diye...vs sebeplerle birilerini görevlendirirsen ülkenin kıyametini kopartırsın.

ihvanistanbul' Alıntı:

Para tek başına bir anlam ifade etmez. Parayı kullanacak akıl gerek. Batı bu akla sahip olduğu için rahat.
Kalkınan, güçlenen tüm devletler/milletler parayla değil meritokrasiyle yani liyakat sistemiyle yükselmişlerdir. Bunun aksine örnek yoktur.

Gel günümüz türkiyesine uyarla bunu. paranın bolluk zamanında üretim terkedilip ithalata yönelindi gelinen noktada soğan 5 patlıcan 13 tl...vs
Gel bizimle bir zamanlar aynı çizgide olan güney koreye uyarla bunu adamlar şimdi nerede?

Sen sırf imam hatipli diye, akraban diye, yandaş diye, yalaka diye, konuşması hoşuna gidiyor diye...vs sebeplerle birilerini görevlendirirsen ülkenin kıyametini kopartırsın.

Genişletmek için tıkla ...

Kesinlikle katılıyorum. Lafa gelince en vatansever biziz, ama vatanseverliğimiz kan ve can vermekle direk ilintili. Yani uzun bir sürecin son halkasında gerekirse canını vermek olarak algılanmıyor. Direk can vermek olarak algılanıyor. Devlete çöreklenmek, devletin kasası deniz yemeyen domuz mentalitesi falan, bunlar sorgulanmıyor.

Normalde en büyük vatan hainliği liyakat ehlini uzaklaştırıp kendi adamlarını yerleştirmektir. Biz, devlete ve topluma direk kurşun sıkanlara vatan haini diyoruz çünkü anlaması kolay, fazla düşünmeye gerek yok, aha elinde silah sıkıyor. Ama yakınlarını kayırmak normalde kurşundan beterdir, kanser hücresi zerketmektir. Çünkü bununla bir süreç başlatıyorsun: liyakat ehli uzaklaşıp gidiyor, sığırlar yönetmeye başlıyor, hırsızlık artıyor, devlet zayıflıyor, sonunda bütün bir ülke her alanda geri kaldığı için işkal edilecek pozisyona geliyor. Çürüyerek ölmek mi daha ehven yoksa direk kafana kurşun yiyerek mi? Her ikisi de vatan hainidir. Ama bunu topluma anlatamazsın. Nedense toplumlar kurbağa gibi yavaş yavaş kaynatılmayı yeğliyor. Bir türlü uyanamıyorlar.

Bir hikaye anlatayım: Bir kuşun yavrusu uçmaya çalışırken yuvadan düşmüş bokun içine. Oradan geçen bir kedi bu kuş yavrusunu boktan çıkartıp temizlemeye başlamış. Yavrunun elini yüzünü tertemiz etmiş. Tabi kuş yavrusu temizlendikçe mayışıyor, içinden de diyormuş ki, ne kadar merhametli bir kedi, bu güzelliği anamdan dahi görmedim.. Neyse yavrunun eli yüzü temizlenince kedi happadanak bu yavruyu yemiş. Hikaye burada bitiyor. Hikayenin vermek istediği mesaj ne?: Seni boktan çekip çıkartan herkesi dostun sanma!

Edit: Şahsen kafam çok karışık. Ordunun güçlenmesi, iç işleri bakanı falan süper çalışıyor. Buna karşın aile bakanı aile yapısını kurşuna dizecek uygulamalara imza atıyor. Aile yok olursa ordunun güçlü olması hiçbir işe yaramaz. Hele eğitim bakanının yaptıkları!!! 1000 yıl altından kalkılamayacak yanlışlıklara imza atlıyor şu an. Maneviyata dayalı milli bir şuurlanmadan pay almamış Tekno-Pagan bir kuşak yetiştirmek isteniyor. Göreceksiniz, bu eğitim sisteminden mezun olanların alayı yurt dışında çalışacak. Bu tuzağa en güzel örnek Hindistan. Hindistan bu dolmayı yuttu!!! Kendi ülkesi yoksulluktan sürünürken dünyadaki çaplı bilgisayar ve programlama uzmanları Hindistan'dan mezun olmuş kişilerdir. Şimdi bu dolmayı bize yutturuyorlar. Erdoğan ayakta uyuyor. Kafamda toplayıp çıkartıyorum, elde kalana bakıyorum kocaman bir eksi! Zor bir kıskaçtayız. Aslında elimiz kolumuz bağlanmış farkında değiliz.

uğramayalı çok olmuş.

Dun gece back to 1942 diye bir film izledim @DostunDostu sana tavsiye ederim insan nefsinin aclik karsisinda nasilda “sen sensin ben benimden” “sen ne dersen o” ya dondugunu ve insanoglunun nasil vahci bir varlik oldugunu apaçık gostermis.

ihvanistanbul' Alıntı:

Dun gece back to 1942 diye bir film izledim @DostunDostu sana tavsiye ederim insan nefsinin aclik karsisinda nasilda “sen sensin ben benimden” “sen ne dersen o” ya dondugunu ve insanoglunun nasil vahci bir varlik oldugunu apaçık gostermis.

Genişletmek için tıkla ...

İlginç bir filme benziyor. Birazdan seyredeceğim inşallah.

Farkettim de başım ağrıyor

Fark ettim de çoğu şeyleri unutuyoruz. Hatırlarsanız barajların doluluk seviyesi düştüğünde muhalefet hükümeti zor durumda bırakmak için “açın muslukları su kalmasın” demişti. Bunlar unutuldu. Bizde çevre bilinci olmayan, evrenselliğini yitirmiş fikirsiz bir muhalefet var. Sorun iktidardan ziyade muhalefette!

Koca koca akademisyenlerin “mekân-zaman“ yerine “uzay-zaman” demelerine deliriyorum.

Universum= Kâinat
All= Fezâ
Weltall= Evren
Weltraum= Uzay
Raum= Mekân
Zeit= Zaman
Raumzeit= Mekân-zaman

Bunların her biri farklı kavramlardır. Bu TDK var ya bu TDK adamı çıldırtır. Bütün bu kavram zenginliğini yük sayıp hepisine UZAY demeyi tercih ediyor ahmaklar. İngilizcede de böyle diyorlar. Yahu İngilizce nedir, en sefil dil. Bilim dili değildir. Batı'nın bilim dili Almancadır.

Uzay başka Evren başka.. Uzay dediğin zaman boşluk akla gelmeli, madde değil. Cisimler arasındaki boşluk. Mesela UZAY BOŞLUĞU demek de yanlış, UZAY zaten boşluk. Evren hem gök cisimlerini hem uzayı kapsar. Bu bağlamda uzay evrene dahildir, evren ise uzaya dahil değildir. Kâinat kavramı görünür görünmez bütün yaratılmışları kapsar. Fezâ evrenin eş anlamlısı sayılsa da teknoloji ile görüp kayıt altına aldığımız kısımlar için kullanılabilir. Hele Raum, yani Mekân anlamına gelen kavramın yerine bile UZAY kelimesini kullanmaları tam bir rezâlet. Mekân yau mekân, laboratuvarda oluşturduğun boşluğada mı uzay diyeceksin ahmak herif?

Şu TDK'nın kavramları yerli yerine oturtmak yerine Türkçeyi katletmesine artık dur demenin vakti geldi. Bu kemalist hainler bu ülkede kimse birbirini anlamasın, bilim üretmesin diye çalışıyor. Bunların alayı gaflet ve dalâlet içinde.

Son zamanlarda Tv'lerde SEYRETMEK kelimesi kullanılıyor artık. İZLEMEK yanlışmış, kaldırmaya çalışıyorlar. Ulan ahmak herifler, seyretmek eğlenerek bakmakla alâkalı, izlemek ise takip etmekle alâkalı. Eğer ben bir program dahilinde zamanını bekleyip belli kişilerin programını izliyorsam bu izlemektir, izini sürüyorum çünkü. Eğlenmek için bakıyorsam seyrediyorumdur. Bu bağlamda seyirci başkadır izleyici başkadır. Arada nitelik farkı var. Senin ne hakkın var İZLEYİCİ gibi hoş bir kavramı tedavülden kaldırmaya yahu, manyak mısınız siz?