Fakr ile Röportaj

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Verda

Gales
Katılım
9 Nis 2010
Mesajlar
10,917
Tepkime puanı
1,010
Puanları
0
Selam Fakr röportaj başlığımıza hoşgeldiniz, bize kendinizden bahseder misiniz ne işle meşgulsunuz, nerde yaşarsınız, ihvan forumla nasıl tanıştınız ?
 

Fakr

Profesör
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
449
Tepkime puanı
25
Puanları
28
Selam Fakr röportaj başlığımıza hoşgeldiniz, bize kendinizden bahseder misiniz ne işle meşgulsunuz, nerde yaşarsınız, ihvan forumla nasıl tanıştınız ?

Aleyküm selam

Hoşbulduk...Nezaketinizden dolayı teşekkür ederim...

Ben;

37 yaşındayım.Evliyim.Yaşayan 2 çocuğum var.

Finans sektöründe hayatını sürdürmeye çalışan/rızkının peşinde olan birisiyim.

Kayseri'de ikamet eden birisiyim...

İhvan forumla tanışıklığımız bir ''tevafuk'' sonucu oldu.Sonrasında bir kısa bakışla aktif bir forum olduğunu görünce ''faydalanmak ve paylaşım yapmak'' için üye oldum....

Selametle...
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Konukluğunuz hayırlı olsun sevgili Fakr,

Yaşamınıza şööyle bir filim şeridi baktığınızda dönüm noktalarınız nelerdi ve ne zamandı. Bununla paralel olarak, şu anki düşüncenizde karar kılana kadar geçtiğiniz aşamalar var mıdır, bunlar nelerdir.

Teşekkürler
 

Fakr

Profesör
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
449
Tepkime puanı
25
Puanları
28
Konukluğunuz hayırlı olsun sevgili Fakr,

Yaşamınıza şööyle bir filim şeridi baktığınızda dönüm noktalarınız nelerdi ve ne zamandı. Bununla paralel olarak, şu anki düşüncenizde karar kılana kadar geçtiğiniz aşamalar var mıdır, bunlar nelerdir.

Teşekkürler

Teşekkürler…

Hayatımdaki her zamanını bir dönüm noktası olarak görüyorum. Çünkü her an’ın yeniden ol'uştuğunu ve bu durumda değişebilme potansiyelini barındırdığı bilincindeyim…

Bu an’ların içerisinde’’ büyük/kırılma’’ diyebileceğim şey’ler ise kısaca şunlar diyebilirim…

1)Yetim kaldığım gün(Anne karnı 8 aylık)(Ki hikmetini idrak edebiliyorum)

2)Hidayete erdiğim/İslam’la tanıştığım gün(15 yaş)

3)Evlendiğim gün(18 Yaş)

4)Kavram çalışmalarına başlayıp Kitab’ı inzal dönemi üzerine oku’yup anlamaya başladığım gün(ler)(20 Yaş)

5)Genel hattı ile bazı imtihan süreçlerinden geçtiğim zamanlar(hiç bitmedi)…

Şu an ki aşamaya geçiş sürecimdeki yaşadığım ilk başlangıçta ilim olarak yeterli bir donanıma sahip olmadığımız için anlatılan her şeyi doğru kabul edip/sanıp onunla amel etmeye çalışıyor idik(m) ama daha sonrasında seçici olmaya çalıştık(m).İyi niyetli idik(m) ve amel ediyorduk(m).Bu iki ‘’eylemimiz/amelimiz’’ vesilesi ile Allah bana rahmet etti ve Kitab’ı inzal dönemine göre oku’tmaya başlattı halen de oku’tuyor. Bizde bu oku’malarımızı Salih amele döküyoruz. Allah’ta bilmediğimizi öğretiyor…

Bu zamana kadar birçok ekol/cemaat/grup/mezhep ile tanıştık.Fazla bir zaman geçmeden doğru usul ile Allah tanıştırdı. Ve bunun üzerine kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz…

Allah’ın adıyla oku’maya devam ederken geleneksel ve birçok farklı yaklaşımlarda olan çok geniş arkadaş çevresi /yelpazesi edindim. Halen de görüştüğüm konuştuğum kişiler var. Nereye gidersem gideyim, kimle görüşürsem görüşeyim aynı duruş içerisinde olduğum için bu noktada sesim daha kolay ulaşabiliyor. İlk dönemler sıkıntı oluyor(du) ama anlaşıldığınızda rahatlama oluyor.

Kısacası fazla bir zaman geçmeden(5 yıl) şu anki oku’ma şekline ulaştım ve amaca ulaşmak için bunu geliştirmeye/ilimde derinleşmeye çalışıyoruz. Bu arada tabi bazı bedeller ödedim, halen de ödemeye devam ettiğimiz durumlar oluyor. Olması da doğal…

Selametle…
 

Verda

Gales
Katılım
9 Nis 2010
Mesajlar
10,917
Tepkime puanı
1,010
Puanları
0
Cevaplarınız için teşekkür ederim..

Fakr'ın araştırmaya yönelttiği muhatapları (ben de içlerindeyim tabi) bence gelip Fakr'ı terletmelisiniz, çok mu kötüyüm? yok canım :O

Şaka bi yana sn Fakr sizce olgunluk nedir ? bu kawramı çok güzel açıklayan bi yazınızı okumuştum bizimle tekrar paylaşır mısınız ?
 

Leylifer

Kıdemli Üye
Katılım
7 Ocak 2011
Mesajlar
5,986
Tepkime puanı
1,625
Puanları
113
Sayın fakr röportaj için teşekkür ederiz öncelikle, pek soru sormayan birisi olmama rağmen size soru sormak istedim... Hayatın zor anları mutlaka vardır, yani bizim imtihan diye adlandırdığımız kısımları... Bunları mutlaka sizler de yaşamışsınızdır... Sizce imtihan dönemlerimizde neler yapmamız gerekir? En azından siz bu dönemleri nasıl aştınız? (Ki hala imtihan içindeyiz...) Bu soruyu da açıkçası hatırladıkça beynimize kazıyalım ve bilmediğim bir nokta varsa da öğrenmek için sordum.... Şimdiden cevap için teşekkür ederim...
Selam ve dua ile...
 

Fakr

Profesör
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
449
Tepkime puanı
25
Puanları
28
Cevaplarınız için teşekkür ederim..

Fakr'ın araştırmaya yönelttiği muhatapları (ben de içlerindeyim tabi) bence gelip Fakr'ı terletmelisiniz, çok mu kötüyüm? yok canım :O

Şaka bi yana sn Fakr sizce olgunluk nedir ? bu kawramı çok güzel açıklayan bi yazınızı okumuştum bizimle tekrar paylaşır mısınız ?

Selam

Sanırım şu sözü kastediyorsunuz...

''Talep ettiğin şey(in) olup olmamasında eşit değilsen halen olgunlaşmamışındır''(Amiş Efendi)

Evet olgunluğu tarif eden çok güzel bir söz.Bunun üstüne birşey demek uygun düşmez sanırım...

Selametle...
 

Verda

Gales
Katılım
9 Nis 2010
Mesajlar
10,917
Tepkime puanı
1,010
Puanları
0
Selam

Sanırım şu sözü kastediyorsunuz...

''Talep ettiğin şey(in) olup olmamasında eşit değilsen halen olgunlaşmamışındır''(Amiş Efendi)

Evet olgunluğu tarif eden çok güzel bir söz.Bunun üstüne birşey demek uygun düşmez sanırım...

Selametle...

Hayır bu değil size ait bi yorumdu diye hatırlıyorum biraz uzundu..
 

Fakr

Profesör
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
449
Tepkime puanı
25
Puanları
28
Sayın fakr röportaj için teşekkür ederiz öncelikle, pek soru sormayan birisi olmama rağmen size soru sormak istedim... Hayatın zor anları mutlaka vardır, yani bizim imtihan diye adlandırdığımız kısımları... Bunları mutlaka sizler de yaşamışsınızdır... Sizce imtihan dönemlerimizde neler yapmamız gerekir? En azından siz bu dönemleri nasıl aştınız? (Ki hala imtihan içindeyiz...) Bu soruyu da açıkçası hatırladıkça beynimize kazıyalım ve bilmediğim bir nokta varsa da öğrenmek için sordum.... Şimdiden cevap için teşekkür ederim...
Selam ve dua ile...

Aleyküm Selam
Bu imtihan zamanında yaşadığımız durum/olay vb. ne ise orada bize verilen mesajı almamız lazımdır. Yani bizim tekâmülümüzü tamamlama aşamasındaki Allah’ın bizim bilmemizi/öğrenmemizi istediği mesaj(lar)a kulak vererek tekâmülümüzü tamamlama hususundaki süreci tamamlamamız lazımdır.

Allah’ın burada bize vermek istediği mesajı anlamadığımız sürece başa gelen süreçteki aşamanın tamamlanması mümkün değildir. Kim ki mesaj(lar)ı anladı onun üzerine o imtihan bitip yerine eğer bu mesajın olgunluğu içerisinde hareket ederseniz/edersek bunun bir üst aşamasındaki yeni bir imtihan ile karşı karşıya kalıyoruz.(Mesaj(lar) alınmadığı sürece o imtihan bitmiyor)

Bu imtihanlar bazen mallardan bazen de canlardan eksiltme olduğu gibi bazen de bunların tam tersi yani can ve malın artmasıylada oluyor. Bunun farklı şekillerinden olan duygusal vb. gibi imtihanlarda sözkonusu olabiliyor. Bu sadece kişinin durumuna göre değişiyor…

Allah herkese kaldırabileceği yükler veriyor. O şekilde imtihan ediyor. Eğer insan davranması gerektiği davranırsa kazanan oluyor. Yok,eğer isyan ederse bu yükü kaldıracağı halde zülüm karıştırarak yükünü kaldırılamaz hale sokuyorsa sonu da hüsranla/ziyanla bitiyor.

Biz yaşadığımız imtihan durumuna göre farklı yöntemler uyguladık ama ana hattımız değişmedi. Verilen mesajı anlamaya ve isyandan uzak olmaya çalıştık. Umarım kazananlardan olmuşuzdur.

Önemli olan burada başımıza ne gelirse gelsin mesaj(lar)a kulak verip yapmamız gerekeni yapıp düzgün/doğru bir duruş sergilemektir…

Umarım sorunuza cevap olmuştur…

Selametle…
 

Leylifer

Kıdemli Üye
Katılım
7 Ocak 2011
Mesajlar
5,986
Tepkime puanı
1,625
Puanları
113
Aleyküm Selam
Bu imtihan zamanında yaşadığımız durum/olay vb. ne ise orada bize verilen mesajı almamız lazımdır. Yani bizim tekâmülümüzü tamamlama aşamasındaki Allah’ın bizim bilmemizi/öğrenmemizi istediği mesaj(lar)a kulak vererek tekâmülümüzü tamamlama hususundaki süreci tamamlamamız lazımdır.

Allah’ın burada bize vermek istediği mesajı anlamadığımız sürece başa gelen süreçteki aşamanın tamamlanması mümkün değildir. Kim ki mesaj(lar)ı anladı onun üzerine o imtihan bitip yerine eğer bu mesajın olgunluğu içerisinde hareket ederseniz/edersek bunun bir üst aşamasındaki yeni bir imtihan ile karşı karşıya kalıyoruz.(Mesaj(lar) alınmadığı sürece o imtihan bitmiyor)

Bu imtihanlar bazen mallardan bazen de canlardan eksiltme olduğu gibi bazen de bunların tam tersi yani can ve malın artmasıylada oluyor. Bunun farklı şekillerinden olan duygusal vb. gibi imtihanlarda sözkonusu olabiliyor. Bu sadece kişinin durumuna göre değişiyor…

Allah herkese kaldırabileceği yükler veriyor. O şekilde imtihan ediyor. Eğer insan davranması gerektiği davranırsa kazanan oluyor. Yok,eğer isyan ederse bu yükü kaldıracağı halde zülüm karıştırarak yükünü kaldırılamaz hale sokuyorsa sonu da hüsranla/ziyanla bitiyor.

Biz yaşadığımız imtihan durumuna göre farklı yöntemler uyguladık ama ana hattımız değişmedi. Verilen mesajı anlamaya ve isyandan uzak olmaya çalıştık. Umarım kazananlardan olmuşuzdur.

Önemli olan burada başımıza ne gelirse gelsin mesaj(lar)a kulak verip yapmamız gerekeni yapıp düzgün/doğru bir duruş sergilemektir…

Umarım sorunuza cevap olmuştur…

Selametle…

Cevabınız için teşekkür ederim... Ama cevabınız gelince yeni bir soru oluştu beynimde... Peki bu mesajı anlamamızın bir yolu var mıdır? Nasıl anlayabiliriz bu mesaj(lar)ı? Bunun da bir sırrı var mıdır?
Selam ve dua ile...
 

Fakr

Profesör
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
449
Tepkime puanı
25
Puanları
28
Hayır bu değil size ait bi yorumdu diye hatırlıyorum biraz uzundu..

Selam

Eğer biraz ipucu verirseniz o uzun yazıyı paylaşırım.Muhtemelen Fakr'ın diline yansıyanlarda paylaşmışımdır...(Sizin kastınızı tam anlayamadığım için şu mu şeklinde devam etmeme adına siz bir ''ipucu'' vermeniz daha uygun olacaktır)

Ama genel hattı ile söyleyeceğim başımıza ne gelirse gelsin ''eyvallah'' demeyi kabul etmiş ve özümsemiş isek olgunluğa ulaşmışız demektir...

Selametle...
 

Verda

Gales
Katılım
9 Nis 2010
Mesajlar
10,917
Tepkime puanı
1,010
Puanları
0
''Hayat nasıl gidiyor''sorusuna çok muhatap oluruz. Bazı zamanlar biz de bu soruyu sorarız. Bu soruya verilen cevap(lar) ise kişinin bakış açısını yansıtmaktadır. Çünkü soru''görecelidir''.Bundan dolayı aynı soru olmasına rağmen kişiden kişiye değişir.Örnek olarak bu ''hayat'' süreci içerisinde kimileri ''ecel'' yaklaşıyor diye sevinirken kimileri ise üzülür. Müslüman/Mü'min birisi için ''ecel''in gelişi''düğün günü'' olduğundan sevinir ama kimileri ise ''işlediklerinden'' dolayı üzülür...Kimisi ''hasta'' yım diye üzülür isyan ederken kimileri ''günahlarından''kurtulduğundan dolayı sevinir...

Hayatımızın bu göreceli tanımlamaları içerisinde ''boğulmasına'' müsaade etmeyip yaşadığımız ''an''ları ister ''kötü'',ister ''iyi'',ister ''idareeder/orta'',ister ''şükür''olsun/deyin onları olgunlaşma sürecimizde artıya çevirip almamız gereken ''mesajlar'' la meşgul olmak ve ''bu neden başıma geldi'' diyerek enerjimizi boşa harcamak yerine buradaki ''beyaz inci dişleri''görmeye harcamak uygun olacaktır.

Evet hayat imtihanlarla dolu.Bazen darlıkla bazen bollukla bazen hastalıkla bazen sağlıkla vb. imtihan olacağız...İşte burada önemli olan bu süreçte SENİN BAŞINA GELEN DEĞİL SENİN BU DURUM KARŞISINDA NASIL DURDUĞUNDUR...''

Fakr..

İşte buldum kendim sordum cevabı da kendim buldum.. =)


 

Fakr

Profesör
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
449
Tepkime puanı
25
Puanları
28
''Hayat nasıl gidiyor''sorusuna çok muhatap oluruz. Bazı zamanlar biz de bu soruyu sorarız. Bu soruya verilen cevap(lar) ise kişinin bakış açısını yansıtmaktadır. Çünkü soru''görecelidir''.Bundan dolayı aynı soru olmasına rağmen kişiden kişiye değişir.Örnek olarak bu ''hayat'' süreci içerisinde kimileri ''ecel'' yaklaşıyor diye sevinirken kimileri ise üzülür. Müslüman/Mü'min birisi için ''ecel''in gelişi''düğün günü'' olduğundan sevinir ama kimileri ise ''işlediklerinden'' dolayı üzülür...Kimisi ''hasta'' yım diye üzülür isyan ederken kimileri ''günahlarından''kurtulduğundan dolayı sevinir...

Hayatımızın bu göreceli tanımlamaları içerisinde ''boğulmasına'' müsaade etmeyip yaşadığımız ''an''ları ister ''kötü'',ister ''iyi'',ister ''idareeder/orta'',ister ''şükür''olsun/deyin onları olgunlaşma sürecimizde artıya çevirip almamız gereken ''mesajlar'' la meşgul olmak ve ''bu neden başıma geldi'' diyerek enerjimizi boşa harcamak yerine buradaki ''beyaz inci dişleri''görmeye harcamak uygun olacaktır.

Evet hayat imtihanlarla dolu.Bazen darlıkla bazen bollukla bazen hastalıkla bazen sağlıkla vb. imtihan olacağız...İşte burada önemli olan bu süreçte SENİN BAŞINA GELEN DEĞİL SENİN BU DURUM KARŞISINDA NASIL DURDUĞUNDUR...''

Fakr..

İşte buldum kendim sordum cevabı da kendim buldum.. =)



Tahmin ettiğim gibi...:)

Selametle....
 

lafons7275

Kıdemli Üye
Katılım
19 Şub 2013
Mesajlar
21,533
Tepkime puanı
342
Puanları
0
Konum
İzmir
Selamun aleykum

1- Arapça biliyor musunuz?

2- Ameli ve itikadi mezhebiniz nedir?

3- Peygamberimizin sav. hadislerine bakışınız nasıldır?

4- en son okuduğunuz 3 kitabın ismini paylaşır mısınız?

5- Allah'tan hakkıyla alimler korkar. Ayetini nasıl izah edersiniz? Âlim olmanın şartları var mıdır? Varsa nelerdir?

6- Kuran'da mecaz var mıdır?

7- Allahu Teala meleklere ve şeytana Ademe secde emrini vermesinin hikmeti nedir? Ilgili ayetlerin günümüze bakan tarafı nedir?
 

Fakr

Profesör
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
449
Tepkime puanı
25
Puanları
28


Cevabınız için teşekkür ederim... Ama cevabınız gelince yeni bir soru oluştu beynimde... Peki bu mesajı anlamamızın bir yolu var mıdır? Nasıl anlayabiliriz bu mesaj(lar)ı? Bunun da bir sırrı var mıdır?
Selam ve dua ile...

Aleyküm selam

Bende nezaketinizden dolayı teşekkür ederim...

Sadece kulak vermeniz ve bulunduğunuz an'da ne yapmanız gerekiyorsa/ mutlak doğru ne diyorsa onu yapmanız....

Sadece kulak vermeniz diyorum çünkü her imtihan gibi mesajlarda kişiye özel.Ama bunun genel hatları,ana hatları,yol'un ana kuralları ''lafzi ve mana itibariyle korunan vahiyde''/kitab...Özel durumları ise size gelen vahiyle/ilhamla oluyor...

O açıdan kişi yaşadığı süreç içerisinde kulaklarını açmış ve oku'maya çabalıyor ise bunu anlayabilir...Ana sır oku'maktır,kulak vermektir...

Selametle...
 

Verda

Gales
Katılım
9 Nis 2010
Mesajlar
10,917
Tepkime puanı
1,010
Puanları
0
Aleyküm Selam
Bu imtihan zamanında yaşadığımız durum/olay vb. ne ise orada bize verilen mesajı almamız lazımdır. Yani bizim tekâmülümüzü tamamlama aşamasındaki Allah’ın bizim bilmemizi/öğrenmemizi istediği mesaj(lar)a kulak vererek tekâmülümüzü tamamlama hususundaki süreci tamamlamamız lazımdır.

Allah’ın burada bize vermek istediği mesajı anlamadığımız sürece başa gelen süreçteki aşamanın tamamlanması mümkün değildir. Kim ki mesaj(lar)ı anladı onun üzerine o imtihan bitip yerine eğer bu mesajın olgunluğu içerisinde hareket ederseniz/edersek bunun bir üst aşamasındaki yeni bir imtihan ile karşı karşıya kalıyoruz.(Mesaj(lar) alınmadığı sürece o imtihan bitmiyor)

Bu imtihanlar bazen mallardan bazen de canlardan eksiltme olduğu gibi bazen de bunların tam tersi yani can ve malın artmasıylada oluyor. Bunun farklı şekillerinden olan duygusal vb. gibi imtihanlarda sözkonusu olabiliyor. Bu sadece kişinin durumuna göre değişiyor…

Allah herkese kaldırabileceği yükler veriyor. O şekilde imtihan ediyor. Eğer insan davranması gerektiği davranırsa kazanan oluyor. Yok,eğer isyan ederse bu yükü kaldıracağı halde zülüm karıştırarak yükünü kaldırılamaz hale sokuyorsa sonu da hüsranla/ziyanla bitiyor.

Biz yaşadığımız imtihan durumuna göre farklı yöntemler uyguladık ama ana hattımız değişmedi. Verilen mesajı anlamaya ve isyandan uzak olmaya çalıştık. Umarım kazananlardan olmuşuzdur.

Önemli olan burada başımıza ne gelirse gelsin mesaj(lar)a kulak verip yapmamız gerekeni yapıp düzgün/doğru bir duruş sergilemektir…

Umarım sorunuza cevap olmuştur…

Selametle…


Çok güzel açıklamışsınız sn Fakr ewet, imtihan içindeki hikmet öğrenilinceye dek dewam eder ve Allah'ın kullarına kamil olma noktasında göstermeye çalıştığı gerçekler vardır, işaretleri iyi yakalamak gerek..
 

nefahtü

Kıdemli Üye
Katılım
21 Haz 2013
Mesajlar
5,117
Tepkime puanı
337
Puanları
0
Konum
istanbul
Çok güzel açıklamışsınız sn Fakr ewet, imtihan içindeki hikmet öğrenilinceye dek dewam eder ve Allah'ın kullarına kamil olma noktasında göstermeye çalıştığı gerçekler vardır, işaretleri iyi yakalamak gerek..

yani yaşamımızda ayetleri iyi yakalamak biz den Allah c.c istediği..
 

Verda

Gales
Katılım
9 Nis 2010
Mesajlar
10,917
Tepkime puanı
1,010
Puanları
0
Sn @Fakr yazılarınızdan anladığım kadarıyla titiz ve mükemmeliyetçi birisiniz yanılıyorsam düzeltin lütfen. Fakat her hangi bir konuyu bütün yönleriyle ele alıp değerlendirmek ilmi ve anlam açısından bir değer ifade etse de bazen bu kadar detaya girilmenin "özü" gölgede bıraktığını düşünmekteyim bu konuda siz nasıl düşünürsünüz?


Hamiş: Bu soruyu size hep sormayı düşünmüştüm kısmet bu güneymiş =)
 

Fakr

Profesör
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
449
Tepkime puanı
25
Puanları
28
Selamun aleykum

1- Arapça biliyor musunuz?

2- Ameli ve itikadi mezhebiniz nedir?

3- Peygamberimizin sav. hadislerine bakışınız nasıldır?

4- en son okuduğunuz 3 kitabın ismini paylaşır mısınız?

5- Allah'tan hakkıyla alimler korkar. Ayetini nasıl izah edersiniz? Âlim olmanın şartları var mıdır? Varsa nelerdir?

6- Kuran'da mecaz var mıdır?

7- Allahu Teala meleklere ve şeytana Ademe secde emrini vermesinin hikmeti nedir? Ilgili ayetlerin günümüze bakan tarafı nedir?

Aleyküm Selam

1)Evet biliyorum…

2)İtikatta mezheb gibi bir kabulüm yoktur./itikatta mezheb olmaz. Bu konuda daha öncede ifade ettiğimi tekrarlamak yeterli olur kanaatindeyim…

‘’İtikadı belirleyen İlah’tır. Bir Müslüman olarak Allah’tan başka ilah yoktur diyor ve buna iman ediyorum. İlk dönemlerde sizin ve bu şekilde yaklaşanların kullandıkları gibi değil de yerine ‘’Kelami mezheb’’ tabiri kullanılmaktadır.Bu tabir bile olayın sadece bir ictihad üzerine olduğunu gösterme adına yeterlidir…


Bu anlamda amelde ve kelamda mezhebimiz; Bir mesele ile karşılaştığımızda(sırasıyla )Kur’an’a bakarız sonrasında Sünnete sonrasında ise ulaşabilirsek sahabe ictihadına yoksa sonraki dönemlerdeki müctehidlerin ictihadına bakarım…Bu noktada Muaz B. Cebel ve Ebu Hanife gibi isimlerin usulünü benimsemişimdir…


Kendimi tanımlamaya devam edecek olursam; bu tür durumlarda insanlar üçe ayrılır:


1)Müctehidler

2)İttiba edenler

3)Avam


Ben ne müctehidim ne de avamım. Ben kendimi 2. Kısımda yer alan ‘’ittiba edenler’’ sınıfında olarak değerlendiriyorum…

3) Peygamber(as)ın sözleri her Müslüman gibi benim içinde önemlidir. O’nun sözü olduğu kesinse benim o söz üstüne söz söyleme gibi ne bir hakkım, ne haddim, ne de kabul etmeme gibi bir davranışım söz konusu olamaz.

Ama mesele ‘’sözün O’na ait olmadığı’’ hususu ise bunun usulleri vardır.Bunları tek tek sıralamak biliyorsunuz burayı aşacak bir durumdur.


Kısaca ben (Sünnet ve hadisleri birbirinden ayrı olarak düşünen birisiyim.)O’na ait olduğu kesin olan sözleri/hadisleri kabul etmişimdir. Onlara uymama gibi muhayyerlik hakkım yoktur. Ama O’na ait olduğu iddia edilip de O’na ait olmayan sözleri de/mevzu hadis O’nun söylediğini iddia edenleri kurtarma adına O’na iftira etmekten kaçınan, O’na yalan isnad etmekten kaçınan ve bunda da ciddi hassasiyet içerisinde olan birisiyim.

4)Her zaman Kur’an oku’maya devam ederim. İkincisi insan ayetini oku’maya devam edenlerdenim...
Ama sizin sorduğunuz anlamda;


‘’Fususul Hikem’’


‘’Davud El Kayseri’nin Hayatı’’

‘’İbn Teymiyye’nin Vahdeti Vucud’culara karşı yazdığı Reddiye’’


Bunlar son okuduğum kitaplar. Ama genelde konular üzerine araştırmalar daha yoğunluktadır…


5) Bir cümle ile ifade edecek olursam;Orada kullanılan kelime ‘’haşyet’’ kelimesidir. Yani avamın korkusu olan ‘’havf’’değil. Yani cezadan dolayı bir korkma değil. Âlimler cezadan dolayı değil de Allah’ın sevgisini kaybetmekten çekinirler/haşyet.Buna ulaşmak içinde âlim olmak yani ilim sahibi olmak ve bununla amel etmek gereklidir.

Âlim olmak için şu şu ilimler gereklidir de ziyade şunu söylemek isterim. bu bölüme de uygun düşer sanırım…

Alim edindiği bilgiler arasındaki bağları görebilen ve oku’mayı doğru yapandır.Kim ki bunu yaparsa âlimdir!,yoksa sadece bilgi taşıyıcısıdır!...

6) Her dilde olduğu gibi Arap dilinde de mecaz vardır.Kur’an’da Arap dilinde inzal olmuştur.Kur’an’da da Arap dilinde kullanılan bütün sanatlar vardır.Bu sanatlardan biriside mecazdır.

Evet, Kur’an’da mecaz sanatı kullanılmıştır/vardır.


7) Öncelikle ‘’Âdem’’nedir onu anlamamız gerekiyor. Kur’an’da bir süreçten bahsedilir. Bu süreçteilk Beşer’den bahsedilir. Sonrasında İnsan sonrasında da Âdem süreçi anlatılır…

Burada Âdem esmayı öğrenen diye haber verilir. İlk defa da nuzül sırasında esma ile beraber anılır. Öğrenmenin karşılığı yaşamaktır. Sizin burada bahsettiğiniz Âdem bize bildirilen esmanın tecelli ettiği ‘’yokluğun’’ adıdır.

Bu kısa açıklamadan sonra biraz açalım. Âdem’den önce bazı varlıklar yaratılmıştır. Dağlar,yeryüzü, gökler, cinler vs.(Yaratma devam etmektedir/halaka)Âdem ise 6. Günde yaratılmıştır.Ve bu gün 1. Gün; 2. Gün diye giden bütün günlerde 6. Gün diye bilinir. Bizim karşılığımızda ise Cuma’dır.1. gün Pazardır.7. gün Cumartesi yani sonsuzluk ahiret günüdür…

Bu 6. Gün/Cuma günü yaratılan Âdem gece ile başlayan günde gönderilmiş(Yatsı) ve bu gün bitinceye kadar kendisine ‘’melaiketihi’’ diye haber verilen çok geniş bir anlam barındıran bir kavram ile bize haber veriliyor. Burada bu kavram genişlice araştırıldığında görülen bu 5 günden önce yaratılan bütün varlıkların içine aldığı görülür. Bu varlıkların 6. Günde yaratılanı kabullenmeleri/boyun eğmeleri/secde etmeleri emredilmiştir. Zaten esmanın tecellisini yaşayan Âdem’dir.Bunun günümüzde kullanılan karşılıklarından birisi ‘’İnsanı Kamil’’dir…Bu günün bitimi Akşam iledir.Ve es-saa(t) Cuma günü Akşam kopacaktır.Bu günün bitiminden önceki vakitte yani İkindi vaktinde Muhammed(as) gönderilmiştir.

Ayrıca Şeytan bir vasıftır. Onunda bu vasfı almasının süreci Kur’an’da anlatılmaktadır.

Kısacası Allah iki eli ile yarattığı ve esmasının tecelli ettiği varlığı kabullenmeleri hususunda bütün bu varlıkları imtihan etmiş-ki hepsi irade sahibidirler-bunun sonucunda ondan önce yaratılan varlıklardan olan Cin taifesinde Azazil bunu kendisinin hak ettiğini ileri sürmesi, ondan kendini üstün görmesi ve O’nu kabullenmemesi/secde etmemesi sonucu İblis vasfını kazanmıştır. Yani bir imtihan söz konusu olmuştur.

Bunun günümüzdeki yansıması da aynı süreci her doğan ‘’adem’’ yaşamaktadır. Burada anlatılanlara kulak verip esfali safiline düşen durumundan kurtulup Adem olma yolunda ilerlemesidir.Ve şeytanlaşmaktan kaçınmasıdır…

Daha geniş bilgi için ;

http://www.ihvanforum.org/showthread.php?127872-BeŞer-ve-İnsan-Âdem&highlight=


Selametle…
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst