ihvanistanbul
AkhenAton
Allah sonunu benzetmesin.
Fabrikaya hayır, KABZIMALLIĞA evet!!! Redyellow'un Kervan'ı 2393 (12.02.2019)
- Konbuyu başlatan redyellow
- Başlangıç tarihi
gamsız
Profesör
- Katılım
- 10 Ağu 2015
- Mesajlar
- 2,682
- Tepkime puanı
- 367
- Puanları
- 83
ALLAH BÜYÜK KADER ONA AİT Bize düşen DUA dır.
ihvanistanbul
AkhenAton
Hep beraber edelim o zaman:
Ey bütün işleri kudret eliyle çeviren, ol demesi kafi gelen Rabbimiz! bizi idare edenlere bizlere karşı merhamet, kafire karşı şiddet her daim hidayet firaset ve basiret nasip eyle! Her anlarında yöneticilerimizin ve bizim yanımızda ol. bizi rahmetinle kuşat. Afiyetler içerisinde hayırlar, hayırlar içerisinde afiyetler ver. Noksanlıklarımız neticesinde senden istemeyi unuttuğumuz her bir hayrı sen bize kereminle lütfeyle.
bizden ve bizi yönetenlerden razı ol, rızana muvaffak olacak ameller nasip eyle!
amin.
gamsız
Profesör
- Katılım
- 10 Ağu 2015
- Mesajlar
- 2,682
- Tepkime puanı
- 367
- Puanları
- 83
CHP 1 haftadır tanzim satışın nakliye bedelini ağzına doluyor. Neymiş efendim, devlet Mersin'den 4 liraya aldığı malı İstanbul'da nasıl 4 liraya satar.
Hemen hesap edelim:
Bir Tır 40 ton mal taşır
Mersin İstanbul arası 940 km'dir
Mazotun litresi 6 lira
Tırlar 100 km'de ortalama 35 litre mazot yakar
İşçi emek 1000 lira diyelim
Bu tır Mersin'den İstanbul'a kadar 35 x 9,4 = 329 litre mazot yakar. Bu da 329 x 6 = 1974 lira eder.
Bu Tıra 2 işçi ve 1 şoför 1 günde malı yükler ve İstanbul'a ulaştırır. Günlük yevmiyeleri en bonkör maaşla 1000 lira'yı geçmez.
940 km'de Tır'ın yıpranma bedeli (lastik, motor, şanzıman, fren balatası gibi işler aksamlar) maximum 300 lira
Velhasılı 40 tonluk sebzenin Mersin'den İstanbul'a geliş maliyeti en cömert şartlarda 3274 lirayı geçmez. Bunu şimdi 40.000'e bölelim çünkü 40 ton= 40 bin kg eder.
3274 : 40.000 = 0,8 lira, yani 8 Kuruş
Yani 1 kg sebzenin nakliye bedeli 8 kuruş. Yani Mersin'den 4 liraya aldıysan İstanbul'da bunun fiyatı 4,08 liradır... Tabi tüccar olarak yaparsan kârini de eklemen lazım. Eğer doymaz bir aç köpeksen kilosunu 4'e alıp 10 liraya satarsın, bir tırdan 6 x 40.000 = 240.000 lira kâr yaparsın. La bu işte baya para varmış
Görüldüğü gibi arkadaşlar hesap ortada. Bu esnaf tayfasının nakliye nakliye diye ağladıklarına bakmayın. Hoca takımının “safran çok pahalı” demesi gibi nakiyeyi ağızlarına sakız yapıyorlar. Biz salağız ya!
Tüketici olarak şunu bilin: Aldığınız malın kilosuna o kadar büyük bir nakliye bedeli binmiyor... Ha şu var, stiropor gibi hafif ama hacmi büyük mallarda bu çok masraflı olur. Veya inşaat malzemelerinde nakliye büyük ekonomik yüktür. Ama kilo kilo, gram gram tüketilen ürünlerin nakliye bedeli o kadar büyük değil.
Haha şaka gibi nakliye 8 krş hesabının üzerine bu haber hükümetin en az %50 karla domates sattığı ortaya çıktı bkz;
''..patates, soğan, ıspanak ve domatesin 2 liradan...'' Adanada2- İstanbulda 3 liraya satıyor devlet ayağına birileri malı domatesi önce spekülasyon olsun diye halde yükseltiyor. Sonra sözde ucuza millete satıyormuş.. Milletin aklıyla bu kadar da göstere göstere anında haberleşmenin olduğu internet devrinde böylede eğlenilmez ki.. Aha yazıyorum buraya 1-2 seçim daha kaznılırsa.. İnsan hakları- yaşam hakkı-Özgürlükler babında, Çin den farkı, kominis Kore den farkı kalmayacak Türkiye nin. İnterneti-tv yi, hatta haberleşmeyi yasaklayacaklar. Millet dışarda ne kaç para öğrenmesin. Bilgiye erişemesin diye.. Çünkü AB de türk dizisi izlesen market fiyatları reklam arasında çıkıyor. Frankfurt et fiyatı helal markette 5 avro kıyma değil et fiyatı!
Ucuz meyve ve sebze kuyruğu
Akpartili tüccarlar bir şeyde aşırı kar-rant görmezse ellerini o taşın altına sokmazlar. Seçim üzeri bu kadarınada pes yani. Vatandaşa adana da 2 lira olan domates istabulda 3 lira nakliyesi 8 krş diye hesabı yapılmış yani.. Matematik yalan sölemez!.
''
BELTUR Genel Müdürü Ahmet Ketenci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurulan tanzim satış noktalarında; domates 3, patates 2, soğan 2, patlıcan 4,5, salatalık 4, ıspanak 4, çarliston biber 6 ve sivri biber 6 liradan satıldığını söyledi.''
İstanbul'da 10 günde 2 bin 894 ton sebze satıldı
Son düzenleme:
- Katılım
- 30 Eyl 2013
- Mesajlar
- 6,183
- Tepkime puanı
- 473
- Puanları
- 83
Geçen Teke Tek'te tarımcılar konuştu. Ama baba tarımcılar bunlar. Küçük esnaf değil. Tarım arazilerini robotlarla dronlarla ekip sulayan tarımcılar. Ekranda tabelalar gösterdiler. Ağaçta 1 adet elmanın 25 kuruş nakliye bedeli oluyormuş. Hay ben sizin yalanınızı emi dedim. Hatta şöyle dediler: Hiçbir kâr koymadan ağaçtaki 1 adet elmanın fiyatı şu an 1 liraymış, pazara gelene kadar nakliye bedeli işçilik falan toplamda 3,50 lira oluyormuş. Gider tabelası gösterdiler, birim birim masrafları gösteren bir tabela bu.. Tabeladaki rakamlar bana çok abartılı geldi. Matematiğe vurduğunuz zaman çok saçma. Çocuk kandırıyorlar. Ve hükümeti de bu abartılı rakamlarla tufaya getiriyorlar. Tabelada 1 adet elmaya 75 kuruş işçi maaşı koymuş. Paketleme 25 kuruş, kasa 15 kuruş. Sanki her bir elmaya özel kasa varmış da bu kasalar bir daha kullanılmıyormuş gibi. Gül gül öldüm.
Lafım hükümete değil, tarımla uğraşanlaradır. Tarımı elinde tutan tekelci büyük tarımcılar manipülasyon yapıyor gibime geliyor. Olan küçük tarımcıya oluyor.
Hükümetin kontrol mekanizması çok zayıf. Almanya'da abartmıyorum adam gelip işçilerin başında kronometre tutuyor, 1 saatte 1 işçi kaç elma topluyor, yükleme, indirme bindirme falan. Ben buna şahit oldum. Bunu her zaman yapmıyor. 1 kere yapıyor. Bu şekilde kontrol edeceksin yahu. Hükümet her tarım ürününe birim birim norm tabelaları oluşturması lazım. Her iş sekmeninde ne masraflar oluyor ve emek gücü zaman/adet indisi falan, bu şekilde indeks tabelaları oluşturmalı devlet. Bu şekilde kimin nerelerden ne vergi kaçırdığı ortaya çıkar... Bakın, Almanya'da bir arkadaşın restorantı var. Devlet vergi kaçakçılığından ceza verdi. Nereden anladılar dersiniz? Sıkı durun: Aldığı kuru çay ile sattığı bardak çay arasındaki oranın tutarsız olduğunu tespit ettiler. Devlet faturaya bakıyor, 10 kilo çay almış, ama satarken 2 kilo demlenmiş çay satmış. Demek ki devletin elinde 1 kilo kuru çaydan kaç bardak çay çıkacağını gösteren bir tabela var... Bu işler böyle yapılır kardeşim. Ey devlet, ayakta uyuma aloooo!!!
Tarımcılık okuyan üniversite talebelerine iş ver. Ekip kursunlar, üçer kişilik ekipler. Her bir ekip bir tarım ürününün izini sürüp enteks tabelasını oluştursun. Birkaç farklı bölgeden bu şekilde il il tabela oluştursunlar. Bir veri tabanında bu bilgiler toplansın. Ve değerlendirilsin. Mesela nerelerde hata yapılıyor, nereler daha düzgün işletilebilir falan.. Mesela lojistik dağıtımda israf var mı? Neyle transport edilse, ve nerelerden dağıtımı yapılsa daha kârli olur falan.. Yahu böyle bir veri tabanıyla ne yenilikler yapılabilir. Ah ah.. Çalış, çalıştır yahu... Bunu sadece tarım olarak düşünmeyin. İnşaat malzemelerinde falan... Bu şekilde her yıl yeni fiyat tabelaları oluşturabilirsin. Önce iskeletini kuracaksın. Sonra değişen fiyatları birim birim etlendirebilirsin.
Bundan 15 küsür yıl önce Almanya'da bir arkadaşın inşaat şirketinin bürosunda muhabbet ediyoruz. Rafta duran kalın kırmızı bir kitap dikkatimi çekti. Bu ne dedim. Dedi, bu yılın fiyat listesi. Nasıl yani? Aldım elime, aboov, inşaat sektöründe ne kadar malzeme varsa, ne kadar iş birimi varsa, boyadan betona, fayanstan su tesisatına, elektrikten çatı kremidine, duvar tuğla, cam çerçeve, kapı pencere, ne varsa bütün birimlerin metrekare metreküp olarak malzeme fiyatı ve işçinin askari ücreti yazılı. En ucuzu, lüksü ve ortalaması.. Birim birim, tek tek sözlük gibi yazmışlar. Bu dedim her yıl sana geliyor mu? Evet, şirketsen gelir. Kim hazırlıyor bunu dedim. Devlet hazırlıyor... E sizin iş ne kadar kolay o zaman dedim, Mimar mühendis planı çizince zaten nerelere ne gideceği belli, bu kitaptan her şeyi hesaplayabilirsin. E öyle yapıyoruz zaten dedi. Yaptığın inşaatı üç aşağı beş yukarı kaça mâl olacağını hesap edebiliyorsun... 15 yıl önceki mevzu bu. Belki bugün program indirip bilgisayara her şeyi hesaplatabiliyorsundur Allah bilir.
Lafım hükümete değil, tarımla uğraşanlaradır. Tarımı elinde tutan tekelci büyük tarımcılar manipülasyon yapıyor gibime geliyor. Olan küçük tarımcıya oluyor.
Hükümetin kontrol mekanizması çok zayıf. Almanya'da abartmıyorum adam gelip işçilerin başında kronometre tutuyor, 1 saatte 1 işçi kaç elma topluyor, yükleme, indirme bindirme falan. Ben buna şahit oldum. Bunu her zaman yapmıyor. 1 kere yapıyor. Bu şekilde kontrol edeceksin yahu. Hükümet her tarım ürününe birim birim norm tabelaları oluşturması lazım. Her iş sekmeninde ne masraflar oluyor ve emek gücü zaman/adet indisi falan, bu şekilde indeks tabelaları oluşturmalı devlet. Bu şekilde kimin nerelerden ne vergi kaçırdığı ortaya çıkar... Bakın, Almanya'da bir arkadaşın restorantı var. Devlet vergi kaçakçılığından ceza verdi. Nereden anladılar dersiniz? Sıkı durun: Aldığı kuru çay ile sattığı bardak çay arasındaki oranın tutarsız olduğunu tespit ettiler. Devlet faturaya bakıyor, 10 kilo çay almış, ama satarken 2 kilo demlenmiş çay satmış. Demek ki devletin elinde 1 kilo kuru çaydan kaç bardak çay çıkacağını gösteren bir tabela var... Bu işler böyle yapılır kardeşim. Ey devlet, ayakta uyuma aloooo!!!
Tarımcılık okuyan üniversite talebelerine iş ver. Ekip kursunlar, üçer kişilik ekipler. Her bir ekip bir tarım ürününün izini sürüp enteks tabelasını oluştursun. Birkaç farklı bölgeden bu şekilde il il tabela oluştursunlar. Bir veri tabanında bu bilgiler toplansın. Ve değerlendirilsin. Mesela nerelerde hata yapılıyor, nereler daha düzgün işletilebilir falan.. Mesela lojistik dağıtımda israf var mı? Neyle transport edilse, ve nerelerden dağıtımı yapılsa daha kârli olur falan.. Yahu böyle bir veri tabanıyla ne yenilikler yapılabilir. Ah ah.. Çalış, çalıştır yahu... Bunu sadece tarım olarak düşünmeyin. İnşaat malzemelerinde falan... Bu şekilde her yıl yeni fiyat tabelaları oluşturabilirsin. Önce iskeletini kuracaksın. Sonra değişen fiyatları birim birim etlendirebilirsin.
Bundan 15 küsür yıl önce Almanya'da bir arkadaşın inşaat şirketinin bürosunda muhabbet ediyoruz. Rafta duran kalın kırmızı bir kitap dikkatimi çekti. Bu ne dedim. Dedi, bu yılın fiyat listesi. Nasıl yani? Aldım elime, aboov, inşaat sektöründe ne kadar malzeme varsa, ne kadar iş birimi varsa, boyadan betona, fayanstan su tesisatına, elektrikten çatı kremidine, duvar tuğla, cam çerçeve, kapı pencere, ne varsa bütün birimlerin metrekare metreküp olarak malzeme fiyatı ve işçinin askari ücreti yazılı. En ucuzu, lüksü ve ortalaması.. Birim birim, tek tek sözlük gibi yazmışlar. Bu dedim her yıl sana geliyor mu? Evet, şirketsen gelir. Kim hazırlıyor bunu dedim. Devlet hazırlıyor... E sizin iş ne kadar kolay o zaman dedim, Mimar mühendis planı çizince zaten nerelere ne gideceği belli, bu kitaptan her şeyi hesaplayabilirsin. E öyle yapıyoruz zaten dedi. Yaptığın inşaatı üç aşağı beş yukarı kaça mâl olacağını hesap edebiliyorsun... 15 yıl önceki mevzu bu. Belki bugün program indirip bilgisayara her şeyi hesaplatabiliyorsundur Allah bilir.
Son düzenleme: