'F' kalevye kullananlar muhafazakar mı?

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Türkiye 'f klavye'ye dönüyor!

Q Klavyenin Ortaya Çıkışı

Q Klavye pek çok kimsenin sandığı gibi ne modern bir standart ne de İngilizce için oluşturulmuş bir harf dizilimidir. Hikâyesi şöyle;

İlk yazı makinesi Christopher Latham SHOLES tarafından 1867’de yapılmıştı. Sholes’un makinesi bugünkü daktiloların atasıdır ve hemen hemen aynı prensiple çalışır. 10 Parmak daktilo kullananların iyi bildiği gibi daktiloda aynı anda iki karaktere bastığınızda kağıda doğru hareket eden kollar birbirinin üzerine gelerek sıkışmaya neden olabilir ve ne kadar hızlı yazarsanız bu sıkışma ihtimali o kadar yüksektir. Sholes teknik olarak aşamadığı bu sorunu en aza indirmek için operatörlerin hızlı yazmasını engellemenin yollarını aramıştır, bunun için de harflerin yerlerini alabildiğine karıştırarak İngilizce’de en çok kullanılan harfleri parmakların en zor ulaşabileceği yerlere yerleştirmeyi uygun görür ve Q klavye adını verdiğimiz harf dizilimi ortaya çıkar.

Bu konuda başka bir söylenti de vardır, buna göre Sholes’un makinesinin adı “Sholes & Glidden Type Writer” olarak geçer. Buradaki “Type Writer” kelimelerini oluşturan harflerin tamamı Q klavyenin en üst sırasında yer almaktadır. Böylece satıcılar, bir kağıda kolayca “Type Writer” yazarak ürünlerinin yeteneğini karşılarındakine gösterme şansı bulmaktadırlar.

Sebebi her ne olursa olsun Q standardı modern bir mühendislik ürünü olmaktan çok uzaktır. Bu durum uzun yıllar eleştiri konusu olmuştur ancak İngilizce’ye uygun bir dizilimi olsa da hiç kullanıcısı olmayan yeni yazı makinelerini satmak neredeyse imkânsız olduğundan köklü bir değişiklik yapılamaz. Aslında Washington State Üniversitesi’nden Prof. Dr. August DVORAK, 1932 yılında İngilizce’de çok kullanılan harflerin, klavyenin en kolay ulaşılabilir yeri olan orta sırasına toplandığı bir klavye dizilimi önermiştir. Dvorak klavyesi olarak adlandırılan bu dizilim aynı nedenden ötürü yaygınlık kazanamamış, çağdışı ve bilimsel temeli olmayan Q standardı günümüze kadar hâkimiyetini sürdürmeyi başarmıştır.
klavye2.jpg


F Klavyenin Ortaya Çıkışı

F Standardı ise sanıldığının aksine en modern klavye standartlarından birisidir. F klavyeyi İhsan Sıtkı YENER’e borçluyuz. Yener, 1950’li yıllarda Amerika’da Ölçme-Değerlendirme yüksek lisansı ve Eğitim Metotları doktorası yapan değerli bir bilim insanımızdır. 1946 yılından itibaren de Türkçe’ye uygun bir klavye standardı için resmi makamlar nezdinde girişimler yapmaya başlamıştır.

Bu girişimler sonucunda, Yener ve yabancı uzmanların da içinde bulunduğu bir komisyon kurularak çalışmalar başlamış. Komisyon TDK kılavuzundaki 30 bine yakın kelimeyi inceleyerek en çok kullanılan harfleri tespit etmiş. Sonra parmakların fiziksel güçleri ve hareket özellikleri incelenerek harfler klavyede en uygun yerlere yerleştirilmiş. O gün yapılan çalışmalara göre Türkçe’de en çok kullanılan beş harfin sırasıyla, a, e, k, i ve m olduğu ortaya çıkmış. İş yükünü her iki ele eşit paylaştırmak için de sol el yaklaşık yüzde 49, sağ el de yüzde 51 oranında kullanılacak şekilde harfler yerleştirilmiş. Böylece bugün kullandığımız F standardı ortaya çıkarılmış.

Aslında benzer bir çalışmayı İngilizce için Dvorak’ın yaptığını yazmıştım. Asıl sorun F standardının akıbetinin Dvorak standardına benzememesini sağlamaktı. Çünkü o günlerde Türkiye’de 40 bine yakın yazı makinesi mevcuttu ve bu makinelerin F standardına dönüştürülmesi ve yeni ithal edilecek ve üretilecek makinelerin de buna göre düzenlenmesi gerekiyordu. Bu iş yeni bir standart geliştirmekten çok daha zordu.

İşte İhsan YENER’in ne büyük bir iş yaptığını buradan anlayabiliriz. Çünkü F dizilimi 20 Ekim 1955’te standart Türkçe klavye olarak kabul edilip gümrük kanunlarına “bundan sonraki ithalat standart Türk klavyesine uygun olacak” diye bir madde eklendikten sonra büyük bir eğitim seferberliği başlatılmıştır. Yener, bu eğitim seferberliğinde Ticaret Meslek Liseleri’nin müfredat programının hazırlanmasında görev almış ve çeşitli okullarda bizzat eğitici olarak çalışmıştır. Ancak büyük maliyeti ve zorluğundan dolayı mevcut yazı makinelerinin olduğu gibi bırakılmasına karar verilmiştir. Sonuçta bu eğitim çalışmaları çok başarılı olmuş ve 1974 yılında Türk Standartları Enstitüsü tarafından F klavye zorunlu standart olarak kabul edilmiştir.

Bu değişim Cumhuriyet tarihindeki büyük başarılardan birisidir. Uluslararası daktilografi ve steno yarışmalarına F klavye ile katılan yarışmacılarımız bu şampiyonalarda 28 defa dünya birincisi olarak bu başarıyı kanıtlamışlardır. Bu birinciliklerin 14’ünde dünya rekoru kırılmış olması da önemlidir.

Bir başka ilginç durum ise F klavyenin İngilizce için de çok uygun olduğu gerçeğidir. Yapılan bir deneyde F klavyeyi 10 parmak yazan bir denek ile Q klavyeyi 10 parmak yazan deneklere aynı İngilizce metin verilmiş. Q Klavye kullananlar dakikada ortalama 32–35 kelime yazarken F klavye kullanan 72 kelime yazmış.
Peki, Sonra Ne Oldu?

Uzun yıllar tüm bilgisayar ve yazı makineleri F klavye olarak ithal edilmeye devam edildi. Ancak özellikle üretim bandındaki dizüstü bilgisayarların klavyelerini F standardına dönüştürme maliyeti masaüstü klavyelerinden fazla olduğu için 1990’lı yıllarda yaygınlaşan dizüstü bilgisayarlardaki fiyat farkı kullanıcıları caydıracak düzeye gelmeye başlamıştı. Sonuçta raflar Q klavyeler ile dolmaya başladı. O günlerdeki manzaraya göre yeni teknoloji olarak görülen dizüstü sistemlerde ve yeni bilgisayarlarda şık Q klavyeler rafları süslerken karşısında F klavyeli eski bilgisayarlar ve köhne daktilolar duruyordu. Bu manzarayı gören eğitimsiz yeni nesil ise haklı olarak yazımın başında belirttiğim sonuca ulaştı.

O yıllarda çok ilginç ve ironik bir gelişme de yaşandı. Bildiğiniz gibi klavyeler için çeşitli çıkartmalar (sticker) bulunuyor, bunları yapıştırarak bilgisayar klavyenizi istediğiniz standartta kullanabiliyorsunuz. Yani aslında Q klavyeye bir F çıkartma yapıştırılması kadar basit bir çözümü olan bu sorunun Q-Türkçe gibi ucube bir çözüm ile halledilmiş olması en az Sholes’un Q standardını icadı kadar saçma görülebilir.
klavye3.jpg


Şimdi Ne Yapacağız?

Merak etmeyin, Q standardını tercih edenleri aşağılayan fanatiklerden değilim, ancak bu konunun açıldığı her forumda hakaretlere varan çok ateşli tartışmalar çıktığına bizzat şahit olmuş birisi olarak "başımıza ne geldiyse cahillikten geldi" diyerek bu yazıyı yazdım.

Sonuçta 10 parmak yazmıyorsanız bu sizi çok ilgilendiren bir konu olmayabilir. Eğer 10 parmak yazıyorsanız da zaten neyin ne olduğunu biliyorsunuzdur. Bence bu büyük oranda verimlilik ile ilgili bir konu ancak HP Türkiye Genel Müdürü Şahin TULGA’nın başka bir fikri var: Tulga, SAP Teknoloji Günleri 2003’te Amerika’da aldığı eğitim sürecinden bahsederken; düşünme eyleminin daima ana dilde yapıldığını, bunun yaratıcılık ve özgüveni tetikleyeceğini, Türkçe için özel olarak geliştirilmiş F klavyenin de bu nedenle özellikle kullanılması gerektiğini savunmuştur.

Benim tahminime göre şu anda ülkemizde Q klavye ezici bir üstünlük ile kullanılıyor. F klavye ise çoğunlukla resmi kurumlarda ve bir miktar da benim gibi geçmişinde 10 parmak tecrübesi olanların elinin altında bulunuyor artık. Q standardının dünya genelindeki yaygınlığına bakılırsa belki de bu doğal bir sonuç; nihayetinde müzik dinlemek, gazete okumak, oyun oynamak isteyen bir kullanıcı için klavye standardının hiçbir önemi yok, önüne ne konulursa kullanır. Yeter ki bu konuda bir önyargısı olmasın ve bir gün hızlı yazmaya karar verdiğinde F klavyeyi tercih edecek ve gerektiğinde savunacak bilince sahip olsun.

Ayrıca klavyenin artık tedavülden kalkacağını düşünenlere de klavyelerin öyle hemen ortadan kalkmayacağını öne sürüyorum. Belki dinozor olarak tabir edilen 1,44 MB disket sürücüler gibi uzun yıllar masaüstümüzde yerini koruyacak. Ama bu yeni teknolojilerin önünde bir engel değil ve F klavyenin durumundan ders alarak yeni teknolojiler için yatırım yapmak gerekiyor. Ses tanıma gibi teknolojiler henüz yaygın kullanıma sahip olmasa da teknoloji şirketlerinin uzun zamandır en çok AR-GE yatırımı yaptıkları konular olduğu biliniyor. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde bilgisayarlarımızı sesli komutlarla idare edebileceğiz ve belki de e-postalarımızı konuşarak ya da dijital kağıtlara el yazısı ile yazmaya başlayacağız. Dahası teknoloji geliştikçe, çok çeşitli amaçlarla farklı biçim ve özellikte cihazlar kullanıyor olacağız. Eğer bu cihazlar ve teknolojilerde Türkçe desteği bulunmazsa ülkemizde çok ciddi kültür erozyonu ortaya çıkacaktır.

Bir 10 yıl sonra evimize aldığımız cihazlarla iletişim kurmak için İngilizce kullanmaya mecbur kalmak istemiyorsak, çocuklarımızın Türkçe’nin yok sayıldığı bir teknoloji ile yetişmesine göz yummamak için, yakın gelecekte tanışacağımız yeni teknolojilerde ve kullandığımız tüm programlarda sürekli olarak Türkçe desteği konusunda ısrarlı ve yön verici tavır takınmalıyız ve TÜBİTAK, TDK gibi kurumlar ile özel firmaları da yönlendirmeliyiz
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Başbakanlık, kamu kurumlarında F klavye kullanımının özendirilmesi için bir genelge hazırladı

592887_detay.jpg



Kamu kurumlarında F klavyenin kullanımının özendirilmesine ilişkin olarak Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem bir toplantı yaptı ve Başbakanlık taslak bir çalışma hazırladı.

Başbakan Tayyip Erdoğan imzasıyla yayıma hazırlanan ve kısa süre sonra ilgili birimlere gönderilecek olan genelge ile F klavyenin kamu kurumlarında kullanımının artırılması, okullarda F klavye eğitiminin verilmesi ve buna göre klavyelerin üretilmesi öngörülüyor.

KULLANIMI YÜZDE 10
Türkçe hızlı yazmaya en uygun klavye olan F klavyenin kullanım oranı, yüzde 10’lara kadar gerilemiş durumda. Başbakanlık yetkilileri, uluslararası yarışmalarda F klavye kullanan Türk yarışmacıların sürekli şampiyon olduklarını, F klavye ile İngilizce metinlerin bile diğer yarışmacılara göre daha hızlı yazıldığını söyledi.

CEP’E DE F KLAVYE
Sanayi Bakanlığı daha önce bilgisayar satışlarında, isteyenlere F klavye verilmesi zorunluluğu getirme kararı almıştı. Cep telefonlarında da F klavye olmasına yönelik düzenleme yapılacağı belirtilmişti, ancak bu da henüz uygulamaya geçmedi. Bilgisayar firmalarına da F klavyeli imalat şartı konusunda henüz bir zorunluluk yok.

10 YILLIK BİR SÜREÇ
Türkiye Bilişim Derneği’nin eski Yönetim Kurulu Üyesi ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Serdar Bilecen, F klavyenin bu girişimle 10 yıl içinde yerleşebileceğini söyledi. 1955’te Türkiye’nin standardı olarak F klavye seçildikten sonra 1974’te çıkan kanunla, “Türkiye’ye girecek olan daktilolarda F klavye düzeneği olması gerekir” şartının getirildiğini belirten Bilecen, bunun bilgisayarlar açısından geçerli görülmediğini belirtti.
 
K

Kaçak

Guest
Bence bir program geliştirelim ..
Ben Q kalvye ile yazıyım , makina onu F kalvye olarak algılasın ..
NAsıl iyi çözüm ama :)
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
bakan olursam seni Tübitakın başına getireceğim ama kaçmak yok ha
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Kamuda F klavye zorunlu olacak!
Okullar dahil kamu kurumlarındaki bilgisayarlarda sadece F klavye kullanılmasına yönelik çalışma başlatıldı.


AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, okul ve kamu kurumlarında F klavye kullanımını zorunlu kılmayı planladıklarını açıkladı.
Sivas'taki temasları kapsamında genel başkanlığını yaptığı Dil ve Edebiyat Derneğinin şube başkanlığını ziyaret eden Erdem, bilgisayarda F klavye kullanımının yaygınlaşmasının önemli olduğunu söyledi.
Okullarda F klavyeyi öğretmeye, kamu kurum ve kuruluşlarında da F klavye kullanmayı mecbur etmeye yönelik çalışmalarının olduğunu ifade eden Erdem, okul ve kamu kuruluşları dışındakilerin F veya Q klavye kullanabileceğini kaydetti.

AA
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
F diye ısrar vardı başlarda sonrası saldılar gitti 10 parmak bilirdik F de şimdi Q ya uyum sağladık F yi unutmaya başladık yeniden geliyor bunların garezi bize ben biliyordum zaten :)
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
F klavye zaferi




F klavye kullanılacak

F klavye mi Q klavye mi tartışmasında sona gelinde soruna Başbakan el koydu. Okullarda artık Türkçe'ye uygun F klavye kullanılacak.



F mi yoksa Q mu? Klavye tartışması yeniden alevlendi. Bilgisayarların tamamı uluslararası standart olan Q klavye olarak satılıyor. F klavye bulmak neredeyse imkansız hale geldi. Hatta F klavyeciler bir araya geldi sanal ortamda harekete geçti ve Başbakanlık duruma el oydu. F klavyenin özendirilmesi kararlaştırıldı.

F klavye, Türkçe için özel olarak geliştirilmiş bir klavye çeşididir. Bilimsel temellere dayalı standart bir Türk klavyesi geliştirilmesinin zorunluluğuna inanan İhsan Yener, bu konuda 1946'dan itibaren daktilo öğretmeni sıfatı ile sürdürdüğü çalışmalarının dikkate alınmasını ancak 1955'te başarabilmiş. Yabancı uzmanlarla da pekiştirilmiş İhtisas Komisyonu'nca oluşturulan On parmak yöntemi ile Türkçe için uygun Klavye'yi 20 Ekim 1955'te Bakanlıklararası Standardizasyon Komitesi'ne Standart Türk Klavyesi olarak onanmış.

Türkiye'deki tüm daktilo makinelerinin Milli Klavye'ye dönüştürülmesi, 1963 yılında Gümrükler Kanunu'na eklenmesi ve 1974 yılında Türk Standartları Enstitüsü tarafından Zorunlu Standart olarak onanmasıyla kesinleşmiştir. 25 yıllık bir mücadelenin sonunda kendisine inananların da yardımları ile o günlerde 'Klavye İnkılabı' olarak anılan bu standardizasyonu gerçekleştiren İhsan Sıtkı Yener, bu sebeple F Klavyenin Babası olarak da anılmaktadır.
 
K

Kaçak

Guest
Anlamadıgım nokta şu ?
F klavye kullanınca , Türkçe hata yapılmıyormu ?
Veyahut dahamı hızlı yazıyoruz ?
Açıklayın adam gibi , neden F klavye bilelimde , haa diyelim bu iş bizim için ...
Yoksa Uluslararasına inat biz Q bilmeyiz demek içinse bunlar geciveriniz bir kalemde ..
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
f klavye ihtiyarlara birebir
5-6 yıl önce kısa bir süre kullanmama rağmen f klavyede yazmak istediğimde hiç yabancılık çekmiyorum kendini unutturmuyor
 

sufi7007

Profesör
Katılım
24 Nis 2007
Mesajlar
1,161
Tepkime puanı
15
Puanları
0
F diye ısrar vardı başlarda sonrası saldılar gitti 10 parmak bilirdik F de şimdi Q ya uyum sağladık F yi unutmaya başladık yeniden geliyor.

bunların garezi bize ben biliyordum zaten :)

Çok gel kalınmış bir karar değil mi?
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
'F' kalevye kullananlar muhafazakar mı?


Okullarda ve kamu kurumlarında F klavye mecburiyeti konuşulurken sorduk: Bu hararetli tartışmanın temelinde ne var? Bir kuşak çatışması mı? Bir modernlik-muhafazakârlık çekişmesi mi? Bir 'milli' dava mı?

İnternette F’den Q’ya yahut tersi yöne klavye çevirmek üzerine malumat veren kaç site var inanamazsınız… Bir garanti daha verebilirim; kalabalık bir ortamda mevzuu açın. Tartışmanın harareti, herkesin sol üstteki harfine göre kullandığı klavye çeşidini rasyonalize etme gayreti, fanatizme varan tarafgirliği hayrete düşürecek sizi. “Ama F’yle (Hatta umumiyetle Ef olarak telaffuz edildiğinden Ef’le) daha hızlı yazılıyor”, “Tabii ki Q. Gittiğin yabancı bir ülkede ne olacak!”…
Çok bu topraklara özgü bir kamplaşma… Sonuçta F klavye, dünya genelinde Latin harflerini kullanarak özel olarak tasarlanmış dört klavyeden biri. Tasarlanırken Türkçe alfabe, harflerin kullanım sıklığına göre parmaklara paylaştırılmış. Diğer tarafta ise dünyanın büyükçe bir kısmıyla bizi buluşturan, seferi halde elinizi ayağınıza dolaştırmayan küresel bir gereç,

Q klavye var. Türkçe’nin sağdan sola mı, soldan sağa mı yazıldığından emin olmayan birtakım Batılı şuursuzlara anlatma derdi de yok. Bizzat yaşanmıştır.

Son 10 yılda yerel lezzet F klavyenin 100 kullanıcıdan sadece 10’unun tercihi olduğu, çıkartma yapıştırmak gibi iptidai yöntemlerden yana değilseniz hakiki bir F klavye temin etmenin müşkülatı açık. Konuyu tekrar gündeme getirense . AKP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem’in okullar dahil, tüm kamu kurumlarındaki bilgisayarlarda sadece F klavye kullanılmasına yönelik çalışma başlattıklarını açıklaması. 2011 yılında ansızın F klavyeyi mecbur kılmak ne kadar mantıklı, ne kadar lüzumlu? Neden bir mecburiyet elzem?

Bu sadece bir klavye meselesi mi?

Küçük bir yoklama yaptık, konuya dair fikrini merak ettiklerimize sorduk: Siz hangi klavyecilerdensiniz? Fanatik misiniz? Bu son kararı nasıl yorumluyorsunuz? Bu hararetli tartışmanın temelinde ne var? Bir kuşak çatışması mı? Bir modernlik-muhafazakârlık çekişmesi mi? Bir ‘milli’ dava mı?

Füruzan: ‘Sosyal yükleme yapmamalı’
Bence bu temelde bir alışkanlık meselesidir. F klavyeye alışanlar F’de yazar, Q klavyeye alışanlar Q’da… Bu kadar sosyal yüklemeler yapmamak gerekir. Eco ne diyor e-kitap için? “Haydi canım, kitap her zaman olacak” diyor. Tekerleğin bulunduğu zamandan beri her şeyin tekerlek üzerine, dönüş üzerine hesaplanması gibi bu da. Çok ayrı bir konu değil. Alışkanlıklar bazen sosyal yüklemelerden daha farklı sonuçlar çıkarabilir. Ben sadece bunu diyeceğim, hatta hangi klavyeyi kullandığımı bile söylemeyeceğim.

‘Bendeki sohbet kimsede yok’

Klavye sorunsalını konuşmak için akla gelen ilk isimlerden değil, tamam. Fakat Twitter âlemini keşfeden Melih Gökçek’in klavyesi başka bir biçimde son birkaç haftanın gündeminde. Haliyle milli meseleden bir miktar uzaklaştık da…


“Ben beş yaşında daktilo öğrenmeye başladım. Rahmetli babam avukattı, yazıhanesini o yaşta ben beklerdim, mübalağa etmiyorum. Beş yaşımda yazmaya başladım ben. On parmak değil de iki parmak yazarım; kendi kendime öyle öğrenmişim. Gazeteciyken de öyle devam ettim. Şimdi Q’ya geçmeye kalksam, bir-iki sene uğraşmam gerekir.
Zaten bilimsel olarak F klavyeyle daha hızlı yazılabileceği ortaya konuyor. Gerçekten bilimsel olarak böyleyse, dünya da F klavyeye dönüyorsa bizim de geçmemizde hiçbir mahsur yok. Benim çocuklarım Q kullanıyor ama eskiden Q yoktu, eski kuşak nereden bilsin?
Bu bir bilim konusu, çok fikir beyan etmeyi doğru bulmuyorum. Bana belediyecilik sorun. Ama Twitter mesaimde hızlı olmamda tabii ki klavyenin etkisi vardır. Süratli değilimdir, tuşlara bakmadan yazamam ama hiç de fena değilimdir. Bakın, Twitter anlatabilirim.
Benim hiç uyumadığımı düşünen var ama ben zaten hep 3’le 6 arasında uyurum. 12’ye kadar işlerimle meşgulüm, 12’yle 2 arasında da Twitter’dayım. Aslında bunu da erkene çekmek istiyorum, çünkü her saatin ayrı bir müdavim tipi var. 8’in, 9’un müdavimiyle, gece 1’in, 2’nin müdavimi aynı değil. Bak, 16 günde 24 bin takipçim olmuş. Bu ciddi bir rekordur. Hiç takip ettin mi bilmiyorum, bendeki sohbet kimsede yok. Resmen tatlı tatlı birbirimize giriyoruz. Artık alışıyorlar da bana, ilk girdiğimde hakaret eden, çok afedersiniz sövenler vardı. Şimdiye kadar sadece iki kişiyi blok ettim. Avukat bakıyor onlara. Senin rumuzun ne Twitter’da? Tweet atsana bana…”

Tanıl Bora: ‘Milliyetçi-muhafazakâr bir takıntı’

Açıkça F’ciyim. Daktilo neslindenim, o zamandan öyle alıştım. Fanatik sayılmam. Misafir olduğum Q klavyelerde, dilimi ağzımın ucuna kıstırıp tırıs tırıs gidebiliyorum. Ama F’de dörtnala koşarken tırısa niye razı olayım? Fanatik değil pragmatiğim.
Okul ve kamu (hele okul!) mecburiyetlerinin önemli bir kısmı gibi saçma. Diyelim çocuğun evindeki bilgisayar Q klavye, çocuk Q klavyede sosyalleşmiş, niye F’ye geçmeye zorlansın? Klavye değil işlev önemli. Çok dilli, çok klavyeli toplum!
Kuşak çatışması olduğunu sanmıyorum zira benim gibi ‘F kökenli’ nesilden birçokları bu arada Q’ya geçebildi. Milliyetçi-muhafazakâr bir kasılmanın burada belirleyici olduğunu düşünüyorum. ‘Medeniyet evrensel ama kültür milli’ formülünü mekanikleştirerek takıntı haline getiren anlayışın devamı... Erken Cumhuriyet döneminin muhafazakâr düşünürlerinden İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu’nun ‘Türke Doğru’ adlı bir kitabı vardır. Her bir şeyin ‘Türk gibi’sinin peşine düşer o kitapta. Jestlerimiz, mimiklerimiz bile buna uymalıdır, ‘Türk gibi kımıldamak’ lazımdır mesela ona bakılırsa. Bu da böyle bir milliyetçi-muhafazakâr takıntı sanki. ‘Yerli ve milli klavye’ hassasiyeti… Dil duyarlılığını anlarım. Bilgisayar yazışmalarında ş’lerin, ğ’lerin araya kaynamasına ben de bozuluyorum, hatta harflerin şapkalarına ısrarla sahip çıkıyorum. Ama F klavyenin ‘yapısal olarak’ Türkçeye uygunluğu hakkında söylenenleri de hiç ikna edici bulmuyorum.

Necmiye Alpay: ‘Neyi Türk sayıyorlarsa ondan yana olanlar’

Ne derece bilimsel bilmiyorum, F klavyenin Türkçe alfabenin beynimizle, sinir sistemimizle ilişkisine daha uygun olduğuna dair bir tez var. Sinir bilim anladığım bir dal olmadığından tezin doğruluğundan emin değilim, ama dediklerinizin hepsi geçerli gibi geliyor bana. Bazı insanlar dil konusundaki bütün tartışmalarda milliyetçi, hatta şoven bir tavırla, neyi Türk sayıyorlarsa ondan yana duruyorlar. F klavye meselesi de öyle.
Ben F’yle başladım; 30-40 yıl olmuştur. Sonra bir iş yerimde F klaveye daktilo vermedikleri için Q’ya geçtim biraz gayret ederek. Çok uzun süredir sadece Q’yla yazıyorum; şimdi F’yle yazın deseniz, güçlük çekerim.
F klavyeye Ef klavye denmesi de bir o kadar ilginç. İngilizce ikinci dil olarak hayatımıza girdiğinden, NTV’yi, IBM’i de İngilizce telaffuz ediyoruz. Sadece Türkçe’nin değil, bütün dillerin İngilizceleşmesi gibi bir mesele var.
Bir yandan bu bir mücadele; bir yanı milliyetçilik, bir yanı sinir bilim, bir yanı hegemonya karşıtlığı… Dünyadaki hegemonyaya karşı bir tavır olarak güzel geliyor. Tabii sürdürülebilir kılmak önemli; bunun teknik olanaklarını sağlayabilecekler mi? Benim Q’ya geçtiğim sırada piyasada F klavye bulmak bir dertti. Sonra Q klavyelere Türkçe harfleri ekleyerek bir güzel önümüze koydular, pek itiraz edecek halimiz kalmadı. Piyasada yeteri kadar F klavye bulunursa fena olmayabilir.
Ama beni müthiş rahatsız eden bir yan da var. Olaya hegemonya karşıtlığı, anadil sevgisiyle değil, milliyetçi, şoven, hatta yabancı düşmanı bir gözle bakan pek çok kimse var. Biraz zorlarsanız F’ye dönersiniz, ama mesele başka. Belki de ikisini de ortalıkta tutmak lazım; hem ikisine de ihtiyaç var, hem de çokkültürlülüğümüze bu yakışır.

Radikal
 

|SEÇKiN|

Profesör
Katılım
25 May 2010
Mesajlar
812
Tepkime puanı
133
Puanları
0
Konum
İstanbuL
fanatik bir F klavye taraftarıyım. lise yıllarımda ticaret lisesinde açılan daktilo kursuna iki yiıl üst üste gittim. her ikisini de birincilikle bitirdim. oldukça hızlıyımdır ve tabii on parmak yazıyorum. q klavye ile yazma durumunda kaldığımda kendimi adeta el yordamıyla yolunu bulmaya çalışan zavallı bir kör'e benzetiyorum. fakat klavye q bile olsa bölge ve dil seçeneklerinden f'e çevirdiğinizde mesele yine kalmıyor bizim için. parmaklarımızı belli tuşların üzerine koyduk mu hiç bakmaya falan gerek kalmadan uçmaya başlıyoruz yine de... bunun zevkine ancak on parmak yazmasını bilenler varabilir, bilmeyenler içinse hiçbi şey farketmez.
lakin bunun okullara mecburi kılınması beni müthiş sevindirir. umarım bunu başarırlar... bi kaç yıl zorluk çekilir belki ama sonunda o da alışılır. ne demek ya, adam harf devrimi yapıp başarıyor da biz niye klavye inkilabını başaramayalım.
 
Üst