Ezan'ın Sesi Gerdi

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,069
Tepkime puanı
1,417
Puanları
113
Konum
Muamma...!
22430.jpg

Sarıyer'deki Yeniköy Çarşı Merkez Camii'nden yükselen ezan sesinden rahatsız olan birkaç kişi müftülüğe başvurdu. İnceleme yapan müftülük, ezan sesini camiye en fazla 50 metre uzaklığa ulaşabilecek şekilde kıstı.

İddiaya göre, Yeniköy'de ezan sesinden rahatsız olan bazı vatandaşlar, ezan sesinin çok çıktığı ve bu nedenle rahatsızlık duyduklarını gerekçe gösterip müftülüğe başvurdu. Başvuruyu değerlendirmeye alan müftülük yetkilileri ise Yeniköy Çarşı Caminde ezan okunduğu sırada incelemelerde bulundu. İncelemeler sonunda ise ezan sesinin camiden en fazla 50 metre uzağa kadar gidecek şekilde ayarlama yapıldı. Aradan geçen zamanda ezan sesinin duyulmadığını fark eden Yeniköylü vatandaşlar durumu camii imamına sorunca gerçeği öğrendi. Olayın duyulması üzerine vatandaşlar tepki göstermeye başladı.

Yeniköy'de marketçilik yapan Coşkun Akıncı, 40 yıldır Yeniköy'de yaşadığını ifade ederek, "Ben böyle bir şey görmedim. 60 m uzaklıkta duruyorum ve ezanı duyamıyorum. Burada kiliseler var pazar günü çan çalıyor. Ama kimse bir şey söylemiyor ve karışamıyor. Onlarda dini vecibelerini yerine getiriyor. Ama nedense birileri ezan sesinden rahatsız olmuş ve ezanımızın sesini kıstırmış" dedi.

Taksi durağı çalışanı Orbay Satır ise taksi durağının camiye yakın olduğunu ancak ezan sesini duyamadıklarını belirterek, "Biz de artık ezan vaktini saatin alarmına göre ayarladık. Saatin alarmı çaldığında ezan okunuyor diye camiye gidiyoruz. Nedenini sorduğumuz camii imamı bize şikâyet olduğunu söyledi" diye konuştu.

35 yıldır Yeniköy'de manavcılık yaptığını belirten Aydın Hüner de, "35 yıldır burada yaşıyorum böyle bir şey görmedim. Çok sayıda yabancı ve başka dinlerden insan yaşıyor. Onlarda buna şaşırıyor. Müslüman ülkede bu olurumu?" ifadelerini kullandı.

Cami görevlileri de şaşkınlıklarını gizleyemezken, camii derneğinde görevli Salih Sarıoğlu ise, "Şikâyet etmişler müftülükten yetkililer geldi. Ezan okunurken camiden uzaklaştılar, mesafe koydular ve sesi kıstılar. Evimiz burada olduğu halde sesi duyamıyoruz. Yeniköy halkı ezan sesini duyarak camiye gitmek istiyor" diye konuştu.



dünyabülteni
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,069
Tepkime puanı
1,417
Puanları
113
Konum
Muamma...!
Bunu yapan müftülüğü kınıyorum...
 

Yitik Lale

“Men dakka dukka”
Katılım
3 May 2010
Mesajlar
3,282
Tepkime puanı
810
Puanları
0
Ben hem müftülüğü hemde küfranı nimet eden o insanları kınıyorum...
Elimde olsa bende bizim caminin ezan okuyan insanlarını şikayet ederdim...
Bu kadarda olmaz dedirtecek şekilde okuyorlar...Keşke güzel ezan okuyan bir müezzinimiz olsaydıda kulağımın dibinde ezan okunsaydı... :(
 

reis

Kıdemli Üye
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
10,901
Tepkime puanı
414
Puanları
0
Konum
Karadeniz
Yüksek sesle ve de güzel sesle okunmayan ezan itici oluyor...
Kulakları tırmalamayacaksın arkadaş...
Kur'an okurkende öyle, ezan okurkende, sohbet ederkende...
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,069
Tepkime puanı
1,417
Puanları
113
Konum
Muamma...!
Genelde bu tür şikâyetleri yapan şahısların genelde eğlence mekanlarında tepinen , bas gibi buffer gibi ses yükseltici araçlarla sesleri yükseltilen âdî müziklerin sesinden rahatsız olmayan kimseler oldukları gerçeğini gözönünde bulundurarak yorumlar isek daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim.. Hem 50 metre çok kısa mesafedir haberi herhalde tam olarak okumayanlar var.. Bir mahallede 1 tane cami varsa atıyorum 100 bin metrekarelik bir alana yayılan haberdeki şekilde bir tutumda durum ne olacaktır düşünmek lazım.. Camiinin uzağında oturan kimselerin ezan dinleme hakları yok mudur? Özeleştiri yapalım diye birilerinin ekmeğine de yağ sürmeyelim.. Ondan sonra ezan gerekli mi gereksiz mi tartışmasını gündeme getirir kalplerinde problem olan zevat...
 

su damlası

Asistan
Katılım
14 Tem 2010
Mesajlar
230
Tepkime puanı
25
Puanları
0
Genelde bu tür şikâyetleri yapan şahısların genelde eğlence mekanlarında tepinen , bas gibi buffer gibi ses yükseltici araçlarla sesleri yükseltilen âdî müziklerin sesinden rahatsız olmayan kimseler oldukları gerçeğini gözönünde bulundurarak yorumlar isek daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim.. Hem 50 metre çok kısa mesafedir haberi herhalde tam olarak okumayanlar var.. Bir mahallede 1 tane cami varsa atıyorum 100 bin metrekarelik bir alana yayılan haberdeki şekilde bir tutumda durum ne olacaktır düşünmek lazım.. Camiinin uzağında oturan kimselerin ezan dinleme hakları yok mudur? Özeleştiri yapalım diye birilerinin ekmeğine de yağ sürmeyelim.. Ondan sonra ezan gerekli mi gereksiz mi tartışmasını gündeme getirir kalplerinde problem olan zevat...

:good:
 

KFK

İhvan Forum Üye
Katılım
2 Ocak 2010
Mesajlar
481
Tepkime puanı
51
Puanları
0
Mikrofonun işi ses dalgasını elektrik enerjisine çevirmek,hoparlörün işi ise gelen elektrik enerjisini yine ses dalgasına çevirmektir.Elektrik sinyallerinin değerleri bilindiğine göre,aynı sesi kaynaksız olarak çıkarmak da mümkün.

Öyleyse ezanda cihazdan çıkan yeni ses müezzinin sesi mi? Yoksa cihazın, kaynaksız da üretebileceği,fakat müezzini kaynak alarak sağladığı kendi sesi mi?
 

KFK

İhvan Forum Üye
Katılım
2 Ocak 2010
Mesajlar
481
Tepkime puanı
51
Puanları
0
Ne zaman bu konuya değinsem,millet buhar oluyor...
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,069
Tepkime puanı
1,417
Puanları
113
Konum
Muamma...!
Mikrofonun işi ses dalgasını elektrik enerjisine çevirmek,hoparlörün işi ise gelen elektrik enerjisini yine ses dalgasına çevirmektir.Elektrik sinyallerinin değerleri bilindiğine göre,aynı sesi kaynaksız olarak çıkarmak da mümkün.

Öyleyse ezanda cihazdan çıkan yeni ses müezzinin sesi mi? Yoksa cihazın, kaynaksız da üretebileceği,fakat müezzini kaynak alarak sağladığı kendi sesi mi?

Peki soruna soruyla cevap verelim istersen.. Peki gelen ses müezzinin sesi değil ise mikrofonun sesi mi?
 

KFK

İhvan Forum Üye
Katılım
2 Ocak 2010
Mesajlar
481
Tepkime puanı
51
Puanları
0
Müezzinin sesini kaynak alarak, benzer yeni bir ses üreten cihazın sesidir. Bakın ben olayın nasıl cereyan ettiğini orada zaten açıklamışım.İlla birinin okuması da gerekmiyor.Elektrik sinyal değerleri biliniyor...

Yok efendim o müezzinin sesi diyorsan;

1.Televizyonun karşısına geçip Kabe imamına uyulup uyulamayacağını, (zira imamı veyahut imamı gören cemaati görmek durumundasın.Televizyonda imamın kendisini de cemaati de görüyorsun.O zaman ona da uymak mantıklı bu mantığa göre)
2.Radyoda teypte vs. ses iletimi yapan diğer cihazlarda duyduğumuz secde ayetleri için Tilavet secdesi gerekip gerekmediğini de cevaplandırmalısın...
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,069
Tepkime puanı
1,417
Puanları
113
Konum
Muamma...!
Müezzinin sesini kaynak alarak, benzer yeni bir ses üreten cihazın sesidir. Bakın ben olayın nasıl cereyan ettiğini orada zaten açıklamışım.İlla birinin okuması da gerekmiyor.Elektrik sinyal değerleri biliniyor...

Yok efendim o müezzinin sesi diyorsan;

1.Televizyonun karşısına geçip Kabe imamına uyulup uyulamayacağını, (zira imamı veyahut imamı gören cemaati görmek durumundasın.Televizyonda imamın kendisini de cemaati de görüyorsun.O zaman ona da uymak mantıklı bu mantığa göre)
2.Radyoda teypte vs. ses iletimi yapan diğer cihazlarda duyduğumuz secde ayetleri için Tilavet secdesi gerekip gerekmediğini de cevaplandırmalısın...

1) Ezanı imam minareden çıplak sesle okuyor sen minarenin imamın olduğu kısmını göremiyorsun.. O zaman ezan sesini duymamış mı oluyorsun?
2) Secde âyeti duyulduğu vakit tilâvet secdesi yapılır ister cihazdan duy ister ağızdan farketmez..

Şimdi sana başka soru mikrofon olmayan bir camiide imam namaz kıldırıyor.. Camii doldu gelen cemaat avluda saf tutuyor.. Dışarıdaki cemaat imamı ya da cemaati görmüyor.. Pencere açık bırakılmış dışarı ses gitsin diye ve pencere yanındaki cemaatte diğer cemaate ses iletimi yapıyor.. Dışardaki cemaat namaz kılmamış mıdır?
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Ezan-ı Muhammediyyeyi ve Namaz-ı Şerifleri mikrofonla yapmak bidattir.(Bidati Hasene değil,bidati seyyiyedir.)Her bidat ise delalettir.(Hadisi Şerifte böyle olduğu bildirilmektedir.)
 

cahid

Kıdemli Üye
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
6,069
Tepkime puanı
1,417
Puanları
113
Konum
Muamma...!
Ezan-ı Muhammediyyeyi ve Namaz-ı Şerifleri mikrofonla yapmak bidattir.(Bidati Hasene değil,bidati seyyiyedir.)Her bidat ise delalettir.(Hadisi Şerifte böyle olduğu bildirilmektedir.)

Bid'at-i Hasene nedir Bid'at-i Seyyie nedir peki? Ya da bu tasnifi kimler yapıyor?
 

reis

Kıdemli Üye
Katılım
15 Eki 2006
Mesajlar
10,901
Tepkime puanı
414
Puanları
0
Konum
Karadeniz
Ezan ve Namazda Mikrofon kullanmak "dine yapılan bir ekleme" midir ki Bidat olsun.
Yani mikrofonu kullanan onu ibadet olsun diye mi kullanıyor? Öyle kullanmıyorsa nasıl bidat oluyor?
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
İbadetlerde değişiklik yapmak kesinlikle caiz olmaz. Üç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(İbadetleri bizim gibi yapmayan, bizden değildir.) [Miftah-ül cenne]

(Bizim yaptığımıza benzemeyen her amel, merduddur.) [Mizan-ül-kübra]

(Bir millet, dinlerinde bir bid’at çıkarırsa, Allahü teala, buna benzeyen bir sünneti yok eder. Kıyamete kadar bir daha geri getirmez.) [Mektubat-ı Rabbani]
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Bid’at nedir, ne değildir

Sual: Bid’at nedir?
CEVAP
Bid'at, sonradan çıkarılan şey demektir. Bunlar ya âdette olur veya ibadette olur.

Âdette bid'at, sevap beklenilmeden, dünya menfaati için yapılan şeylerdir. Âdette bid'at, bir ibadeti bozmazsa veya dinin yasak ettiği bir şey değilse günah olmaz. Âdette olan bid'at, ceket, pardesü giymek, çay ve kahve içmek gibi dinin yasak etmediği bir şey ise, günah değildir. Peygamber efendimizin papaz ayakkabısı ve Rum cübbesi giydiği hadis-i şerifle bildirildi. (Tirmizi)

Fen ve fen bilgileri dinde bid'at değildir. Fenni buluşlara sahip çıkmak, dinimizin emridir. (İlim Çin’de de olsa alın! Fen ve sanat, müminin kaybettiği malıdır. Nerede bulursa alsın) hadis-i şerifleri, kâfirlere uymayı değil, fenni onlarda bile olsa, arayıp bulmayı emrediyor. (Mevduat-ül-ulum)

İbadette bid'at, Resulullahın ve dört halife zamanında bulunmayıp da, dinimizde, sonradan meydana çıkarılan, uydurulan inanışlara, sözlere, işlere, şekillere ve âdetlere denir. İbadetlere bid'at karıştırmak büyük günahtır. Bid’ati sünnet diye işlemek haramdır. Bunların hepsini din diye, ibadet diye uydurmak veya dinin önem verdiği şeyleri dinden ayrıdır, din buna karışmaz demek bid'attir. Bid'atlerin bazıları küfür, bazıları büyük günahtır. Hadis-i şerifte, (Her bid'at sapıklıktır) buyuruldu. (Müslim)

Bid’at çıkaran, dinde noksanlık görüp bazı hükümleri değiştirmeye, yeni hükümler koymaya çalışır. Sahih hadisleri uydurma zanneder, İslam âlimlerini beğenmez. Bid’at ehli kibirlidir.

İmam-ı Gazali hazretleri buyurdu ki:
Kibrin diğer günahlardan daha büyük olmasının sebebi şudur: Büyüklük ancak Allahü teâlâya mahsus iken, kulun kibirlenmesi, bir kölenin hükümdarın tacını başına geçirerek onun tahtında oturup hükmetmesine benzer. Hükümdarın bir emrini yapmayarak suç işlemekle, hükümdarlığına sahip çıkmak, onun tahtına oturup emirler vermek arasında elbette büyük fark vardır. İşte kibirlenmek, Allah’ın emrini yapmamak gibi bir suç değil, bizzat ilah olmak gibi büyük suç oluyor.

Bid’atin de hırsızlık, katillik, ******lik, içki içmek gibi haramlardan daha büyük olmasının sebebi budur. Günah işleyen kimse, Allah’ın emrine isyan etmiş olur, büyük günah işler. Fakat bid’at çıkaran kimse, Allah’ın, Resulünün ve Resulullahın vârisleri olan âlimlerin bildirdiği hükümleri beğenmeyip yeni hükümler koymaya, bizzat dinin sahibi olmaya çalışıyor. Yani Allah adına, Resulü adına hareket ediyor, hatta onları beğenmeyip kendi görüşünü din gibi ortaya koymaya çalışıyor. Bu bakımdan bid’at ehli, hırsızdan, eşkıyadan, katilden daha büyük günah işliyor. İşte bunun gibi sebeplerden dolayı Peygamber efendimiz, (Ben onlardan değilim, onlar da benden değildir. Onlara karşı cihad, kâfirlerle cihad gibi önemlidir) buyuruyor. (Deylemi)

İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:
(Bid’at ehli, yapacağı değişikliklerle, dini düzelteceklerini, olgunlaştıracaklarını zannederek bid'at çıkarıyor, bid'atlerin zulmetleri ile sünnetin nurunu örtmeye çalışıyorlar. Bunlar, dinin noksanlıklarını tamamladıklarını iddia ediyorlar. Bilmiyorlar ki din noksan değil, kâmildir. Dini noksan sanıp, tamamlamaya [çağa uydurmaya, çeşitli bid’atler çıkarmaya] çalışmak, Maide suresinin, (Bugün sizin için dininizi ikmâl eyledim. Üzerinize olan nimetimi tamamladım ve size din olarak İslamiyet’i vermekle razı oldum) mealindeki 3. âyetine inanmamak olur. (m.260)

Her bid’at sapıklıktır
Sual: Niye faydalı olan bid’atlere itiraz edilir ki?
CEVAP
Faydalı bid’at olmaz. Hâşâ o zaman Allahü teâlâ dini eksik göndermiş olur. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Okul, kitap gibi dinin izin verdiği faydalı şeylere bid'at dememeli, Sünnet-i hasene, yani iyi iş demeli. Bid'atler, faydalı görünseler de, hepsinden kaçınmak gerekir. Hiçbir bid'atte fayda yoktur. Bugün kalbler karardığından, bazı bid'atler güzel görünse de, kıyamette hepsinin zararlı olduğu anlaşılacaktır.

Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Din adına uydurulan her şey bid’attir, her bid’at sapıklıktır; her sapıklık da Cehenneme götürür.) [Buhari, Müslim, İbni Mace, Nesai]

Peygamber efendimiz, Eshab-ı kiram ve şimdiye kadar gelen İslam âlimleri, namazı nasıl kılmışlar, ibadetleri nasıl yapmışlarsa, aynen öyle yapmak gerekir. Eklemek ve çıkarmak, dini değiştirmek olur. İbadetlere bid'at sokmakla daha güzel ibadet edilmiş olmaz. (İbadetleri bizim gibi yapmayanlar, bizden değildir) hadis-i şerifini düşünerek, ibadetlere ilave ve çıkarma yaparak dini değiştirmekten çok sakınmalıdır!
 

KFK

İhvan Forum Üye
Katılım
2 Ocak 2010
Mesajlar
481
Tepkime puanı
51
Puanları
0
Bakınız mesele şu: Muteber alimlerin muteber eserlerinde; 'cansız' bir varlıktan çıkan sese gerçek insan sesiymiş gibi itibar edilmeyeceği bildiriliyor.Bizim ölçü aldığımız nokta bu.Bundan sonra; mikrofon,tv,radyo,teyp gibi cihazlardan hasıl olan sesin canlının kendine has sesi mi yoksa cihazın türettği ses mi buna bakıyoruz.Bilim ''bu ses cansızdır,cihaz bu sesi kendisi üretiyor'' diyor.Ve alimler de diyor ki cansız sese tabi olunmaz.Mantıksız olan ne?

Redd-ül-muhtar’da, (Dağa çarpıp yankılanan ses, insan sesi olarak kabul edilmez. Vasıtasız, bizzat insanın söylemesi gerekir. Yankı ile gelen ses, hakiki ses hükmünde olmadığı için, yankı ile gelen bir secde âyeti için secde-i tilavet gerekmez) buyuruluyor.
 

m-angel

Nam-ı diğer TÜRBEDAR
Katılım
20 Eyl 2007
Mesajlar
1,629
Tepkime puanı
260
Puanları
0
Yaş
55
Millet namaz kılsında ister mikrofonla kılsın ister mikrofonsuz. Her şeyi hallettikte sıra buna mı geldi.
 
Üst