Ey Meryem!Acı Nedir?

su damlası

Asistan
Katılım
14 Tem 2010
Mesajlar
230
Tepkime puanı
25
Puanları
0
Sevdiğim!


Hani yorulunca göğsüne ve dizine uzanacaktım...


Yoruldum işte...


Yoruldum...


Hani kuyuya düşmüştük, bende yorgunluktan yüreğim ve zihnim durunca Yusuf'a seslenmiştim ya; Yoruldum Yusuf yoruldum yaşamaktan,


Bu bilmecenin sonu nedir ?


Bu kardeşlerin attığı kuyu mu yoksa , O'nun kafesi mi?


Şaşırdım...


Her şeyde bir hayır vardır ya hayrı ve şerri yaratan Allah!


Bizim yaptıklarımız hayır ve şerri oluşturuyor ne ilginç değil mi?


Hani sevdiğim Meryem'i çok severdik biz...


Meryem'in kalbine misafir olup sorular soralım aklımızın durduğu yerden


Sahi sabır nedir Meryem?


Sabır biter mi?


Nereye kadardır yürek ve akıldaki sabrın yolculuğu?


Aklın durma noktası mı?


Çıldırmak mı?


Acıdan bağıramayacak kadar mecalsiz kalmak mi?


Meryem sabrı içmek mi zor?


Acıyı doğurmak mı?


Yalnızlığının farkında olmak mı?


Yalnızlığını çoğaltamamak mı?


Sabır nedir Meryem?


Dağa çekilmek mi?


İnsanın "Keşke hiç yaşamasaydım, unutulup gitseydim" demesi mi?


Meryem senin çekilecek bir dağın vardı.


Sahi ben nereye çekileceğim ?


"Meryem sen gerçekten çok tuhaf bir şey yaptın, annen iffetsiz değildi"


Sancı nedir Meryem?


Acı ile doğum yapmak mı?


Acıyı doğurmak mı?


Doğururken yalnız olmak mı?


Masumken insanlar tarafından taşlanmak mı?


Taşlar mı ağırdı?


Taşlaşmış yüreklerin sözleri mi?


Sevdiğim!


Hani hep yorulduğumda başımı dizine koyacaktım... Acıdan bunalan zihnime ve yüreğime gül yüzünden sabır ayetleri serpiştirecektin ruhuma...


Bana Yusuf'un (as) hikayesini anlatacaktın...


Rüyasını...


Kardeşlerini...


Kuyuyu..


Zindanı...


Züleyha'yı...


Kuraklığı...


Mısırı...


Sevdiğim...!


Bana sabrı tavsiye edecektin hani her bunaldığımda..


SABIR YOLDAŞIM SEN OLACAKTIN...!


SABRIM SEN...


Sonra Meryem'i (as) anlatacaktın bana ... Olanca masumiyetine rağmen, insanların düşüncelerini... Meryem hakkında ki çirkin sözlerini... Acılarını anlatacaktın...


Mabedi...


Yalnızlığı...


Mucizeyi...


Müjdeyi..


İsa'yı (as) ...


İnsanları...


Taşları...


Moral bulacaktım seninle... Sen yanımda olunca...


Meryem...


Hani sen acıdan bunalınca Sevgili olan "hurma ağacını üzerine silkele" demişti...


Acıdan bunaldım...


O hurma ağacının altında bende bulunmak istiyorum...


Hani bana anlatacaktın ya Sevgili...


Yaşı kaç olursa olsun her kadının ve her erkeğin bir çocuk olduğunu


İlgi ve sevgi istediğini...


Muhtaç olduğunu...


Bir çocuk ruhu taşıdığını...


Hani bana gerçekleri anlatacaktın...


Bir gün bu acıların biteceğini


Hiçbir acının sonsuz olmadığını fısıldayacaktın...


Şarkı söylecektin, mahzun yüreğimi,tebessüm ettirmek için...


Her insanın yalnız ve hayatın yalnız bir yürüyüş olduğunu ...


Neredesin Şimdi?


Başım dizlerinde mi,


Yoksa ıpıssız acılara terk mi ettin?


Hani Rabbinden hayırlı kişi için dua etmiştin?


Şimdi "hayırlı" olandan, "şerre" mi kaçıyorsun?


Hani demiştim ya sana :


"İnsan bazen gitmek ister,gidemez,kalmak ister kalamaz" işte farkına varamadığımız ince kader çizgisi demiştim ya...


Sevdiğim...!


Yüreğimi sen ısıtmıştın...


Neredesin şimdi?


Yüreğim üşüyor...


Zihnim üşüyor...


Sancılarım sarsıyor tüm benliğimi...


Neredesin şimdi?


Neredesin?


Yanı başımda mı?



alıntı:yusufcan
 
Üst