Ey Balçık Dünya Gazze'nin Çektiği Izdırab Yetmez mi ?

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,114
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Gazzeli Kadınlar Dünyaya Haykırdı: “Zulüm ve Kuşatma Yeter”
Siyonist işgal rejimiyle, onun yanında yer alan başta Amerika olmak üzere bazı Avrupa ülkeleriyle Arap ülkelerinin sekiz yıldır kuşatma altında tuttukları ve adeta açık cezaevi haline getirdikleri Gazze`de kadınlar yaşadıkları zulmü protesto etti.

“Kuşatma ve zulüm yeter… Yıkım ve ölüm yetmez mi?... Özgürce ve kapılar açık bir şekilde yaşamak istiyoruz… Kapıların kapatılmasını, boğazların sıkılmasını ve maaşların kesilmesini istemiyoruz… İlaç ve gıdanın engellenmesini istemiyoruz… Bütün bunlara rağmen bize terörist diyorlar… Bu zulüm yeter… Bizler, kan ve etten oluşan insanlarız…” Bu cümleler kuşatma ateşiyle dağlanan Gazzeli kadınların haklarını istemek için dün Gazze semalarında yankılanan sözlerinden bazılarıdır.

Gazze limanında toplanan binlerce Filistinli kadın, sınır kapılarının açılması ve kuşatmanın kaldırılması için dünyaya seslerini duyurmaya çalıştılar.

Gösteriyi yakından takip eden Filistin Enformasyon Merkezi muhabirinin mikrofon uzattığı kadınlardan Ummu Yahya şunları söyledi: “Herkesin yanımızda olmasını istiyoruz. Bizler gasp edilen hakkımızı istiyoruz. Biz insanız. Düşmanımız sadece Siyonistlerdir.”

Derinden çektiği bir nefesin ardından sözlerini sürdüren Ummu Yahya “niçin sınır kapılarını kapatıyorlar. Kuşatma altındaki Gazze`de durum gerçekten çok zor. Gıda ve ilaçtan mahrum bırakılıyoruz. Hastalarımız ilaçsızlıktan ölüyor” dedi.

Ummu Remzi ise Kuşatma, işsizlik ve fakirlik ateşiyle dağlanan insanların sıkıntılarını dünyaya duyurmak için gösteriye katıldığını belirterek, gençlerin işsiz, ceplerinin boş olduğunu söyledi.

Muhabirimize yaptığı açıklamada Ummu Remzi “sınır kapılarını niçin kapatıyorlar? Hasta ve öğrencilerin yüzüne kapıyı neden kapatıyorlar? Kuşatma ve sıkıntı yeter artık. Bırakın biz de diğer insanlar gibi yaşayalım. Kuşatma bizi öldürüyor. Rafah`ın kapatılması da boğazımızı sıkıyor. Bu zulüm yeter…” diye haykırdı.

Filistin Haber
 

Yahayy

Kıdemli Üye
Katılım
25 Ocak 2014
Mesajlar
4,603
Tepkime puanı
147
Puanları
63
Konum
İstanbul
Noktalama işaretlerini koyarsanız başlık daha anlamlı hale gelecektir, bu şekliyle karmaşıklık var başlıkta.
Yazı içeriğine gelince, bu tip çıkışlar sadece İsrail'in şımarık zihin yapısındaki enaniyeti artırmaktan başka bir şey değil.


İddia edildiği gibi bir İslam Ümmeti filan yok ortada.
Burnunun dibinde aptala yatan Arap devletleri,
olaya sadece kendi perspektifi açısından bakan bir Pers milleti,
Kendi başını kaşıyacak gücü kalmamış, tasavvuf morfini ile dinini masal, oyun eğlence haline getirmiş bir Türk Milleti,
kendinlerini yalnızca ekonomik açıdan var olma içgüdüsüne adamış doğu bloku müslüman nüfuslu ülkeler var.

Her birinde ayrı tas ayrı hamam, ayrı tınılar var, bireysel çıkışlar hariç kimsenin Filistini taktığı filan yok.
Esasen Filistin toplumunun bu melanet başına gelene kadar bu şekilde bir kumpasta kalacaklarının,
bunun için hazırlık yapmaları gerektiğinin , toprak, millet, din bütünlüğünü sağlamaları gerektiğine ilişkin bir politikalarının olması gerektiğine ilişkin fikirleri de yoktu...

Bu zulüm başka bir yerde yaşanıyor olsa şimdiki filistin halkı da şuan filistine dışarıdan bakan diğer halklardan biri olur çıkardı.

Çok girift mes'eleler, İslam ümmeti hatta Dünya, Kur'an merkezli bir oluşum kurarak biat etmekten başka bir çözüm üretemezler.
Yoksa Mezhep, tasavvuf ıvır zıvır derken yine insanlar binbir ayrı parçaya bölünür,
Işid tam olarak Hanbeli-Maliki içtihadı ile hareket ederken, oturduğu sırmalı varaklı koltuklarındaki Türk Uleması
Maliki-Hanbeli en büyük mücedditler ama Işid pis,zındık, serseri diye saymaya başlarlar.

Gerçekten ekonomik-sosyal açıdan İslam'ın gerekleri ile yaşanabilecek bir toplum inşaasını bugün müslüman liderlerler denen insanlar kabul edecekler mi, böyle bir imkan hasıl olsa? Kesinlikle hayır, başta postlarına kurulmuş, Villalarında devlet kurumları ile işbirlikçi tarikat kümeleri,
sonra Emevi saltanatı zihniyetini, yönetimi Ehli sünnet yorumu sanan devlet erkanı buna karşı çıkar.

Kendi üçbeş mukallidi dışında dünya toplumu içerisinden kimse bu tenakuzlara prim vermiyor,
İslam ümmeti kendi çelişkilerini masaya yatırıp neşter vurup halletmedikçe bu tip olaylar sadece prototip olarak seyrettiğimiz filmler gibi gelir geçer.

Bazen Çeçenistan olur, bazen Afganistan, Bazen Doğu Türkistan, Bazen Bosna...
Şimdi Filistin, Suriye, Yeri Gelir Türkiye olur..

İslâm, mislam yok ortada toplumsal açıdan kimse kimseyi kandırmasın. Bireysel olarak küçük kümelerle
Allah'ın dinini arınmış hali ile yeniden yaşanabilir halde öğrenmeye çalışan gayretli insanlar haricinde,
yalan dolan, takıyye, şirk, cahiliye, riya ve dünyevilik üzerine kurulu bir düzen hakim İslam ülkeleri denilen toplumlarda.
 
Üst