Eskiden okulda bu görgü kuralları öğretilirdi

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45


Sayfaları sararmış kitapçığın üzerinde İstanbul Kız Lisesi/Muaşeret Kaideleri yazıyor. 1939 basımı on altı sayfalık risalede öğrencilerin sınıfta, sınıf dışında, sokakta, ailede, yemekte, cemiyet içinde nasıl davranmaları gerektiği madde madde açıklanmış.
Günümüzde öğrencilere görgü kuralları ne ders olarak gösteriliyor ne de okulların hazırlamış olduğu adab-ı muaşeret kitapçıkları var. Pazartesi günü okullar açılıyor. Yaklaşık 14 milyon öğrenci eğitim öğretime başlayacak. Biz de okulların başladığı bu hafta 70 yıl evvel hazırlanmış kitapçığa göz attık. Kitapçığın girişinde "toplu halde yaşayan insanların iyi geçinmeleri, tavır ve hareketlerinde nazik olmaları, birbirlerini kırmamaları, başkalarının bedii zevkini incitmemeleri, çalışma hayatında kendilerine, vatana, millete faydaları olmaları için konulmuş birtakım terbiye usulleri, muaşeret kaideleri vardır." denilip 'terbiye kaideleri' maddelerle gösteriliyor.
Sınıfa girerken acele ile birbirini itmeyerek sıra beklemek.
Sıralarda gürültü çıkarmadan sessizce oturmak, sınıftan çıkarken öğretmeni selamlamak.
Verilen vazifeleri günü gününe hazırlamak. "Haberim yoktu, defterim evde, arkadaşımda kaldı" gibi mazaretler bulmaya çalışmamak.
Önlüklerin temiz, ütülü olması, eteklerin altından başka renkte elbise görünmemesi.
İskarpinlerin eski de olsa daima boyalı olması.
Saçların kısa kesilmesi veya siyah kordela ile bağlanarak yahut arkadan sıkıca toplanarak dağınıklıktan kurtarılması.
Arkadaşlarla görüşürken hitaplara dikkat etmek. Birbirini "hişt" diye çağırmamak, kolundan dürtmemek.
Kütüphanede ses çıkarmadan, kendi varlığını hissettirmeden yürümek, başkalarını rahatsız etmeyerek oturup çalışmak.
Eve ait işlerde anaya yardım etmek, evde hizmetçi de olsa bir genç kızın hususi işlerini kendisi görmesi.
Fakir olsa da evin, yemek masasının temiz, tertipli olmasına dikkat etmek, yalnız da olsa temiz tertipli yemek yemek, sofraya hep birden oturmak.
Gece yatısı misafirliğinin vereceği rahatsızlık düşünülerek davet olunmadan veya ansızın kardeş evine bile gitmemek.
Tevdi edilen bir sırra hörmet etmek.
Hususi hayatımızdan kimseye bahsetmeme.
Değmez yere iddialara girişerek münakaşaları kavga şekline dökmemek.
(Zaman)
 

ancalimon

Paylaşımcı
Katılım
13 Haz 2010
Mesajlar
140
Tepkime puanı
43
Puanları
0
birde yeni modern insanı eskilere görgüsüz derler...
 

arifan yolcusu

Profesör
Katılım
9 Ağu 2010
Mesajlar
1,303
Tepkime puanı
79
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Dergah-ı Mualla
önce ahlak ve maneviyatı temel almayan her sistem çürümeye mahkumdur...
farkında mıyız çürüyoruz...
ve bu çürümeden solcusuda, dinadarı da nasibini almakta çünkü temel zayıf...
ab normlarıyla eğitim olmaz........
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Adab-ı Muaşeret Kuralları denilen daha tafsilatlı kurallar da öğretilirdi...
 
Üst