Erkekler Aglamaz

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
[FONT=tahoma,helvetica]Erkekler ağlamaz...

Ağlamak zayıflık belirtisi midir? Ağlamak kadınların süsü de erkeklere yakışmaz mı?...

" Koskoca adam ağladı... Hem de hüngür hüngür..." Ağlayamaz mı yani, insan değil mi o?

Neden ağlamak gelir de içlerinden, kendilerini tutarlar ki, onun yerine bi sigara yakarlar, ya da başka yöne çevirirler yüzlerini... Bu empozenin esiri mi olmuşlar:
Erkekler ağlamaz...

Ağlamak ruhun feryadı değil midir, kalb sızlayınca; acıyınca ; yanınca dökülmez mi gözyaşı? Erkekler ağlamıyorsa eğer

ya kapleri taş olmuş, ya gurur gözpınarlarını kurutmuş, ya da kadınların keşfedemediği bir metod bulmuşlar sinelerinin feryadını izhar edecek...

Enes Bin Malik radıyallahu anh, Rasulullah aleyhisselam efendimizin şöyle buyurduğunu anlattı:

" Akan yaşı ile ağ gelen ve zayıflayan bir gözü, Allah Teala ateşte yakmayı haram kılar.

O yaş sahibinin gözüne akarsa... sıkıntı ve zillet görmez.

İyilik babından hangi amel olursa olsun onun bir sevabı vardır.

Gözyaşı başka... O ateşin alevini söndürür.

Bir ümmet içinde Allah yolunda haşyet duyup ağlayan varsa.. onun gözyaşı hürmetine, o ümmete Allah-ü Teala merhamet eder."

Kaab el-ahbar radıyallahu anh şöyle demiştir:

"Allah korkusu ile ağladığımda, gözyaşlarımın yanaklarıma akması, benim için ağırlğımca altın sadaka vermekten daha hoştur.

Allah korkusundan ağlayan bir kimsenin yere düşen gözyaşı, hararetten buhar olur, semaya çıkar; bir daha da dönmez. Tıpkı gökten inen yağmurun bir daha göğe çıkayacağı gibi. Bunların nasıl dönüşü olmazsa, dünyada Allah için ağlayana da cehennem ateşi dokunmaz... "

İkrime, İbn-i Abbas'ın radıyallahu anh,şöyle dediğini anlatıyor:

"Bir göz, ancak Allah'ın fazlı ile ağlar. Melek, bir kimsenin kalbini silip temizlemedikçe, gözü ağlayamaz."

Temim-i Dari'nin, radıyallahu anh, şu ayet-i kerimeyi sabaha kadar tekrar tekrar okuyup ağladığı rivayet edildi:

" Yoksa kötülükleri kazananlar, kendilerini, iman edip iyi iyi amel ve hareketlerde bulunanlar gibi mi yapacağız sanıyorlar?" (45/21)
(Tenbihul Gafilin)

Onlar Allah korkusuyla öyle çok gözyaşı döküyorlardı ki...
Sadece Allah korkusu sebebiyle mi, hayır, naçar bir kardeşin haline ağlayan da vardı:

Yiğitlik, mertlik, adalet timsali Hazreti Ömer, radıyallahu anh, birgün ağlayarak (ağlamak zayıflık olsaydı o mert sahabi ağlar mıydı..) Rasulullah'ın huzuruna çıkar ve Rasulullah aleyhissalatu vesselam ona sorar:

" Ya Ömer, neden ağlarsın?

--Ya Rasulallah, kapıda bir genç var, öyle ağlıyor ki ciğerimi yaktı.."

Bunun üzerine genci içeri almasını emreder, genç ağlayarak içeri girer...

Rasulullah sorar: Seni böyle ağlatan nedir?

--Ya Rasulallah, günahlarımın çokluğundan ağlıyorum, gazablı Cebbar Allah'ın bana gazabından korkuyorum...
Aralarında geçen konuşmadan sonra, en sonunda genç günahlarını itiraf eder:

-- Ben kefen soyucuyum, yedi yıldan beri kabirleri açarım.En son,ensardan birinin kızı öldü, gittim kabri açtım, kefeni soyup çıkardım,şeytan beni altetti ve onunla nefsimi de körelttim..."

O genç sözünü bitirir bitirmez Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ürperdi,ayağa kalktı ve:

" Ey fasık, cehenneme öyle layıksın ki! Derhal buradan çık..."

O genç, çıkıp gitti. Tam kırk gece, Allah'a yalvardı. Kırkıncı gece, başını semaya kaldırdı ve:

"Ey Muhammed'in, Adem'in, Havva'nın Allah'ı.

Eğer ben bağışlandıysam, Muhammed'e ve arkadaşlarına bildir. Bağışlanmadıysam, semadan bir ateş gönder beni yaksın. Ahiret azabından beni kurtar..."

Bunun üzerine Cebrail aleyhisselam geldi, Allah Azze ve Celle'nin selamını Habibine arzettikten sonra şöyle dedi:

-- Allah Teala soruyor: Halkı sen mi yarattın?
-- Hayır, beni de cümle halkı da Allah yarattı.
-- Soruyor: Onların rızkını sen mi veriyorsun?
-- Hayır, onların da benim de rızkımızı Allah veriyor.
-- Soruyor: Onların tevbesini Allah mı kabul buyuracak yoksa sen mi?
-- hayır, benim tevbemi de onların tevbesini de Allah kabul buyuracak.
-- Allah Teala emir veriyor: O kulumun tevbesini tevbeden sayacaksın. Ben de, onun tevbesini kabul ettim.

Bundan sonra, Rasulallah o genci çağırdı,müjdeledi...

( Tenbihul Gafilin )

Gözyaşı zahirde gözden aksa da, aslında kalbimizden, ciğerlerimizden sökülüp gelen bir rahmet tecellisi, kadın erkek ayırt edilmeden bahşedilmiş bir hediye... Günahlara ödenen diyet... Gözyaşı kalbin soğukluğunu gideren bir meltem, gözyaşı ruha akan esin...

Ağlayamıyor musunuz?

Erkekseniz ağlayın...!!

iktibas: ahir zaman
[/FONT]
 

zaman

Asistan
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
520
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Bence ağlamalı, ağlamak maddi manevi çok faydalı.Ama erkekler gizli ağlarsa iyi olur. açıktan ağlarsa zayıflık belirtisi gibi algılnabilir.:)))
 

Satuk Buğra

Profesör
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
1,121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Ağlamak ağlanılan niyetle değer kazanır. Rasulullahın kabri şerifinde ağlamakla, siyonistlerin ağlama duvarında ağlamak farklı şeylerdir. Doğal ve tabii ağlamakla, ağlar gözükmek farklıdır. Ağlamayı aldatmak için silah olarak kullanmakla yürek yangınlığı ile ağlamak farklıdır. Ağlamayı yerinde, zamanında gerektiği kadar yapmakla bunu tümüyle kullanmaya hasretmek farklıdır.
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
Gözyaşı Ülkesi...

Silah seslerinin, insan feryad ve çığlıklarının şarkı olarak dinlendiği bir yerde kendimizi düşündükmü hiç?

Masamıza oturmuş, günlük işlerimizle uğraşıyoruz. Büromuzun penceresinden her an bir bomba içeriye düşüp, bulunduğumuz yeri hak ile yeksan edebilir. Veya evimizde, koltuğumuza uzanmış çayımızı yudumlarken bir yandanda gazetemize göz gezdiriyoruz veyahutta en heyecanlı anını takip ediyoruz Futbol müsabakasının. Fakat her an bir kurşun gelip hayatımıza son verebilir.

Şiddet ve kinin insanlara insanlığı unutturduğu, genç-ihtiyar, erkek-kadın, hasta-sıhhatli, bebek,çoluk-çocuk, yaralı-sakat ayrımı yapılmaksızın kıyasıya, acımasızca bir kavganın sürdüğü yerdeyiz.

Ölüm artık yabancı ve uzak değil burada bize... Bir yolun kenarında, izbe bir sokakta, yıkılmış bir binanın altında, hemen yanıbaşımızda bir cesetle karşılaşabiliriz. Ölüler için merasim unutulmuştur burada...


Siz insan olarak bir hiçsiniz bu dünyada... Zira otomatik tüfeklerin, roketatarların, uçaksavarların, envai çeşit bombaların, mermilerin dünyasıdır burası.

Ölüm hüküm sürüyor; Gözyaşı çaresizlik, feryad, acı hükümdar bu dünyada...

İnsanlar panik içinde... Çaresizce oradan oraya koşuşuyor... Feryatlar kara bulutlar halinde kaplamış gökyüzünü... Gözyaşı yağmuru anlatıyor, sel olmuştur artık...


Her türlü çıkar, haksızlık, yolsuzluk, hesaplaşma, kin, nefret, sömürü, ahlaksızlık, menfaat, kan... İşte hayatın anlamı burada, sizin için...

Bir an olsun kendimizi düşündükmü böyle bir dünyada?.. Açlığın, çaresizliğin, sömürünün, gözyaşının, kinin, nefretin, ahlaksızlığın, ölümün, feryadın ve daha nice insanlık dışı uygulamaların kol gezdiği bir ülkede...

İşte bu ülke...

Gözyaşı ülkesi...

Ve biz O ülkeden çok uzak değiliz...

Ve aday'ız Gözyaşı ülkesi olmaya...

Seyretmekle meşgulüz biz, bizim de "Gözyaşı Ülkesi" olmamıza zemin hazırlayanların çirkin oyunlarını, hemde yudumlayarak dolaplardan çıkardığımız soğuk coca colalarımızı serinlemek maksadıyla.

ENDERUN

Tekrar bi hatırlayalım istedim "Gözyaşı Ülkesi" coğrafyasında olup bitenleri. En azından gözümüzün yaşı ile hem hal oluruz bu coğrafyanın dertleri ile...

Selam ve dua ile,

Fi emanillah.

Ramazan AÇIKEL
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
Ebu'l-Kâsım el-Hakîm'e, kalb-i selîmin sıfatlarını sorduklarında şunları söylemiştir:

"Kalb-i selîmin üç vasfı vardır:

Birincisi incitmeyen bir kalb,

İkincisi incinmeyen bir kalb,

Üçüncüsü de iyiliği Allâh'ın rızâsı için yapıp karşılığını beklemeyen bir kalb..."
 

DaLokay

уüяєкℓєя∂є
Katılım
13 Tem 2006
Mesajlar
6,392
Tepkime puanı
89
Puanları
0
Konum
Göçebe
Web sitesi
www.youtube.com
[FONT=tahoma,helvetica]Yiğitlik, mertlik, adalet timsali Hazreti Ömer, radıyallahu anh, birgün ağlayarak (ağlamak zayıflık olsaydı o mert sahabi ağlar mıydı..) Rasulullah'ın huzuruna çıkar ve Rasulullah aleyhissalatu vesselam ona sorar:

" Ya Ömer, neden ağlarsın?

--Ya Rasulallah, kapıda bir genç var, öyle ağlıyor ki ciğerimi yaktı.."

Bunun üzerine genci içeri almasını emreder, genç ağlayarak içeri girer...

Rasulullah sorar: Seni böyle ağlatan nedir?

--Ya Rasulallah, günahlarımın çokluğundan ağlıyorum, gazablı Cebbar Allah'ın bana gazabından korkuyorum...
Aralarında geçen konuşmadan sonra, en sonunda genç günahlarını itiraf eder:

-- Ben kefen soyucuyum, yedi yıldan beri kabirleri açarım.En son,ensardan birinin kızı öldü, gittim kabri açtım, kefeni soyup çıkardım,şeytan beni altetti ve onunla nefsimi de körelttim..."

O genç sözünü bitirir bitirmez Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ürperdi,ayağa kalktı ve:

" Ey fasık, cehenneme öyle layıksın ki! Derhal buradan çık..."

O genç, çıkıp gitti. Tam kırk gece, Allah'a yalvardı. Kırkıncı gece, başını semaya kaldırdı ve:

"Ey Muhammed'in, Adem'in, Havva'nın Allah'ı.

Eğer ben bağışlandıysam, Muhammed'e ve arkadaşlarına bildir. Bağışlanmadıysam, semadan bir ateş gönder beni yaksın. Ahiret azabından beni kurtar..."

Bunun üzerine Cebrail aleyhisselam geldi, Allah Azze ve Celle'nin selamını Habibine arzettikten sonra şöyle dedi:

-- Allah Teala soruyor: Halkı sen mi yarattın?
-- Hayır, beni de cümle halkı da Allah yarattı.
-- Soruyor: Onların rızkını sen mi veriyorsun?
-- Hayır, onların da benim de rızkımızı Allah veriyor.
-- Soruyor: Onların tevbesini Allah mı kabul buyuracak yoksa sen mi?
-- hayır, benim tevbemi de onların tevbesini de Allah kabul buyuracak.
-- Allah Teala emir veriyor: O kulumun tevbesini tevbeden sayacaksın. Ben de, onun tevbesini kabul ettim.

Bundan sonra, Rasulallah o genci çağırdı,müjdeledi...

( Tenbihul Gafilin )


Ağlayamıyor musunuz?

Erkekseniz ağlayın...!!

iktibas: ahir zaman
[/FONT]

birşey söyleyemiyorum....anladınız dimi...
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
Kanarya kuş öter söyler ki boşa günlerin geçti
Yaşın otuz sekiz oldu Ağla ki gençliğin geçti
Feryat eyler sinem sesler Gönül kuşa haber geldi
Ki saçlar hep beyaz oldu Buluttan mı bu kar geldi


Bu can kuşun neler gördü Maddeler yokken o var oldu
Huda anı imtihan etti Rabbin değilmiyem sordu
Evet dedi iman etti Bütün ruhlar ki var oldu
Şarap aşki nuş etti Ne sarhoşu ve mest oldu


İniş yaptı o sahradan Diyarı gurbete geldi
Kovuldu ruh beden kaptı O nazik can ki saf idi
Alıştı çok günah yaptı Muradından uzak oldu
Bu dünyaya gelip saptı Esir oldu ve aldandı


Sefer etti yere geldi Beden ana kafes oldu
Kafes kuşa ne hoş geldi Bi fa ide kuş bela buldu
İki evlad uşak geldi Kuşun aşkı heder oldu
Melek gibi akıl geldi Nefs iblis gibi oldu


Yürek için kuşun ister dış nefsin yatak etti
Dimağı kim istila etti Galip olan konak etti
Nefs isyan diler ister ,İmanlı kuş yasak etti
İki ruhlar savaşırlar Nefsi mağlup zafer buldu


Nefsten kaç sığın kalbe Cihad-ı ekber işlersin
Budur hak yol iman ğaybe Eğer cenneti sevmişsen
Çeker nefsin seni ğaybe Düşmanı dost sanır mısın
Şek-u şüphe eder raybe Bırakmış kim sefa buldu


Şarap şerbet içer kuşun Haram sarhoş eder kuşu
Günah işler sanık nefsin Şarap biç hoş eder kuşu
Uyar nefse ruhun baygın Marazlar hep sarar kuşu
Büker boynun olur ğamgin bu yüzden kuş garip oldu


Yasaklar cümle afyondur zehirli yem alıştırma
Meta-ı dünya mel'undur günah işe alıştırma
Canım Canana aşıktır zikirlerden ırak etme
Ödü sızlar ki yanıktır zikirlerde rahat buldu


Aşkı Huda derman olur şehvet ona engel olur
Ruhun gamdan büryan olur yok et gamı aşkın olur
Şöhret gazap maraz olur bu üç kuvvet putlar olur
Yık putları aşkın gelir ne baksan can uyan olur


Kanaryam çok öter söyler dimağımda olur sesler
Bu azalar zayıflarlar kaçar ömrün gençlik gider
Gelir başa diğer karlar bütün saçlar ağar damlar
Beden cümle veda eyler nedametle ölüm geldi


Sana birde tuzak olmuş gözetler bu ölüm yani
Bu dünyaya gelen gedmiş haber olsun olur fani
Görür herkes ki ne etmiş sanır mısın ruhun fani
Beden kuşa kafes olmuş günü gelse gider oldu


Irak etme beni gardaş putlarla ben olam savaş
Kalbimle ben olam yoldaş zikir Kur'an oku yanaş
Ölümden önce sen yanaş İhlas iman olsun adaş
Koy nefsini yavaş yavaş gönül kuşun cuşa geldi


Enerji maddeye gelmiş çoğalmak his hayat olmuş
Nebat hayvandan ayrılmış hayvanda his kemal bulmuş
Bunlar aslı toprak olmuş insan değil çok benzemiş
Kafes cana irtibat kurmuş ayrıldı ins kemal buldu


Rahimde vakit tamam olur vesile hem melek olur
Beden cihaz gibi olur Dimağ ve kalp hazır olur
Beden ancak turap olur güzel ten çok şeref buldu
Semavi ruh gelip bulur güzel suret hayat buldu


İnsan hayvandan ayrıdır ruhu elbet semavidir

Üfürülmüş ruh kemal buldu irtibatlı çokça güçlüdür
Doğar ağlar ki halidir bilir dünya ne fanidir
Sefer sonsuz ne acıdır irtibat kesilmiş ölüm oldu


İmanlı ruh nimet bulur terhis olur asker gibi
Zakir kuşun cennet görür çıktı kafesten kuş gibi
Keder cefalar yok olur Kurtuldu ol mahpus gibi
Halis amel munis olur kurtuldu kuş sefa buldu


Nurlar dolar kabri çimen ne mutludur sahip iman
Ameller bir olur a'yan Mazhar olur o ruh can
Nimet olur sonsuz cihan Şefaat eylemiş furkan
Uydu bana söyler Kur'an Muradıyla ki şad oldu


Allahu Hayyun Adlun Kayyum kalbi lisanla çok diyen
İsmi a'zam Hayyun Kayyum Bülbül gibi çok söyleyen
Kalbe gelir feyzi ulum Aşkı Huda olur a'yan
İlham olur cümle fuhum Yoklukla ki ruh var oldu


Ey İsmail dinle beni dıştan arama sen seni
Yok olmayan olur deli gizli zikirlerle bul anı
Mahremi seyretsen seni sükut'a dal al yolunu
İçten dinlerse kim beni bi iznillah o var oldu.


İsmail ÇETİN (Kuddise Sirruh)- 1979
 

dj_mechull

Üye
Katılım
7 Nis 2007
Mesajlar
30
Tepkime puanı
0
Puanları
0
erkekler de insan değilmi onalrında iki eli iki kayağı bi kalbi vb. yokmu kim erkekler ağlamaz derse karşısında beni bulur:)
 

aHuZaR

Can kayıp can firarda
Katılım
27 Kas 2006
Mesajlar
6,438
Tepkime puanı
23
Puanları
0
Konum
Gönülistan
Yüregi olan
vicdani olan
imani olan her insan aglar
 
Üst