Erdoğan, Gülen Cemaati’ni PKK’dan daha tehlikeli ilan etti

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Manifesto daha yeni yayinlandi. Simdiyi bilmem ama Huseyin Velioglu donemi Hizbullah'i hepimizi az cok biliyoruz.
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Tamda bu konuya uygun bir yazı :
___________________________
Abdullah ile Fethullah
http://s15.postimg.org/9azkdrorf/abd..._fethullah.jpg

Türkiye’de son dönemde en çok konuşulan iki yapı PKK ile Gülen grubu olarak karşımıza çıkıyor.

Konumlandıkları siyasal yelpaze farklı olsa da, kullandıkları yöntem ve teknikler görece değişik görünse de, ideolojik argümanlar zıtlık taşısa da, hatta zaman zaman birbirlerine karşı düşmanlık duyguları dalgalar gibi kabarsa da söz konusu iki yapının birçok noktada benzeştikleri de görülmektedir.

Farklı siyasi ve ideolojik yelpazelerde konumlanmış olmalarına rağmen aralarında birçok benzerlik zikredilebilir.

Mesela TEKçi olmaları,

Mesela baskıcı olmaları,

Mesela farklı renklere karşı tahammülsüz olmaları,

Mesela toplumun genel menfaatlerini dar örgütçü menfaatlerine feda etmeleri,

Mesela biri “Ümmetçi-Türkçü” anlayıştan hareketle “din sosu katılmış cemaat faşizmine” saplanırken;

Diğerinin “Enternasyonal-Kürtçü” anlayıştan hareketle sol sosu katılmış örgüt faşizmine” sapmış olması.


Mesela birisinin siyasal ve ideolojik anlamda rakip gördüğü herkesi hain, terörist, düşman ilan etmekten hareketle gasp ettiği devlet imkânlarını da kullanarak kumpasın en acımasız versiyonunu icra etmeyi “demokratik/dini görev” sayması;

Öbürünün de yine siyasal ve ideolojik anlamda rakip gördüğü herkesi hain, işbirlikçi, ajan ilan etmekten hareketle eldeki şiddet kapasitesini en acımasız bir şekilde icra etmeyi “Enternasyonal/milli görev” sayması.

Mesela her ikisinin de konumlandığı siyasal ve ideolojik yelpazeyi tümden sahiplenmesi, olası farklı sesleri varlıklarına karşı “suikast” olarak değerlendirmesi.

Benzerlikler listesi uzatılabilir. Tabii ki farklılıklar listesi de oluşturulabilir. Fakat aralarındaki devasa farklılıklara rağmen ikisinin de birer “proje” hareketi olması, küresel “üst akıl” tarafından ve tabii ki aynı merkezden kumanda edilmesi, bundan hareketle farklı söylemlerine rağmen genel hatlarıyla emperyal odaklarla zıtlaşma gibi bir pratikten özenle kaçınması, herhalde aralarındaki en garip benzeşme olsa gerek.

Birisine küresel, diğerine bölgesel misyon yüklenmiştir. Küresel ve bölgesel misyon, farklılıklarından ziyade konumlandıkları siyasal yelpazeyle ilgili bir durumun sonucudur.
Birisi küresel misyonla İslam alemini,
öbürü bölgesel misyonla farklı coğrafyalara yayılmış Kürt halkını dizayn etmekle görevlendirilmiştir.


Birisi İslam alemini dini, siyasi ve ictimai dumura uğratarak küresel emperyalizme itaat edebilir bir toplum inşası oluşturmakla meşguldür.

Öbürü daha özel bir alanda desteklenerek Kürt halkını dini, siyasi ve ictimai dumura uğratarak bölgesel anlamda Kürtleri emperyal politikaların maşası haline getirmeyi hedeflemektedir.


Bu iki yapı farklı yönleriyle görünseler de otoriter bir babanın farklı iki sektörde faaliyet gösteren iki haylaz çocuğunu andırmaktadır. Çocuklar haylaz olsa da, zaman zaman birbirleriyle kavgalı gibi görünse de netice itibariyle aynı otoriter babanın iki ayrı evladıdırlar ve babalarının sözünden çıkacak bir iradeye asla sahip değildirler.

Eğilimleri farklı, dünyaya bakış açıları değişik olsa da iki evladın nihayetinde otoriter babanın önlerine koyduğu ajandayı uygulamaları, ajandanın değişmez maddelerinden olan “Radikal İslam” konusunda aynı düşünceye sahip olmaları tesadüf değildir. Babalarının “İslamofobik” hastalığına beraberce çare ararken sürekli aynı kavşaklarda yollarının kesişiyor olması, ikisinin de babaya itaat konusunda iyi bir “aile terbiyesinden” geçtiklerini göstermektedir.

Benzerlikler anlatmakla biter mi bilmiyorum?! İkisinin de halklara sundukları gelecek vaadi göründükleri ideolojik tezlerinin kalıntılarıyla ilgili olsa da projelerinin afaki oluşu, kulaklara hoş gelse de uygulanabilirliğinin olmayışı yine tipik bir benzeşme örneği olarak önümüzde duruyor.

Biri, tarihin hiçbir döneminde pratiği asla görülmeyen “Hoşgörü” üzerine inşa edilmiş bir toplum vaadi ile kendini pazarlıyor. Üstelik “Hoşgörülü toplum” tezlerini İslami naslara dayandırarak insanlık tarihiyle eşdeğer “Tevhid-Şirk; Hak-Batıl mücadelesini” ıskalamak, belki de sümen altı etmek uğruna, üstelik hayalciliklerini bile bile bunu yapıyor.
Öbürü ise, materyalist anlayışın afaki tarihsel yorumlamalarıyla ancak teoriğini kitaplara sığdırabildiği pratik yoksunu “İlkel Komünal Yaşam” tezleriyle cincoklu bir toplum vaadinde bulunuyor.


Üstelik ütopik “toplum inşası” tezlerini dillendirirlerken birisinin kumpasçı eğilimini zıt bir kavram olan “Hoşgörü” ile örtme çabası ortadayken;

Öbürünün de herkesin, her şeyin sözüm ona “eşit-özgür” olduğu hayali tolum inşası adına başvurduğu terör ve dehşetin en katı versiyonunu “Demokratik” söylemlerle örtme çabası ortadadır.

“Kumpas ve Hoşgörü”;

Ya da,

“Tedhiş ve Demokrasi”

“Kumpas hoşgörüsünden de”, “tedhiş demokrasisinden de” bugüne kadar herkes çareyi Allah’a sığınmakta bulurken, işin sevindirici yanı nedir biliyor musunuz?

Hoşgörünün kumpasçı ayağının deşifre olması, eş zamanlı olarak demokratik tedhişçiliğin ipliğinin de pazara çıkmış olmasıdır. Bu durum, iki grubun da koltuk değneği olarak kullandıkları argümanların artık işlevsizleşmeye mahkûm olduğunu herkese göstermiştir.

“Hoşgörü” denince akıllara kumpas; “demokratik” denilince akıllara tedhişçilik geliyorsa “Emperyalistin sihirli lambası” sönmeye doğru yol almış demektir. Uzun zamandır sureti haktan görünüp köpürdükçe köpüren, adeta köpükten birer dağ haline gelen batılın ikiz evlatları, artık itibar kaybına başlamış, erime trendine girmişlerdir.

Hani hep şöyle bir duada bulunuruz ya; “Ya Rabbi, bize Hakk’ı hak, batılı da batıl olarak göster” diye. Batıl, kabul görmek için hep sahte rollere bürünür, özellikle de hak maskesi altına gizlenir. Batılın suratındaki hak maskesi düşüp batıl olarak kabul edildiği gün, Hakk’ın anlaşılıp kabul gördüğü gündür.

Uzun zamandır Hak maskesi altına gizlenip “Hoşgörü” karakterini canlandıran aktörün yüzündeki maskenin bugünlerde düşmüş olması, tüm çirkeflikleriyle iç yüzünün deşifre olması, belki bugüne kadar bunların elinden ızdırap çeken mazlumların mağduriyetlerini geri getirmeye yetmez. Ama bunların elinden çeken mazlumların ahı, Allah’a yakarışları hiç kuşkusuz ki yüzlerindeki maskenin düşmesinde en önemli etken olmuştur.

Aynı şekilde emperyal otoriter babanın sol bakışlı evladı da son zamanlardaki çıkışlarıyla “demokratik” diye pazarladığı söz ve eylemlerinin eşkıyalık, barbarlık, kan, talan ve gözyaşı olarak halkın belleğinde karşılık bulması, “demokratik” maskenin altında gizlenen ejderha gerçeğini ortaya sermiştir.

Kullandığı İslami argümanlarla bir “Museyleme” hareketi olarak anlaşılmaya engel olamayan refiki alası ortadayken, asli görevi şehirlerde, kasabalarda Musaları bulup yok etmek olan Firavuncuğun kendini Musa olarak pazarlama yeteneği de artık büyük bir darbe almış, önümüzdeki süreçte Kızıldeniz’in soğuk sularına gömülüp diz çökme korkusuna bürünmüştür.

Ne hoşgörücü kumpaslarla zindanlara doldurulan mağdurların ahı ne de demokratik tedhişlere kurban seçilen mazlumların kanı tarihin hiçbir devrinde yapanların yanına kâr kalmamıştır.

Yaptıkları kumpaslardan veya akıttıkları kanlardan kaç kişinin derdest edildiği ya da tutuklandığı çok önemli değildir. Asıl önemli olan içyüzlerinin anlaşılıp deşifre edilmiş olmasıdır. Deşifre çöküşün, sönüşün başlangıcı olması itibariyle önemlidir. Çöküş başladı mı yıkılış peşinden gelir.

“Önce gökten su indirilir, vadiler dolup taşar. Derken suyun üzerinde köpükler bir dağ gibi kabarır. Bir de bakarsın ki seller akınca köpük dağından eser kalmaz. İşte batılın hikâyesi bu!”

Yıllardır üzerinde yaşadığımız coğrafyanın vadilerinde biriken kocaman iki köpük dağı. Biri demokratik, öbürü kumpas dağı!

İnsanlar köpüren iki dağın ihtişamını konuşurken bakalım Abdullah ile Fethullah akmaya başlayan sel karşısında hala ihtişamlarını koruyabilecek mi?

Bakalım emperyal otoriter babanın elinde hala makas olma işlevini rahatlıkla sürdürebilecekler mi?

Ali Özgür / İnzar Dergisi – Ocak 2015 (124. Sayı)
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Lübnan'daki Hizbullah örgütü bir Şii örgüttür. Lübnandaki Hizbullah örgütünü dışında tutuyorum.

Fakat, yulkarıda alıntı mesajda da gördüğünüz gibi agbi denilen fitneci haşhaşi Türkiye'deki Hizbullah örgütünü Kürt Şia örgütü olarak tanımlıyor.
Bende haklı olarak diyorum ki ey agbi Türkiye'deki Hizbullah örgütünün Şia olduğunu ispatlamazsan şeref sizsin.

Ehli sünnet olan Hizbullah örgütünü Şia örgütü olarak yansıtmaya çalışarak neyin hesabını güttüğünü bilmiyorum.

Geçmişte Hizbullah örgütü ve onun bugünkü mirasçısı Mustazaflar, "Peygamber sevdalıları platformu" ve/veya HÜDA-PAR veyahut başka bir yan kuruluşu, medyasından (doğruhaber gazetesi), tv kanalından (rehber tv), dergi (İnzar dergisi) örnek vererek sözlü-yazılı bir açıklama veya yayınlanmış makaleden tek bir cümle göstererek şia inancının Hizbullah tarafından savunulduğunu göster.

Allah fitnecilerin, gıybetçilerin iftiracıların belasını versin.
Amin.

İkincisi, Türkiye Hizbullahı Kürtçü değildir. Ümmetçidir.
Yahudi sever imamın örgütü amerikan uşağı paralel örgütün elebaşısı ve onun iftiracı mensupları İslami hareketlere iftira atarak ümmetin birliğine nifak sokmasınlar.

Aşağıdaki resimde Hizbullaha yakın dergi gazete, radyo, haber ajansları listesi var.
Bunlardan tek bir yazı-makale şia propagandası getir, yada müfteriliğini itiraf et. Özür dile.

DEMİŞSİNİZ ki Allah fitnecilerin, gıybetçilerin iftiracıların belasını versin.
Amin.


AMİN

İRAN ın Türkiye üzerinde daha evvelde Osmanlı üzerinde ürettiği FİTNELERİ bilmeyen yok.

AYRICA HİÇ BİR SÜNNİ BU MADIMAK OLAYINI YAPMAZ ALLAH tan korkar.

GÖRDÜĞÜM KADARI İLE SENDE ırk tarafgirliği ağır basmış BUGÜN F.GÜLEN CEMEATİNİ YAKLAŞIK % 70 ini doğu kökenli kardeşlerim oluşturur.Muhasebicim mardin ömerli dir ve benden fazla VATANSEVER dir.

KONULARI BAŞKA YERE ÇEKME.
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com


Diyarbakırda polise saldırı olmuş.

Milli Eğitim Müdürlüğüne bomba atılmış!

CEMAAT PKKDAN TEHLİKELİ diyen akpye duyurulur!
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Hizbullah ŞİA Kürt örgütü,
Türkiye'de faaliyet gösteren Hizbullah'ının ŞİA hareketi olduğunu ispat et!
Lübnan'daki Hizbullah örgütü bir Şii örgüttür. Lübnandaki Hizbullah örgütünü dışında tutuyorum.

Fakat, yulkarıda alıntı mesajda da gördüğünüz gibi agbi denilen fitneci haşhaşi Türkiye'deki Hizbullah örgütünü Kürt Şia örgütü olarak tanımlıyor.
Bende haklı olarak diyorum ki ey agbi Türkiye'deki Hizbullah örgütünün Şia olduğunu ispatlamazsan şeref sizsin.

Ehli sünnet olan Hizbullah örgütünü Şia örgütü olarak yansıtmaya çalışarak neyin hesabını güttüğünü bilmiyorum.

Geçmişte Hizbullah örgütü ve onun bugünkü mirasçısı Mustazaflar, "Peygamber sevdalıları platformu" ve/veya HÜDA-PAR veyahut başka bir yan kuruluşu, medyasından (doğruhaber gazetesi), tv kanalından (rehber tv), dergi (İnzar dergisi) örnek vererek sözlü-yazılı bir açıklama veya yayınlanmış makaleden tek bir cümle göstererek şia inancının Hizbullah tarafından savunulduğunu göster.

Allah fitnecilerin, gıybetçilerin iftiracıların belasını versin.
Amin.

İkincisi, Türkiye Hizbullahı Kürtçü değildir. Ümmetçidir.
Yahudi sever imamın örgütü amerikan uşağı paralel örgütün elebaşısı ve onun iftiracı mensupları İslami hareketlere iftira atarak ümmetin birliğine nifak sokmasınlar.

Aşağıdaki resimde Hizbullaha yakın dergi gazete, radyo, haber ajansları listesi var.
Bunlardan tek bir yazı-makale şia propagandası getir, yada müfteriliğini itiraf et. Özür dile.
 

talib

Kıdemli Üye
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
21,906
Tepkime puanı
1,076
Puanları
0
Konum
İstanbul
başlığa bakarak konuşursak, daha tehlikelidir lafı az kalır. az kalsın türkiye yi tam teslim alıyorlardı.
 

can feda

Profesör
Katılım
11 Ocak 2015
Mesajlar
1,014
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Konum
dünya...
Yahudisever Fetodan Kürdistan şehitlerine taziye mesajı.
http://www.radikal.com.tr/turkiye/fethullah_gulenden_kurdistan_gazetelerine_ilan-1220807

Peşmerge güçleri arasında suryani, yezidi hıristiyanlarda var.
Ve siyonist işbirlikçisi feto Kürdistan şehitleri ifadesini de özellikle kullanarak...

Fetocularda utanma arlanma hiç yok.

Ağzından hayır çıksın mübarek...yarısı hakaret...sözlerinle çamlar deviriyorsun farkında değilsin...anlamı olmayan sözler...
Efendimizde zamanında oradan geçen bir yahudi cenazesinde ayağa kalkmıştı...sahabeler o müslüman değil demişlerdi...efendimizde insan demişti...ve paylaşımda gazete vermemişsin ama ben sana vereyim...(Rudaw ile Hawlati, Basnews, Kürdistany Nwe, Xebat ve Çawder)
Birde nacizane ricam...eğer yorum yapacaksan...sadece bu paylaşım minvalinde yap olur mu...konuyu başka yere yönlendirme azizim...
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0

Yahudisever imam olarak onu taltif edip onurlandıran yahudi gazetelerinde Yahudisever imam olarak uluslararası şöhret kazanmış feto gocunmuyorda sana ne oluyor?
Today's Zaman'da yayınlanan haberler hem içerik, hem sonuç bakımından işbirlikçilik kavramı dahilinde görülür.
İşbirlikçiye, işbirlikçi demek hakaret değildir. Onu adıyla sanıyla namıyla adlandırmaktır.
yahuisever imam olarak haberleştirildi, dünyanın sayılı gazetelerinde yayınlandı biz yahudisever olarak hatırlatınca hakaret mi oluyor?
Kafan iyi midir senin?
 

can feda

Profesör
Katılım
11 Ocak 2015
Mesajlar
1,014
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Konum
dünya...
Yahudisever imam olarak onu taltif edip onurlandıran yahudi gazetelerinde Yahudisever imam olarak uluslararası şöhret kazanmış feto gocunmuyorda sana ne oluyor?
Today's Zaman'da yayınlanan haberler hem içerik, hem sonuç bakımından işbirlikçilik kavramı dahilinde görülür.
İşbirlikçiye, işbirlikçi demek hakaret değildir. Onu adıyla sanıyla namıyla adlandırmaktır.
yahuisever imam olarak haberleştirildi, dünyanın sayılı gazetelerinde yayınlandı biz yahudisever olarak hatırlatınca hakaret mi oluyor?
Kafan iyi midir senin?

Benim akıl vermek gibi niyetim yok...benim ki müslümanca uyarı sadece...sende biliyorsun yazdığın sözlerin yanlış olduğunu...
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Benim akıl vermek gibi niyetim yok...benim ki müslümanca uyarı sadece...sende biliyorsun yazdığın sözlerin yanlış olduğunu...
Müslümanca uyarı mı?
Sende Fetocu musun? değil misin?
mesela seni gayri ciddi buluyorum.
Fetocu değilim diyorsun ama eğilimin ve desteğini de esirgemiyorsun.

Fetocuların bir Bahri Şenkal'ı var. Fetocular içinde en en müslümanı o.
haşa sümahaşa Allah islamı lağv edip yeni bir din ortaya çıkarmalı diyor.
Fetocuların en müslümanı B.Şenkal gerisini düşünün artık.
Sen ne diyorsun? Yazdığım şeylerin yanlış olduğunu iddia ediyorsun.
Buyur burdan yak;




Fetoya yahudisever ünvanı ben mi uydurdum.
Feto bunu duyduğunda memnun olmuştur.
Tabi bunun gizli kalmasını temenni ederdi.
Ama elkin yahudisinin ağzı torba değil ki büzüle
Yahudi de çıkıp bunu ağzından kaçıverdi ve fetocular bu itiraftan dolayı ayıbın dışarıya sızması karşısında hiç mi utanmıyorlar..
Fetonun ilişki kurduğu, görüştüğü sözleştiği ve birlikte hareket ettiği yahudiler sıradan kişiler değildir SİYONİST YAHUDİLERDİR.

Yukarıdaki şu sözü bile onun ne derece ahlaksızlığa eğilimli olduğunu ispata yeterdir.
 

can feda

Profesör
Katılım
11 Ocak 2015
Mesajlar
1,014
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Konum
dünya...
müslümanca uyarı mı?
Sende fetocu musun? Değil misin?
Mesela seni gayri ciddi buluyorum.
Fetocu değilim diyorsun ama eğilimin ve desteğini de esirgemiyorsun.

Fetocuların bir bahri şenkal'ı var. Fetocular içinde en en müslümanı o.
Haşa sümahaşa allah islamı lağv edip yeni bir din ortaya çıkarmalı diyor.
Fetocuların en müslümanı b.şenkal gerisini düşünün artık.
Sen ne diyorsun? Yazdığım şeylerin yanlış olduğunu iddia ediyorsun.
Buyur burdan yak;




fetoya yahudisever ünvanı ben mi uydurdum.
Feto bunu duyduğunda memnun olmuştur.
Tabi bunun gizli kalmasını temenni ederdi.
Ama elkin yahudisinin ağzı torba değil ki büzüle
yahudi de çıkıp bunu ağzından kaçıverdi ve fetocular bu itiraftan dolayı ayıbın dışarıya sızması karşısında hiç mi utanmıyorlar..
Fetonun ilişki kurduğu, görüştüğü sözleştiği ve birlikte hareket ettiği yahudiler sıradan kişiler değildir siyonist yahudilerdir.

yukarıdaki şu sözü bile onun ne derece ahlaksızlığa eğilimli olduğunu ispata yeterdir.

ben daha fazla yorum yapmiycam...milletin müslümanliğini sorgulamaya kadar gittin...
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
cevap olarak yazdığım mesajda yer alan resmin linkini bozdu.
Tabi verdiğim linkteki resim can feda 'nın hoşuna gitmedi.
Linki tekrar alıyorum buraya

milletin müslümanlığını sorgulamış mışım :)
Tövbe Estağfurullah
fetocu şarlatan Bahri şenkal kalkıp "Din-i İslam" lağv edilmeli diyerek soytarılık ve de dinsizliğini duyururken can feda bir eleştiri getirmiyor ama,
konuyu saptırıp çarpıtıp insanların müslümanlığını sorguladığımı iddia ediyor.
Nasıl bir gruhsunuz?, nasıl bir anlayışınız var?
Kesinlikle normal değilsiniz...
 

can feda

Profesör
Katılım
11 Ocak 2015
Mesajlar
1,014
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Konum
dünya...
cevap olarak yazdığım mesajda yer alan resmin linkini bozdu.
Tabi verdiğim linkteki resim can feda 'nın hoşuna gitmedi.
Linki tekrar alıyorum buraya

milletin müslümanlığını sorgulamış mışım :)
Tövbe Estağfurullah
fetocu şarlatan Bahri şenkal kalkıp "Din-i İslam" lağv edilmeli diyerek soytarılık ve de dinsizliğini duyururken can feda bir eleştiri getirmiyor ama,
konuyu saptırıp çarpıtıp insanların müslümanlığını sorguladığımı iddia ediyor.
Nasıl bir gruhsunuz?, nasıl bir anlayışınız var?
Kesinlikle normal değilsiniz...

efendi bizzat facebook ta ve twitter da paylaşım ile ilgili kendisine yorum yaptım...biliyorsun ki o yorumu görme ihtimali burada konuşmaktan daha fazla...
Fetocuların en müslümanı b.şenkal gerisini sen düşün demek ne demek???
her sözün mesuliyetini arttırıyor...yapma...
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
efendi bizzat facebook ta ve twitter da paylaşım ile ilgili kendisine yorum yaptım...biliyorsun ki o yorumu görme ihtimali burada konuşmaktan daha fazla...
Fetocuların en müslümanı b.şenkal gerisini sen düşün demek ne demek???
her sözün mesuliyetini arttırıyor...yapma...


Bu yazıştığın vatandaşa dikkat et, kibar kibar yazarken verecek cevabı olmayınca hakarete başlayabilir, bilgin olsun.
 

elcevaz13

Profesör
Katılım
17 Şub 2008
Mesajlar
1,472
Tepkime puanı
19
Puanları
0
Yaş
39
Web sitesi
www.herkul.org
Belki bazıları hiç utanmadan, iftirayı daha da ileriye götürerek, daha başka kimselerden, günümüzdeki anarşistlerden, teröristlerden birinin adıyla bizim adımızı beraber de telaffuz edebilirler. Meselenin şakasına bile gönlüm razı olmadığından isim zikretmiyorum. Onların kullanabilecekleri türden bir sürü isim vardır ve onlar bazı dönemlerde hususiyle bazı isimleri hedeflerine uygun olarak dillerine pelesenk ederler.

Bu iddialarda bulunanlar, şâyet evhamlı kimselerse ve bir paranoya yaşıyorlarsa ya da kendileri o türlü düşüncelere sahiplerse ve bazı tarihi şahıslara benzeme, toplumların kaderine değişik yollarla ve entrikalarla hâkim olma, hatta hâkim olmanın da ötesinde hâkimiyetlerini bütün bütün tahkîm etme gibi planları varsa; kendilerini birer put yerine koyup herkesin onlara saygı duymasını arzu ediyorlarsa.. o tür insanların, kendilerine zıt gibi gördükleri alternatiflerin en küçüğüne bile tahammülleri yoktur ve alternatif gördükleri kimseleri bir an önce en azından halkın nazarında yok etmek birinci işleridir. Onlara göre, bugün olmasa da yüz sene sonra bile kendi ad ve sanları, milletin zihninden ve tarihin hafızasından silinecekse, bunu silmeye namzet gibi görünen muhtemel kimselerin kökünü kazımak lazımdır. Çünkü onlar, öldükten sonra dirilmeye inanmasalar bile, –o nasıl ve ne türlü bir şöhret tutkusu ise– cenaze merasimlerine çok insanın iştirak etmesini arzu ederler; mezarlarının başında ağıtların yakılmasını isterler; hayat boyu yaptıkları dalaverelere, o korkunç yalanlara destan tutulmasını arzularlar; bunlarınkine dense dense şöhretin şeytancasının ötesi aptalcası denebilir. İşte onlar hayatlarını bu türlü şeylere adamışlarsa şâyet; bu türlü duygu ve düşüncelerin vehim üretmesi ve onlara paranoya yaşatması normaldir. Meseleyi hep kendilerine bağlamışlarsa, hep “biz” diyorlarsa; kim bilir, belki belli bir dönemde elde ettikleri şeyleri de kendi vehimleri çizgisinde ve başkalarından endişe ettikleri yollarla elde etmişlerse herkesi de kendileri gibi görüp düşünüyorlardır.

Eğer bunlar bir de genellikle kimlik problemi olan kimselerse ve bir dönemde bazı milletlerin dem’ ve damarlarına entrikalı ve komplolu yollarla işlemişlerse, herkesi kendileri gibi entrikacı ve komplocu olarak görüyorlardır ve bu kadar evhama gömülmüş kimselere bir şey anlatmak da çok zordur. Nasıl anlatabilirsiniz ki? Belki, şöyle–böyle kendinizi ifade edebilecek durumu ihraz ettikten sonra tavrınızı ortaya koyarsanız onlarınkine benzer bir talebiniz olmadığını anlayacaklardır. http:// http://www.herkul.org/kirik-testi/yeminleselim-mi/
 

Ahter

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eki 2009
Mesajlar
5,252
Tepkime puanı
186
Puanları
0
Konum
antalya
Hakkı kişilere göre değil; Kişileri hakka göre değerlendirmeyi beceremedikçe, Gülenizm vb. leri bu topraklarda neşvünema bulmaya devam eder..
 
Üst