Erdoğan: "Bunlar (CHP, MHP, BDP) istemezük familyasından"

Meryem

Komplike
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
15,309
Tepkime puanı
759
Puanları
0
Yaş
37
Konum
İstanbul
76331.jpg


AK Parti grup toplantısında partililere seslenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, medya ve muhalefe yüklendi. Medyanın hep ülkedeki olumsuzlukları gündeme getirdiğini söyleyen Erdoğan, "Medya yapılan işleri görmüyor. Nerede olumsuzluk görsün onu anlatıyor. Bir de bu güzellikleri gör ama işine gelmiyor, gel şunu bir anlat. Milletimizin bu gurura ihtiyacı var." dedi.

ANKARA'DA KAOS ÜRETİYORLAR

AK Parti'nin Türk siyasetine iktidar olmaya kazandırdığını ifade eden Erdoğan, "Ankara'daki tartışmalara takılsak ne olacak. Onlar burada kaos üretiyorlar, biz iş üretiyoruz. Onlar yapay tartışma yaratıyor biz çalışıyoruz. Onlar yıkıyor biz yapıyoruz, farkımız bu. Bizi yıpratmak isteyenler gerginliğin temsilciliğini yapıyorlar. Bizi karalamaya çalışanların sicili kara lekelerle dolu." diye konuştu.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları...

CHP'YE ÇETELERİN AVUKATI SUÇLAMASI


"Tek parti zihniyetçiliğini kimin yaptığı bellidir. Şüphem yok biliyorsunuz. Bu ülkede çetelerin avukatlığını kimin yaptığı ortadadır. Muhalefetin vekilleri avukatlık için Silivri'den hiç ayrılmıyorlar.

Bu ülkeden tek parti deyince akla CHP gelir. Önce aynaya bir bakın, kimi göreceğiniz belli olur. Biz sandıklardan geldik. Bunu vatandaşım çok iyi bilir. Biz şeffaf olarak geldik.

Bu ülkede tahammülsüzlük, gerilim, kriz deyince akla kimin geldiği belli. Demokrasiye seyirci kalanlarda açık seçik ortadadır. Milletim maske altındaki yüzleri çok iyi biliyor. Maskeler ve maskelerin arkasındaki yüzler bellidir. Neden CHP'ye bu ülkeden iktidar verilmiyor. Çünkü halk illallah demiş. Bunlar yamalı siyaset yapıyorlar.

Çok önemli bir süreç içinde geçiyoruz. Türkiye değişecek mi, yoksa yle gelmiş böyle gidecek mi? Aksak bir demokrasi bu millet için yeterli mi? Bizim tavrımız 7 yıldır çok açık. Biz değişimden yanayız. Biz demokratikleşmeden yanayız.

Bugün eğer çeteler gün yüzüne geçiyorsa, kirli planlar açığa çıkıyorsa bu kararlı bir iradenin neticesidir. Bu hükümetin cesur duruşundan kaynaklanmaktadır.

BİZE GAZ VERMEYİN


Bazı köşe yazarları da kusura bakmasınlar bize gaz vermeye çalışıyor. Bize gaz vermeyin. Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Biz bu yola çıkarken bütün bunların planlarını yaparak çıktık. Bu yazıları açıkça köşenizde yazabiliyorsanız insaf edin, 7 sene önce bu yazıları neden yazamıyordun. Köşe yazarları hukuk devleti içinde bu işlerin nasıl yürütüleceğini iyi bilsinler.

Önce hukuku öğrenin, biz öyle öfkeyle hareket edenlerden olmayacağız. Dik duracağız ama diklenmeyeceğiz. Biz Türkiye'nin selameti için risk alıyoruz. Türkiye'nin hukukunu koruyamayanlar kendi hukuklarını da koruyamazlar.

Uğur Mumcu cinayeti hala aydınlatılamadı. Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Uğur Mumcu suikastından sonra belli kesimler töhmet altında bırakıldı. Ama şimdi her şey açığa çıkıyor. Tarih gerçekleri ortaya koyuyor. Bugün bizim yaptığımız kirli saldırıların üzerindeki sis perdesini aralamak. Azmettirenler ortaya çıktı.

Bir yürütmedeki işlerimizi yaparız, gerisi yargının işidir. Bizim dönemimizde yaşanan olayların failleri ortaya çıkarıldı.

Bu kanunsuzluklar mücadele tek başımıza sürdüreceğimiz bir konu değildir. Muhalefetin desteği çok önemlidir. Ama onların çetelerin avukatlığını yapması anlaşılamaz. Muhalefetin çetelere avukatlık yapmasını milletin takdirine bırakıyorum.

BUNLAR İSTEMEZÜK FAMİLYASINDAN

Gizli kapaklı işlerin ortaya çıkmasından kim neden rahatsız oluyor. Anayasa yapmak bu parlamentonun görevi değil mi? Yeri gelince yine yapılır ama "istemezük" başlıyor. AKP'lilere seslenen Erdoğan medya ve muhalefete yüklendi, Kanadoğlu'na yanıt verdi. insanları.

İsteyen istediği tavrı takınsın ama biz samimi olacağız. Bizi düşürmek istedikleri tuzaklara düşmeyeceğiz, yapıca olmaya devam edeceğiz. Sorumsuz davranışlar karşısında sorumsuz tavır sergileyemeyiz. Çünkü bir kanun devleti olmanın peşinde değiliz biz hukuk devleti olmanın peşindeyiz. Biz yetkimizi milletimizden aldık, hesabı da milletimize veririz.

Milli birlik ve beraberlik istiyoruz. Bunu da demokratik açılım süreciyle pekiştirmek istiyoruz. Biz çözüm adımlarını atarken muhalefet kişisel hırsla itiraz etti. CHP önce yazdığı raporları kabul etmiyor, kendi web sitelerinde var. Biz araştırmadan, soruşturmadan adım atmayız.

Birileri görmek istemeyebilir. 30 yıldır devam eden terör, toplumsal barışın altına nifak tohumları ekiyor. Mevlana'nın sözü gibi "Sen gözünü kapatınca alem yok olmuyor" Bu sorunlar görseniz de görmesiniz de büyüyor.

YASALAR TBMM'YE GELİYOR

Orta vadede çıkarmayı planladığımız yasaları önümüzdeki günlerde TBMM'ye getiriyoruz. Demokratik açılım sürecimizin ikindi turunu başlatacağız. Konferans ve sempozyumlar düzenlenecek. Milli birlik ve kardeşlik projemizi anlatacağız.

BU TOPRAKLARDA IRKÇILIK TUTUNAMAMIŞTIR

Irkçılık bizim tarihimizde hiçbir zaman tutunamamıştır. Hiç kimse anne babasının etnik kökenini taşıdığı için kusurlu sayılamaz, ikinci üçüncü sınıf sayılamaz. Eğer bir olacaksak farklılıklarını zenginlik sayacağız. Şu an Türkiye genelinde ırkçı ajitasyon karşısından son derece dikkatli olmalıyız. Bazıları bu insanlık suçunu kullanarak kendisine zemin hazırlayabilir. Yayılmak istenen ırkçılığa karşı dikkat etmeliyiz.

Gerçek milliyetçilik asla ırkçılık değildir. CHP ve MHP'yi ele geçiren yönetim anlayışları ruh ikizidir. Irkçılık temelli siyaset yönetenler, süreci engellemeye çalışıyor. Zor ama tarihi bir süreçten geçiyoruz. Türkiye'nin bekasını her şeyin üstünde tutuyoruz. Gönül dilini muhafaza edeceğiz. Hizmetlerimizle farkımızı ortaya koyacağız."

KANADOĞLU NE DEMİŞTİ?


Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Bandırma’da söylediği “Laik, demokratik Cumhuriyet aleyhine eylemlerin odağı olduğu Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilmiş bir iktidarın ne reform yapmaya, ne de anayasa değişikliği yapmaya hakkı yoktur” şeklindeki sözlerine açıklık getirerek “Demek istediğim, iktidarın Anayasa’nın 175. maddesine göre değişiklik yapamayacağı değil. Bunca yıllık bir hukukçu böyle bir ifade kullanır mı? Şunu demek istiyorum; söz konusu değişiklik yapılsa dahi halk oylamasına gelmeden, zaten Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilir” dedi.


Kaynak
 
Üst